Cumhurbaşkanı Erdoğan'den Kılıçdaroğlu'na 'Cilalı Boyalı' Benzetmesi
Gaziantep’te düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek, "Biz ülkemiz ve milletimiz için şehir şehir, fert fert ne yapabiliriz, hangi ne hizmetler getirebiliriz diye mücadele ederken, birileri de hep suyu bulandırmanın gayreti içerisinde. Kimse asıl niyetini söylemiyor. Milletin karşısına hep cilalı boyalı, makyajlı çıkıyorlar. Sonra gerçekler yağmur gibi yağmaya başladığında o cilalar dökülüyor, altından hakiki yüzleri çıkıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep mitinginde halka seslendi. "Seçimlerde bir Cumhur İttifakı var, Bir de CHP’nin etrafında kurulan görünüşte yanında adı iyi kendi hayli bir karışık olan parti ile isminden başka geçmişiyle bağlantısı kalmayan Saadet’in olduğu bir ittifak var" diyen Erdoğan, "Ama ittifakın asıl ortağını sürekli gizlemeye çalışıyorlar. Bu parti sabıkalı. Bu partinin ipi terör örgütünün elinde. Bu partiyi Ankara’daki genel merkezi değil, Kandil yönetiyor. Gaziantep’te işler daha karışık. Sırtını Kandil’e dayayan ve oradan gücünü alan CHP, aslında bunu destekliyor. Zahirde bir başka adayın yanında gibi gözüküyor. Şu partinin adayı diyorsunuz, sonra bakıyorsunuz aslında başka bir partinin adayı. Kimin kimi desteklediği belli bile değil. Türk siyasetini bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok. Delikanlı gibi çıkın, kim kiminle ittifak halinde, kim kimin belediye başkan adayını destekliyor, kim kimin belediye meclis üyelerini kendi listesinden gösteriyor, söyleyin. CHP’nin listesinde HDP’nin meclis adayları, FETÖ’nün belediye başkan adayları cirit atıyor. Neyse ki herkes rolünü iyi oynayamıyor. Kurulan tezgahları ele veriyor da milletimiz de neyin ne olduğunu daha iyi görebiliyor" şeklinde konuştu.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Bu toprakları böldürmeyiz. Ama bunlar bayrak düşmanı. Bunlar ezan düşmanı. Bunlar bizim bayraklarımızı yakanlar değil mi? Buyurun. Bu kadın CHP’nin İstanbul İl Başkanı, bu da orada. Sana kimse mecbursun demedi. Elindeki düdüklerle ezan okunurken düdük öttürmeye mecbur musunuz? Dünya Kadınlar Günü için oraya gelmişler. Oraya gelirken, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununu bilmiyor musun? Bunun için en azından, valiliğe müracaat edeceksin. Aradım valimizi, ’müracaatları var mı’ diye sordum. ‘Yok’ dedi.
