Anne-Baba Olmayı Kolaylaştıracak 10 Öneri
Çocuk sahibi olmak önemli bir karar. Ancak bu kararı vermiş olmak hemen çocuk sahibi olunabileceği anlamına ne yazık ki gelmiyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, anne baba olmayı planlayan çiftlerin uymaları gereken basit kuralların ve planlı bir gebeliğin hem gebelik oluşumunu pozitif etkileyeceğini hem de düşük ve erken doğum gibi riskli gebeliklerin önüne geçilmesinde önemli rolü olacağını belirtiyor. Doç. Dr. Gökalp Öner, çiftlere önerilerini 10 başlıkta sıralıyor:
Gebelik öncesi kan ve vitamin değerlerini kontrol edin: Gebelik öncesi kan ve vitamin değerleri gebelik oluşumunda büyük önem taşıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar D vitamini eksikliğinin gebelik oluşumunu olumsuz etkilediğini göstermiş durumda. Folik asit eksikliği ise hem düşük doğumlara hem de sağlıksız gebeliklere neden olabiliyor. Gebelik planlayan çiftler en az 3 ay öncesinde bu değerlerine baktırması ve folik asit ile D vitamini takviyesi başlaması; ayrıca kan değerlerinde demir eksikliği ve kansızlık varsa bunu da mutlaka tedavi ettirmeleri gerekiyor.
İyottan zengin tuz kullanın: Gebelikte guatr ve TSH yüksekliği hem düşüklere yol açabiliyor hem de gebelik oluşumuna engel oluyor. Bu nedenle iyottan zengin tuz tüketimi önem kazanıyor. Ayrıca gebelikte ve gebelik öncesi TSH yüksekliğinin mutlaka uygun tedavi ile düzeltilmesi gerekiyor.
Akdeniz beslenme tarzını seçin: Gebelik planlayanların Akdeniz beslenme tarzını benimsemesi gebelik oluşumuna olumlu etki gösteriyor. Haftada 2 gün balık yenmesi, zeytinyağlı yemeklerin tercih edilmesi, brokoli, ıspanak, taze fasulye benzeri sebzelerin ve günde bir avuç kadar ceviz, fındık ve badem tüketilmesi özellikle öneriliyor. Bu şekilde hem anne adayının yumurta kalitesi artıyor hem de gebelikte görülebilecek birçok hastalığın önüne geçilmiş oluyor.
Tansiyon ve açlık kan şekerinize mutlaka baktırın: Özellikle son yıllarda sağlıksız beslenme ve obezite yüzünden şeker direnci ve tansiyon riski artmış durumda. Gebelik planlayan kadınların mutlaka kan şekerlerine ve tansiyonlarına baktırmaları ve gebelik öncesi önlemlerini almaları gerekiyor.
Glütenden kaçının, probiyotikle dost olun: Glütenden zengin diyet ülkemizde oldukça yaygın. Son yıllarda yapılmış tüm çalışmalarda gebelik döneminde glütenden zengin çavdar, arpa, yulaf ve buğday tüketiminin gebelik şekerine neden olduğu, ayrıca anne karnındaki bebeklerin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceği ortaya konulmuş durumda. Probiyotik tüketimi ise hem vajinal hem de barsak florasında faydalı bakterileri artırarak gebelikte oluşabilecek enfeksiyonlara engel olabiliyor. Probiyotik tüketiminin gebelik oluşumuna olumlu etki sağlayabileceği yönünde çalışmalar da mevcut.
Plastiği hayatınızdan çıkarın: Plastiğe yumuşaklık kazandırmak için kullanılan kimyasal fitalatın hem erkek hem de kadında kısırlığa yol açabileceği bildiriliyor. Bu nedenle özellikle naylon poşetlerle taşınan sebzelerin dolaba poşetle konulmaması, çocukların yumuşak plastik oyuncaklarla oynamaması öneriliyor. Fitalatın tüp bebek tedavisini bile olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Sigara ve alkolden uzak durun: Yapılan bilimsel çalışmalar hem erkek hem de kadın kısırlığına yol açmak dışında alkol ve sigaranın gebelikte düşüklere, boş gebeliğe ve anne karnındaki bebeğin zeka gelişimine olumsuzluklara yol açtığını ortaya koyuyor. Baba adayı olan erkeğin sigara içmesi, son yıllarda daha sık rastlanan boş gebeliklerin en sık nedeni olarak gösteriliyor.
