Engelliler Galoş Üreterek Aile Bütçelerine Katkı Sağlıyor

Bitlis Ahmet Eren Eğitim Uygulama Okulundaki zihinsel engelli öğrenciler, galoş üreterek aile bütçelerine katkı sağlıyor.

Engelliler Galoş Üreterek Aile Bütçelerine Katkı Sağlıyor
Okulun bütçesiyle alınan galoş makinesi için eğitim alan zihinsel engelliler, daha sonra üretim yaparak para kazanmaya başladı.

Bir dönem evlerinden bile çıkamayan engelliler, şimdi üretim yapmaya başladı.

Okulu ziyaret eden İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz, engellilerle bir süre sohbet ettikten sonra galoş üretimini de inceledi. Korkmaz, okulda 55 öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek, “Bize ilk gelen öğrenciler bırakın kişisel bakımlarını yapmayı, belki anne babaların nefes alması için okula gönderdikleri çocuklarımızdır. Sağ olsun öğretmen arkadaşlarımız bu çocukları kendi öz bakımlarından tutun seviyelerine uygun bir şekilde okuma yazma öğretene kadar büyük bir çabayla büyük bir mesafe kat ediyorlar. Bu içinde bulunduğumuz atölyede öğrencilerimiz galoş üretimi yapıyorlar. Burada çalışan çocuklarımız haftada ortalama bin çift galoş üretiyor. Bizim derdimiz bu çocuklarımızın üretiminde para falan kazanmaları değil. Sadece çocukların zamanlarını nitelikli geçirmeleri ve farklı etkinlik içinde düzenlemeleridir. Zaten okul idaremizde galoşlardan gelen parayı da çocuklarımıza geri iade ediyorlar. İnsanoğlunun seviyesi ve düzeyi ne olursa olsun ısrarlı ve programlı bir eğitim, o çocuklarımızı çok iyi bir yere taşıyor” diye konuştu.



“Bitlis’te ‘Eğitim Uygulama Meslek Lisesi’ yapılacak”

Eren ailesi tarafından Bitlis’te ‘Eğitim Uygulama Meslek Lisesi’ yaptırılacağını belirten Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu okulumuz 2012 yılında Ahmet Eren’in katkılarıyla yapılan bir okulumuzdur. Bu okulumuzda şu anda 55 öğrencimiz var. Yapılırken 12 derslik yapıldı, ama sonradan arkadaşlarımız eğitim uygulama okulu standartlarına göre dizayn ettiler. Bazen bir sınıfta iki, bazen de dört öğrenci olabiliyor. Engel durumuna göre sayılar değişiyor. Bunun gibi Tatvan’da da bir okulumuz var. Tatvan’da aynı zamanda eğitim uygulama okulunun üçüncü kademesi de var. Yine bu eğitim uygulama okulu bağlamında Eren ailesiyle görüşmüştük. Önümüzdeki hafta yine bir görüşmemiz olacak. Bir terslik olmazsa, bu ailemiz burada eğitim uygulama meslek lisesi yapacaklar. Çok büyük bir yatırım. Bu okulumuzda atölyeler olacak. Orada hafif zihinsel engelli öğrencilerimiz, kendi alanlarında üretim yapacaklar.”

“Buradaki öğretmenlerimiz dünyanın en zor öğretmenliğini yapıyorlar”

Ahmet Eren Eğitim Uygulama Okulunun ağır zihinsel engelli okulu olduğunu ifade eden Korkmaz, “Bu çocukların hiçbir alışkanlığı yok. Buraya öz beceri, öz gelişim ve kendi öz bakımlarını bile yapamayan çocuklar geliyor. Bu çocukların bir kısmı konuşma bilmiyor. Bir kısmı kılını bile kıpırdatamıyor. Bu tür öğrencilerle uğraşıyorlar. Bu nedenle buradaki öğretmenlerimiz dünyanın en zor öğretmenliğini yapıyorlar” şeklinde konuştu.



“Türkiye son 18 yılda eğitim alanında çok büyük bir mesafe kat etti”

Türkiye’nin son 18 yılda eğitim alanında çok büyük bir mesafe kat ettiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz, “Dün bu çocukları kimseye göstermemek için odalarına hapseden ve bu çocukların kendileri için bir utanç kaynağı bulan veliler, bugün devletimizin kendilerine sağladığı imkanlar neticesinde hem eğitim imkanı hem evde bakım imkanı hem de bu çocuklarımızın engel durumuna bağlı aldıkları bir ücret var. Neredeyse bu çocuklar o tür velilere velinimet oluyorlar. Bu çocukların üzerinden ailede rahat bir şekilde geçimlerini sağlayabiliyorlar. Tabiki bu devletin sunduğu büyük bir katkıdır. Sosyal devletin yapması gereken bir durumdur. Devletimiz de hakikaten bu konuda çok ileri bir düzeye gelmiştir. Özellikle Milli Eğitim ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar bakanlıklarıyla buradaki idareci ve öğretmenlerimize ben teşekkür ediyorum” dedi.

Özel Eğitim Öğretmeni Eda Tursun ise sınıflarda 5 öğrenci bulunduğunu belirterek, “Çocuklarımız galoş yapıyorlar. Bunu kendileri öğrendiler artık. Hepsinin düzeyi birbirinden farklı, bazısı presleme işinde bazısı da paketleme işinde çalışıyorlar. Buradan gelen parayı farklı sosyal aktivitelerde kullanıyorlar. Yani çocuklarımız bu parayı kendilerine harcamış oluyorlar. Hem bu sayede el becerileri gelişmiş oluyor hem de değişik sosyal aktiviteler yaptıkları için sosyal anlamda da beceriler elde etmiş oluyorlar. Çocuklar mutlu. 12 saatimiz de dolu dolu geçiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA