Dokuma Tezgahlarında Hayatlarını Dokuyorlar
Samsun’da "Üretime engel yok yeter ki fırsat verilsin" sloganıyla bir araya gelen engelli kadınlar yaptıkları ürünlerle göz dolduruyor.
Samsun Engelli Kadınlar Derneği (SAKDER) tarafından açılan kurslarda dokuma ve dikiş nakış öğrenen engelli kadınlar kilimden şala yaptıkları ürünlerle üretime katkı veriyor. Üretime engel yok yeter ki fırsat verilsin sloganıyla bir araya gelen ve burada açılan kurslarla bir el sanatı öğrenen kursiyerler aynı zamanda ürettiklerini satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Görme, işitme, ortopedik ve hafif zihinsel engel gruplarının yer aldığı kurslar engelli kadın bireylere hem bir sosyal ortam sağlıyor hem de yapılan üretimle dezavantajlı grupları topluma kazandırıyor.
2013 yılından bu yana faaliyet gösteren derneğin kursiyerleri aynı zamanda bir markanın el emeği ürünlerini üreten çalışanları ve sahipleri. Kursiyerler dokuma tezgahlarında yöresel şallar yaparak tescil aldı. Ürünlerini de bir marka adı altında internet üzerinden ve açılan kermes ve sergilerle de satışını yapıyorlar. Amaçları ise şirketleşmek ve engellerin üretime engel olmadığını göstermek. Derneğin ilk kuruluşundan itibaren farklı materyallerle çalışılarak engelli bireyler için en uygun yöntem bulunmuş. Engelli kadınlar şu anda 4 yıl önce Samsun Valiliği tarafından hediye edilen 10 adet dokuma tezgahı ile çalışarak ürünler üretiyor. Farklı engel gruplarından bireylerin bir araya gelerek bir şeyler yapması ise bu alanda çalışan tüm dernek ve sivil toplum kuruluşlarına da örnek oluyor. Dokuma tezgahlarında onlar hayatlarını dokuyorlar.
SAKDER Yönetim Kurulu Başkanı Selma Gündoğdu, “Engelsiz bir ekip var burada aslında. Herkesin yapabildiği bir şey var bunu keşfetmek önemli. Bunları hocalarımızla beraber keşfedip herkese bir iş bir el sanatları eğitimi tanzim ettik. Burada hem olgunlaşıyorlar hem öğreniyorlar. Geleneksel el dokumaları ve geleneksel el nakışları üzerine, burada 3 eğitmen çalışıyoruz. . Bu çalışmalarımız 2013 tarihinden itibaren başladı ve gelişerek ilerledi. İlk başladığımızda birçok kişi bu tür eylemlerin içinde değildi. Biz ne yapabiliriz diye düşündük. Burada farkı engel gruplarından ortopedik, hafif düzeyde zihinsel, görme ve işitme engelli arkadaşlarımız var. Şu anda derneğimiz ikinci katta bir binada ve bu bedensel arkadaşlarımızın da buraya gelerek çalışmalarını engelliyor. Giriş katta yaptığımız ürünleri sergileyebileceğimiz ve daha görünür olabileceğimiz bir yer bir vitrinimiz olsun istiyoruz” dedi.
İşitme engelli bir kadın olan Emel İşaret dili ile, “2013 yılında derneğe gelmeye başladım. Arkadaşlarımla beraber burada aile gibiyiz. Öğretmenlerimi çok seviyorum. Burası çok küçük biz daha büyük bir yer istiyoruz. SAKDER kursu kızlara özel. İnsanlar engelli kızlarıyla kurslara gelsinler” sözlerini kaydetti.
Kaynak: İHA
2013 yılından bu yana faaliyet gösteren derneğin kursiyerleri aynı zamanda bir markanın el emeği ürünlerini üreten çalışanları ve sahipleri. Kursiyerler dokuma tezgahlarında yöresel şallar yaparak tescil aldı. Ürünlerini de bir marka adı altında internet üzerinden ve açılan kermes ve sergilerle de satışını yapıyorlar. Amaçları ise şirketleşmek ve engellerin üretime engel olmadığını göstermek. Derneğin ilk kuruluşundan itibaren farklı materyallerle çalışılarak engelli bireyler için en uygun yöntem bulunmuş. Engelli kadınlar şu anda 4 yıl önce Samsun Valiliği tarafından hediye edilen 10 adet dokuma tezgahı ile çalışarak ürünler üretiyor. Farklı engel gruplarından bireylerin bir araya gelerek bir şeyler yapması ise bu alanda çalışan tüm dernek ve sivil toplum kuruluşlarına da örnek oluyor. Dokuma tezgahlarında onlar hayatlarını dokuyorlar.
SAKDER Yönetim Kurulu Başkanı Selma Gündoğdu, “Engelsiz bir ekip var burada aslında. Herkesin yapabildiği bir şey var bunu keşfetmek önemli. Bunları hocalarımızla beraber keşfedip herkese bir iş bir el sanatları eğitimi tanzim ettik. Burada hem olgunlaşıyorlar hem öğreniyorlar. Geleneksel el dokumaları ve geleneksel el nakışları üzerine, burada 3 eğitmen çalışıyoruz. . Bu çalışmalarımız 2013 tarihinden itibaren başladı ve gelişerek ilerledi. İlk başladığımızda birçok kişi bu tür eylemlerin içinde değildi. Biz ne yapabiliriz diye düşündük. Burada farkı engel gruplarından ortopedik, hafif düzeyde zihinsel, görme ve işitme engelli arkadaşlarımız var. Şu anda derneğimiz ikinci katta bir binada ve bu bedensel arkadaşlarımızın da buraya gelerek çalışmalarını engelliyor. Giriş katta yaptığımız ürünleri sergileyebileceğimiz ve daha görünür olabileceğimiz bir yer bir vitrinimiz olsun istiyoruz” dedi.
İşitme engelli bir kadın olan Emel İşaret dili ile, “2013 yılında derneğe gelmeye başladım. Arkadaşlarımla beraber burada aile gibiyiz. Öğretmenlerimi çok seviyorum. Burası çok küçük biz daha büyük bir yer istiyoruz. SAKDER kursu kızlara özel. İnsanlar engelli kızlarıyla kurslara gelsinler” sözlerini kaydetti.