Mehmet Özhaseki'den Anket Yorumu Açıklaması 'Bizim İki Partinin Oyu Bile Yüzde 50'Yi Aşmamız İçin Yetiyor'
AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, “Rahatız, işimize bakıyoruz. İlk günlerde biraz dağınıklık vardı, ortalarda spekülasyonlar vardı. Biz çıktıkça, anlattıkça taşlar yerine oturdu. Bizim iki partinin oyu bile yüzde 50’yi aşmamız için yetiyor” dedi.
Anadolu Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen programda medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya gelen Mehmet Özhaseki, Ankara’nın tarihi geçmişine ilişkin bilgi verdi. Özhaseki, Hacı Bayram Veli Camii ile Ankara Kalesi arasında bir teleferik hattı yapılacağını söyleyerek, “Hacı Bayram’dan buraya bir teleferik hattı. Ben bunu birkaç firma ile konuştum. Hacı Bayram’dan buraya tek hat ile bağlanabiliyor” diye konuştu.
“Belediye meclis üyeliklerinin de tek olması doğru”
MHP ile ittifak çalışmalarında son durumun sorulması üzerine Özhaseki, “MHP ile ilk başladığımızda büyükşehirler üzerinden gidelim diye düşünmüştük. Sonra Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli Bey’in görüşmeleri ile genişletilebileceği fikri olgunlaştı. Biz de görüşüyoruz, iller üzerinde tek tek bakıyoruz. Türkiye’nin geçtiği hassas süreçten dolayı özellikle Güneydoğu ve bazı illerde PKK’ya veya FETÖ’ye yakın isimlerin işbaşına gelmesine karşın bir titizliğimiz var” şeklinde konuştu.
Kamuoyu araştırmalarının da yönlendirici olduğunu kaydeden Özhaseki, “O şehirdeki yerel aktörlerin hazırladığı raporlar daha etkili” ifadelerini kullandı.
Belediye meclis üyeliklerinde tek liste konusuna da açıklık getiren Özhaseki, “Eğer bazı yerlerde başkan adayları üzerinde ittifak etmişsek, belediye meclis üyeliklerinin de tek olması doğru. Bunu öyle yapmaya çalışacağız. Önceden şöyle bir fikir vardı, ‘adaylıklar hususunda bir ittifak yapalım ama meclis üyeliklerinde tüm partilerin oyları belli olsun’ gibi bir temel anlayış vardı. Zaman içinde bir çok yerde birleşmeler, ayrılmalar, listelerin teke düşürülmesi gibi bir durum ortaya çıkınca hiçbir partinin bu dönemde ne kadar olduğu gerçekliğini ortaya koyacak bir veri olmayacak elimizde. O zaman belediye başkanlarının da biraz rahat çalışabilmesi için meclislerinde çoğunluğu elinde tutması gerekiyor. Yoksa belediyelerde birçok iş tıkanabilir. Herhalde biz de belediye meclislerinde birçok yerde beraber gitmeyi deneyeceğiz, Ankara’da da aynı. Üzerinde çalıştığımız yerlerde ve tek aday koyduğumuz yerlerde listenin tek olması bize doğru fikir olarak geliyor. Bazı yerlerde de yarışıyoruz serbest şekilde, buralarda listeyi teklemenin hiçbir manası yok diye düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
İttifakın genişletilmesi çalışmaları çerçevesinde bazı adayların geri çekilmesinin bir handikap oluşturup oluşturmayacağı sorusuna Özhaseki, “Belki bu riskin en çok olacağı parti biziz. Gayret eden, uğraşan, 5 yıl boyunca emek vermiş bazı belediye başkanlarımızı biz aday olarak göstermedik. Ancak bir dava şuuru içinde arkadaşlarımızdan uzun boylu bir itiraz gelmedi. Birçok yerde arkadaşlarımıza niye aday göstermediğimizi çok açık paylaştık. Biz kendi içimizde bunu çok büyük olgunlukla atlattık. Şimdi de yine aynı olgunluğu birçok arkadaşımızın göstereceğini zannediyorum” yanıtını verdi.
“Bizim iki partinin oyu bile yüzde 50’yi aşmamız için yetiyor”
Ankara için kamuoyu araştırmalarında son durumun ne olduğunun sorulması üzerine “Elimizdeki anketleri çıkartıp burada göstermek doğru olmayabilir. Ancak şunu söyleyebiliriz, rahatız, işimize bakıyoruz. İlk günlerde biraz dağınıklık vardı, ortalarda spekülasyonlar vardı. Biz çıktıkça, anlattıkça taşlar yerine oturdu. Bizim iki partinin oyu bile yüzde 50’yi aşmamız için yetiyor. Rakibimle ilgili, şahsı ile ilgili kimse benden bir şey duyamaz. Ancak şunu söylemek hakkım, 10 senedir ‘adayım’ diyen bir arkadaşın çıkıp böyle bir kitapçık ortaya koyması lazım. Geçtiğimiz günlerde ‘Sizi böyle suçluyor Haseki’ dedikleri zaman ‘Çok büyük bir proje söyledim, su fiyatları’ dedi.
