(Özel) Geleceğin Hekimleri Kanser Hastalarına Moral Oluyor
Üniversite öğrencileri, kanser hastalarını ziyaret ederek moral veriyor. Tedavi sürecindeki hastalar da destekçileri olan gençleri “aileden biri” olarak görüyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğrencileri, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören kanser hastalarını odalarında ziyaret ediyor. Hastalarla sohbet ederek keyifli vakit geçiren öğrenciler, onlara kitap da okuyor. İlk olarak palyatif bakım ünitesi, tıbbi onkoloji kliniği ve hematoloji kliniğinde hayata geçirilen proje ile hasta ve hasta yakınlarının sosyal ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenirken hastaların; sosyal hayattan kopma, tedavi sürecinde umutsuzluğa kapılma gibi sorunlarla mücadele edilebilmesi de sağlanıyor. Aile sıcaklığının yaşatıldığı hastanede öğrenciler ile hastalar arasında manevi bir köprü kuruluyor.
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasında imzalanan “Ailenizden biri” projesi ile tıp fakültesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, odyometri, hemşirelik, diyetetik, ebelik ve diş hekimliği öğrencileri tedavi sürecindeki hastaları düzenli olarak ziyaret ediyor. Öğrenciler ziyaretlerden önce aldıkları iki günlük eğitimde hastalarla nasıl iletişim kuracağını öğreniyor. Gençler ve hastalar ise durumdan oldukça memnun. Bir yandan hastalara moral olurken bir yandan da geleceğe adım atan sağlık öğrencileri hastaların gözünden hayata bakabilmeyi öğreniyor. Öğrencilerin bu süreçteki en büyük destekçisi ise hocaları.
Konuya ilişkin açıklama yapan Ankara İl Sağlık Müdürü Mehmet Gülüm, “Ailenizden Biri” projesi kapsamında öğrencilerin ortak bir müfredatta iki gün boyunca “manevi destek” konulu bir eğitim aldıklarını belirterek, “Eğitimden sonra özellikle pilot olarak seçtiğimiz onkoloji, palyatif ve hematoloji kliniğinde yatan hastalarımız ve hasta yakınlarımıza yönelik özellikle hastalıklar sırasında umutsuzluk, sosyal hayattan kopma gibi sorunlarla baş etmelerine yardımcı olma amaçlanıyor. Özellikle meslek hayatına atılmadan önce öğrencilerimizin; hastaların gözleriyle bu hastalıkları tanıma fırsatları da oluyor. Hem hastalarımız için hem de öğrencilerimiz için faydalı bir proje” diye konuştu.
Merhamet ve şefkat ön planda
Verilen eğitimlerin daha önce uygulanan eğitimler olduğunu vurgulayan Gülüm, “Burada özellikle iletişim, sorunlarla baş etme yöntemlerini gösteren bir eğitim. Kendi alanlarında profesyonel, iletişim fakültesinden hocalarımızın da katıldığı yetkin hocalar tarafından bu eğitim veriliyor. Bizim meslekte merhametin şefkatin de ön planda olduğu bir meslek. Empati yeteneklerini geliştiren hekimleri, ebeleri, hemşireleri hastaların içinde bulundukları sıkıntıları da daha erken dönemde görüp kendi sağlık hizmet sunumlarını geliştirme fırsatları olacaktır. Bu proje aynı zamanda sağlık hizmet kalitemizi de artıran bir proje” şeklinde konuştu.
Öte yandan Gülüm, pilot uygulama olarak başlatılan projenin sonuçlarına göre yaygınlaşabileceğine de işaret etti.
