40 Yıllık Misafir Leylekler Yavrularını Göçe Hazırlıyor
Konya’nın merkez Karatay ilçesinde yaklaşık 40 yıldır aynı elektrik direğinde konaklayan leylekler bu yıl da yavrularını aynı yerde büyütüyor.
Gaziosmanpaşa Mahallesinin sembolü olan leylekler her yıl aynı yere gelerek yavrularını eğitiyor ve yavrular yeterli eğitimin ardından uçmayı öğreniyor. Annesi tarafından uçuş eğitimi alan yavru leylekler yeterli olgunluğa ulaşınca mevsim sonunda sıcak bölgelere gitmek üzere tekrar kanat çırpacak. Kış dönemini başka yerde geçirecek leylekler, üreme dönemini geçirmek üzere tekrar gelecek.
Atasözlerine ve deyimlere konu olan leyleklerin Anadolu topraklarına göçü ise yaz aylarının girmesiyle başlıyor. Toplu halde hareket eden leylekler, istedikleri noktalarda ilkbahar ve yaz ayları boyunca konaklayarak yavruluyor. Baharın gelişinin de sembolü leylekler Gaziosmanpaşa Mahallesinde bölge halkı tarafından sevinçle karşılanıyor, yavruları uzaktan sevmenin heyecanı yaşanıyor.
Mahalle sakinlerinden Özkan Acıbadem leyleklerin önceki yıllarda yuva yaptıkları direk yıkıldıktan sonra da mahalleden gitmediğini söyledi.
Çocukluğundan beri aynı mahallede yaşadığını ifade eden Acıbadem, "Bu evi yaptığımızda 5-6 yaşlarındaydık. O zamanları anlatırlardı, leylekler asırlar önceden varmış buralarda. Uzun süredir buradalar. Taş direk vardı burada önce yuvaları onun üzerindeydi. Taş direk yıkılınca yuvayı dağıttılar. Sonra leylekler buradan gitmedi. Çatılara, yere ve yollara konmaya başladı.
Sonra belediye tarafından elektrik direği üzerine yuva yapıldı" dedi.
"Mahallenin maskotu haline geldi"
Yavruların sonraki senelerde tekrar geldiğini öne süren Özkan Acıbadem, "Her senenin yavrusu buraya sahip oluyor. Anne babalarını katmıyorlar çünkü hep görüyoruz. İki veya 3 tane yumurta oluyor. Bazen yumurtanın birini aşağı atıyorlar, bazen yumurtadan çıktıktan sonra aşağı atıyorlar. Bir tanesinde fire veriyorlar. Anne baba mı yoksa yavrular mı aşağı atıyor bilemeyiz. Birkaç tane leylek yavrusunun ölüsüyle karşılaştığımız oldu" diye konuştu.
Gelen leyleklerin akraba olduklarını tahmin ettiklerini anlatan Özkan, "Birbirine benziyorlar ama tahmin ediyoruz. Zaten eskiler de anlatır oradan biliyoruz. Yuvadaki yavruları anne baba besleyemezmiş birinden fire verirlermiş diğerleri sağlıklı gelişsin diye. Bazen de yavrular kıskandığı için atarmış. Leyleğin altında da benim köpeklerim bağlı. Onlara attığım yiyecekleri alıp yukarı çıkıyorlar. Kavga ediyorlar bizim çok hoşumuza gidiyor, alıştık mahallemizin bir değeri maskotu haline geldi" şeklinde konuştu.
21 yaşından beri aynı mahallede yaşadığını aktaran Sami Arıcı da, mahallenin sakinlerinden biri olduğunu ve her yaz gelen leyleklerin bahar aylarında yavrularını büyütüp gittiğini belirtti.
Arıcı, "Aynı leylekler mi bilmiyoruz ama her sene aynı leyleklerin geldiğini tahmin ediyoruz. Leylekler mahallemizin bir arması gibi oldu, mahallemizin sakinlerinden biri gibi güzel bir durum oldu" şeklinde konuştu.