Şaşkınlık içinde izledim. Su fiyatları, ekmek fiyatları, otobüs fiyatları tarifedir, proje değildir” diye konuştu.
Özhaseki, “Keşke 3-4 tane aday çıksaydı, adaylar Ankara’yı nereye taşıyacağını söyleseydi, projelerini ortaya koysaydı. Çıkıp biz de proje konuşsaydık. Böyle bir imkanımız yok ne yazık ki” şeklinde konuştu.
“FETÖ yapısı hale çözülebilmiş değil, 8 bilinmeyenli denklem gibi adeta”
Rakip partilerden PKK ve FETÖ’ye yakın isimlerin belediye başkanı olmaması için Cumhur İttifakı’nın genişletilmesi çalışmaları kapsamında FETÖ’ye yakın isimlerin tespit edilip edilmediğine ilişkin soru üzerine Özhaseki, “Elimizde elbette bir delil olsa mahkemeye veririz, onlar da icabını yaparlar. Zaten devlet elindeki bütün imkanları kullanıyor. Öyle bir garip yapıyla karşı karşıyayız ki, PKK az çok kendini belli ediyor, ancak FETÖ yapısı hale çözülebilmiş değil, 8 bilinmeyenli denklem gibi adeta. Haliyle delilden ziyade FETÖ ağzı kullanma, FETÖ’yü meşrulaştırma, FETÖ’nün sözcülüğünü yapma varsa ortada yerelden gelen raporlarda arkadaşlarımızın işaret ettiği konulara dikkat ediyoruz. Bilinen bir şey olsa direkt söyleriz. Kimseyi zan altında bırakmak istemeyiz” ifadelerini kullandı.
”Bir taraftan PKK’lılara yüz verirken, öbür taraftan milliyetçi seçmene gülümsüyor”
Kahvaltı sonrasında medya temsilcileri ile birlikte Rahmi Koç Müzesi’ni gezen Mehmet Özhaseki, programın sonunda da gazetecilerin sorularına cevap verdi. Özhaseki, beka meselesi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Bu sınırlar içinde başka bir devlet kurulmasına, orada bir başka paçavranın bayrak diye çıkmasına biz ölümüne karşı dururuz. Onların bu işi yapmasına da mani olmak için elimizden ne geliyorsa yaparız. Beka meselesi diye bahsetmemizin temel nedenlerinden birisi de bu. Dört bir köşesini şehit kanları ile suladığımız bu aziz topraklarda birileri yurt dışından destekli olarak kandırılmış tipleri ortaya çıkartacaklar, kalleşçe pusu kuracaklar ve orada bir devlet kurmaya çalışıyorlar. Ne yapalım, göz mü yumalım. Bu vatanda böyle bir bölücülük meselesi var diyorsak kötü mü ediyoruz, demeyelim mi bunu?” dedi.
Özhaseki, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kandil’den emir almadan milletvekili olamazlar, muhtar olamazlar, aday bile olamazlar, su içemezler. En garip çelişki bizim ana muhalefette. Özellikle Deniz Bey’e bir operasyon yapıldıktan sonra yeni yönetim CHP’yi CHP olmaktan çıkarttı. Bizim bildiğimiz altı ok üzerine kurulu, Atatürk’ün koymuş olduğu ilkelerle devam eden CHP gitti, yerine başka bir CHP geldi. Bir taraftan PKK’lılara yüz verirken, öbür taraftan milliyetçi seçmene gülümsüyor. Bu ne kadar garip bir çelişki. Bunu herkes duyar da buradaki yer ittifakının ne olduğunu herkes anlar diye ümit ediyorum. Özellikle yanlış anlaşılmamak adına bir kez daha söylüyorum, eğer PKK’ya kızıyorsak lütfen Kürt vatandaşlarımız alınmasınlar. Bin yıldır kardeş olduğumuz, akraba olduğumuz, hepimizin en yakınında olan insanlar, onlar bizim başımızın tacı. Biz asla Kürt vatandaşlarımıza bir şey söylemiyoruz ama onların temsilcisi olduğunu söyleyip de onlara hayatı zehir eden katiller sürüsüne kızıyoruz. Vatandaş ayrı, bunlar ayrı. Bazen CHP yönetimine kızıyorsak, lütfen CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimiz bizim sözlerimize alınmasınlar. CHP’yi, Atatürk’ün kurduğu parti olarak destekleyen, sosyal demokrat bir görüşe sahip olan, çağdaş bir görüşten dolayı destekleyen kardeşlerimiz varsa lütfen alınmasınlar. Bizim sözlerimiz onlara değil. Bir taraftan ‘Kürdistan kuracağım’ diyerek bu milleti bölmek, bu devleti parçalamak için çırpınanlara destek veren yönetimlere bizim sözümüz.”
