İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı Açıklaması
Kocaeli’de düzenlenen Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştayı’nda konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, “Herkes Suriye’de sadece sorun üretti, var olan sorunların da artmasına neden oldu. Bu da bize gösterdi ki Suriye’de birilerinin kendi çıkarları var, Türkiye’nin ciddi bir derdi var” dedi.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliğinde düzenlenen Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Bölgesel Üst Düzey Çalıştaylar Marmara Bölgesi toplantısı, Kocaeli’de gerçekleştirildi.
Marmara Bölgesi’ni kapsayan tüm illeri kapsayan ve göç, güvenlik ve sosyal uyum konularının bölgesel düzeyde ilgili kurum ve kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin katılımıyla istişare edildiği çalıştaya İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, BMMYK Türkiye Temsilcisi Vekili Jean Marie Garelli, İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Dr. Can Ozan Tuncer, Sakarya, Yalova, Bursa, İstanbul, Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli illerinin valileri ve belediye başkanları katıldı.
“Küresel olarak 70 milyon insanın zorla yerinden edilmesine sebep olmuştur”
Türkiye’de göç yönetimi, göç ve güvenlik, Türkiye’de yabancılara yönelik yürütülen uyum faaliyetleri, Suriye krizi ve insani yardımlar başta olmak üzere birçok konunun ele alınacağı çalıştayda konuşan BMMYK Türkiye Temsilcisi Vekili Jean Marie Garelli, Türkiye’nin küresel mülteci problemlerinin çözülmesi noktasında desteğine dikkat çekerek, “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olarak bizlerin ana odağında uluslararası korunmaya ihtiyacı olan kişiler vardır. Bu kişiler, ölümler, savaş ve çatışma sebebi ile güvenlik anlayışı yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalmış ve uluslararası sınırları aşmışlar kadınlar, erkekler ve çocuklardır. Günümüzde yaşanan pek çok risk sayıları, karmaşıkları ve giderek uzayan süreleri arttırmış, küresel olarak 70 milyon insanın zorla yerinden edilmesine sebep olmuştur. Bu kişilerin 25 milyonu uluslararası korunma bekleyişiyle sınırları aşmış mültecilerden oluşmaktadır. Bu kişilerin yarısı 18 yaşının altındadır” dedi.
“Suriye ülke olarak geçen 9 yılda 600 binden fazla insanını kaybetti”
Daha sonra konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Suriye’de yaşanan sorunlara değinerek, “Suriyeli kardeşlerimizin savaşmadıkları, zulme direniş göstermediklerini söylemek de doğru değildir. Suriye ülke olarak geçen 9 yılda 600 binden fazla insanını kaybetti. Bu Lüksemburg’un nüfusundan fazla bir rakam. 1 milyondan fazla insan yaralandı. Ülke nüfusunun üçte ikisi evinden oldu. Böylesi bir insanlık dramının yaşandığı ortamda ülkemiz insanı, vicdani ve ahlaki görevini yerine getirerek, kapısına sığınanların ırkını, dinini, rengini, dilini, cinsiyetini ayırmaksızın hiç tereddüt etmeden kabul etti. 9 yıllık süreçte kayıt altına alınmaktan çeşitli faaliyetlere kadar ülkemiz atmış olduğu adımlarla kültürüne ve tarihine özgü karakterini içeren kendine has göç yönetimini değiştirmiş ve tüm dünyaya duyurmuştur” diye konuştu.
“Türkiye şu an göçmenlerin hedefi haline geldi”
Türkiye’nin bölgede yaşanan sorunlardan en çok etkilenen ülke olduğunu belirten Çataklı, “Bu çerçevede devletlerin göçleri engellemek yerine onları yönetmeyi amaçlayan rasyonel çözümlerin üretilmesi ve ilk etapta olumsuz gibi görülen bu durumun avantaja çevrilecek akıl katması, her zaman daha yararlı olacaktır. 2019’da 40 milyondan fazla turist ağırlayan Türkiye, dışa açılmayla düzenli ve düzensiz gölerin hedefi haline gelmiştir. Türkiye 1980’lerden itibaren özellikle Orta Asaya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin savaş ve istikrarsızlıklarından fazlasıyla etkilenmiştir. Önceleri göçmenlerin Avrupa’ya geçmek için kullandığı ülkeyken, şu an göçmenlerin hedefi haline geldi. Bu etrafımızdaki istikrarsızlıklardan kaynaklanmaktadır. Suriye, Irak, Afganistan’da neredeyse benim doğumumdan beri devam eden durum, ekonomik olarak Pakistan ve Bangladeş’teki durum, iç savaşların hepsi bize dönük isteği arttırıyor. Böyle bir sosyolojik gerçek var çevremizde. Kabullenmek istemesek de çok sayıda din ve inançtan inşalar ülkemize geliyor ve biz onlarla birlikte yaşamak zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.
