Çavuşoğlu Açıklaması 'ABD'nin Açıkladığı Belge Barış Değil, İlhak Planıdır'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Trump’ın Yüzyılın Anlaşması adını verdiği sözde Orta Doğu barış planına ilişkin, "ABD’nin açıkladığı belge barış değil, ilhak planıdır" dedi.
Resmi temasları kapsamında Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından düzenlenen Açık Katılımlı Acil İcra Komitesi Toplantısı’na katıldı.
Çavuşoğlu, toplantının düzenlenmesini teklif eden Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki’ye ve toplantının kısa sürede düzenlenmesini sağlayan İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin’e teşekkür etti. Bakan Çavuşoğlu, "ABD’nin açıkladığı belge barış değil ilhak planıdır. Plan, Kudüs ve Batı Şeria’daki İsrail’in işgal ve ilhakını meşrulaştırmaya yönelik bir dayatmadır. Bu plan iki taraf arasında bir müzakere zemini oluşturamaz. Önümüzdeki plan İsrail’in maksimalist taleplerinin ABD’nin ağzından dikte edildiği bir satış belgesidir. Filistinlileri İsrail işgaline ve işgalin getirdiği acılara ilelebet mahkum etmeye amaçlamaktadır. Siyonistlerin ve destekçilerinin en arsız rüyalarını gerçekleştirmelerini sağlamak üzere tasarlanmış bir plandır. İsrail’in güvenliği bahanesiyle tüm Filistin halkını tecrit edilmesi gereken potansiyel teröristler olarak göstermeye çalışan bir plandır. Sınırlar, yasa dışı yerleşimler, Kudüs’ün statüsü ve mülteciler başta olmak üzere sorunun adil, kapsamlı ve kalıcı çözümüne yönelik tüm uluslararası parametrelere aykırıdır" ifadelerini kullandı.
"Bu plan Kudüs’ü Filistin’den koparmaktadır"
Çavuşoğlu, sözde Orta Doğu barış planını işaret ederek, "BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul kararlarının yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından da desteklenen Arap Barış Girişimini de tamamen yok saymaktadır. ABD yönetimi bu planla tarafsız, ara bulucu rolü oynamak gibi bir kaygısı olmadığını bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.
ABD yönetiminin söz konusu planla tarafsız, ara bulucu rolü oynamak gibi bir kaygısı olmadığını bir kez daha gösterdiğini kaydeden Çavuşoğlu, "ABD’nin Kudüs, yasa dışı yerleşimler, Golan Tepeleri ve UNRWA’ya dair kararlarına bakıldığında, bu iddia zaten çoktan kaybolmuştur. Bu plan Kudüs’ü Filistin’den koparmakta, 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğe sahip egemen bir Filistin devletinin kurulmasını imkansız kılmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Filistinlileri ikinci sınıf insan olarak görüp aşağılamaktadır"
Planın iki devletli çözüm vizyonunu ortadan kaldırdığını ve gerçekte sadece Yahudilerin var olacağı bir İsrail için tek devletli çözümü dayattığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bu yönüyle planın hedefi, aslında İsrail’in yarım asırdır devam eden işgaliyle oluşturulan apartheid devletini meşrulaştırmaktır. Bunu yaparken de Filistinliler’i ikinci sınıf insan olarak görüp aşağılamaktadır" dedi.
Çavuşoğlu, Filistin halkını belirsiz bir gelecekte, sözde bir devlet sahibi olabileceklerine inandırmaya çalışan planın, Ürdün Vadisi ve Batı Şeria’daki tüm yasa dışı yerleşimlerin derhal ilhakının önünü açtığını belirterek, "İsrail’in plana dayanarak Batı Şeria topraklarını adım adım ilhak ederek yasa dışı yerleşimlerle paramparça etmesi, her ne surette olursa olsun mutlaka engellenmelidir" diye konuştu.
"Böyle bir ilkesizliği Allah da ümmet de affetmez"
Çavuşoğlu, Arap Liginin söz konusu planı geçtiğimiz Cumartesi günü reddetmesini memnuniyetle karşıladığının altını çizerek tüm Arap Ligi ülkelerinin de bu tutum doğrultusunda aynı yönde ABD’ye karşı kararlı bir tutum göstermesi gerektiğini söyledi.
