'Türkiye 4 Milyon Sığınmacıya Ev Sahipliği Yapıyor'
BMMYK Saha Sorumlusu İsmet Yasak: 'Türkiye yaklaşık 8 yıldır süregelen çatışma ya da zulümden kaçan yaklaşık 3 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 binin üzerinde de Suriyeli olmayan uluslararası koruma kapsamında sığınmacı ve mülteciye ev sahipliği yapmaya devam etmektedir'.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Saha Sorumlusu İsmet Yasak, "Türkiye yaklaşık 8 yıldır süregelen çatışma ya da zulümden kaçan yaklaşık 3 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 binin üzerinde de Suriyeli olmayan uluslararası koruma kapsamında sığınmacı ve mülteciye ev sahipliği yapmaya devam etmektedir." dedi.
Trabzon'da BMMYK ve Ortahisar Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından finanse edilen, Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü ortaklığı ile hazırlanan "Göç Hikayeleri Projesi" sona erdi.
Kentte bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan BMMYK Saha Sorumlusu İsmet Yasak, projenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, dünya genelinde yaklaşık 71 milyon kişinin yerinden edildiğini ve bunun yaklaşık 30 milyonunun sığınmacı, göçmen ve mültecilerden oluştuğunu söyledi.
Yasak, Türkiye'nin dünyada en fazla mülteci barındıran ülke olduğuna işaret ederek, "Yaklaşık 8 yıldır süregelen çatışma ya da zulümden kaçan yaklaşık 3 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 binin üzerinde de Suriyeli olmayan uluslararası koruma kapsamında sığınmacı ve mülteciye ev sahipliği yapmaya devam etmektedir." diye konuştu.
Türkiye'nin her yerinde toplumun bir parçası olarak kamplarda 60 binin üzerinde mülteci yaşadığını belirten Yasak, "Türkiye, sığınmacı ve mültecilerin ihtiyaçlarına cevap verme geleneği nedeniyle uzun zamandır bu konuda ön plana çıkmış, gerek Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gerekse de Suriyelilere uygulanan geçici koruma yönetmeliğiyle sağlam ve kapsamlı bir çerçeve çizmiştir." ifadesini kullandı.
Afganistan Hazarları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Gül de projenin 4 ay önce başladığını ifade ederek, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin destekleriyle 2 binin üzerinde kişinin projeden yararlandığını dile getirdi.
Gül, projenin mülteci ailelerin çocuklarıyla birlikte sosyalleşmelerini amaçladığını, proje kapsamında birçok kurs düzenlediklerini ve farklı ülkelerden mültecilere eğitimlerin yanı sıra Türkçe öğrettiklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından sığınmacılar, ülkelerine ait yöresel müzik aletleri işliğinde şarkılar söyledi.
Kaynak: AA
Trabzon'da BMMYK ve Ortahisar Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından finanse edilen, Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü ortaklığı ile hazırlanan "Göç Hikayeleri Projesi" sona erdi.
Kentte bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan BMMYK Saha Sorumlusu İsmet Yasak, projenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, dünya genelinde yaklaşık 71 milyon kişinin yerinden edildiğini ve bunun yaklaşık 30 milyonunun sığınmacı, göçmen ve mültecilerden oluştuğunu söyledi.
Yasak, Türkiye'nin dünyada en fazla mülteci barındıran ülke olduğuna işaret ederek, "Yaklaşık 8 yıldır süregelen çatışma ya da zulümden kaçan yaklaşık 3 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 binin üzerinde de Suriyeli olmayan uluslararası koruma kapsamında sığınmacı ve mülteciye ev sahipliği yapmaya devam etmektedir." diye konuştu.
Türkiye'nin her yerinde toplumun bir parçası olarak kamplarda 60 binin üzerinde mülteci yaşadığını belirten Yasak, "Türkiye, sığınmacı ve mültecilerin ihtiyaçlarına cevap verme geleneği nedeniyle uzun zamandır bu konuda ön plana çıkmış, gerek Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gerekse de Suriyelilere uygulanan geçici koruma yönetmeliğiyle sağlam ve kapsamlı bir çerçeve çizmiştir." ifadesini kullandı.
Afganistan Hazarları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammet Gül de projenin 4 ay önce başladığını ifade ederek, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin destekleriyle 2 binin üzerinde kişinin projeden yararlandığını dile getirdi.
Gül, projenin mülteci ailelerin çocuklarıyla birlikte sosyalleşmelerini amaçladığını, proje kapsamında birçok kurs düzenlediklerini ve farklı ülkelerden mültecilere eğitimlerin yanı sıra Türkçe öğrettiklerini kaydetti.
Konuşmaların ardından sığınmacılar, ülkelerine ait yöresel müzik aletleri işliğinde şarkılar söyledi.