“Bu tedavi sürecinden tamamen ayrı”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Eray Serdar Yurdakul da dünyada yapılmakta olan bir uygulamayı Türkiye’de gerçekleştirmeye başladıklarının altını çizerek, “Üniversitemiz zaten sağlık alanında eğitim veren bir üniversite. Öğrencilerimize hastalarla iletişim becerileri kazandırma, empati yapabilme, sosyal olarak onların ihtiyaçlarını belirleyebilme gibi konularda ilk önce eğitim verip gördüğü eğitimleri hastaları üzerinde uygulamış oluyorlar. Bu tedavi sürecinden tamamen ayrı” açıklamasında bulundu.
Ziyaretler birer empati dersine dönüşüyor
Projeye gönüllü olarak katılan Tıp Fakültesi öğrencilerinden Canan Öztürk, bir senedir bu projenin çalışmalarıyla ilgilendiklerini belirterek, “Hastalarımız da memnun, biz de çok memnunuz. Biz hastalarımızı hem ziyaret ediyor, onlara moral olmaya çalışıyoruz hem de bu bizim için de çok iyi oluyor. İlerisi için yatırım oluyor. Bizler için empati dersleri oluyor. Merhamet, şefkat gibi sağlık çalışanlarında olması gereken duyguları bu şekilde öğrendiğimizi hissediyoruz. Manevi anlamda huzur buluyoruz” dedi.
“Onlar da bizi artık ailelerinden biri olarak görmeye başlıyor”
Odyoloji öğrencisi Sümeyye Yaman ise projenin hem hastaları da hem de kendilerini beslediğini söyleyerek, “Bu projede olmak çok güzel bir duygu. Biz hem kendimize bir terapi uyguluyoruz hem de hastalarımıza manevi terapi uygulamaya çalışıyoruz. Güzel hissettiriyor. Bir sağlık personeli olarak hastalarla iletişim halinde bulunmak ve bunu daha önceki yaşlarda almak bizim için çok güzel bir duygu. Hastalarımızın dönüşleri çok güzel. Onlar da bizi artık ailelerinden biri olarak görmeye başlıyor” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin sevgisi tedaviye katkı sağlıyor
Tıp Fakültesi öğrencilerinden Melike Yaşar da projede olduğu için çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Hastalarla iletişimi bu sıralarda öğrenmek çok kıymetli. Hastalarla iletişime geçtiğimiz zaman kendini daha iyi hissediyor ve iyileşme süreci hızlanıyor. Hastalara bu şekilde katkı sağlamak çok güzel. Onların gülümsemesi bizim için çok güzel. İnsan öncelikle iki boyutlu bir canlı. Beden kısmını biz tedavi etmeye çalışıyoruz ama ruh boyutunda da iyi ilişkiler kurarak sevgiyle onları tedavi etmeye çalışıyoruz” dedi.
Hemşirelik öğrencisi Kader Aydoğan de projenin adını hatırlatarak, “Ailelerinden biri olduk, onlar da bizim ailemizden biri oldu. Staj sürecimizde 23 yaşında mühendis hastamız oldu. Ona manevi destekle başlamıştık bu duruma ve gerçekten olumlu ilerlemeler aldık. Bizden başladı, Artık bütün sağlık çalışanları hastaların ailelerinden biri olacak” şeklinde konuştu.
“Hastane havasından çıkarıyor”
Hastalardan Kadir Akgün, projenin hem hastalar için hem de ziyarete gelen öğrenciler için güzel ve keyifli olduğunu söyleyerek, “Bizim için de bir aktivite bir uğraş oluyor. Bence desteklenmesi, devam edebilmesi gereken bir proje. En azından bir uğraş içinde oluyoruz ve arkadaş ilişkisi içinde güzel vakit geçiriyoruz. Tabi ki bu da hastane havasından çıkarıp sosyal bir hava katıyor” dedi.
