ATB Başkan Vekili Bülbül Açıklaması '30 Milyar Destek İle Sektör İvmelenecek'
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkan Vekili Halil Bülbül, "Üç ana faaliyet alanına 30 milyar liralık finansman desteği sağlanacak. 213 milyar liralık tarımsal milli geliri olan sektörümüzün bu finansman desteği ile ivmelenmesini beklemekteyiz” dedi.
Antalya Ticaret Borsası Mayıs ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında toplandı. Yönetimin bir aylık çalışması hakkında Meclis üyeleri bilgilendirilirken, ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, kente, ekonomiye, tarıma yönelik değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına terör saldırılarını kınayarak başlayan Bülbül, “Bu ay bir kez daha şehit ateşi memleketimize düştü. Kahraman hemşehrimiz Piyade Uzman Çavuş Zekeriya Zencirli’ye ve vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlara baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Sınır ötesindeki zorlu operasyondaki Mehmetçiklerimize de başarılar diliyoruz” dedi.
"TOBB’un talebi ekonomi"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 75’inci Genel Kurulu’na ATB yönetim kurulu başkanı, meclis başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve delegelerle birlikte katıldıklarını anımsatan Bülbül, Borsa olarak genel kurul boyunca Antalya’nın yöresel lezzetlerini ikram ederek tanıtım yaptıklarını kaydetti.
“Birliğimiz ebedi, gündemimiz ekonomi” temasıyla gerçekleşen Genel Kurul’da, ekonomiye odaklanılması ve icraat dönemine girilmesi mesajının iletildiğini anımsatan Bülbül, Borsa’nın da önerisi olan biriken KDV alacaklarının takvime bağlanarak ödenmesi, peşin verginin kaldırılması, kalkınma ajansları kaynaklarıyla belediyeler yerine özel sektör yatırımlarının desteklenmesi, tarım ve hayvancılık politikalarının tüm tarafların görüşleriyle oluşturulması ve kıdem tazminatı gibi birçok konu ve sorunun TOBB Başkanı tarafından ifade edildiğini belirtti.
Bülbül, “Umarız özel sektörümüz için çok önemli olan bu sorunlar bir an evvel çözüme kavuşur” ifadelerinde bulundu.
ATB’nin, bu yıl ilk kez düzenlenen Oda ve Borsa Proje Yarışması’na YÖREX ile katıldığını belirten Halil Bülbül, “YÖREX’in 123 proje arasından ödüle layık görülmesi bizleri mutlu etti. Ödülü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak ise projemizi daha fazla geliştirmek ve yaygınlaşmak için bizlerde ilave motivasyon sağlamıştır” diye konuştu.
Bülbül, YÖREX’i sahiplenen ve motivasyon sağlayan, Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm oda ve borsalar, kalkınma ajansları, yerel ve merkezi yönetimler, üreticiler, katılımcılar, ziyaretçiler, danışma kurulu, basın mensupları, Borsa personeline teşekkür etti.
"Sertifikalı tohum desteği arttırılsın"
Bülbül, Cumhurbaşkanı tarafından sert ekmeklik buğdayın ton başına bin 350 liradan alınacağı, arpanın ton fiyatının da bin 100 lira olarak açıklandığını belirterek, fiyatların normale yakın olduğunu söyledi.
Üretimin devamlılığı ve ithale bağımlı olmamak için artan maliyetler nedeniyle üreticilerin önümüzdeki yıl daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bülbül, “Hububat sektörel analiz toplantımızda da gündeme geldiği gibi sosyal yardımların kırsalda üretim yapan genç ve kadın üreticiler başta olmak üzere üretene yönelik planlanması ve üretimde kaliteyi, verim artışını ve sürekliliği sağlamak için sertifikalı tohumluk desteğinin artırılarak devam ettirilmesi son derece önemlidir” dedi.
Bülbül, bu yılki hububat hasadının bereketli olmasını ve bol kazanç getirmesini diledi.
Halkın ucuz ve güvenilir gıdaya erişebilmesi için daha fazla üretilmesi gerektiğini, kırsalda yaşamanın cazibesini artıracak ve üretim yapma motivasyonunu yükseltecek yeni bir modele ihtiyaç olduğunu vurgulan Bülbül, bunun için Tarım Şurası’nın iyi bir fırsat olacağını söyledi.
