Kazakistan Büyükelçisi Saparbekuly'dan 2019-2020 Türkiye Ve Kazakistan İlişkileri Yorumu Açıklaması
Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, “Kazakistan’ın dış politikasını şöyle özetleyebiliriz. Çok yönlü ve çok boyutlu dış politika izleyerek hem uluslararası kuruluşlarla hem de komşularımız Rusya, Çin ve Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Türkiye’nin önemi bizim dış politikamızda ayrıdır. 2019 yılı Türkiye ve Kazakistan açısından oldukça verimli geçti. Bizim ilişkilerimiz dönemsel bir ilişki değil devamlı ve birbirine ivme, değer kazandıran ilişkilerdir. Duyan devlet ya da duyarlı devlet olarak çalışmamız gerekiyor. Duyan ve duyarlı devlet demek halkın ihtiyaçlarına, şikayetlerine ve tekliflerine açık olmak demek ve bu konuda prensipli olmaktır” dedi.
Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Saparbekuly, Türkiye ve Kazakistan arasındaki diplomatik ilişkileri değerlendirdi. Büyükelçi Saparbekuly, 2019 yılının oldukça verimli geçtiğini ve 2020 yılında bu ilişkilerin birbirine ivme ve değer kazandırarak artacağını vurguladı. Büyükelçi ayrıca geçtiğimiz yıl Mart ayında görev süresinin bitmesine 2 yıl kala istifasını veren Nursultan Nazarbayev’in bu kararının genç ve dinamik Kazakistan Cumhuriyeti’nin geleceğini yeni nesillere ve genç kuşağa güven içinde emanet etmeye dönük bir karar olduğunu belirtti.
“Bu karar dünyada örneği az ya da hiç rastlanmayan davranışlardan biri”
2019 yılının Kazakistan açısından çok yoğun ve tarihi bir süreç olarak değerlendirebileceklerini belirten Büyükelçi Saparbekuly, “19 Mart 2019 akşamında Kazakistan’ın kurucu başkanı Nursultan Nazarbayev tarihi bir karar aldı ve görev süresinin bitimine iki sene olmasına rağmen istifa kararı verdi. Bunun Kazakistan’ın geleceği ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirip böyle bir karara vardığını söyledi.
Bunu arkasında spekülatif bir şekilde sağlıkla ilgili bir sorunu yoktur. Kurucu Cumhurbaşkanımız birçok ülkeye ziyaretler yapmakta. Çeşitli devlet ve toplumsal etkinliklere katılmaktadır. Bu karar dünyada örneği az ya da hiç rastlanmayan davranışlardan biridir önemli siyasi karardır” diye konuştu
“Kazakistan’ın dış politikasının temel taşlarını Nazarbayev ile oturtan diplomatlardan biri”
Nazarbayev’in yerine Kazakistan Senato Başkanı Kasım Cömert Tokayev’in seçimle geldiğini ve halkın büyük kısmının desteğini aldığını belirten Saparbekuly, “Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ülkesine ve devletine hizmet eden bir devlet adamı. Kendisi uluslararası tecrübesi olan hem milli devlet adamı hem de dünyaca tanınan bir diplomattır. Kazakistan’da çeşitli görevlerle sorumluluklar üstlenmiştir. Senato Başkanı, Başbakan, Devlet Sekreteri, Dışişleri Bakanı ve BM Genel Sekreterlik Yardımcısı gibi görevler almıştır. Kendisi Kazakistan’ın dış politikasının temel taşlarını Nazarbayev ile birlikte oturtan birisidir” sözlerini kullandı.
