86 Yaşındaki 35 Yıllık Muhtardan En İlginç Anı Açıklaması 'Ölüyü Yeniden Dirilttik'
İzmir’in Foça ilçesinin merkezindeki üç mahalleden biri olan İsmetpaşa Mahallesi’nin 35 yıllık muhtarı 86 yaşındaki Mahmut Irmak, ısrarlara rağmen aday olmadı. Irmak, yapılan bir hatayla ilgili en ilginç anısını da, "Yaşayan birini öldü göstermek, ondan sonra diriltmek" dedi.
12 Aralık 1933 tarihinde Foça’da doğan; evli, iki çocuk, 4 torun sahibi 86 yaşındaki Mahmut Irmak, yaşına rağmen sabah 08.00’de muhtarlık bürosunun kapısını açıyor. Irmak, akşam 17.00’ye kadar mahalle sakinlerinin derdini dinliyor, kimilerinin de muhtarlık yetkisindeki bürokratik işlemlerini hallediyor, davetli olduğu sosyal etkinliklere katılıyor. Resmi törenlerde ve toplantılarda mahallesini temsil eden muhtar Irmak, ilgisi, dinçliği ve enerjisiyle dikkat çekiyor. Mahmut Irmak, devam etmesi tekliflerine de, "Yaşım 86. Seçilirsem 5 yıl sonra 91 olacak. Elim ayağım titreyerek bu işi yapmak istemem" diye cevap veriyor.
İlkokulu bitirdikten sonra bakkal dükkanına 50 kuruş yevmiye ile çırak girerek çalışma hayatına başladığını, kalfa ve ustalığın ardından patron da olduğunu, 36 ay askerlik yaptığını, dönüşte aynı bakkal dükkanından sonra tuhafiye dükkanında, fırında çalıştığını belirten Mahmut Irmak, ilçenin siyasi yaşamında da yerini aldığını anlattı. Irmak, "Belediye azası oldum. Hasan Onay zamanında belediye başkan vekilliği yaptım. Muhtarlığa 1984 yılında Anavatan Partisinden Belediye Başkanı seçilen Serdar İçel ile aynı dönemde başladım. 2019 yılında da muhtarlığa CHP’li Gökhan Demirağ ile veda ediyorum" dedi.
En ilginç anı: "Öleni çizdi, sağ olana seçmen kağıdı düzenlendi"
86 yaşındaki muhtar, "Evliyim, iki çocuğum var, oğlum doktor; kızım hemşire. Onlardan 4 de torunum var. Muhtarlıkta pek çok ilginç anım var. Birisini hiç unutamam; o zamanlar ölenleri, askere gidenleri, dönenleri biz bildiriyorduk nüfus idaresine, seçim kuruluna. Mahallemde tanınan Selçuk Bey isminde biri vardı. Onun sokağında biri vefat etmiş. Teyit etmek için o sokakta oturan mahallenin büyüklerinden Sabri Bey’e sordum. ’Sabri Bey’ dedim. ’Sizin sokakta ölen biri var kimdir?’ ’Selçuk Bey’ diye cevap verdi. ’İyi biliyor musun, emin misin’ diye tekrar sordum. ’Biliyorum’ dedi.
Bunun üzerine ben de Selçuk Bey öldü diye gereken yerlere bildirdim. Seçim zamanı geldi. Seçmen kağıtlarını dağıtıyoruz. Baktım kapıya Selçuk Bey çıktı geldi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. ’Mahmut Bey ben kağıdımı almaya geldim’ dedi.
Durumu kurtarmak için ’ağabey’ dedim. ’Kağıtların hepsi birlikte verilmedi. Peyderpey veriliyor. Seninkini takip ediyorum. Evini biliyorum. Merak etme alıp sana getiririm’ dedim. ’Peki’ dedi gitti. Doğru seçim kuruluna gittim. ’Biz hata ettik. Selçuk Bey’i öldü diye gösterdik. Ölmemiş yandaki komşusu ölmüş. Ona bir çizik çekin Selçuk Bey’i yazıverin buraya. Benim de başım derde girmesin’ dedim. Evvela ’olmaz’ dediler. Sonra hakim bey insafa geldi. Öleni çizdi, sağ olana seçmen kağıdı düzenlendi.
Dünyalar benim oldu. En büyük hatıram bu. Yaşayan birini öldü göstermek, ondan sonra diriltmek" şeklinde konuştu.