“Mülteci düşmanlığını körükleye kimsenin hakkının olmadığını söylemek isterim”
Mülteci düşmanlığı körüklemeyi hedefleyen bir algı yönetimin olduğunu ifade eden Çataklı, “Göç söz konusu olduğunda elbette ki gündeme gelen önemli konulardan birisi de bu anlamda birlikte yaşama kültürüdür. Bu konu uluslararası süreçte daha fazla gündeme gelmesinin nedeni, mültecilerin göç ettikleri yerlerde toplumsal yapıyı bozduğuna dair bir algıdan kaynaklanmaktadır. Son dönemlerde ülkemizde bu söylemlerin arttığını üzülerek söylemek isterim. Şunu da belirtmek isterim ki hiç kimsenin küçük siyasi hesapları ve ideolojik saplantılarıyla nedeniyle göçmen ve mülteci düşmanlığını körükleyerek, aziz milletimizin bu konuda göstermiş olduğu alicenaplığına leke sürmeye hakkı olmadığını söylemek isterim. Türkiye’nin böyle devasa bir göçü ciddi ve devam eden toplumsal ve güvenlik sorunları yaşamadan yönetmeyi başardığını biliyoruz ve rahatlıkla ifade edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Suriye’deki gelişmelerin birinci derece etkilediği ülke Türkiye oldu”
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı sözlerini şu şekilde sürdü: “Türkiye’de bulunan Suriyelilerin neredeyse tamamı yüzde 98’den fazlası, kamplar dışında şehirlerde, bizlerle yaşıyor. Bu sonucun ortaya çıkmasında milletimizin müthiş bir fedakarlığı var. İl Müdürlüklerimizin, güvenlik güçlerimizin, valiliklerimizin, il müdürlüklerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın da önemli fedakarlıkları var. Bunun altını çizmek isterim. Dolayısıyla bu konuda özenli bir çalışma ortaya konuldu. BU süreç hassasiyetle takip edildi. Çeşitli aksaklıklar ve zor günler geçirmekle beraber aşırı bir olumsuzluk yaşamadık. Suriye’deki gelişmelerin birinci derece etkilediği ülke Türkiye oldu. Bu sadece Suriye ile alakalı bir durum değil. Irak’ta bir sorun çıktı, Irak’ta sorun çıktı, Azarbeycan’da sorun çıktı Türkiye’ye geldiler. Halen Karadeniz’in karşısından gelen kardeşlerimiz var. Dünyanın neresinde başı sıkışan olursa, başını kaldırdığında bu toprakları görüyor. Dolayısıyla çevremizde yaşanan sıkıntılardan en çok etkilenen biziz. Varlığı sınırlarıyla ifade edilemeyen bir ülke."
“Suriye’de birilerinin kendi çıkarları var, Türkiye’nin ciddi bir derdi var”
“Suriye’de 9 yılı aşkın süredir devam etmekte olan bu sorunda bizzat kendi askeri varlığıyla veya vekalet verdiği güçlerle müdahil olan ülkelerden Türkiye dışında hiçbiri, ürettikleri politikaların insani sorunlarıyla yüzleşmektedir. Kendi ürettikleri insani sorunları çözmek için hiçbiri elini taşın altına koymadı. Herkes sadece sorun üretti, var olan sorunların da artmasına neden oldu. Bu da bize gösterdi ki Suriye’de birilerinin kendi çıkarları var. Oysa Türkiye’nin ciddi bir derdi var.”
Yapılan konuşmaların ardından, çalıştayın ilk oturumu sona erdi. Çalıştayda, gün boyunca sürecek olan oturumlarda sorunların konuşulmasına devam edilecek.