“Dünyanın 9. büyük ülkesi”
Devlet yönetmenin kolay olmadığını ifade eden Büyükelçi Saparbekuly, “Bir aileyi ve akraba topluluğunu yönetmek zor ise bir ülkeyi yönetmek çok çok daha zordur. Özellikle Kazakistan gibi uluslararası güçlerin bir arada kesiştiği noktada olan ve dünyanın 9. büyük ülkesi olan, doğal zenginlikleri birçok konuda ilk 10’larda bulunan petrol, doğalgaz ve enerji zengini, ulaştırma ve lojistiklerin geçiş noktası, stratejik bir ülke Kazakistan o yüzden uluslararası açıdan ayrı bir önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye ve Türk dünyasıyla olan ilişkilerimiz çok özel”
Kazakistan’ın dış politikasını özetleyen Büyükelçi Abzal Saparbekuly, “Çok yönlü ve çok boyutlu dış politika, biz hem uluslararası kuruluşlarda hem de komşularımız Rusya, Çin, Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Türkiye’yi parantez açarak belirtmemiz gerekiyor. Türkiye ve Türk dünyasıyla olan ilişkilerimiz çok özeldir. Bu hem bizim dış politikamız da hem de Türk dünyası ile olan, Orta Asya olsun, Kafkasya’da Azerbaycan olsun tabi ki Anadolu’da Türkiye olsun, Sovyetler Birliği dağılmadan önce Kazakistan’ın ilk başkanı olarak Nazarbayev buraları ziyaret etmişti. 1991’de de zaten bağımsızlığımızı kazandık. Türkiye’nin önemi bizim dış politikamızda ayrıdır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı sorunların düzeltilmesi için talimatlar verdi
Yeni Cumhurbaşkanı Tokayev’in, Kazakistan Kurucu Başkanı Nazarbayev’den sonra aynı dinamizm ile ülkesini ileriye taşıyacağını kaydeden Saparbekuly, “Cumhurbaşkanımız görev süresinde de birçok önemli sorunla karşılaştı. Bunlardan birisi sosyoekonomik, bazı sıkıntılardan dolayı eleştirilerin ve şikayetlerin çoğalması ve özellikle çok çocuklu ailelerin gelir seviyesi düşük olan aileler ve toplumun bazı kısımları haklı olarak taleplerini iletmeye başladı.
Cumhurbaşkanımız açıkça onlara destek vererek onların sorunlarının çözülmesine yönelik talimatlar verdi. Bir kereye mahsus olmak üzere borç affı yasasını imzaladı. Bu borç affı yasası sayesinde, 1.5 milyon insan bundan istifade etti.
Devlet karar aldı ve büyük ölçüde ülkemizde borçlu olan ve geliri düşük olan, ev sahibi olmayanların veya ev sahibi olup da parasını ödeyemeyenlerin yükünü hafifletti. Bu borçları silmekle iş bitmiyor. Köklü olarak değişiklikler ve icraatlar yapılması gerekiyor. Çok aileli çocukların yardım paketi iki kat artırıldı” bilgilerini verdi.
“Siyasi reformlar alttan yapılmaya başlandı”
Kazakistan’da siyasi reformların yapıldığını bildiren Büyükelçi Saparbekuly, “Siyasi reformlar Cumhurbaşkanımız tarafından alttan yapılmaya başlandı. Normalde siyasi reformlar üstten yapılır. Cumhurbaşkanı şöyle bir karar aldı; ‘Evet bir meclisimiz var orada kanunlar yapıyoruz. Çeşitli reformlar yapılıyor ama biz bir de halkı dinlemek istiyoruz. Halkın içinde olan sivil toplum kuruluşlarının sözlerini dinleyelim’ dedi.
Ulusal ve Toplumsal Güven Konseyi kuruldu ve meclisteki pek çok komisyonun üyeleri buraya girdi. Toplumsal sorunlarda aktif olan şahıslar girdi. Bu konsey iki kez toplantı yaptı. Cumhurbaşkanımız bu toplantılara aktif olarak katıldı.
Toplumumuzdaki, ülkemizdeki sorunları dinledi” sözlerine yer verdi.