“Onla bizim kardeşimiz gibi”
4 yıldır hastanede tedavi gören Ali Kuş da, kendisi ve diğer hastaların en çok morale ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, “ Daha önce böyle bir proje yoktu son zamanlarda uygulanmaya başlandı. Bu projeden dolayı çok memnunuz. Geliyorlar, halimizi hatırımızı soruyorlar, beraber kitap okuyoruz, şakalaşıyoruz, Bu da bizi mutlu ediyor bize moral veriyorlar. Sanki onlar bizim kardeşimiz, abimiz ablamız gibi oldu. Biz bundan çok memnunuz ve biz istiyoruz ki sık sık gelsinler. İlaç zaten var gerekli tedavilerimiz yapılıyor ama moral ihtiyacımız var bu morali de yapılmış olan proje kapsamından dolayı çok memnunuz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasında imzalanan “Ailenizden biri” projesi ile tıp fakültesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, odyometri, hemşirelik, diyetetik, ebelik ve diş hekimliği öğrencileri tedavi sürecindeki hastaları düzenli olarak ziyaret ediyor. Öğrenciler ziyaretlerden önce aldıkları iki günlük eğitimde hastalarla nasıl iletişim kuracağını öğreniyor. Gençler ve hastalar ise durumdan oldukça memnun. Bir yandan hastalara moral olurken bir yandan da geleceğe adım atan sağlık öğrencileri hastaların gözünden hayata bakabilmeyi öğreniyor. Öğrencilerin bu süreçteki en büyük destekçisi ise hocaları.
Konuya ilişkin açıklama yapan Ankara İl Sağlık Müdürü Mehmet Gülüm, “Ailenizden Biri” projesi kapsamında öğrencilerin ortak bir müfredatta iki gün boyunca “manevi destek” konulu bir eğitim aldıklarını belirterek, “Eğitimden sonra özellikle pilot olarak seçtiğimiz onkoloji, palyatif ve hematoloji kliniğinde yatan hastalarımız ve hasta yakınlarımıza yönelik özellikle hastalıklar sırasında umutsuzluk, sosyal hayattan kopma gibi sorunlarla baş etmelerine yardımcı olma amaçlanıyor. Özellikle meslek hayatına atılmadan önce öğrencilerimizin; hastaların gözleriyle bu hastalıkları tanıma fırsatları da oluyor. Hem hastalarımız için hem de öğrencilerimiz için faydalı bir proje” diye konuştu.
Merhamet ve şefkat ön planda
Verilen eğitimlerin daha önce uygulanan eğitimler olduğunu vurgulayan Gülüm, “Burada özellikle iletişim, sorunlarla baş etme yöntemlerini gösteren bir eğitim. Kendi alanlarında profesyonel, iletişim fakültesinden hocalarımızın da katıldığı yetkin hocalar tarafından bu eğitim veriliyor. Bizim meslekte merhametin şefkatin de ön planda olduğu bir meslek. Empati yeteneklerini geliştiren hekimleri, ebeleri, hemşireleri hastaların içinde bulundukları sıkıntıları da daha erken dönemde görüp kendi sağlık hizmet sunumlarını geliştirme fırsatları olacaktır. Bu proje aynı zamanda sağlık hizmet kalitemizi de artıran bir proje” şeklinde konuştu.
Öte yandan Gülüm, pilot uygulama olarak başlatılan projenin sonuçlarına göre yaygınlaşabileceğine de işaret etti.
“Bu tedavi sürecinden tamamen ayrı”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Eray Serdar Yurdakul da dünyada yapılmakta olan bir uygulamayı Türkiye’de gerçekleştirmeye başladıklarının altını çizerek, “Üniversitemiz zaten sağlık alanında eğitim veren bir üniversite. Öğrencilerimize hastalarla iletişim becerileri kazandırma, empati yapabilme, sosyal olarak onların ihtiyaçlarını belirleyebilme gibi konularda ilk önce eğitim verip gördüğü eğitimleri hastaları üzerinde uygulamış oluyorlar. Bu tedavi sürecinden tamamen ayrı” açıklamasında bulundu.
