'Keneyi Alkol Ve Kolonya Dökerek Ya Da Yakarak Çıkarmayın'
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır: 'Üstüne alkol ya da kolonya dökerek ya da yakarak keneyi çıkarmak kenenin strese girmesine ve salgınlarını insan vücuduna boşaltmasına sebep olduğu için bu yöntemleri asla önermiyoruz. Biz acil servislerde özel ip tekniği ya da kerpeten ile keneyi ona zarar vermeden çıkarıyoruz, çünkü hayvanın başına zarar verdiğimizde cilt altına gömülme tehlikesi var, bunların önüne geçmek için bilen ehil ellerdeki sağlık kuruluşunda bu işlemin yapılması gerekiyor'
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan kenelerin vücuda tutunması halinde üzerine kolonya ve alkol dökerek ya da yakarak çıkartılmaması gerektiğini ifade ederek, kenenin bu tür durumlarda strese girip salgınlarını insan vücuduna boşalttığını bildirdi.
Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı da olan Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle mayıs, haziran ve temmuz aylarında KKKA hastalığı sebebiyle acil servislere sık başvuru olduğunu söyledi.
KKKA'nın bulaşıcı ve ölümcül hastalık olduğunu anlatan Çakır, "Kene taşıdığı virüsü önce küçükbaş hayvanlardan alarak büyükbaş hayvanlara bulaştırıyor, büyükbaş hayvanlar bu hastalığı belirtisiz geçiriyor ve sonra büyükbaş hayvanlardan insanlara bulaşıyor veya bu virüs kenenin ısırmasıyla ya da insandan insana bulaşması söz konusu olabiliyor." dedi.
Çakır, özellikle hayvancılık ve avcılıkla uğraşanlar, kırsalda iş yapanlar, piknik alanlarında olanlar ya da kamp hayatı içindekilerin sürekli kene nedeniyle panik ve korku içinde olduklarını belirterek, Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirler sonucu hem sağlıkçıların hem de halkın bilinçlenmesiyle son 2 yıldır ülke genelinde KKKA vakalarında azalma gördüklerini aktardı.
Ölümcül KKKA hastalığına yol açan virüsü taşıyan kenelerin genellikle büyükbaş hayvanlarda bulunduğunu, Erzurum'un özellikle kuzey ilçelerinin de kene açısından riskli bölgeler olduğunu belirten Çakır, "Büyükbaş hayvanların otlamadığı ve izole edilmiş piknik alanındaki kenelerin bu virüsle bulaşma ihtimali çok düşük. Ama yine de halkımız evin bahçesinde otururken ya da izole edilmiş piknik alanında kene tutunması olaylarında büyük panik yaşıyor." diye konuştu
- Kene tutunmasına karşı öneriler
Çakır, yaz aylarında kene tutunması olaylarına karşı risk altındaki meslek gruplarından hayvancılıkla uğraşanların, avcıların, kamp hayatı süren ve kırsalda yaşayanların özel tedbir alması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Özellikle bu mevsimde riskli bölgelerdeki kişilerin uzun kollu ve paçalı kıyafet giyinmeleri, hatta paçalarını çorapların içine koyup ve ellerine eldiven takarak çiftçilik faaliyetleriyle uğraşması gerekiyor. Hayvan barınaklarının temizlenerek ilaçlanması da önem taşıyor. Ayrıca yaz aylarında sadece keneden değil diğer zararlıların vücuda yanaşmasını önlemek için vücuda sürülen ilaçlarla defans oluşturulmasını da şiddetle öneriyoruz."
Riskli bölgeler haricinde izole edilmiş piknik alanlarındaki kenelerin bulaşıcı olma ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Çakır, kene korkusu yaşamamak için piknik yapanların da uzun kollu ve paçalı kıyafetlerle hem kendilerini hem de çocuklarını koruyabileceklerini ifade etti.
- İlk müdahale yerleri sağlık kuruluşu olmalı
Çakır, kenenin ısırması ve salgılarının insan vücuduna yayılmasıyla ortalama 2 gün içinde hastalığın ortaya çıktığına dikkati çekerek, özellikle risk altındakilerin temizlenirken vücutlarını bu açıdan gözden geçirip kene gördüklerinde derhal sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiğini vurguladı.
Halk arasında kene tutunmasında yanlış yöntemler kullanıldığını anlatan Çakır, şu ifadeleri kullandı:
"Üstüne alkol ya da kolonya dökerek ya da yakarak keneyi çıkarmak kenenin strese girmesine ve salgınlarını insan vücuduna boşaltmasına sebep olduğu için bu yöntemleri asla önermiyoruz. Biz acil servislerde özel ip tekniği ya da kerpeten ile keneyi ona zarar vermeden çıkarıyoruz, çünkü hayvanın başına zarar verdiğimizde cilt altına gömülme tehlikesi var, bunların önüne geçmek için bilen ehil ellerdeki sağlık kuruluşunda bu işlemin yapılması gerekiyor."