İİT’nin temel kuruluş amacını dinamitleyen söz konusu hain plana onay vermesinin hiçbir şart altında mümkün olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Ortak davamız Filistin için burada ve diğer platformlarda aldığımız onca kararı önce destekliyor görünüp ardından da bu kararlar hilafına hareket edenler olduğunu da müşahede ediyoruz. Bilmenizi isterim ki böyle bir ilkesizliği Allah da affetmez, Ümmet de affetmez, bunun hesabı dünyada da ahirette de verilemez" şeklinde konuştu.
"Filistinli kardeşlerimizin onurunu savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız"
İİT’nin ümmete karşı mesuliyetinden asla vazgeçemeyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Filistinli kardeşlerimizin onurunu, kurtuluşunu, istiklalini savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız" ifadelerini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, işgalin sebep olduğu acıları günbegün yaşayanların, evleri yıkılan, malları gasp edilen, sevdikleri öldürülen, sakatlanan veya tutuklananların, İsrail’in sayısız kontrol noktalarında sürekli aşağılananların Filistinliler olduğunu belirtti.
’Yüzyılın zilleti’ vurgusu
"Esasen İsrail-Filistin barışını kimse onlardan daha fazla isteyemez. İslam dünyası olarak kendimize sormamız gereken soru şudur. Kudüs’ün müdafaası için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı 50. yıl dönümünde Kudüs’ü Filistin’den koparmaya çalışan bu plana karşı ortak ve sağlam bir tutum benimseyebilecek mi?" diyen Çavuşoğlu, "Bu, Filistin davası için olduğu kadar, ümmetin teşkilatımızdan beklentileri bakımından da önemli bir imtihandır. Tüm dünyanın gözü işte bu yüzden bugün bizim üzerimizdedir. Gün birlik günüdür. Ümmetin temsilcileri olarak aramızdaki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak safları sıklaştırmalıyız. Yüzyılın zilleti olan bu girişimi açıkça reddetmeli ve tarihe gömmeliyiz" dedi.
"ABD planının da BM gündeminde yer almasını sağlamalıyız"
ABD’nin planının gerçek yüzünü ifşa edilmesinde uluslararası topluma öncülük edilmesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, bunu yaparken Doğu Kudüs’ün başkenti olacağı 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin Devleti vizyonundan asla ödün verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, Filistin’in, BM ve diğer uluslararası platformlarda desteklenmesi gerektiğini belirterek, "2017 ve 2018’de dönem başkanlığımız sırasında Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleşen Olağanüstü İslam Zirvelerinden sonra yaptığımız gibi, mesajlarımızı BM Güvenlik Konseyi’ne ve Genel Kuruluna taşımalıyız. Kudüs’ün statüsü ve Filistinli sivillerin korunması konularında BM’de kabul ettirdiğimiz kararlarda olduğu gibi ABD planının da BM gündeminde yer almasını hep birlikte sağlamalıyız" şeklinde konuştu.
"Allah’ın izniyle kazanan taraf biz olacağız"
Bakan Çavuşoğlu, AB ülkelerinin de Filistin Devletini tanımaları konusunda teşvik edilmesi gerektiğini ifade ederek BM nezdindeki çabaların AB ülkeleriyle koordinasyon halinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, Filistin’in uluslararası platformlarda İsrail aleyhine sürdürdüğü hukuki mücadeleye destek verilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsünün muhafazası ve Ürdün Haşimi Krallığı’nın himayesindeki Harem-i Şerif’in kutsiyetinin korunması için çabalarımızı daha da arttırmalıyız. Kardeş Filistin halkı işgale direndiği ve hakları için mücadele ettiği müddetçe hiçbir güç karşısında pes etmeyeceğiz ve sonunda Allah’ın izniyle kazanan taraf biz olacağız" diye konuştu.