Ziyaretler birer empati dersine dönüşüyor
Projeye gönüllü olarak katılan Tıp Fakültesi öğrencilerinden Canan Öztürk, bir senedir bu projenin çalışmalarıyla ilgilendiklerini belirterek, “Hastalarımız da memnun, biz de çok memnunuz. Biz hastalarımızı hem ziyaret ediyor, onlara moral olmaya çalışıyoruz hem de bu bizim için de çok iyi oluyor. İlerisi için yatırım oluyor. Bizler için empati dersleri oluyor. Merhamet, şefkat gibi sağlık çalışanlarında olması gereken duyguları bu şekilde öğrendiğimizi hissediyoruz. Manevi anlamda huzur buluyoruz” dedi.
“Onlar da bizi artık ailelerinden biri olarak görmeye başlıyor”
Odyoloji öğrencisi Sümeyye Yaman ise projenin hem hastaları da hem de kendilerini beslediğini söyleyerek, “Bu projede olmak çok güzel bir duygu. Biz hem kendimize bir terapi uyguluyoruz hem de hastalarımıza manevi terapi uygulamaya çalışıyoruz. Güzel hissettiriyor. Bir sağlık personeli olarak hastalarla iletişim halinde bulunmak ve bunu daha önceki yaşlarda almak bizim için çok güzel bir duygu. Hastalarımızın dönüşleri çok güzel. Onlar da bizi artık ailelerinden biri olarak görmeye başlıyor” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin sevgisi tedaviye katkı sağlıyor
Tıp Fakültesi öğrencilerinden Melike Yaşar da projede olduğu için çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Hastalarla iletişimi bu sıralarda öğrenmek çok kıymetli. Hastalarla iletişime geçtiğimiz zaman kendini daha iyi hissediyor ve iyileşme süreci hızlanıyor. Hastalara bu şekilde katkı sağlamak çok güzel. Onların gülümsemesi bizim için çok güzel. İnsan öncelikle iki boyutlu bir canlı. Beden kısmını biz tedavi etmeye çalışıyoruz ama ruh boyutunda da iyi ilişkiler kurarak sevgiyle onları tedavi etmeye çalışıyoruz” dedi.
Hemşirelik öğrencisi Kader Aydoğan de projenin adını hatırlatarak, “Ailelerinden biri olduk, onlar da bizim ailemizden biri oldu. Staj sürecimizde 23 yaşında mühendis hastamız oldu. Ona manevi destekle başlamıştık bu duruma ve gerçekten olumlu ilerlemeler aldık. Bizden başladı, Artık bütün sağlık çalışanları hastaların ailelerinden biri olacak” şeklinde konuştu.
“Hastane havasından çıkarıyor”
Hastalardan Kadir Akgün, projenin hem hastalar için hem de ziyarete gelen öğrenciler için güzel ve keyifli olduğunu söyleyerek, “Bizim için de bir aktivite bir uğraş oluyor. Bence desteklenmesi, devam edebilmesi gereken bir proje. En azından bir uğraş içinde oluyoruz ve arkadaş ilişkisi içinde güzel vakit geçiriyoruz. Tabi ki bu da hastane havasından çıkarıp sosyal bir hava katıyor” dedi.
“Onla bizim kardeşimiz gibi”
4 yıldır hastanede tedavi gören Ali Kuş da, kendisi ve diğer hastaların en çok morale ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, “ Daha önce böyle bir proje yoktu son zamanlarda uygulanmaya başlandı. Bu projeden dolayı çok memnunuz. Geliyorlar, halimizi hatırımızı soruyorlar, beraber kitap okuyoruz, şakalaşıyoruz, Bu da bizi mutlu ediyor bize moral veriyorlar. Sanki onlar bizim kardeşimiz, abimiz ablamız gibi oldu. Biz bundan çok memnunuz ve biz istiyoruz ki sık sık gelsinler. İlaç zaten var gerekli tedavilerimiz yapılıyor ama moral ihtiyacımız var bu morali de yapılmış olan proje kapsamından dolayı çok memnunuz” ifadelerini kullandı.