'Cumhurbaşkanımızın Benimsemesi Malazgirt Kutlamalarını Canlandırdı'
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucusu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan: '(Malazgirt Zaferi kutlamaları) Cumhurbaşkanımızın bu konuyu gerçek anlamda benimsemesiyle Malazgirt Zaferi hakkındaki görüş ve anlayışlarda ciddi değişiklik meydana geldi. Burada kutlamalar yeniden canlandırıldı. Bunun güçlendirilerek devam ettirilmesi ve hafızamızdaki yerinin kaybettirilmemesi lazım' 'Malazgirt ruhu dediğimiz, bu topraklarda varoluş ruhudur. Bu ciddi bir bilgilenme gerektiriyor. Bilirsek onu yaşatabiliriz. Bu bilgi taze tutulursa bunun için kitaplar yazılır, yayınlar yapılır, filmler çekilir'
ŞENER TOKTAŞ / İBRAHİM YALDIZ - Türkiye Yazarlar Birliği Kurucusu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan, Malazgirt Zaferi kutlamalarına ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın bu konuyu gerçek anlamda benimsemesiyle Malazgirt Zaferi hakkındaki görüş ve anlayışlarda ciddi değişiklik meydana geldi. Burada kutlamalar yeniden canlandırıldı." dedi.
Muş'ta düzenlenen "4. Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni" için kente gelen Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1071'de Türklerin Anadolu'yu yurt edinmesini sağlayan Malazgirt Zaferi'nin bütün dünya için dönüm noktası olduğunu söyledi.
Bir "ön söz" olan Malazgirt Zaferi'nden sonra büyük bir tarihin yazıldığını vurgulayan Doğan, yazılmaya devam edilen bu tarihin okuyucuları ve sürdürücüleri olduklarını dile getirdi.
Selçukluların, büyük zaferin ardından buradaki halkla yaşama iradesini gösterdiğini, bölgeyi bir "barış ülkesi" gibi düşündüğünü ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
"Hemen akabinde Avrupa'da büyük bir haçlı dalgası ortaya çıktı. Kudüs'ü ele geçirmek üzere büyük haçlı grupları Avrupa içlerinden, Balkanlar'dan ve daha çok Anadolu'nun güneyinden geçerek Kudüs'e gitmeye çalıştı. Bu da bölgede büyük savaşlara yol açtı. Selçuklular geldikten hemen sonra Bizanslılar ile değil haçlılarla savaşmak zorunda kaldı. Bu savaşta haçlıların çok az kısmı Anadolu'yu geçebildi. Haçlı seferleri birkaç kez yapıldı ancak her seferinde tam sonuç alamadılar. Selçukluları mağlup etmek isteyen Bizans ordusu, Miryakefalon Savaşı'nda yenilgiye uğradı. Bizans'ın artık Anadolu'da üreteceği bir siyaset kalmadı."
- "Cumhurbaşkanımız bu konuyu gerçek anlamda benimsedi"
Doğan, birkaç yıl öncesine kadar Malazgirt Zaferi'nin hak ettiği değeri görmediğini, 1971'deki 900'üncü yıl dönümü törenlerinin ardından kutlamaların yapılmadığını, bu önemli günün unutulmaya başlandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sahiplenmesiyle dünya tarihi açısından dönüm noktası olan zaferin görkemli törenlerle kutlandığını belirten Doğan, şunları kaydetti:
"Bildiğim kadarıyla 4-5 yıl önce adeta bu kutlamalar bırakılmıştı. Vilayette bir at yarışı düzenleniyordu. Kazananlara ödül veriliyordu. Cumhurbaşkanımızın bu konuyu gerçek anlamda benimsemesiyle Malazgirt Zaferi hakkındaki görüş ve anlayışlarda ciddi değişiklik meydana geldi. Burada kutlamalar yeniden canlandırıldı. Bunun güçlendirilerek devam ettirilmesi ve hafızamızdaki yerinin kaybettirilmemesi lazım. Bu anlamda son yıllardaki Malazgirt kutlamalarını önemsiyorum. Malazgirt ruhu dediğimiz, bu topraklarda varoluş ruhudur. Bu ciddi bir bilgilenme gerektiriyor. Bilirsek onu yaşatabiliriz. Bu bilgi taze tutulursa bunun için kitaplar yazılır, yayınlar yapılır, filmler çekilir."