"Türkiye, Filistin halkına tüm gücüyle destek vermeye devam edecek"
Türkiye’nin Filistin halkı tarafından kabul edilmeyen hiçbir planı kabul etmeyeceğini, reddedeceğini belirten Çavuşoğlu, sözlerini "Türkiye, kardeş Filistin halkının özgürlük ve şeref mücadelesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücüyle destek vermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Çavuşoğlu, toplantının düzenlenmesini teklif eden Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki’ye ve toplantının kısa sürede düzenlenmesini sağlayan İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin’e teşekkür etti. Bakan Çavuşoğlu, "ABD’nin açıkladığı belge barış değil ilhak planıdır. Plan, Kudüs ve Batı Şeria’daki İsrail’in işgal ve ilhakını meşrulaştırmaya yönelik bir dayatmadır. Bu plan iki taraf arasında bir müzakere zemini oluşturamaz. Önümüzdeki plan İsrail’in maksimalist taleplerinin ABD’nin ağzından dikte edildiği bir satış belgesidir. Filistinlileri İsrail işgaline ve işgalin getirdiği acılara ilelebet mahkum etmeye amaçlamaktadır. Siyonistlerin ve destekçilerinin en arsız rüyalarını gerçekleştirmelerini sağlamak üzere tasarlanmış bir plandır. İsrail’in güvenliği bahanesiyle tüm Filistin halkını tecrit edilmesi gereken potansiyel teröristler olarak göstermeye çalışan bir plandır. Sınırlar, yasa dışı yerleşimler, Kudüs’ün statüsü ve mülteciler başta olmak üzere sorunun adil, kapsamlı ve kalıcı çözümüne yönelik tüm uluslararası parametrelere aykırıdır" ifadelerini kullandı.
"Bu plan Kudüs’ü Filistin’den koparmaktadır"
Çavuşoğlu, sözde Orta Doğu barış planını işaret ederek, "BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul kararlarının yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından da desteklenen Arap Barış Girişimini de tamamen yok saymaktadır. ABD yönetimi bu planla tarafsız, ara bulucu rolü oynamak gibi bir kaygısı olmadığını bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.
ABD yönetiminin söz konusu planla tarafsız, ara bulucu rolü oynamak gibi bir kaygısı olmadığını bir kez daha gösterdiğini kaydeden Çavuşoğlu, "ABD’nin Kudüs, yasa dışı yerleşimler, Golan Tepeleri ve UNRWA’ya dair kararlarına bakıldığında, bu iddia zaten çoktan kaybolmuştur. Bu plan Kudüs’ü Filistin’den koparmakta, 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğe sahip egemen bir Filistin devletinin kurulmasını imkansız kılmaktadır" ifadelerini kullandı.
"Filistinlileri ikinci sınıf insan olarak görüp aşağılamaktadır"
Planın iki devletli çözüm vizyonunu ortadan kaldırdığını ve gerçekte sadece Yahudilerin var olacağı bir İsrail için tek devletli çözümü dayattığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bu yönüyle planın hedefi, aslında İsrail’in yarım asırdır devam eden işgaliyle oluşturulan apartheid devletini meşrulaştırmaktır. Bunu yaparken de Filistinliler’i ikinci sınıf insan olarak görüp aşağılamaktadır" dedi.
Çavuşoğlu, Filistin halkını belirsiz bir gelecekte, sözde bir devlet sahibi olabileceklerine inandırmaya çalışan planın, Ürdün Vadisi ve Batı Şeria’daki tüm yasa dışı yerleşimlerin derhal ilhakının önünü açtığını belirterek, "İsrail’in plana dayanarak Batı Şeria topraklarını adım adım ilhak ederek yasa dışı yerleşimlerle paramparça etmesi, her ne surette olursa olsun mutlaka engellenmelidir" diye konuştu.
"Böyle bir ilkesizliği Allah da ümmet de affetmez"
Çavuşoğlu, Arap Liginin söz konusu planı geçtiğimiz Cumartesi günü reddetmesini memnuniyetle karşıladığının altını çizerek tüm Arap Ligi ülkelerinin de bu tutum doğrultusunda aynı yönde ABD’ye karşı kararlı bir tutum göstermesi gerektiğini söyledi.