“Duyan ya da duyarlı devlet”
Duyan ya da duyarlı devlet olarak çalışmak gerektiğine dikkat çeken Büyükelçi Saparbekuly, “Duyan ve duyarlı devlet demek halkın ihtiyaçlarını, şikayetlerine ve tekliflerine açık olmak demek ve bu konuda bir prensip oluşturmaktır. Halkın barışçıl bir şekilde bir araya gelme, miting, gösteri yapabilmesine imkan sağlamak bunu belli kanun ve hukuk içerisinde yapmasına imkan tanımaktır. Kazakistan’da toplanma ve gösteri konusunda bir değişikliğe gidilecek. Cumhurbaşkanımız ne diyor; ‘Barışçıl bir şekilde eylem yapacak ve isteklerini dile getireceklerden korkmamamız gerekiyor’ diyor. Halk kendisini çıkıp ifade etmesi gerekiyor ve biz de buna imkan sağlamamız gerekiyor. Halkın şehrin köşesinde değil şehrin merkezinde de gösteri yapacağı yerlere imkan sağlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Kazakistan kamu yönetiminde ve iktidarda gençleşme sürecine gitti”
Kazakistan artık kamu yönetiminde ve iktidarda gençleşme sürecine gittiğini bildiren Büyükelçi Saparbekuly, “Cumhurbaşkanı bununla ilgili çok önemli bir karar aldı. Bunlardan birincisi Cumhurbaşkanı’nın yetenekli gençler kadrosunun oluşturulması oldu. Bu projeye 13 binden fazla 35 yaşa kadarki genç başvurdu. Bu gençler 7 aşamalı bir değerlendirme ve sınav sürecinden geçti. Sonunda da 300 genç seçilerek devlet yönetimindeki görevlere atanmaya başladı” diye konuştu.
Kültür alanında, Cumhurbaşkanı Tokayev’in devleti manevi açıdan bir araya getirebilmek için çeşitli inisiyatiflerde bulunduğunu söyleyen Büyükelçi Saparbekuly, “Tarihimize sahip çıkmak gibi, eski Kazak Hanlığı’nın kuruluşunu görkemli bir şekilde kutladık. Birçok bilimsel araştırmaları tarihimize kazandırdık. Şimdi Kazak Hanlığı’nın selefi olan Altınordu Devleti’nin kuruluşunun kutlanması ile ilgili karar alındı. Ondan sonra diğer hanlıkların ve Türk devletlerinin kuruluşuna kadar bu gidilebilir. Biz aşama aşama tarihimize toparlamaya çalışıyoruz” dedi.
Karma Ekonomik Komisyon’un 11. Toplantısında somut adımlar atıldı
2019 yılının Türkiye ve Kazakistan açısından oldukça verimli geçtiğini bildiren Büyükelçi Abzal Saparbekuly, “Bizim ilişkilerimiz dönemsel bir ilişki değil. Devamlı birbirine ivme ve değer kazandıran ilişkilerdir. Öncelikle Kazakistan’daki bu süreçte Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret çok önemliydi. Onun çerçevesinde yüksek düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı yapıldı. Bu toplantıda her türlü konular elle alındı. Bakan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev ve ikinci Cumhurbaşkanı Tokayev ile görüşme yaptı. Sonbahar ’da Karma Ekonomik Komisyon’un 11. toplantısı yapıldı. Bu toplantı Kazakistan Başbakanı Askar Mamin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında gerçekleşti. Bu toplantının özel bir önemi vardı. Somut adımlarla neler yapılabilir şeklinde çalışmalar yapıldı, 65’e yakın madde üzerinde kimin, hangi bakanlığın sorumlu olduğu gibi kültürel, eğitim sağlık ve birçok alanda, uzay alanına kadar uzanan konularda iş birliğine giden maddeler yer aldı” şeklinde konuştu.