Kaynak: İHA
“Belediye meclis üyeliklerinin de tek olması doğru”
MHP ile ittifak çalışmalarında son durumun sorulması üzerine Özhaseki, “MHP ile ilk başladığımızda büyükşehirler üzerinden gidelim diye düşünmüştük. Sonra Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli Bey’in görüşmeleri ile genişletilebileceği fikri olgunlaştı. Biz de görüşüyoruz, iller üzerinde tek tek bakıyoruz. Türkiye’nin geçtiği hassas süreçten dolayı özellikle Güneydoğu ve bazı illerde PKK’ya veya FETÖ’ye yakın isimlerin işbaşına gelmesine karşın bir titizliğimiz var” şeklinde konuştu.
Kamuoyu araştırmalarının da yönlendirici olduğunu kaydeden Özhaseki, “O şehirdeki yerel aktörlerin hazırladığı raporlar daha etkili” ifadelerini kullandı.
Belediye meclis üyeliklerinde tek liste konusuna da açıklık getiren Özhaseki, “Eğer bazı yerlerde başkan adayları üzerinde ittifak etmişsek, belediye meclis üyeliklerinin de tek olması doğru. Bunu öyle yapmaya çalışacağız. Önceden şöyle bir fikir vardı, ‘adaylıklar hususunda bir ittifak yapalım ama meclis üyeliklerinde tüm partilerin oyları belli olsun’ gibi bir temel anlayış vardı. Zaman içinde bir çok yerde birleşmeler, ayrılmalar, listelerin teke düşürülmesi gibi bir durum ortaya çıkınca hiçbir partinin bu dönemde ne kadar olduğu gerçekliğini ortaya koyacak bir veri olmayacak elimizde. O zaman belediye başkanlarının da biraz rahat çalışabilmesi için meclislerinde çoğunluğu elinde tutması gerekiyor. Yoksa belediyelerde birçok iş tıkanabilir. Herhalde biz de belediye meclislerinde birçok yerde beraber gitmeyi deneyeceğiz, Ankara’da da aynı. Üzerinde çalıştığımız yerlerde ve tek aday koyduğumuz yerlerde listenin tek olması bize doğru fikir olarak geliyor. Bazı yerlerde de yarışıyoruz serbest şekilde, buralarda listeyi teklemenin hiçbir manası yok diye düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
İttifakın genişletilmesi çalışmaları çerçevesinde bazı adayların geri çekilmesinin bir handikap oluşturup oluşturmayacağı sorusuna Özhaseki, “Belki bu riskin en çok olacağı parti biziz. Gayret eden, uğraşan, 5 yıl boyunca emek vermiş bazı belediye başkanlarımızı biz aday olarak göstermedik. Ancak bir dava şuuru içinde arkadaşlarımızdan uzun boylu bir itiraz gelmedi. Birçok yerde arkadaşlarımıza niye aday göstermediğimizi çok açık paylaştık. Biz kendi içimizde bunu çok büyük olgunlukla atlattık. Şimdi de yine aynı olgunluğu birçok arkadaşımızın göstereceğini zannediyorum” yanıtını verdi.
“Bizim iki partinin oyu bile yüzde 50’yi aşmamız için yetiyor”
Ankara için kamuoyu araştırmalarında son durumun ne olduğunun sorulması üzerine “Elimizdeki anketleri çıkartıp burada göstermek doğru olmayabilir. Ancak şunu söyleyebiliriz, rahatız, işimize bakıyoruz. İlk günlerde biraz dağınıklık vardı, ortalarda spekülasyonlar vardı. Biz çıktıkça, anlattıkça taşlar yerine oturdu. Bizim iki partinin oyu bile yüzde 50’yi aşmamız için yetiyor. Rakibimle ilgili, şahsı ile ilgili kimse benden bir şey duyamaz. Ancak şunu söylemek hakkım, 10 senedir ‘adayım’ diyen bir arkadaşın çıkıp böyle bir kitapçık ortaya koyması lazım. Geçtiğimiz günlerde ‘Sizi böyle suçluyor Haseki’ dedikleri zaman ‘Çok büyük bir proje söyledim, su fiyatları’ dedi.