İİT’nin temel kuruluş amacını dinamitleyen söz konusu hain plana onay vermesinin hiçbir şart altında mümkün olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Ortak davamız Filistin için burada ve diğer platformlarda aldığımız onca kararı önce destekliyor görünüp ardından da bu kararlar hilafına hareket edenler olduğunu da müşahede ediyoruz. Bilmenizi isterim ki böyle bir ilkesizliği Allah da affetmez, Ümmet de affetmez, bunun hesabı dünyada da ahirette de verilemez" şeklinde konuştu.
"Filistinli kardeşlerimizin onurunu savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız"
İİT’nin ümmete karşı mesuliyetinden asla vazgeçemeyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Filistinli kardeşlerimizin onurunu, kurtuluşunu, istiklalini savunmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız" ifadelerini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, işgalin sebep olduğu acıları günbegün yaşayanların, evleri yıkılan, malları gasp edilen, sevdikleri öldürülen, sakatlanan veya tutuklananların, İsrail’in sayısız kontrol noktalarında sürekli aşağılananların Filistinliler olduğunu belirtti.
’Yüzyılın zilleti’ vurgusu
"Esasen İsrail-Filistin barışını kimse onlardan daha fazla isteyemez. İslam dünyası olarak kendimize sormamız gereken soru şudur. Kudüs’ün müdafaası için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı 50. yıl dönümünde Kudüs’ü Filistin’den koparmaya çalışan bu plana karşı ortak ve sağlam bir tutum benimseyebilecek mi?" diyen Çavuşoğlu, "Bu, Filistin davası için olduğu kadar, ümmetin teşkilatımızdan beklentileri bakımından da önemli bir imtihandır. Tüm dünyanın gözü işte bu yüzden bugün bizim üzerimizdedir. Gün birlik günüdür. Ümmetin temsilcileri olarak aramızdaki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak safları sıklaştırmalıyız. Yüzyılın zilleti olan bu girişimi açıkça reddetmeli ve tarihe gömmeliyiz" dedi.
"ABD planının da BM gündeminde yer almasını sağlamalıyız"
ABD’nin planının gerçek yüzünü ifşa edilmesinde uluslararası topluma öncülük edilmesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, bunu yaparken Doğu Kudüs’ün başkenti olacağı 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin Devleti vizyonundan asla ödün verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, Filistin’in, BM ve diğer uluslararası platformlarda desteklenmesi gerektiğini belirterek, "2017 ve 2018’de dönem başkanlığımız sırasında Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleşen Olağanüstü İslam Zirvelerinden sonra yaptığımız gibi, mesajlarımızı BM Güvenlik Konseyi’ne ve Genel Kuruluna taşımalıyız. Kudüs’ün statüsü ve Filistinli sivillerin korunması konularında BM’de kabul ettirdiğimiz kararlarda olduğu gibi ABD planının da BM gündeminde yer almasını hep birlikte sağlamalıyız" şeklinde konuştu.
"Allah’ın izniyle kazanan taraf biz olacağız"
Bakan Çavuşoğlu, AB ülkelerinin de Filistin Devletini tanımaları konusunda teşvik edilmesi gerektiğini ifade ederek BM nezdindeki çabaların AB ülkeleriyle koordinasyon halinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Çavuşoğlu, Filistin’in uluslararası platformlarda İsrail aleyhine sürdürdüğü hukuki mücadeleye destek verilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsünün muhafazası ve Ürdün Haşimi Krallığı’nın himayesindeki Harem-i Şerif’in kutsiyetinin korunması için çabalarımızı daha da arttırmalıyız. Kardeş Filistin halkı işgale direndiği ve hakları için mücadele ettiği müddetçe hiçbir güç karşısında pes etmeyeceğiz ve sonunda Allah’ın izniyle kazanan taraf biz olacağız" diye konuştu.
"Türkiye, Filistin halkına tüm gücüyle destek vermeye devam edecek"
Türkiye’nin Filistin halkı tarafından kabul edilmeyen hiçbir planı kabul etmeyeceğini, reddedeceğini belirten Çavuşoğlu, sözlerini "Türkiye, kardeş Filistin halkının özgürlük ve şeref mücadelesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm gücüyle destek vermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.