Ceren Damar Şenel Ölümünün Birinci Yılında Çankaya Üniversitesinde Anıldı
Öğrencisi tarafından öldürülen Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, ölümünün 1. yılında Çankaya Üniversitesinde düzenlenen programla anıldı. Anne Feyzan Damar’ın kızının masasına karanfil bırakırken "Annem, kuzum sen buralara mı dokundun, buralara ellerin değdi senin kuzum" diyerek hasretle eşyalarına dokunması yürekleri dağladı.
Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, vefatının birinci yıl dönümünde Çankaya Üniversitesi Balgat Kampüsü’nde annesi Feyzan Damar, babası Mustafa Damar, eşi Levent Şenel, arkadaşları ve sevenlerinin katıldığı bir programla anıldı. Anma programında Ceren Damar Şenel’in çocukluğu, gençliği ve meslek hayatını anlatan video ve fotoğraf gösterimi yapıldı. Şenel’in özgeçmişinin okunduğu programda bir konuşma yapan arkadaşı Araştırma Görevlisi Hilal Düzenli ise tüm salonu gözyaşlarına boğdu.
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun, Ceren Damar Şenel’in anısını her zaman yaşatacaklarını belirterek, “Ceren’in acısı içimizde eksilmedi. Ceren ülkemizde değişik konuları başlattı. Bunlardan bir tanesi eğitim konusundaki doğruluk, dürüstlük ve meslek etiği bilinciydi. Hiç kimsenin acısı, acılı ailesi kadar olamaz. Üniversite olarak Ceren’in gönlümüzdeki kıymeti hiç eksilmedi. Ülkemiz bu konuya duyarlılık gösterdi ve ülkemiz Ceren’i ‘eğitim şehidi’ olarak kabul etti. Bu böyle de devam edecek. Artık böyle şehitlerin olmasını da istemiyoruz. Ceren tek başına yeter. Ülkemizde menfur saldırılar olmasın, haksız yere insanlar ölmesin, eğitimcilere karşı saldırılar olmasın istiyoruz. Elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
“Ceren yokken ben yolumu bulamıyorum”
Çankaya Üniversitesi Araştırma Görevlisi Hilal Düzenli ise, konuşmasında Ceren ile anılarını paylaştı. Odasında hala ‘Ceren’in odasındayım’ yazılı bir not olduğunu anlatan Düzenli, “Bugün 1 yıl oldu. Ceren her sabah çayını alıp odama gelirdi. 1 yıldır Ceren’in gelmesini bekliyorum. Ceren’in bardakları hala çay ocağında duruyor. Otoparka girdiğimde her sabah onun arabasını arıyorum. Odamda hala ‘Ceren Damar’ın odasındayım’ diye bir not var. Çünkü onun odasına gittiğimde kapıma asıyordum. Bu eksikliğin tarifi anlatılabilir değil. Ceren o kadar akıllıydı ki araba kullandığım sırada yolu kaçırınca ben onu arardım. Telefondan bana yolu tarif ederdi. Ceren yokken ben yolumu bulamıyorum. 1 Ocak 2019’da telefonla konuştuğumuzda ‘Doktora yeterlilikle ilgili çok tedirginim’ demiştim. Bana, ‘Hilal, sen başarırsın. Merak etme’ dedi.
Ceren giderken de beni düşünüyormuş. Onu tanıdığım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
“İlahi adaleti bekliyoruz”
Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu ise, beşeri adaletin kimseyi tatmin etmediğini, ilahi adaleti beklediklerini söyledi.
Mollamahmutoğlu, “Hesabı sorulacak bunun. Tabii ki beşeri adaletin verdiği ceza bizi bir nebze tatmin edecektir, asla tam değil. İlahi adaletinkini bekliyoruz. Önce ailesi, ben, sizler, genç arkadaşları, gençlerimiz biz 1 yıldır neler yaşıyoruz bu fakültede. Nasıl bir travma içindeyiz. Acımız gerçekten büyük” dedi.
