26 Yıl Önceki Lice Olayları Gerekçeli Kararda
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında meydana gelen ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve bir uzman çavuşun şehit olduğu, 14 vatandaşın yaşamını yitirdiği olayla ilgili yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu'nun beraat ettiği davanın gerekçeli kararı açıklandı Kararda, terör örgütü PKK'nın bölgedeki bütün silahlı örgüt üyeleriyle bu eylemi gerçekleştirdiği belirtildi Gerekçeli karardan: 'Olayın tek taraflı, askerin eylemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı görülmekle, olaydan sonra yapılan aramalarda PKK terör örgütü tarafından kullanıldığı bilinen ve Türk ordusunca kullanılmayan bixi makinalı tüfek, kalaşnikof marka tüfekler, bu tüfeklere ait çok sayıda boş kovan, RPG7 roketatar mermiler ve RPG roketatar sevk fişeklerinin bir kısmının ilçe halkının evinde ya da evinin yakınında ele geçirilmesi, bu durumun bu silahlarla buralardan ateş edildiğinin ispatıdır'.
Kararda, terör örgütü PKK'nın bölgedeki bütün silahlı örgüt üyeleriyle bu eylemi gerçekleştirdiği belirtildi.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 192 sayfalık gerekçeli kararında, sanık, tanık ve katılan ifadeleri, olay yeri tespit tutanakları, otopsi tutanakları ve beraat kararı verilirken dikkat edilen gerekçeler anlatıldı.
Kararda, olayın olduğu 22 Ekim 1993'te sabah saatlerinde Aydın ve Hatipoğlu'nun terör operasyonu için Lice'ye gelmelerinden birkaç saat sonra emniyete ait minibüse seyir halindeyken üzüm bağlarında gizlenmiş PKK militanlarınca ateş açıldığı, komando bölüğü, emniyet amirliğine ve diğer güvenlik güçlerine yoğun taciz ateşinde de bulunulması üzerine çatışma çıktığı belirtildi.
Operasyona çıkan askeri birliklerin terör saldırısının yoğun ve büyük olması sebebiyle merkeze çağrıldıklarının belirtildiği kararda, çatışma sırasında Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve uzman çavuş Yüksel Bayar'ın şehit olduğu, sivil halktan içlerinde çocukların da bulunduğu 14 kişinin öldüğü, 401 ev, 242 dükkan ile kaymakam evi, hükümet konağı, emniyet hizmet binası, jandarma bölge komutanlığı ve belediye hizmet binasının hasar gördüğü kaydedildi.
Yaşanan olaylar sonucunda Hatipoğlu ve kıdemli üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında "halkı isyana ve öldürmeye teşvik", "cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak", "birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürme" suçundan dava açıldığı ifade edilen kararda, Yanardağ hakkında yeterli delil elde edilemediği ve vefatı nedeniyle hakkındaki davanın düşürülmesine, Hatipoğlu'nun da beraatine karar verildiği belirtildi.
- Örgüt itirafçısı da "PKK" dedi
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:
"Olayın tek taraflı, askerin eylemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı görülmekle, olaydan sonra yapılan aramalarda PKK terör örgütü tarafından kullanıldığı bilinen ve Türk ordusunca kullanılmayan bixi makinalı tüfek, kalaşnikof marka tüfekler, bu tüfeklere ait çok sayıda boş kovan, RPG-7 roketatar mermiler ve RPG roketatar sevk fişeklerinin bir kısmının ilçe halkının evinde ya da evinin yakınında ele geçirilmesi, bu durumun bu silahlarla buralardan ateş edildiğinin ispatıdır.
Olaylar sırasında kullanılan silahlardan birinin yine terör örgütü tarafından bir çatışmada kullanıldığının sabit olduğu, olay sonrası ifadesi alınan terör örgütü üyesi B.Ç'nin 'örgütün son zamanlarda baskından sonra kaçarken evleri, dükkanları, ahırları yakıp gittiğini, bunu askerin yaptığını söyleyip halkın devlete karşı kin duymasını, askerden nefret etmesini sağladıklarını, 22 Ekim 1993 günü Lice ilçesine yönelik PKK örgüt mensuplarının yapacağı baskını önceden duyduğunu, eyleme bölgedeki bütün silahlı örgüt üyelerinin katıldığını' beyan ettiği görülmektedir.
Teröristlerin komando bölüğünün operasyon için araziye çıktığı gün önceden şehir merkezine gelip yerleştikleri ev, cami gibi yerlerden ateş ettikleri, jandarma ve polisin teröristlerin saldırmasından sonra karşılık verdiği, saldırı kararını veren teröristlerin saldırıdan önce can kaybı yaşamayacak şekilde mevzilendikleri anlaşılmaktadır."
Kararda, olay günü teröristlerin yoğun saldırısı üzerine çıkan çatışmada en üst rütbeli asker olan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın askerleri sevk ve idare ettiği sırada teröristlerce vurulup yaralanması, ardından şehit olmasından sonra en yüksek rütbeli asker olan sanık Eşref Hatipoğlu'nun yasalar gereği emir ve komutayı ele alarak askerleri sevk idare ettiği, bu sırada kanunsuz bir emir vermediği, kendisinin de kanunsuz bir eylemde bulunmadığı kaydedildi.
- Olayın geçmişi
1993 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde çıkan olaylarda dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmış ve çok sayıda konut ve araç hasar görmüştü.
Operasyonu Diyarbakır İl Jandarma Komutanı olan şüpheli Eşref Hatipoğlu yönettiği, resmi tutanaklarda PKK terör örgütü mensuplarının ilçeye saldırması nedeniyle bu sonucun meydana geldiği yazılmış ancak örgüt o gün ilçeye kendilerine ait hiçbir gruptan saldıranın olmadığını ileri sürmüştü.
Şüphelilerden dönemin JİTEM Tim Komutanı Tünay Yanardağ'ın, kimlik bilgileri tespit edilemeyen "Cemil" kod adlı itirafçı ile birlikte düzenlenen duyum raporu ile maktul Bahtiyar Aydın'ın Lice'ye gitmesini sağladığı ve öldürttüğü iddia edilmişti.
Diğer şüpheli Eşref Hatipoğlu'nun ise çıkan olaylarda 16 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına sebep olan operasyonu yönettiği, onun emirleri ile ateş edilmesi sonucu ölüm ve yaralanmaların meydana geldiği ileri sürülmüştü.
Olayın zaman aşımına bir gün kala 2013'te açılan davada, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin ölümü nedeniyle, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu ile o dönem üsteğmen olan emekli Jandarma Kurmay Albay Tünay Yanardağ hakkında, "taammüden öldürme", "halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledilen davanın, bu kentte Terörle Mücadele Kanunu ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Yargıtay tarafından İzmir'de görülmesine karar verilmişti.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 1 Nisan 2015'te görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında, sanık avukatının talebi üzerine "soruşturma izni alınması" için yargılama durdurulmuştu. Sanığın dosyası, Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), "soruşturma iznine gerek olmadan yargılamanın yapılabileceği" yanıtını verince dosya yeniden görülmeye başlanmıştı.
Olaya ilişkin yargılanan tek sanık dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu, 7 Aralık 2018'deki duruşmada beraat etmişti.