Stresten uzaklaşın: Stres gebelik oluşumunu olumsuz etkilemenin yanı sıra gebelikte de gebelik depresyonuna neden olabiliyor. Bu yüzden bebek sahibi olmayı planlayan çiftlerin stresten uzak durmaları ve birbirlerini desteklemeleri; çiftlerin birlikte aşamadığı bir durum var ise mutlaka profesyonel destek almaları gerekiyor.
Düzenli ve zamanında ilişkiye girin: Gebelik oluşumu için çiftlerin düzenli ve zamanında ilişkiye girmesi gerekiyor. Kadında yumurta bir sonraki adetten 18 gün öncesinde oluşuyor ve 14 gün öncesinde de çatlıyor. Bu sebeple 28 günde bir düzenli adet gören bir kadının adetinin 10. ile 14. günü arası, gebelik oluşumu için en şanslı dönem kabul ediliyor. Aynı yöntem daha sık veya daha uzun aralıklarla adet gören kadınlar için de kullanılabiliyor. Örneğin 35 günde bir adet gören bir kadın adetinin 17. ile 21. günü arasında; 21 günde bir adet gören bir kadın ise 3. gün ile 7. günü arasında gebelik oluşumu açısından en şanslı dönemindedir. Bu yönteme “takvim yöntemi” deniyor. Yumurta çatlama gününü tam olarak öğrenmek isteyen bir kadın ovulasyon yumurtlama testini bu günlerde yapıp çift çizgiyi gördükten 24 saat sonra ilişkiye girerse gebelik oluşum şansı en yüksek seviyesinde oluyor. Bu basit yöntemle aylık gebelik elde etme şansı artıyor. Çiftlerin bu şekilde çiftler düzenli ilişkiye girmesi durumunda 1 yıl içerisinde gebelik elde etme şansı yüzde 60’ları buluyor. Fakat düzenli ilişkiye rağmen 1 yılın sonunda gebelik elde edilemiyorsa mutlaka kadın doğum uzmanına başvurulması ve gebelik oluşmama nedenlerinin araştırılması şart.
Düzenli kontrol yaptırın: Anne adayında, adet düzensizliği, tüylenme, kronik bir hormonal bozukluk olan polikistik over sendromu, daha önce geçirilmiş karın cerrahisi, üreme organlarında enfeksiyon ve endometriozis çikolata kisti var ise ve 6 ay düzenli ilişkiye rağmen gebelik oluşmuyorsa mutlaka kadın doğum doktoruna başvurulması gerekiyor.
Kaynak: İHA
İyottan zengin tuz kullanın: Gebelikte guatr ve TSH yüksekliği hem düşüklere yol açabiliyor hem de gebelik oluşumuna engel oluyor. Bu nedenle iyottan zengin tuz tüketimi önem kazanıyor. Ayrıca gebelikte ve gebelik öncesi TSH yüksekliğinin mutlaka uygun tedavi ile düzeltilmesi gerekiyor.
Akdeniz beslenme tarzını seçin: Gebelik planlayanların Akdeniz beslenme tarzını benimsemesi gebelik oluşumuna olumlu etki gösteriyor. Haftada 2 gün balık yenmesi, zeytinyağlı yemeklerin tercih edilmesi, brokoli, ıspanak, taze fasulye benzeri sebzelerin ve günde bir avuç kadar ceviz, fındık ve badem tüketilmesi özellikle öneriliyor. Bu şekilde hem anne adayının yumurta kalitesi artıyor hem de gebelikte görülebilecek birçok hastalığın önüne geçilmiş oluyor.
Tansiyon ve açlık kan şekerinize mutlaka baktırın: Özellikle son yıllarda sağlıksız beslenme ve obezite yüzünden şeker direnci ve tansiyon riski artmış durumda. Gebelik planlayan kadınların mutlaka kan şekerlerine ve tansiyonlarına baktırmaları ve gebelik öncesi önlemlerini almaları gerekiyor.
Glütenden kaçının, probiyotikle dost olun: Glütenden zengin diyet ülkemizde oldukça yaygın. Son yıllarda yapılmış tüm çalışmalarda gebelik döneminde glütenden zengin çavdar, arpa, yulaf ve buğday tüketiminin gebelik şekerine neden olduğu, ayrıca anne karnındaki bebeklerin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebileceği ortaya konulmuş durumda. Probiyotik tüketimi ise hem vajinal hem de barsak florasında faydalı bakterileri artırarak gebelikte oluşabilecek enfeksiyonlara engel olabiliyor. Probiyotik tüketiminin gebelik oluşumuna olumlu etki sağlayabileceği yönünde çalışmalar da mevcut.
Plastiği hayatınızdan çıkarın: Plastiğe yumuşaklık kazandırmak için kullanılan kimyasal fitalatın hem erkek hem de kadında kısırlığa yol açabileceği bildiriliyor. Bu nedenle özellikle naylon poşetlerle taşınan sebzelerin dolaba poşetle konulmaması, çocukların yumuşak plastik oyuncaklarla oynamaması öneriliyor. Fitalatın tüp bebek tedavisini bile olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Sigara ve alkolden uzak durun: Yapılan bilimsel çalışmalar hem erkek hem de kadın kısırlığına yol açmak dışında alkol ve sigaranın gebelikte düşüklere, boş gebeliğe ve anne karnındaki bebeğin zeka gelişimine olumsuzluklara yol açtığını ortaya koyuyor. Baba adayı olan erkeğin sigara içmesi, son yıllarda daha sık rastlanan boş gebeliklerin en sık nedeni olarak gösteriliyor.
Stresten uzaklaşın: Stres gebelik oluşumunu olumsuz etkilemenin yanı sıra gebelikte de gebelik depresyonuna neden olabiliyor. Bu yüzden bebek sahibi olmayı planlayan çiftlerin stresten uzak durmaları ve birbirlerini desteklemeleri; çiftlerin birlikte aşamadığı bir durum var ise mutlaka profesyonel destek almaları gerekiyor.
Düzenli ve zamanında ilişkiye girin: Gebelik oluşumu için çiftlerin düzenli ve zamanında ilişkiye girmesi gerekiyor. Kadında yumurta bir sonraki adetten 18 gün öncesinde oluşuyor ve 14 gün öncesinde de çatlıyor. Bu sebeple 28 günde bir düzenli adet gören bir kadının adetinin 10. ile 14. günü arası, gebelik oluşumu için en şanslı dönem kabul ediliyor. Aynı yöntem daha sık veya daha uzun aralıklarla adet gören kadınlar için de kullanılabiliyor. Örneğin 35 günde bir adet gören bir kadın adetinin 17. ile 21. günü arasında; 21 günde bir adet gören bir kadın ise 3. gün ile 7. günü arasında gebelik oluşumu açısından en şanslı dönemindedir. Bu yönteme “takvim yöntemi” deniyor. Yumurta çatlama gününü tam olarak öğrenmek isteyen bir kadın ovulasyon yumurtlama testini bu günlerde yapıp çift çizgiyi gördükten 24 saat sonra ilişkiye girerse gebelik oluşum şansı en yüksek seviyesinde oluyor. Bu basit yöntemle aylık gebelik elde etme şansı artıyor. Çiftlerin bu şekilde çiftler düzenli ilişkiye girmesi durumunda 1 yıl içerisinde gebelik elde etme şansı yüzde 60’ları buluyor. Fakat düzenli ilişkiye rağmen 1 yılın sonunda gebelik elde edilemiyorsa mutlaka kadın doğum uzmanına başvurulması ve gebelik oluşmama nedenlerinin araştırılması şart.
Düzenli kontrol yaptırın: Anne adayında, adet düzensizliği, tüylenme, kronik bir hormonal bozukluk olan polikistik over sendromu, daha önce geçirilmiş karın cerrahisi, üreme organlarında enfeksiyon ve endometriozis çikolata kisti var ise ve 6 ay düzenli ilişkiye rağmen gebelik oluşmuyorsa mutlaka kadın doğum doktoruna başvurulması gerekiyor.