"35 yılda aldığım izin süresi bir buçuk 2 ayı geçmez"
86 yaşındaki Mahmut Irmak, şöyle devam etti:
"Bu işi severek yapıyorum. Bugüne kadar her sabah kalktım. İlk gün başladığım gibi aynı şevkle görevimin başına geldim. Aynı sevgiyle, istekle işimi yaptım. 35 yılda aldığım izin süresi bir buçuk 2 ayı geçmez. O da geçirdiğim iki ayrı ameliyat içindir. Yeni muhtarlara tavsiyem; bu işte para değil, hizmet ve onun manevi hazzı çok önemlidir. Muhtarlık dediğimiz iş bir köprüdür. Vatandaşla devlet arasında bir köprüdür. Vatandaş dertlerini en yakınındaki muhtarına getirir. Muhtar o dertleri kayda alır. Belediye ile görülecek ise belediyeye gider. Kaymakamlıkta çözülecekse kaymakamlığa gider. Daha yüksek yerlere ise yazar. Çözüm arar. Tam anlamıyla vatandaşla devlet arasında köprüdür. Bu işe böyle başladım, böyle de bitiriyorum."
Kaynak: İHA
İlkokulu bitirdikten sonra bakkal dükkanına 50 kuruş yevmiye ile çırak girerek çalışma hayatına başladığını, kalfa ve ustalığın ardından patron da olduğunu, 36 ay askerlik yaptığını, dönüşte aynı bakkal dükkanından sonra tuhafiye dükkanında, fırında çalıştığını belirten Mahmut Irmak, ilçenin siyasi yaşamında da yerini aldığını anlattı. Irmak, "Belediye azası oldum. Hasan Onay zamanında belediye başkan vekilliği yaptım. Muhtarlığa 1984 yılında Anavatan Partisinden Belediye Başkanı seçilen Serdar İçel ile aynı dönemde başladım. 2019 yılında da muhtarlığa CHP’li Gökhan Demirağ ile veda ediyorum" dedi.
En ilginç anı: "Öleni çizdi, sağ olana seçmen kağıdı düzenlendi"
86 yaşındaki muhtar, "Evliyim, iki çocuğum var, oğlum doktor; kızım hemşire. Onlardan 4 de torunum var. Muhtarlıkta pek çok ilginç anım var. Birisini hiç unutamam; o zamanlar ölenleri, askere gidenleri, dönenleri biz bildiriyorduk nüfus idaresine, seçim kuruluna. Mahallemde tanınan Selçuk Bey isminde biri vardı. Onun sokağında biri vefat etmiş. Teyit etmek için o sokakta oturan mahallenin büyüklerinden Sabri Bey’e sordum. ’Sabri Bey’ dedim. ’Sizin sokakta ölen biri var kimdir?’ ’Selçuk Bey’ diye cevap verdi. ’İyi biliyor musun, emin misin’ diye tekrar sordum. ’Biliyorum’ dedi.
Bunun üzerine ben de Selçuk Bey öldü diye gereken yerlere bildirdim. Seçim zamanı geldi. Seçmen kağıtlarını dağıtıyoruz. Baktım kapıya Selçuk Bey çıktı geldi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. ’Mahmut Bey ben kağıdımı almaya geldim’ dedi.
Durumu kurtarmak için ’ağabey’ dedim. ’Kağıtların hepsi birlikte verilmedi. Peyderpey veriliyor. Seninkini takip ediyorum. Evini biliyorum. Merak etme alıp sana getiririm’ dedim. ’Peki’ dedi gitti. Doğru seçim kuruluna gittim. ’Biz hata ettik. Selçuk Bey’i öldü diye gösterdik. Ölmemiş yandaki komşusu ölmüş. Ona bir çizik çekin Selçuk Bey’i yazıverin buraya. Benim de başım derde girmesin’ dedim. Evvela ’olmaz’ dediler. Sonra hakim bey insafa geldi. Öleni çizdi, sağ olana seçmen kağıdı düzenlendi.
Dünyalar benim oldu. En büyük hatıram bu. Yaşayan birini öldü göstermek, ondan sonra diriltmek" şeklinde konuştu.
"35 yılda aldığım izin süresi bir buçuk 2 ayı geçmez"
86 yaşındaki Mahmut Irmak, şöyle devam etti:
"Bu işi severek yapıyorum. Bugüne kadar her sabah kalktım. İlk gün başladığım gibi aynı şevkle görevimin başına geldim. Aynı sevgiyle, istekle işimi yaptım. 35 yılda aldığım izin süresi bir buçuk 2 ayı geçmez. O da geçirdiğim iki ayrı ameliyat içindir. Yeni muhtarlara tavsiyem; bu işte para değil, hizmet ve onun manevi hazzı çok önemlidir. Muhtarlık dediğimiz iş bir köprüdür. Vatandaşla devlet arasında bir köprüdür. Vatandaş dertlerini en yakınındaki muhtarına getirir. Muhtar o dertleri kayda alır. Belediye ile görülecek ise belediyeye gider. Kaymakamlıkta çözülecekse kaymakamlığa gider. Daha yüksek yerlere ise yazar. Çözüm arar. Tam anlamıyla vatandaşla devlet arasında köprüdür. Bu işe böyle başladım, böyle de bitiriyorum."