AK Parti MYK Toplantısı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (1) 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağına karşı, bir halkın bir milletin sembolü olan bayrağa karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz' 'Bunu sadece birkaç tane provokatörün yaptığı bir eylem olarak değerlendirmiyoruz. Sistematik bir faaliyet olarak değerlendiriyoruz'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bayrağına karşı, bir halkın bir milletin sembolü olan bayrağa karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadele operasyonlarında şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyen Çelik, gazilere de şükranlarını sundu.
KKTC bayrağının Kıbrıs Rum Kesimi'nde provokasyon sonucunda yakıldığını hatırlatan Çelik, şunları söyledi:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağına karşı, bir halkın, bir milletin sembolü olan bayrağa karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Burada gereken tedbirlerin alınmaması söz konusu olduğu gibi aynı zamanda yakın zamanda Yunan ve Rum siyasetçilerin bu tip eylemlere, bu tip provokasyonlara, bu şekildeki çirkin eylemlere imza atanları cesaretlendiren tavırları, söylemleri de son derece açıktır. Dolayısıyla bunu sadece birkaç tane provokatörün yaptığı bir eylem olarak değerlendirmiyoruz. Sistematik bir faaliyet olarak değerlendiriyoruz. Netice itibarıyla Yunan ve Rum siyasetçilerin kışkırtıcı beyanlarının bu eylemlerde muhakkak surette etkisi vardır. Bundan sonrasında gereken saygının gösterilmesi konusunda ve bu tip provokasyonlara mahal verilmemesi konusunda hem siyasilerin üsluplarına dikkat etmesi gerektiğini hem de güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini ifade ediyoruz."
Son dönemde Batı Avrupa'da camilere yapılan saldırılar ve İslam düşmanlığı faaliyetlerinin yoğun bir şekilde arttığının gözlemlendiğini hatırlatan Çelik, "Bunların bir kısmı aşırı sağcılar, ırkçılar, birtakım faşistler tarafından gerçekleştirilirken aynı zamanda Türkiye'ye düşman terör örgütlerinin de bunda güçlü bir izi olduğunu gözlemliyoruz. Bunun neticesi olarak geçtiğimiz gün Norveç'in Kristiansand kentinde Kur'an-ı Kerim'in yakılması şeklindeki bir eylemi burada şiddetle kınadığımızı ifade ediyoruz." diye konuştu.
Çelik, İslam düşmanlığı ideolojisine sahip bir örgüt tarafından yapılan bu eylemin sadece Müslümanlara ve Kur'an-ı Kerim'e yapılmış bir eylem olmadığını, aynı zamanda bütün insanlığa karşı yapıldığını ifade etti.
Önceki yıllarda Hazreti Muhammed ve Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılar karşısında Müslümanların bu nefrete nefretle karşılık vermek gibi bir yaklaşım içerisinde olmadıklarını söyleyen Çelik, "Bu duyarlı Müslümanların tutumunun her dinden insan için bir emsal teşkil etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Camilerin, kiliselerin, havraların, kutsal kitapların herkesin ortak koruması altında olması lazım ve herkesin hürmetine sahip olması gerekir. Aynı şekilde Peygamberimize ve başka dinlerin kutsal kabul ettiği kişilere karşı da gereken saygının gösterilmesi gerekir. Kuranı Kerim'e karşı yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz, Norveç makamlarından gereken hassasiyetin gösterilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Bütünleştirici, kaynaştırıcı eğitim politikası hassasiyetle uygulanmaya devam edecek"
Ömer Çelik, dün vefat eden sanatçı Yıldız Kenter'e de Allah'tan rahmet diledi.
Bir okulda otizmli çocukların dışlanması şeklinde bir durumla karşı karşıya kalındığını anımsatan Çelik, "Bütün bunlar her yönüyle soruşturuldu. Netice itibarıyla özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımızı ve kıymetli ailelerini inciten bu olaylar hassasiyetle takip edildi. Neticesinde bütün tedbirler tekrar alındı." diye konuştu.
Normal eğitim ve özel eğitim gören çoçukların bir arada okumasının her iki tarafa da aynı derecede fayda sağladığı konusunda bilinçlendirme faaliyetlerinin bir başka boyutta tekrar ele alınmaya başladığını anlatan Çelik, "Buradaki incitici eylemlerin ortaya çıkmasında sorumlu olanların rolünün araştırılması için Milli Eğitim Bakanımız büyük bir hassasiyet gösterdi. Netice itibarıyla orada ihmali görülen okul müdürü ve müdür yardımcısı görevden alındı." bilgisini verdi.