Türkiye Asya’dan Avrupa’ya, Akdeniz’e ve Afrika’ya açılan bir kapı
Dişişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun öncülüğünde başlatılan “Yeniden Asya Açılımı” sorusunu da cevaplandıran Büyükelçi Saparbekuly, “Teknoloji ve inovasyon hızlı bir şekilde Asya’da gelişiyor. Onun için Türkiye mevcut olan batıyla ve bölgesindeki kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkilerini Asya’ya kaydırması önemli. Türkiye’nin Asya’da kendisine stratejik partner yapabilecek birçok ülke var. Çin başta olmak üzere, Japonya, Kore, Endonezya, Malezya gibi ülkelerle ya da ASEAN gibi bölgesel kuruluşlarla işbirliğini daha da geliştirmesi, Kazakistan dış politikası açısından da tamamlayıcı ve destekleyici unsur olarak görüyoruz. Bizim açımızdan Türkiye’ye şöyle bakıyoruz; Türkiye hem Asya hem de Avrupa ülkesidir. Bizim açımızdan Türkiye Kazakistan’ın Asya’dan Avrupa’ya, Akdeniz’e ve Afrika’ya açılan bir kapısı olarak değerlendiriyoruz. Aynı şekilde Kazakistan Türkiye için Çin, Rusya ve Orta Asya’ya açılan bir kapıdır” yorumunda bulundu.
Kaynak: İHA
“Bu karar dünyada örneği az ya da hiç rastlanmayan davranışlardan biri”
2019 yılının Kazakistan açısından çok yoğun ve tarihi bir süreç olarak değerlendirebileceklerini belirten Büyükelçi Saparbekuly, “19 Mart 2019 akşamında Kazakistan’ın kurucu başkanı Nursultan Nazarbayev tarihi bir karar aldı ve görev süresinin bitimine iki sene olmasına rağmen istifa kararı verdi. Bunun Kazakistan’ın geleceği ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirip böyle bir karara vardığını söyledi.
Bunu arkasında spekülatif bir şekilde sağlıkla ilgili bir sorunu yoktur. Kurucu Cumhurbaşkanımız birçok ülkeye ziyaretler yapmakta. Çeşitli devlet ve toplumsal etkinliklere katılmaktadır. Bu karar dünyada örneği az ya da hiç rastlanmayan davranışlardan biridir önemli siyasi karardır” diye konuştu
“Kazakistan’ın dış politikasının temel taşlarını Nazarbayev ile oturtan diplomatlardan biri”
Nazarbayev’in yerine Kazakistan Senato Başkanı Kasım Cömert Tokayev’in seçimle geldiğini ve halkın büyük kısmının desteğini aldığını belirten Saparbekuly, “Kazakistan’ın bağımsızlığından beri ülkesine ve devletine hizmet eden bir devlet adamı. Kendisi uluslararası tecrübesi olan hem milli devlet adamı hem de dünyaca tanınan bir diplomattır. Kazakistan’da çeşitli görevlerle sorumluluklar üstlenmiştir. Senato Başkanı, Başbakan, Devlet Sekreteri, Dışişleri Bakanı ve BM Genel Sekreterlik Yardımcısı gibi görevler almıştır. Kendisi Kazakistan’ın dış politikasının temel taşlarını Nazarbayev ile birlikte oturtan birisidir” sözlerini kullandı.
“Dünyanın 9. büyük ülkesi”
Devlet yönetmenin kolay olmadığını ifade eden Büyükelçi Saparbekuly, “Bir aileyi ve akraba topluluğunu yönetmek zor ise bir ülkeyi yönetmek çok çok daha zordur. Özellikle Kazakistan gibi uluslararası güçlerin bir arada kesiştiği noktada olan ve dünyanın 9. büyük ülkesi olan, doğal zenginlikleri birçok konuda ilk 10’larda bulunan petrol, doğalgaz ve enerji zengini, ulaştırma ve lojistiklerin geçiş noktası, stratejik bir ülke Kazakistan o yüzden uluslararası açıdan ayrı bir önem taşıyor” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye ve Türk dünyasıyla olan ilişkilerimiz çok özel”
Kazakistan’ın dış politikasını özetleyen Büyükelçi Abzal Saparbekuly, “Çok yönlü ve çok boyutlu dış politika, biz hem uluslararası kuruluşlarda hem de komşularımız Rusya, Çin, Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Türkiye’yi parantez açarak belirtmemiz gerekiyor. Türkiye ve Türk dünyasıyla olan ilişkilerimiz çok özeldir. Bu hem bizim dış politikamız da hem de Türk dünyası ile olan, Orta Asya olsun, Kafkasya’da Azerbaycan olsun tabi ki Anadolu’da Türkiye olsun, Sovyetler Birliği dağılmadan önce Kazakistan’ın ilk başkanı olarak Nazarbayev buraları ziyaret etmişti. 1991’de de zaten bağımsızlığımızı kazandık. Türkiye’nin önemi bizim dış politikamızda ayrıdır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı sorunların düzeltilmesi için talimatlar verdi
Yeni Cumhurbaşkanı Tokayev’in, Kazakistan Kurucu Başkanı Nazarbayev’den sonra aynı dinamizm ile ülkesini ileriye taşıyacağını kaydeden Saparbekuly, “Cumhurbaşkanımız görev süresinde de birçok önemli sorunla karşılaştı. Bunlardan birisi sosyoekonomik, bazı sıkıntılardan dolayı eleştirilerin ve şikayetlerin çoğalması ve özellikle çok çocuklu ailelerin gelir seviyesi düşük olan aileler ve toplumun bazı kısımları haklı olarak taleplerini iletmeye başladı.
