'Yunus Emre' Eserinin Dünya Prömiyeri Yarın Yapılacak

Yönetmen ve koreograf Uğur Seyrek: 'Sahnedeki sanatçıları, günlük kıyafetleriyle görüyoruz eserde. Burada tek ortak nokta, herkesin çıplak ayaklı olması. O da doğumu ve ölümü simgeliyor' 'Eseri izlerken aynadaki yansımamızı görmüş gibi olabiliriz. Eğer algılayabilirsek, yaşayabilmek en büyük kazanç'

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) tarafından sahneye konulan opera ve balenin buluştuğu "Yunus Emre", yarın dünya prömiyerinde sanatseverlerle buluşacak.

Ahmet Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu" adlı eserinin bale yorumuyla sahnelenecek eserin koreografisini ve yönetmenliğini üstlenen Uğur Seyrek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok uzun zamandır bu eseri hayata geçirmek istediğini belirtti.

Seyrek, baleyle birleşen oratoryo örneklerinin daha önce yapılmış olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bu eserde, Yunus Emre'nin bale ve operayla birleşerek, bir sahne eseri haline gelmiş olması farklı. Oratoryolar oturarak icra edilen konserler. Burada ise Yunus Emre'ye bir libretto yazıldı. Bale, hareket korosu ve rejisiyle uyarlanması var. Bunu izlerken, bir yerlerde görebileceğimiz bir resim oluşabilir. Zaten sahnedeki sanatçıları, günlük kıyafetleriyle görüyoruz eserde. Burada tek ortak nokta, herkesin çıplak ayaklı olması. O da doğumu ve ölümü simgeliyor."

Eserin metinlerini Işık Noyan ile kaleme aldıklarına dikkati çeken Seyrek, her koreografi çalışması öncesi yaptığı gibi defalarca Ahmet Adnan Saygun'un oratoryosunu dinlediğini kaydetti.

- "Eser güzel çıkarsa, sanatçılar da onu benimser"

Uğur Seyrek, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nde sahnelenecek esere ilişkin son sözün seyircide olduğunu dile getirerek, "Beğeneni de, beğenmeyeni de olacak. Sanatta genel olarak şöyle bir şey var. Her yaptığınız işle gelişiyor ve değişiyorsunuz yapıtlarınızda. Bu durum genelde iyi bir şey olsa da bazen endişeler artıyor, özgür davranmak zorlaşıyor. Ama ben ne olursa olsun yine de içimden geleni yapıyorum. Çünkü bu şekilde 'ben' olabiliyorum. Başka türlüsü olamaz benim için." diye konuştu.

Ortaya konulan eserlerin sadece bir kesim için yapılmadığının altını çizen Seyrek, "Herkes beğenirse ya da beğenmezse orada bir sorun başlıyor. En güzel kısım, eser güzel çıkarsa, sanatçılar da onu benimser. Eğer sanatçılara bu geçmezse, sorun olur." dedi.

Yönetmen Seyrek, eseri ortaya koyarken Yunus Emre'nin ne dediğini, Ahmet Adnan Saygun'un nasıl hayata geçirdiğini bilip özümseyip yorumlamak ve güne çevirmek gerektiğini vurgulayarak, "Eseri izlerken aynadaki yansımamızı görmüş gibi olabiliriz. Eğer algılayabilirsek, yaşayabilmek en büyük kazanç." değerlendirmesinde bulundu.

- Saygun, Yunus Emre Oratoryosu'nu 1943'te yazdı

İDOB dansçılarıyla birlikte opera solistleri ve korosunun aynı sahneyi paylaşacağı eserde, orkestra Serdar Yalçın, koro ise Aydın Karlıbel yönetiminde sahne alacak.

Özgecan Gençer, Hale Soner, Özay Günay, Deniz Likos, Bülent Külekçi, Hüseyin Likos, Kenan Dağaşan, Gökhan Ürben solist olarak, İlke Kodal, Deniz Kılınç Tunçeli, Berfu Elmas, Erhan Güzel, Batur Büklü, Deniz Özaydın, Melike Koper, Julia Hartmann ve Maia İto ise danslarıyla etkinlikte sahne alacak.

Saygun'un 13. yüzyılda yaşayan ünlü halk ozanı ve düşünürü Yunus Emre'nin yazdığı şiirlerden bazılarını kullanarak, 1943'te 4,5 ayda tamamladığı oratoryo, ilk kez 25 Mayıs 1946'da Ankara'da seslendirildi.

Bir Türk besteci tarafından bestelenmiş ilk oratoryo olan eser, Saygun'u uluslararası düzeye taşıdı. Paris'te 1947'de, New York'ta 1958'de konser veren sanatçının eseri, Budapeşte, Viyana, Bremen, Berlin, Moskova, Vatikan ve 55 yıl aradan sonra New York ve Washington'da sanatseverlerle buluştu.

"Yunus Emre Oratoryosu", 26 ve 28 Şubat ile 5 ve 6 Mart'ta saat 20.00'de, 2 Mart'ta ise saat 16.00'da Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nde yeniden izlenebilecek.
Kaynak: AA