Rektör Yardımcısı Çağlar'dan Deprem Uyarısı Açıklaması '1997 Öncesi Binalar Riskli'
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Çağlar, Hendek’te meydana gelen depremin risk oluşturan 1997 yılı öncesi binalar için bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde orta büyüklükte olmasına rağmen çevre illerde de hissedilen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından şehirdeki çok katkı binalar gündeme geldi. Betonarme yapılar, deprem, yapı mekaniği, depreme dayanıklı yapı tasarımı, mevcut betonarme binaların deprem performansı gibi birçok ulusal ve uluslararası akademik çalışması olan SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Çağlar, yaptığı yazılı açıklamada yaklaşan olası büyük depreme işaret etti. Prof. Dr. Çağlar, "Son yaşadığımız deprem yakın zamanlarda yine büyük depremler yaşanabileceği gerçeğini bizlere hatırlatmıştır. Son yüzyılda Kuzey Anadolu Fay hattında meydana gelen 1943-Hendek, 1957-Abant, 1967-Adapazarı, 1999-Gölcük ve 1999-Düzce depremleriyle Sakarya ili ve civarında 25-30 yıllık zaman aralıklarında büyük yıkıcı depremler olduğu görülmektedir. Bu depremlerle derinden etkilenen Sakarya ilimizde yapılan bazı iyileştirmelere rağmen günümüzde yapıların depreme karşı güvenliğinin sorgulanmaya devam etmesi deprem güvenliği konusunda ne kadar yol aldığımızı da gündeme getirmektedir" dedi.
1999 yılında meydana gelen depremin ardından depreme dayanıklı yapı tasarımı ve yapımı konusunda gerek yönetmelik, gerekse uygulama ve denetim açısından çok büyük ilerlemeler olduğunu hatırlatan Çağlar, "Ancak özellikle ilimizde depreme maruz kalmış, hasar almış veya almamış tüm binalar halen büyük bir bilinmezlik ile karşı karşıyadır. Sakarya’nın depremselliği ve zemin yapısı dikkate alındığında 1997 öncesi yapılmış ve 1999 Marmara depremini yaşamış çok katlı binaların taşıdığı riskler ortadadır. Yeni depremler yaşanabileceği gerçeğinin farkında olarak bu tür binaların depreme güvenli hale getirilmesi için üniversiteler, kamu kurumları, meslek odaları ve bu tür riskli evlerde yaşayan insanların işbirliği yapmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu konuda yetkili ve sorumlu tüm paydaşların özellikle 1997 öncesi yapılan çok katlı binalar hakkında gerekli tüm adımları kararlılıkla atmaları gerekmektedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Çağlar, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin birçok konuda olduğu gibi bu konuda da üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket etmeye devam edeceğini, şehrin bu sorununun bir an önce çözüme kavuşturulması konusunda destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
1999 yılında meydana gelen depremin ardından depreme dayanıklı yapı tasarımı ve yapımı konusunda gerek yönetmelik, gerekse uygulama ve denetim açısından çok büyük ilerlemeler olduğunu hatırlatan Çağlar, "Ancak özellikle ilimizde depreme maruz kalmış, hasar almış veya almamış tüm binalar halen büyük bir bilinmezlik ile karşı karşıyadır. Sakarya’nın depremselliği ve zemin yapısı dikkate alındığında 1997 öncesi yapılmış ve 1999 Marmara depremini yaşamış çok katlı binaların taşıdığı riskler ortadadır. Yeni depremler yaşanabileceği gerçeğinin farkında olarak bu tür binaların depreme güvenli hale getirilmesi için üniversiteler, kamu kurumları, meslek odaları ve bu tür riskli evlerde yaşayan insanların işbirliği yapmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu konuda yetkili ve sorumlu tüm paydaşların özellikle 1997 öncesi yapılan çok katlı binalar hakkında gerekli tüm adımları kararlılıkla atmaları gerekmektedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Çağlar, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin birçok konuda olduğu gibi bu konuda da üzerine düşen görev ve sorumluluğun bilinciyle hareket etmeye devam edeceğini, şehrin bu sorununun bir an önce çözüme kavuşturulması konusunda destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.