Cumhurbaşkanımız açıkça onlara destek vererek onların sorunlarının çözülmesine yönelik talimatlar verdi. Bir kereye mahsus olmak üzere borç affı yasasını imzaladı. Bu borç affı yasası sayesinde, 1.5 milyon insan bundan istifade etti.
Devlet karar aldı ve büyük ölçüde ülkemizde borçlu olan ve geliri düşük olan, ev sahibi olmayanların veya ev sahibi olup da parasını ödeyemeyenlerin yükünü hafifletti. Bu borçları silmekle iş bitmiyor. Köklü olarak değişiklikler ve icraatlar yapılması gerekiyor. Çok aileli çocukların yardım paketi iki kat artırıldı” bilgilerini verdi.
“Siyasi reformlar alttan yapılmaya başlandı”
Kazakistan’da siyasi reformların yapıldığını bildiren Büyükelçi Saparbekuly, “Siyasi reformlar Cumhurbaşkanımız tarafından alttan yapılmaya başlandı. Normalde siyasi reformlar üstten yapılır. Cumhurbaşkanı şöyle bir karar aldı; ‘Evet bir meclisimiz var orada kanunlar yapıyoruz. Çeşitli reformlar yapılıyor ama biz bir de halkı dinlemek istiyoruz. Halkın içinde olan sivil toplum kuruluşlarının sözlerini dinleyelim’ dedi.
Ulusal ve Toplumsal Güven Konseyi kuruldu ve meclisteki pek çok komisyonun üyeleri buraya girdi. Toplumsal sorunlarda aktif olan şahıslar girdi. Bu konsey iki kez toplantı yaptı. Cumhurbaşkanımız bu toplantılara aktif olarak katıldı.
Toplumumuzdaki, ülkemizdeki sorunları dinledi” sözlerine yer verdi.
“Duyan ya da duyarlı devlet”
Duyan ya da duyarlı devlet olarak çalışmak gerektiğine dikkat çeken Büyükelçi Saparbekuly, “Duyan ve duyarlı devlet demek halkın ihtiyaçlarını, şikayetlerine ve tekliflerine açık olmak demek ve bu konuda bir prensip oluşturmaktır. Halkın barışçıl bir şekilde bir araya gelme, miting, gösteri yapabilmesine imkan sağlamak bunu belli kanun ve hukuk içerisinde yapmasına imkan tanımaktır. Kazakistan’da toplanma ve gösteri konusunda bir değişikliğe gidilecek. Cumhurbaşkanımız ne diyor; ‘Barışçıl bir şekilde eylem yapacak ve isteklerini dile getireceklerden korkmamamız gerekiyor’ diyor. Halk kendisini çıkıp ifade etmesi gerekiyor ve biz de buna imkan sağlamamız gerekiyor. Halkın şehrin köşesinde değil şehrin merkezinde de gösteri yapacağı yerlere imkan sağlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Kazakistan kamu yönetiminde ve iktidarda gençleşme sürecine gitti”
Kazakistan artık kamu yönetiminde ve iktidarda gençleşme sürecine gittiğini bildiren Büyükelçi Saparbekuly, “Cumhurbaşkanı bununla ilgili çok önemli bir karar aldı. Bunlardan birincisi Cumhurbaşkanı’nın yetenekli gençler kadrosunun oluşturulması oldu. Bu projeye 13 binden fazla 35 yaşa kadarki genç başvurdu. Bu gençler 7 aşamalı bir değerlendirme ve sınav sürecinden geçti. Sonunda da 300 genç seçilerek devlet yönetimindeki görevlere atanmaya başladı” diye konuştu.
