'15 Temmuz, Suriye Krizi Ve Türkiye' Paneli
GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş: 'FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat, fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım'
GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, "FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat, fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım." dedi.
Aktaş, Kültür Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz, Suriye Krizi ve Türkiye Paneli"nde yaptığı konuşmada, Suriye'deki iç savaşın Türkiye ve İran'ın bölgeden fiilen yok edilmesi veya zayıflatılmasına yönelik bir hamle olduğunu söyledi.
Türkiye'nin demokratik olarak güçlenmesini engellemek isteyenlerin başarılı olamadığını ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
"Bize hediye edilen bütün terör örgütlerini teker teker yendik. IŞİD ile devlet düzeyinde savaşan ilk biziz. Çok enteresandır, FETÖ'nün ve PKK'nın etkisiyle sürekli 'Türkiye IŞİD'e yardım ediyor' tezini savunan Batı medyasında ve siyasetinde DEAŞ ile savaşılırken bir cümle bahsedilmedi. Demek ki uluslararası diplomasi alanını iyi yönetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Suriye savaşında Türkiye'nin bileği bükülemedi. Devamında bu badireyi AK Parti kurumsal kimliği, gücü ve inandırıcılığıyla atlattı."
Aktaş, FETÖ ile yurt dışında da gerekli mücadelenin yapılması gerektiğini dile getirdi.
"Batı'nın FETÖ ile ilgili projesi şuydu: AK Parti içinde bir kuluçka yatıralım, bir gün bu şemsiye açıldığında AK Parti bunun altında kalsın, biz FETÖ'cülerle yürüyelim." ifadelerini kullanan Aktaş, şunları kaydetti:
"Bu hikaye de olmadı, sonuçta da darbeye kalkıştılar. FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat, fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım. FETÖ devletin bütün kilit noktalarını ele geçirmiş olabilir fakat toplumu etkileyecek kanaat önderi yetiştiremediği için toplumda bir nüfuz oluşturamadı.
Kanaat önderi yetiştirse köle ve ajan olmazlardı. Dolayısıyla tesirleri toplumda yüzde 1-2'lerde kaldı."
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında evinden Ülke TV'nin bulunduğu binaya gittiğini ve darbeciler tarafından iki kez yolunun kesildiğini dile getirerek, "Karşılıklı silahlar çekilmişti. O anda ölümle yüz yüze gelmiş biri olarak hiçbir korku hissetmedim." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç da 15 Temmuz darbe girişiminde canlarını feda eden şehit ve gazilerin bu ülkeyi ayakta tuttuğunu söyledi.
Siyaset bilimci Dr. Murat Yılmaz da milletin sokaklara ve meydanlara çıkarak bir musibeti kanıyla boğduğunu belirtti.
Kaynak: AA
Aktaş, Kültür Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz, Suriye Krizi ve Türkiye Paneli"nde yaptığı konuşmada, Suriye'deki iç savaşın Türkiye ve İran'ın bölgeden fiilen yok edilmesi veya zayıflatılmasına yönelik bir hamle olduğunu söyledi.
Türkiye'nin demokratik olarak güçlenmesini engellemek isteyenlerin başarılı olamadığını ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
"Bize hediye edilen bütün terör örgütlerini teker teker yendik. IŞİD ile devlet düzeyinde savaşan ilk biziz. Çok enteresandır, FETÖ'nün ve PKK'nın etkisiyle sürekli 'Türkiye IŞİD'e yardım ediyor' tezini savunan Batı medyasında ve siyasetinde DEAŞ ile savaşılırken bir cümle bahsedilmedi. Demek ki uluslararası diplomasi alanını iyi yönetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Suriye savaşında Türkiye'nin bileği bükülemedi. Devamında bu badireyi AK Parti kurumsal kimliği, gücü ve inandırıcılığıyla atlattı."
Aktaş, FETÖ ile yurt dışında da gerekli mücadelenin yapılması gerektiğini dile getirdi.
"Batı'nın FETÖ ile ilgili projesi şuydu: AK Parti içinde bir kuluçka yatıralım, bir gün bu şemsiye açıldığında AK Parti bunun altında kalsın, biz FETÖ'cülerle yürüyelim." ifadelerini kullanan Aktaş, şunları kaydetti:
"Bu hikaye de olmadı, sonuçta da darbeye kalkıştılar. FETÖ yaşayan bir örgüt, bu yaşayan organları kesmek lazım. Tepedeki bizzat, fiilen fikir oluşturan yönetimi ve yurt dışındaki odaklarla irtibatlı olan insanları, sistemini çökertmek lazım. FETÖ devletin bütün kilit noktalarını ele geçirmiş olabilir fakat toplumu etkileyecek kanaat önderi yetiştiremediği için toplumda bir nüfuz oluşturamadı.
Kanaat önderi yetiştirse köle ve ajan olmazlardı. Dolayısıyla tesirleri toplumda yüzde 1-2'lerde kaldı."
Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında evinden Ülke TV'nin bulunduğu binaya gittiğini ve darbeciler tarafından iki kez yolunun kesildiğini dile getirerek, "Karşılıklı silahlar çekilmişti. O anda ölümle yüz yüze gelmiş biri olarak hiçbir korku hissetmedim." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç da 15 Temmuz darbe girişiminde canlarını feda eden şehit ve gazilerin bu ülkeyi ayakta tuttuğunu söyledi.
Siyaset bilimci Dr. Murat Yılmaz da milletin sokaklara ve meydanlara çıkarak bir musibeti kanıyla boğduğunu belirtti.