Bölge halkı, yıllardır gelen leyleklerin aynı kuşlar olmasa da aynı soydan geldiklerine inanıyor. Yiyecek bulmak için zaman zaman havalanan kuşların yuvası çok sayıda serçeye de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca mahalledeki birçok elektrik direği göçmen kuşlara eğitim yuvası olmaya devam ediyor.
Kaynak: İHA
Atasözlerine ve deyimlere konu olan leyleklerin Anadolu topraklarına göçü ise yaz aylarının girmesiyle başlıyor. Toplu halde hareket eden leylekler, istedikleri noktalarda ilkbahar ve yaz ayları boyunca konaklayarak yavruluyor. Baharın gelişinin de sembolü leylekler Gaziosmanpaşa Mahallesinde bölge halkı tarafından sevinçle karşılanıyor, yavruları uzaktan sevmenin heyecanı yaşanıyor.
Mahalle sakinlerinden Özkan Acıbadem leyleklerin önceki yıllarda yuva yaptıkları direk yıkıldıktan sonra da mahalleden gitmediğini söyledi.
Çocukluğundan beri aynı mahallede yaşadığını ifade eden Acıbadem, "Bu evi yaptığımızda 5-6 yaşlarındaydık. O zamanları anlatırlardı, leylekler asırlar önceden varmış buralarda. Uzun süredir buradalar. Taş direk vardı burada önce yuvaları onun üzerindeydi. Taş direk yıkılınca yuvayı dağıttılar. Sonra leylekler buradan gitmedi. Çatılara, yere ve yollara konmaya başladı.
Sonra belediye tarafından elektrik direği üzerine yuva yapıldı" dedi.
"Mahallenin maskotu haline geldi"
Yavruların sonraki senelerde tekrar geldiğini öne süren Özkan Acıbadem, "Her senenin yavrusu buraya sahip oluyor. Anne babalarını katmıyorlar çünkü hep görüyoruz. İki veya 3 tane yumurta oluyor. Bazen yumurtanın birini aşağı atıyorlar, bazen yumurtadan çıktıktan sonra aşağı atıyorlar. Bir tanesinde fire veriyorlar. Anne baba mı yoksa yavrular mı aşağı atıyor bilemeyiz. Birkaç tane leylek yavrusunun ölüsüyle karşılaştığımız oldu" diye konuştu.
Gelen leyleklerin akraba olduklarını tahmin ettiklerini anlatan Özkan, "Birbirine benziyorlar ama tahmin ediyoruz. Zaten eskiler de anlatır oradan biliyoruz. Yuvadaki yavruları anne baba besleyemezmiş birinden fire verirlermiş diğerleri sağlıklı gelişsin diye. Bazen de yavrular kıskandığı için atarmış. Leyleğin altında da benim köpeklerim bağlı. Onlara attığım yiyecekleri alıp yukarı çıkıyorlar. Kavga ediyorlar bizim çok hoşumuza gidiyor, alıştık mahallemizin bir değeri maskotu haline geldi" şeklinde konuştu.
21 yaşından beri aynı mahallede yaşadığını aktaran Sami Arıcı da, mahallenin sakinlerinden biri olduğunu ve her yaz gelen leyleklerin bahar aylarında yavrularını büyütüp gittiğini belirtti.
Arıcı, "Aynı leylekler mi bilmiyoruz ama her sene aynı leyleklerin geldiğini tahmin ediyoruz. Leylekler mahallemizin bir arması gibi oldu, mahallemizin sakinlerinden biri gibi güzel bir durum oldu" şeklinde konuştu.
Bölge halkı, yıllardır gelen leyleklerin aynı kuşlar olmasa da aynı soydan geldiklerine inanıyor. Yiyecek bulmak için zaman zaman havalanan kuşların yuvası çok sayıda serçeye de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca mahalledeki birçok elektrik direği göçmen kuşlara eğitim yuvası olmaya devam ediyor.