Bülbül, “Şura’dan beklenilen faydanın sağlanabilmesi için bölgelerin kendine has kırsal ve tarımsal özelliklerinin, üstün ve zayıf taraflarının ayrı ayrı dikkate alındığı, kendi içinde gerçekçi bilgilerle irdelendiği alt çalışma gruplarının raporlarından etkili bir şekilde faydalanılması gerektiğini önemle belirtmek isterim. Bu çalışma grupları her bölgede ayrı ayrı oluşturulmalıdır. Günceli anlatan alan araştırmalı ve yapıyı anlatan zaman serisi araştırmalı niteliğinde bölgesel raporlar hazırlanmalıdır. Bu raporlara ve stratejik politikalara dayalı gerçekleştirilecek olan Tarım Şurası, kendisinden beklenen faydayı sağlama potansiyeline sahip olacaktır” diye konuştu.
"Çözüm var yeter ki kulak verin"
Antalya Ticaret Borsası’nın özellikle 2008 yılından beri, sözlü ve yazılı olarak, tarımı stratejik sektör olarak tanımlamak gerektiğini dikkat çektiğini anımsatan Bülbül, "Tarımı stratejik sektör yapmak demek; ekonomik etki analizlerine dayalı destek ve teşvikte etkili ve öncelikli sektör yapmak demektir. Topraklarını ve çalışanlarını, üreticilerini ve girişimcilerini sektörde tutmak ve itibar kazandırmak demektir. Yatırımcısına pozitif ayrımcılık uygulamak demektir. Ortak performans göstergelerine göre meslek örgütlerini çalıştırmak demektir. Koruyucu ve geliştirici toplu üretim planlama ve sigortalama yapmak demektir. Kaynak kullanımında verimliliği artırıcı önlemler almak demektir. İthalatçı değil ihracatçı bir sektör oluşturmak demektir. Bu kapsamlı önerilerimizin tamamını bulunduğumuz her ortamda dile getirdik. Getirmeye de devam edeceğiz. Yeter ki tarıma kulak verilsin, bizler Borsa olarak çözüm önerilerimizi anlatmaya her daim hazırız" diye belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan İVME Finansman Paketi’ni de değerlendiren Bülbül, paketin 3 ana faaliyet alanından birinin tarım olduğunu belirtti.
İleri, Verimli, Milli Endüstri kelimelerinin baş harflerinden oluşan İVME Paketi’ndeki tarım sektörü alt başlıkları ise “seracılık”, “soya, mısır, ayçiçeği üretimi”, “hayvancılık-yem bitkisi üretimi” ve “birlikte ekipman paketi” olarak tanımlandığını kaydeden Bülbül, bu üç ana faaliyet alanına toplam 30 milyar liralık finansman desteği sağlanacağını bildirdi. Bülbül, “213 milyar liralık tarımsal milli geliri olan sektörümüzün bu finansman desteği ile ivmelenmesini beklemekteyiz” dedi.
Sektörel konular ele alındı
Meclis’te üyeler, sektörlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Meclis Üyesi Ergin Civan, Antalya yöresel lezzetlerinin havalimanında bedelsiz dağıtılmasıyla ilgili çalışma yaptıklarını, bunun hem iyi bir tanıtım aracı olacağı hem de ekonomik değer sağlayacağını söyledi.
Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk, bu yıl ülke genelinde 20 milyon ton buğday üretimi beklediklerini bildirirken, buğday taban fiyatının hasat öncesi açıklanmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Meclis Üyesi Hüseyin Simav, sütün referans fiyatının 2 TL olarak belirlendiğini ancak artan girdi fiyatları karşısında bu fiyatın yetersiz olduğunu bildirdi. Meclis Üyesi Ata Sönmez, 3 yıldır et fiyatlarının yerinde saydığını, yemin ise 3 kat arttığına dikkat çekerken, yakında kargas et ithalatının başlayacağını kaydetti.
Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, domateste iklimin etkisiyle de tonajın düştüğünü belirterek, buna rağmen domatesin 50 kuruşa satıldığına dikkat çekti. Artım Ukrayna, Rusya, Romanya gibi domates ihraç edilen ülkelerin kendi domatesini üretmeye başladığını bildiren Ekinci, Nisan ayından sonra domateste ihracat şansının olmadığını kaydetti.
Meclis Üyesi Selçuk Çelebi, çiçekte yayla üretimine başlandığını belirterek, ilk kez bu yıl çiçek ihracatının 52 haftaya yayıldığını bildirdi.
Kaynak: İHA
"TOBB’un talebi ekonomi"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 75’inci Genel Kurulu’na ATB yönetim kurulu başkanı, meclis başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve delegelerle birlikte katıldıklarını anımsatan Bülbül, Borsa olarak genel kurul boyunca Antalya’nın yöresel lezzetlerini ikram ederek tanıtım yaptıklarını kaydetti.
“Birliğimiz ebedi, gündemimiz ekonomi” temasıyla gerçekleşen Genel Kurul’da, ekonomiye odaklanılması ve icraat dönemine girilmesi mesajının iletildiğini anımsatan Bülbül, Borsa’nın da önerisi olan biriken KDV alacaklarının takvime bağlanarak ödenmesi, peşin verginin kaldırılması, kalkınma ajansları kaynaklarıyla belediyeler yerine özel sektör yatırımlarının desteklenmesi, tarım ve hayvancılık politikalarının tüm tarafların görüşleriyle oluşturulması ve kıdem tazminatı gibi birçok konu ve sorunun TOBB Başkanı tarafından ifade edildiğini belirtti.
Bülbül, “Umarız özel sektörümüz için çok önemli olan bu sorunlar bir an evvel çözüme kavuşur” ifadelerinde bulundu.
ATB’nin, bu yıl ilk kez düzenlenen Oda ve Borsa Proje Yarışması’na YÖREX ile katıldığını belirten Halil Bülbül, “YÖREX’in 123 proje arasından ödüle layık görülmesi bizleri mutlu etti. Ödülü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak ise projemizi daha fazla geliştirmek ve yaygınlaşmak için bizlerde ilave motivasyon sağlamıştır” diye konuştu.
Bülbül, YÖREX’i sahiplenen ve motivasyon sağlayan, Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm oda ve borsalar, kalkınma ajansları, yerel ve merkezi yönetimler, üreticiler, katılımcılar, ziyaretçiler, danışma kurulu, basın mensupları, Borsa personeline teşekkür etti.
"Sertifikalı tohum desteği arttırılsın"
Bülbül, Cumhurbaşkanı tarafından sert ekmeklik buğdayın ton başına bin 350 liradan alınacağı, arpanın ton fiyatının da bin 100 lira olarak açıklandığını belirterek, fiyatların normale yakın olduğunu söyledi.
Üretimin devamlılığı ve ithale bağımlı olmamak için artan maliyetler nedeniyle üreticilerin önümüzdeki yıl daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bülbül, “Hububat sektörel analiz toplantımızda da gündeme geldiği gibi sosyal yardımların kırsalda üretim yapan genç ve kadın üreticiler başta olmak üzere üretene yönelik planlanması ve üretimde kaliteyi, verim artışını ve sürekliliği sağlamak için sertifikalı tohumluk desteğinin artırılarak devam ettirilmesi son derece önemlidir” dedi.
Bülbül, bu yılki hububat hasadının bereketli olmasını ve bol kazanç getirmesini diledi.
Halkın ucuz ve güvenilir gıdaya erişebilmesi için daha fazla üretilmesi gerektiğini, kırsalda yaşamanın cazibesini artıracak ve üretim yapma motivasyonunu yükseltecek yeni bir modele ihtiyaç olduğunu vurgulan Bülbül, bunun için Tarım Şurası’nın iyi bir fırsat olacağını söyledi.