Kültür alanında, Cumhurbaşkanı Tokayev’in devleti manevi açıdan bir araya getirebilmek için çeşitli inisiyatiflerde bulunduğunu söyleyen Büyükelçi Saparbekuly, “Tarihimize sahip çıkmak gibi, eski Kazak Hanlığı’nın kuruluşunu görkemli bir şekilde kutladık. Birçok bilimsel araştırmaları tarihimize kazandırdık. Şimdi Kazak Hanlığı’nın selefi olan Altınordu Devleti’nin kuruluşunun kutlanması ile ilgili karar alındı. Ondan sonra diğer hanlıkların ve Türk devletlerinin kuruluşuna kadar bu gidilebilir. Biz aşama aşama tarihimize toparlamaya çalışıyoruz” dedi.
Karma Ekonomik Komisyon’un 11. Toplantısında somut adımlar atıldı
2019 yılının Türkiye ve Kazakistan açısından oldukça verimli geçtiğini bildiren Büyükelçi Abzal Saparbekuly, “Bizim ilişkilerimiz dönemsel bir ilişki değil. Devamlı birbirine ivme ve değer kazandıran ilişkilerdir. Öncelikle Kazakistan’daki bu süreçte Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaret çok önemliydi. Onun çerçevesinde yüksek düzeyli Stratejik İşbirliği Toplantısı yapıldı. Bu toplantıda her türlü konular elle alındı. Bakan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev ve ikinci Cumhurbaşkanı Tokayev ile görüşme yaptı. Sonbahar ’da Karma Ekonomik Komisyon’un 11. toplantısı yapıldı. Bu toplantı Kazakistan Başbakanı Askar Mamin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında gerçekleşti. Bu toplantının özel bir önemi vardı. Somut adımlarla neler yapılabilir şeklinde çalışmalar yapıldı, 65’e yakın madde üzerinde kimin, hangi bakanlığın sorumlu olduğu gibi kültürel, eğitim sağlık ve birçok alanda, uzay alanına kadar uzanan konularda iş birliğine giden maddeler yer aldı” şeklinde konuştu.
Türkiye Asya’dan Avrupa’ya, Akdeniz’e ve Afrika’ya açılan bir kapı
Dişişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun öncülüğünde başlatılan “Yeniden Asya Açılımı” sorusunu da cevaplandıran Büyükelçi Saparbekuly, “Teknoloji ve inovasyon hızlı bir şekilde Asya’da gelişiyor. Onun için Türkiye mevcut olan batıyla ve bölgesindeki kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkilerini Asya’ya kaydırması önemli. Türkiye’nin Asya’da kendisine stratejik partner yapabilecek birçok ülke var. Çin başta olmak üzere, Japonya, Kore, Endonezya, Malezya gibi ülkelerle ya da ASEAN gibi bölgesel kuruluşlarla işbirliğini daha da geliştirmesi, Kazakistan dış politikası açısından da tamamlayıcı ve destekleyici unsur olarak görüyoruz. Bizim açımızdan Türkiye’ye şöyle bakıyoruz; Türkiye hem Asya hem de Avrupa ülkesidir. Bizim açımızdan Türkiye Kazakistan’ın Asya’dan Avrupa’ya, Akdeniz’e ve Afrika’ya açılan bir kapısı olarak değerlendiriyoruz. Aynı şekilde Kazakistan Türkiye için Çin, Rusya ve Orta Asya’ya açılan bir kapıdır” yorumunda bulundu.