Şaşkınlık içinde izledim. Su fiyatları, ekmek fiyatları, otobüs fiyatları tarifedir, proje değildir” diye konuştu.
Özhaseki, “Keşke 3-4 tane aday çıksaydı, adaylar Ankara’yı nereye taşıyacağını söyleseydi, projelerini ortaya koysaydı. Çıkıp biz de proje konuşsaydık. Böyle bir imkanımız yok ne yazık ki” şeklinde konuştu.
“FETÖ yapısı hale çözülebilmiş değil, 8 bilinmeyenli denklem gibi adeta”
Rakip partilerden PKK ve FETÖ’ye yakın isimlerin belediye başkanı olmaması için Cumhur İttifakı’nın genişletilmesi çalışmaları kapsamında FETÖ’ye yakın isimlerin tespit edilip edilmediğine ilişkin soru üzerine Özhaseki, “Elimizde elbette bir delil olsa mahkemeye veririz, onlar da icabını yaparlar. Zaten devlet elindeki bütün imkanları kullanıyor. Öyle bir garip yapıyla karşı karşıyayız ki, PKK az çok kendini belli ediyor, ancak FETÖ yapısı hale çözülebilmiş değil, 8 bilinmeyenli denklem gibi adeta. Haliyle delilden ziyade FETÖ ağzı kullanma, FETÖ’yü meşrulaştırma, FETÖ’nün sözcülüğünü yapma varsa ortada yerelden gelen raporlarda arkadaşlarımızın işaret ettiği konulara dikkat ediyoruz. Bilinen bir şey olsa direkt söyleriz. Kimseyi zan altında bırakmak istemeyiz” ifadelerini kullandı.
”Bir taraftan PKK’lılara yüz verirken, öbür taraftan milliyetçi seçmene gülümsüyor”
Kahvaltı sonrasında medya temsilcileri ile birlikte Rahmi Koç Müzesi’ni gezen Mehmet Özhaseki, programın sonunda da gazetecilerin sorularına cevap verdi. Özhaseki, beka meselesi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Bu sınırlar içinde başka bir devlet kurulmasına, orada bir başka paçavranın bayrak diye çıkmasına biz ölümüne karşı dururuz. Onların bu işi yapmasına da mani olmak için elimizden ne geliyorsa yaparız. Beka meselesi diye bahsetmemizin temel nedenlerinden birisi de bu. Dört bir köşesini şehit kanları ile suladığımız bu aziz topraklarda birileri yurt dışından destekli olarak kandırılmış tipleri ortaya çıkartacaklar, kalleşçe pusu kuracaklar ve orada bir devlet kurmaya çalışıyorlar. Ne yapalım, göz mü yumalım. Bu vatanda böyle bir bölücülük meselesi var diyorsak kötü mü ediyoruz, demeyelim mi bunu?” dedi.
Özhaseki, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kandil’den emir almadan milletvekili olamazlar, muhtar olamazlar, aday bile olamazlar, su içemezler. En garip çelişki bizim ana muhalefette. Özellikle Deniz Bey’e bir operasyon yapıldıktan sonra yeni yönetim CHP’yi CHP olmaktan çıkarttı. Bizim bildiğimiz altı ok üzerine kurulu, Atatürk’ün koymuş olduğu ilkelerle devam eden CHP gitti, yerine başka bir CHP geldi. Bir taraftan PKK’lılara yüz verirken, öbür taraftan milliyetçi seçmene gülümsüyor. Bu ne kadar garip bir çelişki. Bunu herkes duyar da buradaki yer ittifakının ne olduğunu herkes anlar diye ümit ediyorum. Özellikle yanlış anlaşılmamak adına bir kez daha söylüyorum, eğer PKK’ya kızıyorsak lütfen Kürt vatandaşlarımız alınmasınlar. Bin yıldır kardeş olduğumuz, akraba olduğumuz, hepimizin en yakınında olan insanlar, onlar bizim başımızın tacı. Biz asla Kürt vatandaşlarımıza bir şey söylemiyoruz ama onların temsilcisi olduğunu söyleyip de onlara hayatı zehir eden katiller sürüsüne kızıyoruz. Vatandaş ayrı, bunlar ayrı. Bazen CHP yönetimine kızıyorsak, lütfen CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimiz bizim sözlerimize alınmasınlar. CHP’yi, Atatürk’ün kurduğu parti olarak destekleyen, sosyal demokrat bir görüşe sahip olan, çağdaş bir görüşten dolayı destekleyen kardeşlerimiz varsa lütfen alınmasınlar. Bizim sözlerimiz onlara değil. Bir taraftan ‘Kürdistan kuracağım’ diyerek bu milleti bölmek, bu devleti parçalamak için çırpınanlara destek veren yönetimlere bizim sözümüz.”