Bu ülke yol geçen hanı mı ya? Bu ülke eski Türkiye mi zannediyorsunuz. Yazını yazacaksın. Haberini vereceksin. Valilik nereyi uygun görürse, toplantını da yürüyüşünü de orada yapacaksın. Ben öyle yapıyorum da sana ne oluyor da sen istediğin gibi hareket ediyorsun. Yok böyle bir şey. Onun için de onlar oradan dağıtıldılar. Yurt dışında bakıyorsunuz benim bayrağımı yakıyorlar. Güya bunlar Türk. Ne Türkü ya. Bunlar ahlaksız bunlar vatan haini. Gezi’de Taksim Meydanı’nda CHP bayrağı ile onların paçavraları yan yana. Bundan Bay Kemal rahatsız oldu mu? Olmadı. Öyle bir derdi yok ki Bay kemal’in. Bay Kemal’in derdi başka. Bu gerçekler ortadayken, CHP Genel Başkanı istediği kendisini paralasın. Gerçi o da açık vermiyor ama zaman zaman yakalıyoruz. Kendi başına atıp tuttuğu kürsülerde değilse bile sorulara muhatap olduğu televizyon programlarında asıl niyetini ifşa ediyor. Mesela çıkıyor diyor ki YPG Türkiye’ye saldırmaz. Madem öyle, biz tepelerine binene kadar Afrin’den, Gaziantep’ten, Hatay’a düşen roketler, sıkılan kurşunlar kimden geliyordu, bunları YPG atmıyor muydu? YPG ile PKK’nın farkı var mı? Hadi Amerikalılar, işlerine geldiği için ısrarla bunları ayrıştırmaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu’na ne oluyor da aynı teraneleri tekrarlıyor. Hadi onlar çıkarları olduğu için bunu yapıyor, Kılıçdaroğlu ne için YPG’nin avukatlığına soyunur. Biz diyoruz ki 31 Mart beka seçimidir. Gereken dersi sandıkta bir Osmanlı tokadı ile verelim. Ülkemiz bu kafanın eline düşerse vay halimize. Terör örgütleri başımıza çıkar, teröristler sadece belediyelere değil her yere sızar."
Kaynak: İHA
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Bu toprakları böldürmeyiz. Ama bunlar bayrak düşmanı. Bunlar ezan düşmanı. Bunlar bizim bayraklarımızı yakanlar değil mi? Buyurun. Bu kadın CHP’nin İstanbul İl Başkanı, bu da orada. Sana kimse mecbursun demedi. Elindeki düdüklerle ezan okunurken düdük öttürmeye mecbur musunuz? Dünya Kadınlar Günü için oraya gelmişler. Oraya gelirken, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununu bilmiyor musun? Bunun için en azından, valiliğe müracaat edeceksin. Aradım valimizi, ’müracaatları var mı’ diye sordum. ‘Yok’ dedi.
Bu ülke yol geçen hanı mı ya? Bu ülke eski Türkiye mi zannediyorsunuz. Yazını yazacaksın. Haberini vereceksin. Valilik nereyi uygun görürse, toplantını da yürüyüşünü de orada yapacaksın. Ben öyle yapıyorum da sana ne oluyor da sen istediğin gibi hareket ediyorsun. Yok böyle bir şey. Onun için de onlar oradan dağıtıldılar. Yurt dışında bakıyorsunuz benim bayrağımı yakıyorlar. Güya bunlar Türk. Ne Türkü ya. Bunlar ahlaksız bunlar vatan haini. Gezi’de Taksim Meydanı’nda CHP bayrağı ile onların paçavraları yan yana. Bundan Bay Kemal rahatsız oldu mu? Olmadı. Öyle bir derdi yok ki Bay kemal’in. Bay Kemal’in derdi başka. Bu gerçekler ortadayken, CHP Genel Başkanı istediği kendisini paralasın. Gerçi o da açık vermiyor ama zaman zaman yakalıyoruz. Kendi başına atıp tuttuğu kürsülerde değilse bile sorulara muhatap olduğu televizyon programlarında asıl niyetini ifşa ediyor. Mesela çıkıyor diyor ki YPG Türkiye’ye saldırmaz. Madem öyle, biz tepelerine binene kadar Afrin’den, Gaziantep’ten, Hatay’a düşen roketler, sıkılan kurşunlar kimden geliyordu, bunları YPG atmıyor muydu? YPG ile PKK’nın farkı var mı? Hadi Amerikalılar, işlerine geldiği için ısrarla bunları ayrıştırmaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu’na ne oluyor da aynı teraneleri tekrarlıyor. Hadi onlar çıkarları olduğu için bunu yapıyor, Kılıçdaroğlu ne için YPG’nin avukatlığına soyunur. Biz diyoruz ki 31 Mart beka seçimidir. Gereken dersi sandıkta bir Osmanlı tokadı ile verelim. Ülkemiz bu kafanın eline düşerse vay halimize. Terör örgütleri başımıza çıkar, teröristler sadece belediyelere değil her yere sızar."