Çelik, konuya ilişkin kendilerini çok sayıda ailenin aradığını aktararak, "Burada bütünleştirici, kaynaştırıcı ve daha çok bir araya getirici bir eğitim politikası hassasiyetle uygulanmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Bazı velilerin yeterince bilinçli olmamasından kaynaklanan durumlar gerçekleşmesi halinde buradaki eğitim ihtiyacının da giderileceğini dile getiren Çelik, "Tüm çocuklar tek bir evrendir, hiçbiri diğerinden ayrılamaz." şeklinde konuştu.
Çelik, benzer olayların bir daha gündeme gelmemesi için bu sosyal ortamların tekrardan ele alınması şeklinde bir sürecin bu çerçevede geliştirildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemdeki diplomasi trafiğinin uluslararası siyasete ve Türk dış politikasının en temel konularına güçlü şekilde damga vurduğunu söyleyen Çelik, uluslararası siyaset açısından bakıldığında da en önemli gündemin Erdoğan'ın hem Rusya hem ABD ile yürüttüğü diplomasi trafiği olduğunu belirtti.
Çelik, Suriye'de meydana gelen terör oluşumları karşısında Türkiye'nin gösterdiği kararlı duruşun ne kadar haklı olduğunun çeşitli açıklamalar ve çeşitli aktörlerin olaya dahil olması çerçevesinde daha net şekilde görüldüğünü bildirdi.
Erdoğan'ın ABD ziyaretinde Başkan Donald Trump ile bu konuları doğrudan görüşerek Türkiye'nin tezlerini anlattığını dile getiren Çelik, Trump'ın daveti üzerine gelen senatörlerle de benzer bir buluşma yapıldığını anımsattı.
Çelik, ABD'de DEİK tarafından düzenlenen bir toplantının, iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefine dönük olarak atılacak adımların ve yapılacak işlerin gözden geçirilmesi açısından yeni bir aşama olduğunu ifade etti.
Erdoğan'ın, ABD Diyanet Merkezi'nde Türk vatandaşları ve orada yaşayan Müslümanlarla buluştuğunu hatırlatan Çelik, bunun anlamlı bir şekilde bu seyahatin son programı olarak gerçekleştiğini söyledi.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadele operasyonlarında şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyen Çelik, gazilere de şükranlarını sundu.
KKTC bayrağının Kıbrıs Rum Kesimi'nde provokasyon sonucunda yakıldığını hatırlatan Çelik, şunları söyledi:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağına karşı, bir halkın, bir milletin sembolü olan bayrağa karşı yapılan bu hadsiz ve hudutsuz saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Burada gereken tedbirlerin alınmaması söz konusu olduğu gibi aynı zamanda yakın zamanda Yunan ve Rum siyasetçilerin bu tip eylemlere, bu tip provokasyonlara, bu şekildeki çirkin eylemlere imza atanları cesaretlendiren tavırları, söylemleri de son derece açıktır. Dolayısıyla bunu sadece birkaç tane provokatörün yaptığı bir eylem olarak değerlendirmiyoruz. Sistematik bir faaliyet olarak değerlendiriyoruz. Netice itibarıyla Yunan ve Rum siyasetçilerin kışkırtıcı beyanlarının bu eylemlerde muhakkak surette etkisi vardır. Bundan sonrasında gereken saygının gösterilmesi konusunda ve bu tip provokasyonlara mahal verilmemesi konusunda hem siyasilerin üsluplarına dikkat etmesi gerektiğini hem de güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini ifade ediyoruz."
Son dönemde Batı Avrupa'da camilere yapılan saldırılar ve İslam düşmanlığı faaliyetlerinin yoğun bir şekilde arttığının gözlemlendiğini hatırlatan Çelik, "Bunların bir kısmı aşırı sağcılar, ırkçılar, birtakım faşistler tarafından gerçekleştirilirken aynı zamanda Türkiye'ye düşman terör örgütlerinin de bunda güçlü bir izi olduğunu gözlemliyoruz. Bunun neticesi olarak geçtiğimiz gün Norveç'in Kristiansand kentinde Kur'an-ı Kerim'in yakılması şeklindeki bir eylemi burada şiddetle kınadığımızı ifade ediyoruz." diye konuştu.
Çelik, İslam düşmanlığı ideolojisine sahip bir örgüt tarafından yapılan bu eylemin sadece Müslümanlara ve Kur'an-ı Kerim'e yapılmış bir eylem olmadığını, aynı zamanda bütün insanlığa karşı yapıldığını ifade etti.
Önceki yıllarda Hazreti Muhammed ve Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılar karşısında Müslümanların bu nefrete nefretle karşılık vermek gibi bir yaklaşım içerisinde olmadıklarını söyleyen Çelik, "Bu duyarlı Müslümanların tutumunun her dinden insan için bir emsal teşkil etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Camilerin, kiliselerin, havraların, kutsal kitapların herkesin ortak koruması altında olması lazım ve herkesin hürmetine sahip olması gerekir. Aynı şekilde Peygamberimize ve başka dinlerin kutsal kabul ettiği kişilere karşı da gereken saygının gösterilmesi gerekir. Kuranı Kerim'e karşı yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz, Norveç makamlarından gereken hassasiyetin gösterilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Bütünleştirici, kaynaştırıcı eğitim politikası hassasiyetle uygulanmaya devam edecek"
Ömer Çelik, dün vefat eden sanatçı Yıldız Kenter'e de Allah'tan rahmet diledi.
Bir okulda otizmli çocukların dışlanması şeklinde bir durumla karşı karşıya kalındığını anımsatan Çelik, "Bütün bunlar her yönüyle soruşturuldu. Netice itibarıyla özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımızı ve kıymetli ailelerini inciten bu olaylar hassasiyetle takip edildi. Neticesinde bütün tedbirler tekrar alındı." diye konuştu.
Normal eğitim ve özel eğitim gören çoçukların bir arada okumasının her iki tarafa da aynı derecede fayda sağladığı konusunda bilinçlendirme faaliyetlerinin bir başka boyutta tekrar ele alınmaya başladığını anlatan Çelik, "Buradaki incitici eylemlerin ortaya çıkmasında sorumlu olanların rolünün araştırılması için Milli Eğitim Bakanımız büyük bir hassasiyet gösterdi. Netice itibarıyla orada ihmali görülen okul müdürü ve müdür yardımcısı görevden alındı." bilgisini verdi.
Çelik, konuya ilişkin kendilerini çok sayıda ailenin aradığını aktararak, "Burada bütünleştirici, kaynaştırıcı ve daha çok bir araya getirici bir eğitim politikası hassasiyetle uygulanmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Bazı velilerin yeterince bilinçli olmamasından kaynaklanan durumlar gerçekleşmesi halinde buradaki eğitim ihtiyacının da giderileceğini dile getiren Çelik, "Tüm çocuklar tek bir evrendir, hiçbiri diğerinden ayrılamaz." şeklinde konuştu.
Çelik, benzer olayların bir daha gündeme gelmemesi için bu sosyal ortamların tekrardan ele alınması şeklinde bir sürecin bu çerçevede geliştirildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemdeki diplomasi trafiğinin uluslararası siyasete ve Türk dış politikasının en temel konularına güçlü şekilde damga vurduğunu söyleyen Çelik, uluslararası siyaset açısından bakıldığında da en önemli gündemin Erdoğan'ın hem Rusya hem ABD ile yürüttüğü diplomasi trafiği olduğunu belirtti.
Çelik, Suriye'de meydana gelen terör oluşumları karşısında Türkiye'nin gösterdiği kararlı duruşun ne kadar haklı olduğunun çeşitli açıklamalar ve çeşitli aktörlerin olaya dahil olması çerçevesinde daha net şekilde görüldüğünü bildirdi.
Erdoğan'ın ABD ziyaretinde Başkan Donald Trump ile bu konuları doğrudan görüşerek Türkiye'nin tezlerini anlattığını dile getiren Çelik, Trump'ın daveti üzerine gelen senatörlerle de benzer bir buluşma yapıldığını anımsattı.
Çelik, ABD'de DEİK tarafından düzenlenen bir toplantının, iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefine dönük olarak atılacak adımların ve yapılacak işlerin gözden geçirilmesi açısından yeni bir aşama olduğunu ifade etti.
Erdoğan'ın, ABD Diyanet Merkezi'nde Türk vatandaşları ve orada yaşayan Müslümanlarla buluştuğunu hatırlatan Çelik, bunun anlamlı bir şekilde bu seyahatin son programı olarak gerçekleştiğini söyledi.
(Sürecek)