Doç. Dr. Sünnetçioğlu'ndan 'Grip Ve Salgın Hastalık' Uyarısı
Van İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, kendisini hissettirmeye başlayan kış mevsimiyle birlikte soğuk havaların birçok hastalığa neden olduğunu belirterek, “Kalın giysiler giyilmeli, özellikle sıfır derecenin altındaki soğuklarda ağız ve burun kapatılmalı, bağışıklık sistemini güçlendirici yiyecekler tüketilmelidir” dedi.
Sosyal medyada yer alan grip salgını iddialarına değinen Doç. Dr. Sünnetçioğlu, Van’da şu an için bir grip salgını bulunmadığının altını çizdi. Sünnetçioğlu, “Hastalık, mevsimsel seyrini sürdürmektedir. Bu konuda vatandaşlarımızdan, gerek Bakanlığımızın gerekse müdürlüğümüz olarak bizlerin yapmış olduğu uyarılara itibar etmeleri gerekir. Ayrıca gereksinim duyulan hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların temini ile ilgili sıkıntı da söz konusu değildir. Konu ile ilgili olarak tüm sağlık kuruluşlarımızda hastalığın başladığı bilinen dönem başı itibarı ile ilgili gerekli önlemler alındı" dedi.
Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığının da bu konuda hassasiyetle çalıştığını dile Sünnetçioğlu, “2019 yılı grip vakalarının mevsimsel seyrine uygun olduğu gözlenmektedir. Yaygın olarak seyreden hastalık nedeniyle acil servislerde aşırı yoğunluklar yaşanmakta, hastanelere gitmeden önce muhakkak aile hekimlerinize uğramanızla daha verimli bir tedavi sonucu alınabilir. Buna karşın bir ‘salgın’ bulunmadığını, mevsimsel grip hastalığı olduğunu belirtmek isterim. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir. Mevsimsel grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl vurgulanmaktadır. Grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandıran virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşı içerisine dahil edilmekte ve her yıl aşı yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır” ifadelerini kullandı.
İnsanlarda hastalık oluşturan influenza virüslerinin neredeyse tamamının influenza A ve influenza B alt tiplerine ait olduğunu ve aşılar içerisinde her iki alt tipe ait alt türler yer aldığını dile getiren Sünnetçioğlu, şöyle devam etti:
“İnfluenza A ve influenza B ayrı alt tipler olarak adlandırılmakla birlikte neden olduğu hastalık tablosundaki şikâyetler ve bulgular tamamen aynıdır. Bu iki alt tipin tedavisinde kullanılan ilaçlar da farklı değildir ve hastalar aynı ilaçlar ile tedavi edilmektedir. Kişisel hijyen kuralları da hastalıktan korunma konusunda çok önemlidir. Virüs taşıyan hasta ile bir metre ve daha yakınında bulunan kişilerin risk altında olduğunu bilmekteyiz. İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye bir metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Grip birçok kişide hafif seyretmekte ve bu kişiler birkaç gün içerisinde tamamen iyileşmektedir. Bununla birlikte yaşlılar, çocuklar, gebeler ve kronik hastalığı olanlar gibi risk grubunda bulunanlarda ağır seyretmekte, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir.”
Hasta kişilerin hekim önerisi olmadan ilaç kullanmamaları uyarısında da bulunan Sünnetçioğlu, "Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yapılan çalışmalarla tedavinin olabildiğince erken dönemde başlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzü ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir. Dünyada bilimsel çalışmalarla gripten korunmanın en etkin yolunun aşı olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Ülkemizde yapılan Sentinel İnfluenza Sürveyansı, ilimizin de içinde yer aldığı 21 ilden gönüllülük esası ile katılan aile hekimleriyle sürdürülmektedir. Bu kapsamda şehrin farklı noktalarında görev yapan 10 aile hekimi, her hafta vaka tanımına uygun hastalardan influenza numunesi almakta ve Erzurum Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilmektedir. Çalışmanın amacı influenza konusunda tanı koyabilmeyi kolaylaştırmak, ülkedeki grip benzeri hastalık trendini takip etmek ve ülke çapında bir sonraki yıl üretilecek olan grip aşısının içeriğini belirlemektir. Bu çalışma yıl boyu devam etmektedir. Bu çalışma kapsamında elde edilen veriler, ilimizde grip hastalığının beklenen seyrinde olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığının da bu konuda hassasiyetle çalıştığını dile Sünnetçioğlu, “2019 yılı grip vakalarının mevsimsel seyrine uygun olduğu gözlenmektedir. Yaygın olarak seyreden hastalık nedeniyle acil servislerde aşırı yoğunluklar yaşanmakta, hastanelere gitmeden önce muhakkak aile hekimlerinize uğramanızla daha verimli bir tedavi sonucu alınabilir. Buna karşın bir ‘salgın’ bulunmadığını, mevsimsel grip hastalığı olduğunu belirtmek isterim. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir. Mevsimsel grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. Hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl vurgulanmaktadır. Grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandıran virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşı içerisine dahil edilmekte ve her yıl aşı yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır” ifadelerini kullandı.
İnsanlarda hastalık oluşturan influenza virüslerinin neredeyse tamamının influenza A ve influenza B alt tiplerine ait olduğunu ve aşılar içerisinde her iki alt tipe ait alt türler yer aldığını dile getiren Sünnetçioğlu, şöyle devam etti:
“İnfluenza A ve influenza B ayrı alt tipler olarak adlandırılmakla birlikte neden olduğu hastalık tablosundaki şikâyetler ve bulgular tamamen aynıdır. Bu iki alt tipin tedavisinde kullanılan ilaçlar da farklı değildir ve hastalar aynı ilaçlar ile tedavi edilmektedir. Kişisel hijyen kuralları da hastalıktan korunma konusunda çok önemlidir. Virüs taşıyan hasta ile bir metre ve daha yakınında bulunan kişilerin risk altında olduğunu bilmekteyiz. İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye bir metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Grip birçok kişide hafif seyretmekte ve bu kişiler birkaç gün içerisinde tamamen iyileşmektedir. Bununla birlikte yaşlılar, çocuklar, gebeler ve kronik hastalığı olanlar gibi risk grubunda bulunanlarda ağır seyretmekte, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilmektedir.”
Hasta kişilerin hekim önerisi olmadan ilaç kullanmamaları uyarısında da bulunan Sünnetçioğlu, "Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yapılan çalışmalarla tedavinin olabildiğince erken dönemde başlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu bilinmelidir. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzü ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir. Dünyada bilimsel çalışmalarla gripten korunmanın en etkin yolunun aşı olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Ülkemizde yapılan Sentinel İnfluenza Sürveyansı, ilimizin de içinde yer aldığı 21 ilden gönüllülük esası ile katılan aile hekimleriyle sürdürülmektedir. Bu kapsamda şehrin farklı noktalarında görev yapan 10 aile hekimi, her hafta vaka tanımına uygun hastalardan influenza numunesi almakta ve Erzurum Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilmektedir. Çalışmanın amacı influenza konusunda tanı koyabilmeyi kolaylaştırmak, ülkedeki grip benzeri hastalık trendini takip etmek ve ülke çapında bir sonraki yıl üretilecek olan grip aşısının içeriğini belirlemektir. Bu çalışma yıl boyu devam etmektedir. Bu çalışma kapsamında elde edilen veriler, ilimizde grip hastalığının beklenen seyrinde olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.