'Türkiye, Kuru Meyvede Kural Koyucu Olmak Zorunda'

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Türkiye’nin kuru meyve sektöründe kural koyucu ülke olmak zorunda olduğunu, 2019 yılında elde edilen 1.4 milyar dolarlık gelirin ve yüzde 22’lik artışın, 2020 yılında da üretim ve ticaret alanlarında sürdürülebilirliğini hedeflediklerini söyledi.

'Türkiye, Kuru Meyvede Kural Koyucu Olmak Zorunda'
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2019 yılının değerlendirildiği ve 2020 yılı içerisinde izlenecek yol haritasının açıklanması amacıyla basın toplantısı düzenledi.

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) binasında gerçekleşen toplantıda konuşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Türkiye olarak kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir gibi değerli ürünlerde dünya lideri olduklarını ve bundan dolayı da kural koyucu olmak zorunda olduklarını vurguladı.

İhracatta yüzde 22 artış

Birol Celep, 2019 yılında Türk kuru meyve sektörünün 1.4 milyar doları aşan ihracat rakamına ulaştığını söyleyerek, “Bunun 1 milyar dolarlık büyük dilimi, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatından elde edildi. EİB’in ise toplam Türkiye Kuru Meyve ihracatındaki payı yüzde 63 oranında yani 894 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türk kuru üzümü, Türk kuru inciri ve Türk kuru kayısısı dünya genelinde bilinen prestijli ve sağlıklı marka ürünlerimiz. 2019-20 sezonunda çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında güzel bir seviye yakaladık. 2019 yılında çekirdeksiz kuru üzümümüzün ihraç fiyatında ortalama 2.150 USD/ton seviyesine ulaştık ve ülkemize 524 milyon dolar döviz girdisi sağladık. Bu değer 2018 yılında 1.760 USD/ton, 2017 yılında ise 1.560 USD/ton seviyelerindeydi. Ortalama ihraç fiyatımızdaki yüzde 22’lik artış, hem bölgemiz hem de ülkemiz açısından çok önemli bir başarıdır” dedi.



Başarıda en büyük etken: Kuru üzüm fiyatının 10 TL’nin altına düşmemesi

Celep, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin destekleriyle, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) başarılı bir uygulamaya imza atarak, sektörün en önemli ihraç ürünlerinden biri olan çekirdeksiz kuru üzümün hak ettiği değere ulaşmasına imkan sağladığını söyledi.

Bu başarıdaki en büyük etkenin TMO’nun sezon başında yaptığı “Kuru üzüm fiyatını 10 TL’nin altına düşürmeyeceğiz” açıklamasının olduğunu söyleyen Celep, “Bu müdahale Türk üzümünün düşük fiyata satılmasına ve ekonomimizin değer kaybına uğramasına engel oldu. Böylelikle 2020-21 sezonunda hedefimiz, 2019-20 sezonunda ulaştığımız fiyat seviyesinin altına düşmemek olacaktır. TMO’nun çekirdeksiz kuru üzüm için taban fiyatı açıklaması ve gerektiğinde piyasadan alım yapabileceğini beyan etmesi, iç ve dış piyasada arz-talep dengesinin sağlanmasına, piyasanın oturmasına ve 2019-20 sezonunda ihraç fiyatlarımızın rakip ülkelerin ihraç fiyatları seviyelerine yaklaşmasına olumlu katkıda bulundu" ifadelerini kullandı.

Üreticiye güven verilmesi sektör ve ekonomi açısından önemli

Rakip ülkelere karşı ülke olarak diğer bir avantajın işçilik ücretlerinde olduğunu söyleyen Celep, "Saatlik işçi ücretleri ABD’de 15 dolar, Avustralya’da ise 17 dolar düzeyinde. 2020/21 çekirdeksiz kuru üzüm sezonu öncesinde üreticilerimize güven telkin edilmesi ve piyasayı bozucu spekülasyonların önüne geçilmesi için bir yol haritası belirlenmesi ve TMO’nun önümüzdeki sezonda da çekirdeksiz kuru üzüm alımı yapacağını açıklaması sektörümüz ve ekonomimiz açısından hayati önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.



Kuru incirde 2019 yılında 236 milyon dolar gelir elde edildi

Kuru incirde 2019 yılında 110 farklı ülkeye 65 bin tonluk incir sevkiyatı yaptıklarını ve sonucunda 236 milyon ABD dolarının üzerinde gelir elde edildiğini belirten Celep, "Hedef pazarlarımızın en önemlisi olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik ihracat performansımıza baktığımızda 2018 yılında 3.1 milyon dolar olan ihracatımız 2019 yılında yüzde 95 artarak 6 milyon doların üzerine çıkmıştır. Kuru incirde 2000 yılından beri aralıksız devam eden aflatoksinli kuru incirlerin imhası projemiz çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi olup, uluslararası pazarda güvenilirliğimizi arttırmıştır. Bu çerçevede her yıl ortalama 500 ton aflatoksinli kuru incir işletmelerden toplanarak imha edilmektedir" dedi.

Celep son olarak, 2020 yılında da daha önceki çalışmaların devamının geleceğini, yurt içi ve yurt dışındaki yapılacak organizasyonlara ve toplantılara katılarak faaliyetlerini yürüteceklerini ifade ederek, kuru meyve sektöründen hem üretim hem de ticaretin sürdürülebilir şekilde devam etmesinin asıl hedefleri olduklarını söyledi.

Kaynak: İHA