Çakır, bu tür durumlarda keneyi çıkardıktan sonra hastanın hastanın kan değerlerini de takip ettiklerini anlatarak, gerek izole edilmiş piknik alanlarında gerekse riskli bölgelerde kene tutunmuş vatandaşın en yakın sağlık kuruluşundan yardım istemesini önerdi.
Kaynak: AA
Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı da olan Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle mayıs, haziran ve temmuz aylarında KKKA hastalığı sebebiyle acil servislere sık başvuru olduğunu söyledi.
KKKA'nın bulaşıcı ve ölümcül hastalık olduğunu anlatan Çakır, "Kene taşıdığı virüsü önce küçükbaş hayvanlardan alarak büyükbaş hayvanlara bulaştırıyor, büyükbaş hayvanlar bu hastalığı belirtisiz geçiriyor ve sonra büyükbaş hayvanlardan insanlara bulaşıyor veya bu virüs kenenin ısırmasıyla ya da insandan insana bulaşması söz konusu olabiliyor." dedi.
Çakır, özellikle hayvancılık ve avcılıkla uğraşanlar, kırsalda iş yapanlar, piknik alanlarında olanlar ya da kamp hayatı içindekilerin sürekli kene nedeniyle panik ve korku içinde olduklarını belirterek, Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirler sonucu hem sağlıkçıların hem de halkın bilinçlenmesiyle son 2 yıldır ülke genelinde KKKA vakalarında azalma gördüklerini aktardı.
Ölümcül KKKA hastalığına yol açan virüsü taşıyan kenelerin genellikle büyükbaş hayvanlarda bulunduğunu, Erzurum'un özellikle kuzey ilçelerinin de kene açısından riskli bölgeler olduğunu belirten Çakır, "Büyükbaş hayvanların otlamadığı ve izole edilmiş piknik alanındaki kenelerin bu virüsle bulaşma ihtimali çok düşük. Ama yine de halkımız evin bahçesinde otururken ya da izole edilmiş piknik alanında kene tutunması olaylarında büyük panik yaşıyor." diye konuştu
- Kene tutunmasına karşı öneriler
Çakır, yaz aylarında kene tutunması olaylarına karşı risk altındaki meslek gruplarından hayvancılıkla uğraşanların, avcıların, kamp hayatı süren ve kırsalda yaşayanların özel tedbir alması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Özellikle bu mevsimde riskli bölgelerdeki kişilerin uzun kollu ve paçalı kıyafet giyinmeleri, hatta paçalarını çorapların içine koyup ve ellerine eldiven takarak çiftçilik faaliyetleriyle uğraşması gerekiyor. Hayvan barınaklarının temizlenerek ilaçlanması da önem taşıyor. Ayrıca yaz aylarında sadece keneden değil diğer zararlıların vücuda yanaşmasını önlemek için vücuda sürülen ilaçlarla defans oluşturulmasını da şiddetle öneriyoruz."
Riskli bölgeler haricinde izole edilmiş piknik alanlarındaki kenelerin bulaşıcı olma ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Çakır, kene korkusu yaşamamak için piknik yapanların da uzun kollu ve paçalı kıyafetlerle hem kendilerini hem de çocuklarını koruyabileceklerini ifade etti.
- İlk müdahale yerleri sağlık kuruluşu olmalı
Çakır, kenenin ısırması ve salgılarının insan vücuduna yayılmasıyla ortalama 2 gün içinde hastalığın ortaya çıktığına dikkati çekerek, özellikle risk altındakilerin temizlenirken vücutlarını bu açıdan gözden geçirip kene gördüklerinde derhal sağlık kuruluşuna gitmesi gerektiğini vurguladı.
Halk arasında kene tutunmasında yanlış yöntemler kullanıldığını anlatan Çakır, şu ifadeleri kullandı:
"Üstüne alkol ya da kolonya dökerek ya da yakarak keneyi çıkarmak kenenin strese girmesine ve salgınlarını insan vücuduna boşaltmasına sebep olduğu için bu yöntemleri asla önermiyoruz. Biz acil servislerde özel ip tekniği ya da kerpeten ile keneyi ona zarar vermeden çıkarıyoruz, çünkü hayvanın başına zarar verdiğimizde cilt altına gömülme tehlikesi var, bunların önüne geçmek için bilen ehil ellerdeki sağlık kuruluşunda bu işlemin yapılması gerekiyor."
Çakır, bu tür durumlarda keneyi çıkardıktan sonra hastanın hastanın kan değerlerini de takip ettiklerini anlatarak, gerek izole edilmiş piknik alanlarında gerekse riskli bölgelerde kene tutunmuş vatandaşın en yakın sağlık kuruluşundan yardım istemesini önerdi.