Bu önemli günün sadece Malazgirtlilerin değil bütün Türkiye'nin haberdar olduğu faaliyetlerle kutlanmasının önemine değinen Doğan, Malazgirt ruhunun ancak bu şekilde ayakta ve canlı tutulabileceğine işaret etti.
Doğan, vatandaşların işin içine girmesiyle bu kutlu günün gelecek nesillere daha iyi aktarılabileceğine dikkati çekerek, "Bu konuda sanat ve sinema etkili olabilir. Malazgirt ile ilgili güçlü ve büyük bir film yapılsa iyi olur. Roman, şiir ve edebiyatın etkisi büyük ancak filmlerin etkisi daha büyük olur." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Muş'ta düzenlenen "4. Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni" için kente gelen Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1071'de Türklerin Anadolu'yu yurt edinmesini sağlayan Malazgirt Zaferi'nin bütün dünya için dönüm noktası olduğunu söyledi.
Bir "ön söz" olan Malazgirt Zaferi'nden sonra büyük bir tarihin yazıldığını vurgulayan Doğan, yazılmaya devam edilen bu tarihin okuyucuları ve sürdürücüleri olduklarını dile getirdi.
Selçukluların, büyük zaferin ardından buradaki halkla yaşama iradesini gösterdiğini, bölgeyi bir "barış ülkesi" gibi düşündüğünü ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
"Hemen akabinde Avrupa'da büyük bir haçlı dalgası ortaya çıktı. Kudüs'ü ele geçirmek üzere büyük haçlı grupları Avrupa içlerinden, Balkanlar'dan ve daha çok Anadolu'nun güneyinden geçerek Kudüs'e gitmeye çalıştı. Bu da bölgede büyük savaşlara yol açtı. Selçuklular geldikten hemen sonra Bizanslılar ile değil haçlılarla savaşmak zorunda kaldı. Bu savaşta haçlıların çok az kısmı Anadolu'yu geçebildi. Haçlı seferleri birkaç kez yapıldı ancak her seferinde tam sonuç alamadılar. Selçukluları mağlup etmek isteyen Bizans ordusu, Miryakefalon Savaşı'nda yenilgiye uğradı. Bizans'ın artık Anadolu'da üreteceği bir siyaset kalmadı."
- "Cumhurbaşkanımız bu konuyu gerçek anlamda benimsedi"
Doğan, birkaç yıl öncesine kadar Malazgirt Zaferi'nin hak ettiği değeri görmediğini, 1971'deki 900'üncü yıl dönümü törenlerinin ardından kutlamaların yapılmadığını, bu önemli günün unutulmaya başlandığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sahiplenmesiyle dünya tarihi açısından dönüm noktası olan zaferin görkemli törenlerle kutlandığını belirten Doğan, şunları kaydetti:
"Bildiğim kadarıyla 4-5 yıl önce adeta bu kutlamalar bırakılmıştı. Vilayette bir at yarışı düzenleniyordu. Kazananlara ödül veriliyordu. Cumhurbaşkanımızın bu konuyu gerçek anlamda benimsemesiyle Malazgirt Zaferi hakkındaki görüş ve anlayışlarda ciddi değişiklik meydana geldi. Burada kutlamalar yeniden canlandırıldı. Bunun güçlendirilerek devam ettirilmesi ve hafızamızdaki yerinin kaybettirilmemesi lazım. Bu anlamda son yıllardaki Malazgirt kutlamalarını önemsiyorum. Malazgirt ruhu dediğimiz, bu topraklarda varoluş ruhudur. Bu ciddi bir bilgilenme gerektiriyor. Bilirsek onu yaşatabiliriz. Bu bilgi taze tutulursa bunun için kitaplar yazılır, yayınlar yapılır, filmler çekilir."
Bu önemli günün sadece Malazgirtlilerin değil bütün Türkiye'nin haberdar olduğu faaliyetlerle kutlanmasının önemine değinen Doğan, Malazgirt ruhunun ancak bu şekilde ayakta ve canlı tutulabileceğine işaret etti.
Doğan, vatandaşların işin içine girmesiyle bu kutlu günün gelecek nesillere daha iyi aktarılabileceğine dikkati çekerek, "Bu konuda sanat ve sinema etkili olabilir. Malazgirt ile ilgili güçlü ve büyük bir film yapılsa iyi olur. Roman, şiir ve edebiyatın etkisi büyük ancak filmlerin etkisi daha büyük olur." ifadelerini kullandı.