Ceren Damar Şenel’e ithafen öğrenciler tarafından yazılan notların okunduğu törenin ardından Damar Şenel’in fakülte içindeki odasının önüne karanfiller bırakıldı. Anne Feyzan Damar’ın karanfil bıraktığı sırada, “Annem, kuzum sen buralara mı dokundun, buralara ellerin değdi senin kuzum” diyerek Ceren Damar Şenel’in masasına, kitaplarına, kalemlerine dokunduğu dakikalar duygusal anlar yaşandı.
Kaynak: İHA
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Can Çoğun, Ceren Damar Şenel’in anısını her zaman yaşatacaklarını belirterek, “Ceren’in acısı içimizde eksilmedi. Ceren ülkemizde değişik konuları başlattı. Bunlardan bir tanesi eğitim konusundaki doğruluk, dürüstlük ve meslek etiği bilinciydi. Hiç kimsenin acısı, acılı ailesi kadar olamaz. Üniversite olarak Ceren’in gönlümüzdeki kıymeti hiç eksilmedi. Ülkemiz bu konuya duyarlılık gösterdi ve ülkemiz Ceren’i ‘eğitim şehidi’ olarak kabul etti. Bu böyle de devam edecek. Artık böyle şehitlerin olmasını da istemiyoruz. Ceren tek başına yeter. Ülkemizde menfur saldırılar olmasın, haksız yere insanlar ölmesin, eğitimcilere karşı saldırılar olmasın istiyoruz. Elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
“Ceren yokken ben yolumu bulamıyorum”
Çankaya Üniversitesi Araştırma Görevlisi Hilal Düzenli ise, konuşmasında Ceren ile anılarını paylaştı. Odasında hala ‘Ceren’in odasındayım’ yazılı bir not olduğunu anlatan Düzenli, “Bugün 1 yıl oldu. Ceren her sabah çayını alıp odama gelirdi. 1 yıldır Ceren’in gelmesini bekliyorum. Ceren’in bardakları hala çay ocağında duruyor. Otoparka girdiğimde her sabah onun arabasını arıyorum. Odamda hala ‘Ceren Damar’ın odasındayım’ diye bir not var. Çünkü onun odasına gittiğimde kapıma asıyordum. Bu eksikliğin tarifi anlatılabilir değil. Ceren o kadar akıllıydı ki araba kullandığım sırada yolu kaçırınca ben onu arardım. Telefondan bana yolu tarif ederdi. Ceren yokken ben yolumu bulamıyorum. 1 Ocak 2019’da telefonla konuştuğumuzda ‘Doktora yeterlilikle ilgili çok tedirginim’ demiştim. Bana, ‘Hilal, sen başarırsın. Merak etme’ dedi.
Ceren giderken de beni düşünüyormuş. Onu tanıdığım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
“İlahi adaleti bekliyoruz”
Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Mollamahmutoğlu ise, beşeri adaletin kimseyi tatmin etmediğini, ilahi adaleti beklediklerini söyledi.
Mollamahmutoğlu, “Hesabı sorulacak bunun. Tabii ki beşeri adaletin verdiği ceza bizi bir nebze tatmin edecektir, asla tam değil. İlahi adaletinkini bekliyoruz. Önce ailesi, ben, sizler, genç arkadaşları, gençlerimiz biz 1 yıldır neler yaşıyoruz bu fakültede. Nasıl bir travma içindeyiz. Acımız gerçekten büyük” dedi.
Ceren Damar Şenel’e ithafen öğrenciler tarafından yazılan notların okunduğu törenin ardından Damar Şenel’in fakülte içindeki odasının önüne karanfiller bırakıldı. Anne Feyzan Damar’ın karanfil bıraktığı sırada, “Annem, kuzum sen buralara mı dokundun, buralara ellerin değdi senin kuzum” diyerek Ceren Damar Şenel’in masasına, kitaplarına, kalemlerine dokunduğu dakikalar duygusal anlar yaşandı.