Bülbül, “Şura’dan beklenilen faydanın sağlanabilmesi için bölgelerin kendine has kırsal ve tarımsal özelliklerinin, üstün ve zayıf taraflarının ayrı ayrı dikkate alındığı, kendi içinde gerçekçi bilgilerle irdelendiği alt çalışma gruplarının raporlarından etkili bir şekilde faydalanılması gerektiğini önemle belirtmek isterim. Bu çalışma grupları her bölgede ayrı ayrı oluşturulmalıdır. Günceli anlatan alan araştırmalı ve yapıyı anlatan zaman serisi araştırmalı niteliğinde bölgesel raporlar hazırlanmalıdır. Bu raporlara ve stratejik politikalara dayalı gerçekleştirilecek olan Tarım Şurası, kendisinden beklenen faydayı sağlama potansiyeline sahip olacaktır” diye konuştu.
"Çözüm var yeter ki kulak verin"
Antalya Ticaret Borsası’nın özellikle 2008 yılından beri, sözlü ve yazılı olarak, tarımı stratejik sektör olarak tanımlamak gerektiğini dikkat çektiğini anımsatan Bülbül, "Tarımı stratejik sektör yapmak demek; ekonomik etki analizlerine dayalı destek ve teşvikte etkili ve öncelikli sektör yapmak demektir. Topraklarını ve çalışanlarını, üreticilerini ve girişimcilerini sektörde tutmak ve itibar kazandırmak demektir. Yatırımcısına pozitif ayrımcılık uygulamak demektir. Ortak performans göstergelerine göre meslek örgütlerini çalıştırmak demektir. Koruyucu ve geliştirici toplu üretim planlama ve sigortalama yapmak demektir. Kaynak kullanımında verimliliği artırıcı önlemler almak demektir. İthalatçı değil ihracatçı bir sektör oluşturmak demektir. Bu kapsamlı önerilerimizin tamamını bulunduğumuz her ortamda dile getirdik. Getirmeye de devam edeceğiz. Yeter ki tarıma kulak verilsin, bizler Borsa olarak çözüm önerilerimizi anlatmaya her daim hazırız" diye belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan İVME Finansman Paketi’ni de değerlendiren Bülbül, paketin 3 ana faaliyet alanından birinin tarım olduğunu belirtti.
İleri, Verimli, Milli Endüstri kelimelerinin baş harflerinden oluşan İVME Paketi’ndeki tarım sektörü alt başlıkları ise “seracılık”, “soya, mısır, ayçiçeği üretimi”, “hayvancılık-yem bitkisi üretimi” ve “birlikte ekipman paketi” olarak tanımlandığını kaydeden Bülbül, bu üç ana faaliyet alanına toplam 30 milyar liralık finansman desteği sağlanacağını bildirdi. Bülbül, “213 milyar liralık tarımsal milli geliri olan sektörümüzün bu finansman desteği ile ivmelenmesini beklemekteyiz” dedi.
Sektörel konular ele alındı
Meclis’te üyeler, sektörlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Meclis Üyesi Ergin Civan, Antalya yöresel lezzetlerinin havalimanında bedelsiz dağıtılmasıyla ilgili çalışma yaptıklarını, bunun hem iyi bir tanıtım aracı olacağı hem de ekonomik değer sağlayacağını söyledi.
Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk, bu yıl ülke genelinde 20 milyon ton buğday üretimi beklediklerini bildirirken, buğday taban fiyatının hasat öncesi açıklanmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Meclis Üyesi Hüseyin Simav, sütün referans fiyatının 2 TL olarak belirlendiğini ancak artan girdi fiyatları karşısında bu fiyatın yetersiz olduğunu bildirdi. Meclis Üyesi Ata Sönmez, 3 yıldır et fiyatlarının yerinde saydığını, yemin ise 3 kat arttığına dikkat çekerken, yakında kargas et ithalatının başlayacağını kaydetti.
Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, domateste iklimin etkisiyle de tonajın düştüğünü belirterek, buna rağmen domatesin 50 kuruşa satıldığına dikkat çekti. Artım Ukrayna, Rusya, Romanya gibi domates ihraç edilen ülkelerin kendi domatesini üretmeye başladığını bildiren Ekinci, Nisan ayından sonra domateste ihracat şansının olmadığını kaydetti.
Meclis Üyesi Selçuk Çelebi, çiçekte yayla üretimine başlandığını belirterek, ilk kez bu yıl çiçek ihracatının 52 haftaya yayıldığını bildirdi.