Fırat Neziroğlu'nun 'Selfie' Dokumaları Sergilenmeye Başladı
Sanatçı Fırat Neziroğlu'nun "Selfie" ismini verdiği sergi, sanatseverlerle buluştu.
Neziroğlu, Karaköy'deki Anna Laudel Galeri'de açılan sergiyle ilgili AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, her biri yaklaşık 600 saatlik çalışmanın ürünü olan 8 eserinin, sergide görülebileceğini dile getirdi.
Fırat Neziroğlu, 22 yıldır dokuma tekniğiyle eserler ortaya koyduğunun altını çizerek, şunları aktardı:
"Hikaye aslında şöyle gelişti. İlkokul öğretmenimiz matematik öğretmeniydi ama müzikle ders anlatırdı. Sanata müzik alanında yakındı. Yan sınıflar dokuma yapardı. Bizim hocamız yaptırmazdı. Ortaokuldayken dedemden bana bir tezgah yapmasını istedim. O tezgahta, çizdiğim Sezen Aksu grafiğini kimse bana öğretmeden dokumaya başlamıştım. Tezgahı yatağımın altında gizliyordum.Daha sonra tezgahı fark ettiklerinde 'Dokuma yapma' dediler. Böylece üniversiteye kadar hiç dokuma yapmadım. Bu içgüdüsel bir şeymiş ve üniversitede yeniden ortaya çıktı."
9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümüne girdiği yıl dokumayla yeniden tanıştığını kaydeden Neziroğlu, sergideki eserlerden 7'sini kendi tekniğiyle yaptığını anlattı.
Sosyal medyada sıklıkla kullanılan özçekim (selfie) fotoğrafları eserlerinde işleyen sanatçı, "Dokumayı klasik Anadolu tekniği ile yapıyorum. Keten liflerini tek tek dokuduğum yerlere iğneyle ekleyerek saç formuna getiriyorum. Temelde aradığım şey gerçeklik hissi. Bir şey gerçeğe ne kadar yakın olursa, benim için o kadar kıymetli oluyor." diye konuştu.
Fırat Neziroğlu, selfie fotoğrafların bugünün yeni sanat formu olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Herkes, kendini ve etrafı güzelleştirmeye çalışıyor. Sanat da bence böyle bir şey. Neyi güzelleştirmeye çalışıyorsak orada sanat var. İnsanlar da kendilerini en güzel gördükleri hallerini çekip sosyal medyada paylaşmaya başladı. Bence artık galeriler ya da sahneler değil sokaktaki hip hop, grafiti, bizler için bir sanat eseri izleme alanı oldu. İnsanlar sosyal medyayı, kendi sanatsal üretimlerini paylaşacakları ortama, platforma dönüştürdü. Selfie çekmek için tek parmak kullanıyoruz. Ben aynı parmak hareketiyle bir selfie fotoğrafını 600 saatte dokuyorum. Daha hızlı, seri, çabuk ve kolay tüketilen şeyler yerine, göz göze bakışarak anlaştığınız, daha sakin, sade ve yavaş bir 'karşılıklı anlaşma durumu' yaratmaya çalışıyorum."
İlk eserleri Londra'da Sotheby's ve Christies gibi önemli müzayede evlerinde satılan sanatçı, kariyeri boyunca eserlerinin Meksika, Dubai, Hong Kong, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa'nın neredeyse tüm ülkelerinde sergilendiğini sözlerine ekledi.
Selfie sergisi, 19 Ocak 2020'ye kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA
Fırat Neziroğlu, 22 yıldır dokuma tekniğiyle eserler ortaya koyduğunun altını çizerek, şunları aktardı:
"Hikaye aslında şöyle gelişti. İlkokul öğretmenimiz matematik öğretmeniydi ama müzikle ders anlatırdı. Sanata müzik alanında yakındı. Yan sınıflar dokuma yapardı. Bizim hocamız yaptırmazdı. Ortaokuldayken dedemden bana bir tezgah yapmasını istedim. O tezgahta, çizdiğim Sezen Aksu grafiğini kimse bana öğretmeden dokumaya başlamıştım. Tezgahı yatağımın altında gizliyordum.Daha sonra tezgahı fark ettiklerinde 'Dokuma yapma' dediler. Böylece üniversiteye kadar hiç dokuma yapmadım. Bu içgüdüsel bir şeymiş ve üniversitede yeniden ortaya çıktı."
9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümüne girdiği yıl dokumayla yeniden tanıştığını kaydeden Neziroğlu, sergideki eserlerden 7'sini kendi tekniğiyle yaptığını anlattı.
Sosyal medyada sıklıkla kullanılan özçekim (selfie) fotoğrafları eserlerinde işleyen sanatçı, "Dokumayı klasik Anadolu tekniği ile yapıyorum. Keten liflerini tek tek dokuduğum yerlere iğneyle ekleyerek saç formuna getiriyorum. Temelde aradığım şey gerçeklik hissi. Bir şey gerçeğe ne kadar yakın olursa, benim için o kadar kıymetli oluyor." diye konuştu.
Fırat Neziroğlu, selfie fotoğrafların bugünün yeni sanat formu olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Herkes, kendini ve etrafı güzelleştirmeye çalışıyor. Sanat da bence böyle bir şey. Neyi güzelleştirmeye çalışıyorsak orada sanat var. İnsanlar da kendilerini en güzel gördükleri hallerini çekip sosyal medyada paylaşmaya başladı. Bence artık galeriler ya da sahneler değil sokaktaki hip hop, grafiti, bizler için bir sanat eseri izleme alanı oldu. İnsanlar sosyal medyayı, kendi sanatsal üretimlerini paylaşacakları ortama, platforma dönüştürdü. Selfie çekmek için tek parmak kullanıyoruz. Ben aynı parmak hareketiyle bir selfie fotoğrafını 600 saatte dokuyorum. Daha hızlı, seri, çabuk ve kolay tüketilen şeyler yerine, göz göze bakışarak anlaştığınız, daha sakin, sade ve yavaş bir 'karşılıklı anlaşma durumu' yaratmaya çalışıyorum."
İlk eserleri Londra'da Sotheby's ve Christies gibi önemli müzayede evlerinde satılan sanatçı, kariyeri boyunca eserlerinin Meksika, Dubai, Hong Kong, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa'nın neredeyse tüm ülkelerinde sergilendiğini sözlerine ekledi.
Selfie sergisi, 19 Ocak 2020'ye kadar ziyaret edilebilecek.