'Libya'da Savaşı Körükleyen Ülkeler Var'
Arap Birliği Libya Temsilcisi Selahaddin elCemali: 'Libya'da bazı ülkeler savaşı körüklüyor. Dış müdahale ancak ülke içinden bir talep gelmesi halinde olabilir' 'Arap zihniyetinde olduğu gibi diyalog bir konuda ısrar demek, karşısındakini zayıflatıp, kontrol altına almak değildir. Bu tür yaklaşım müzakere değil manevradır' 'Libya, stratejik konumu, petrol ve doğal gaz gibi zengin doğal kaynakları nedeniyle hedefte olan bir ülke' 'Taraflar hep ülke dışında bir araya geliyor. Libya'nın güneybatısındaki Gadamis'te yapılması planlanan konferans, bir araya gelmek ve askıda kalan tüm meselelerin tartışılması için bir fırsat olabilirdi'
YUSRA VENNAS - Arap Birliği Libya Temsilcisi Selahaddin el-Cemali, Libya'da devam eden çatışmaları körükleyen bazı ülkelerin varlığından söz ederek, ülkeye yönelik dış müdahale söylemlerini de eleştirdi.
Cemali, 2011 yılından bu yana Libya'da devam eden meşruiyet krizinin yanı sıra General Halife Hafter'in 4 Nisan'da başkent Trablus'u ele geçirmek için saldırı emriyle patlak veren olaylara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Libya'ya çok fazla müdahale edildiğini savunan Cemali, söz konusu müdahalelerin de "savaşın sona ermesi ve ateşkesin sağlanması" yönünde olmadığını dile getirdi.
Tarafların dışarıdan destek alarak nüfuzunu güçlendirme hamlesinin tehlikesi sonuçlar doğuracağı değerlendirmesinde bulunan Cemali, isim vermeksizin "Libya'da bazı ülkeler savaşı körüklüyor. Dış müdahale ancak ülke içinden bir talep gelmesi halinde olabilir." dedi.
Cemali sözünü ettiği ülkelerin, Libya meselesine müdahalelerinin sorumluluğunun öncelikle Libyalı siyasetçilerde olduğunu vurguladı.
- Ülkede siyasi iradenin gerekliliği
Libyalıları ülkenin çıkarları adına düşünme ve fedakarlık yapmaya sevk edecek müzakereler sırasında yaşanan anlaşmazlıklara değinen Cemali, bu anlaşmazlıkların çözümü için de güçlü bir siyasi irade gerektiğini ifade etti.
Cemali, diyaloğun; karşı tarafı zayıflatmak, kontrol altına almak anlamına gelmediğine dikkati çekerek, "Arap zihniyetinde olduğu gibi diyalog bir konuda ısrar demek, karşısındakini zayıflatıp, kontrol altına almak değildir. Bu tür yaklaşım müzakere değil manevradır." diye konuştu.
Libya'da ulusal Arap güvenliğinin ihlal edildiğini kaydeden Cemali, ulusal güvenliğin genel itibarıyla Sudan, Yemen, Irak ve Libya gibi sıcak bölgelerin çoğunda sıkıntılı olduğunu belirtti.
Libya'nın sahip olduğu stratejik konum ve milli kaynaklara da dikkati çeken Cemali, "Libya, stratejik konumu, petrol ve doğal gaz gibi zengin doğal kaynakları nedeniyle hedefte olan bir ülke." ifadelerini kullandı.
Cemali, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fransa'nın Hafter güçlerini desteklediğine ilişkin iddialara dair ise şunları söyledi:
"Öncelikle bu iddiaların ispat edilmesi, somut verilerle teyit edilmesi gerekiyor. Devletlerin tasnif edilmesi ve suçlamalar uydurulması, Libya meselesine hizmet etmez."
- Siyasilerin koltuk sevdası ve tarafların güvensizliği
Gerçek sorunun vatanseverlik vizyonu dışında düşünen ve koltuğunu korumaya çalışan Libyalı siyasetçilerde olduğunu söyleyen Cemali, "Hiç kimse çatışmayı sonlandırmaya çalışmıyor. Koltuk sevdası bir Arap musibeti." görüşünü dile getirdi.
Cemali, diğer sorunun da Libya'daki tarafların birbirine yönelik güven sorunu olduğuna işaret ederek, "Taraflar hep ülke dışında bir araya geliyor. Libya'nın güneybatısındaki Gadamis'te yapılması planlanan konferans, bir araya gelmek ve askıda kalan tüm meselelerin tartışılması için bir fırsat olabilirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Ancak bu konferansın barış için son şans olmadığını aktaran Cemali, taraflar arasındaki çatışmanın da müzakerelere yönelmek için itici bir güç olabileceğini savundu.
- Arap Birliği şiddetin karşısında
Cemali, Arap Birliğinin de talep olması ve siyasi bir iradenin oluşması halinde Libya'daki çözümde etkin bir şekilde yer almaya hazır olduğunu kaydetti.
Arap Birliğinin Libya'daki olaylara ilişkin yaklaşımına dair Cemali, "Arap Birliği, hangi taraftan gelirse gelsin şiddeti kabul etmiyor, diyalog yerine silaha yönelmeyi reddediyor. Bu birliğin en önemli ilkelerinden biri." dedi.
Cemali, Arap Birliğinin, Libya'nın iç işlerine herhangi bir müdahaleye ya da silaha başvurulmasına karşı olduğunu vurgulayarak, Birliğin toplum ve toprak birliğinde ısrarcı olduğunu, müzakerelerin de gözetilmesini istediğini kaydetti.
Libya'daki tüm tarafları silahı bırakıp müzakere masasına yeniden oturmaya ve Birleşmiş Milletler'in (BM) girişimi çerçevesinde barış çabalarını yeniden canlandırmaya çağıran Cemali, şiddetin sorunlara çözüm olmayacağını vurguladı.
Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine UMH birlikleri de "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı.
Başkent Trablus etrafında devam eden şiddetli çatışmalarda, Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamasına göre şu ana kadar 147 kişi öldü, 614 kişi yaralandı.
Meşruiyet krizinin 2011 yılından bu yana sürdüğü Libya'da uluslararası tanınırlığa sahip UMH birlikleri ile Hafter'e bağlı güçler arasında 12 gündür çatışmalar yaşanıyor.
Kaynak: AA
Cemali, 2011 yılından bu yana Libya'da devam eden meşruiyet krizinin yanı sıra General Halife Hafter'in 4 Nisan'da başkent Trablus'u ele geçirmek için saldırı emriyle patlak veren olaylara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Libya'ya çok fazla müdahale edildiğini savunan Cemali, söz konusu müdahalelerin de "savaşın sona ermesi ve ateşkesin sağlanması" yönünde olmadığını dile getirdi.
Tarafların dışarıdan destek alarak nüfuzunu güçlendirme hamlesinin tehlikesi sonuçlar doğuracağı değerlendirmesinde bulunan Cemali, isim vermeksizin "Libya'da bazı ülkeler savaşı körüklüyor. Dış müdahale ancak ülke içinden bir talep gelmesi halinde olabilir." dedi.
Cemali sözünü ettiği ülkelerin, Libya meselesine müdahalelerinin sorumluluğunun öncelikle Libyalı siyasetçilerde olduğunu vurguladı.
- Ülkede siyasi iradenin gerekliliği
Libyalıları ülkenin çıkarları adına düşünme ve fedakarlık yapmaya sevk edecek müzakereler sırasında yaşanan anlaşmazlıklara değinen Cemali, bu anlaşmazlıkların çözümü için de güçlü bir siyasi irade gerektiğini ifade etti.
Cemali, diyaloğun; karşı tarafı zayıflatmak, kontrol altına almak anlamına gelmediğine dikkati çekerek, "Arap zihniyetinde olduğu gibi diyalog bir konuda ısrar demek, karşısındakini zayıflatıp, kontrol altına almak değildir. Bu tür yaklaşım müzakere değil manevradır." diye konuştu.
Libya'da ulusal Arap güvenliğinin ihlal edildiğini kaydeden Cemali, ulusal güvenliğin genel itibarıyla Sudan, Yemen, Irak ve Libya gibi sıcak bölgelerin çoğunda sıkıntılı olduğunu belirtti.
Libya'nın sahip olduğu stratejik konum ve milli kaynaklara da dikkati çeken Cemali, "Libya, stratejik konumu, petrol ve doğal gaz gibi zengin doğal kaynakları nedeniyle hedefte olan bir ülke." ifadelerini kullandı.
Cemali, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fransa'nın Hafter güçlerini desteklediğine ilişkin iddialara dair ise şunları söyledi:
"Öncelikle bu iddiaların ispat edilmesi, somut verilerle teyit edilmesi gerekiyor. Devletlerin tasnif edilmesi ve suçlamalar uydurulması, Libya meselesine hizmet etmez."
- Siyasilerin koltuk sevdası ve tarafların güvensizliği
Gerçek sorunun vatanseverlik vizyonu dışında düşünen ve koltuğunu korumaya çalışan Libyalı siyasetçilerde olduğunu söyleyen Cemali, "Hiç kimse çatışmayı sonlandırmaya çalışmıyor. Koltuk sevdası bir Arap musibeti." görüşünü dile getirdi.
Cemali, diğer sorunun da Libya'daki tarafların birbirine yönelik güven sorunu olduğuna işaret ederek, "Taraflar hep ülke dışında bir araya geliyor. Libya'nın güneybatısındaki Gadamis'te yapılması planlanan konferans, bir araya gelmek ve askıda kalan tüm meselelerin tartışılması için bir fırsat olabilirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Ancak bu konferansın barış için son şans olmadığını aktaran Cemali, taraflar arasındaki çatışmanın da müzakerelere yönelmek için itici bir güç olabileceğini savundu.
- Arap Birliği şiddetin karşısında
Cemali, Arap Birliğinin de talep olması ve siyasi bir iradenin oluşması halinde Libya'daki çözümde etkin bir şekilde yer almaya hazır olduğunu kaydetti.
Arap Birliğinin Libya'daki olaylara ilişkin yaklaşımına dair Cemali, "Arap Birliği, hangi taraftan gelirse gelsin şiddeti kabul etmiyor, diyalog yerine silaha yönelmeyi reddediyor. Bu birliğin en önemli ilkelerinden biri." dedi.
Cemali, Arap Birliğinin, Libya'nın iç işlerine herhangi bir müdahaleye ya da silaha başvurulmasına karşı olduğunu vurgulayarak, Birliğin toplum ve toprak birliğinde ısrarcı olduğunu, müzakerelerin de gözetilmesini istediğini kaydetti.
Libya'daki tüm tarafları silahı bırakıp müzakere masasına yeniden oturmaya ve Birleşmiş Milletler'in (BM) girişimi çerçevesinde barış çabalarını yeniden canlandırmaya çağıran Cemali, şiddetin sorunlara çözüm olmayacağını vurguladı.
Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine UMH birlikleri de "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı.
Başkent Trablus etrafında devam eden şiddetli çatışmalarda, Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamasına göre şu ana kadar 147 kişi öldü, 614 kişi yaralandı.
Meşruiyet krizinin 2011 yılından bu yana sürdüğü Libya'da uluslararası tanınırlığa sahip UMH birlikleri ile Hafter'e bağlı güçler arasında 12 gündür çatışmalar yaşanıyor.