'Türk Konseyi' İstanbul'daki Konferansta Ele Alındı
Türk Konseyi Proje Direktörü Ali Çiviler: 'Ortak hareket etme potansiyelini güçlendirilmeyi hedefliyoruz ve bu yolda ilerliyoruz'.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Proje Direktörü Ali Çiviler, "Ortak hareket etme potansiyelini güçlendirilmeyi hedefliyoruz ve bu yolda ilerliyoruz." dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen "10. yılında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" başlıklı konferansta, örgütün Türk dünyasındaki ve bölgedeki önemi ele alındı.
Çiviler, konferansta yaptığı konuşmada, konseyin her geçen gün güçlenerek çalışmalarına devam ettiğini vurguladı.
Türk Konseyi'nin sadece üye ülkeler arasındaki ilişkilere değil küresel barışa da katkı sunmayı hedeflediğini söyleyen Çiviler, "BM ve alt kuruluşlarıyla AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerle yoğun iş birliklerimiz var. Türk Konseyi'nin uluslararası alanda güçlenmesi için çabalıyoruz. BM örgütleriyle birçok protokol imzaladık ve diğer örgütlerle birçok önemli konferans düzenledik." diye konuştu.
Konseyin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi veren Çiviler, "Ülkeler ve liderler arasındaki ilişkiler her sene daha da iyiye gidiyor. Devlet Başkanları Konseyi ve Dışişleri Bakanları Konseyi gibi iki önemli siyasi organımızla ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Siyasi organlarımızla ortak hareket etme potansiyeli güçlendirilmeyi hedefliyoruz ve bu yolda ilerliyoruz. Ülkeler arasında siyaset ve ticaretten gümrüğe, eğitimden turizme kadar birçok alanda çok taraflı iş birliklerimiz var. "diye konuştu.
Çiviler, ekonomik iş birliklerinin güçlenmesinde gümrük anlaşmalarının ve ticaret yollarının önemli olduğunu ifade etti.
Üye ülkeler arasındaki ticarette önemli bir yere sahip Hazar Koridoru'na değinen Çiviler, şöyle devam etti:
"Bu koridorun avantajları büyük. Rusya ve İran koridorlarına göre daha kısa. Yaklaşık 12 bin kilometrelik hat. Çok sınırlı bir hat olması da dezavantajlarından. Problemleri ortadan kaldırarak bu koridoru daha aktif hale getirmek istiyoruz. Hazar üzerinden taşımalar arttı. Türkiye üzerinden giden 6 bine ulaşan tır rakamlarından 25 bin rakamlarına ulaşıldı. Altyapı yatırımlarının bunda kesinlikle etkisi oldu. "değerlendirmesini yaptı. "
- "Geleceğimiz için konseyin korunması ve geliştirilmesi zorunludur"
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr İlyas Topsakal da konuşmasında konseyin dünyadaki siyasi ve ekonomik dengeler açısından önemini değerlenirdi.
Büyük devletlerin yanı sıra uluslararası ve bölgesel örgütlerin küresel sistem üzerinde etkili olduğunu anlatan Topsakal, "Türk Keneşi (Türk Konseyi) bu denge açısından olmazsa olmazdır. Geleceğimiz için konseyin korunması ve geliştirilmesi zorunludur. Bu bilinçle hareket edilmelidir. "ifadelerini kullandı.
Topsakal, Asya kıtasındaki dengelerde ise konseyin daha önemli bir aktör olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Rusya ve Çin ilişkilerini değerlenirdiğimizde bu dengeleri ve alt etmenleri de ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. Kendinden bağımsız hareketlerin bu bölgede güvenlik konsepti çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bölgesel ilişkilerde zorluk ve kolaylıklar vardır. Rusya, Türk dünyası ve Türkiye bağlamında ilişkiler hem çok kolay, evlilikler mesela, aynı zamanda siyasal dengede ilişki kurmak çok da kolay olmayabilir. Çünkü istekler ve menfaatler iç içe girmiş ve buna bağlı olarak birçok sorun olabilir. Bölgesel teşkilatlar kurmak bu açıdan çok önemlidir. "
Kaynak: AA
Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen "10. yılında Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" başlıklı konferansta, örgütün Türk dünyasındaki ve bölgedeki önemi ele alındı.
Çiviler, konferansta yaptığı konuşmada, konseyin her geçen gün güçlenerek çalışmalarına devam ettiğini vurguladı.
Türk Konseyi'nin sadece üye ülkeler arasındaki ilişkilere değil küresel barışa da katkı sunmayı hedeflediğini söyleyen Çiviler, "BM ve alt kuruluşlarıyla AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerle yoğun iş birliklerimiz var. Türk Konseyi'nin uluslararası alanda güçlenmesi için çabalıyoruz. BM örgütleriyle birçok protokol imzaladık ve diğer örgütlerle birçok önemli konferans düzenledik." diye konuştu.
Konseyin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi veren Çiviler, "Ülkeler ve liderler arasındaki ilişkiler her sene daha da iyiye gidiyor. Devlet Başkanları Konseyi ve Dışişleri Bakanları Konseyi gibi iki önemli siyasi organımızla ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışıyoruz. Siyasi organlarımızla ortak hareket etme potansiyeli güçlendirilmeyi hedefliyoruz ve bu yolda ilerliyoruz. Ülkeler arasında siyaset ve ticaretten gümrüğe, eğitimden turizme kadar birçok alanda çok taraflı iş birliklerimiz var. "diye konuştu.
Çiviler, ekonomik iş birliklerinin güçlenmesinde gümrük anlaşmalarının ve ticaret yollarının önemli olduğunu ifade etti.
Üye ülkeler arasındaki ticarette önemli bir yere sahip Hazar Koridoru'na değinen Çiviler, şöyle devam etti:
"Bu koridorun avantajları büyük. Rusya ve İran koridorlarına göre daha kısa. Yaklaşık 12 bin kilometrelik hat. Çok sınırlı bir hat olması da dezavantajlarından. Problemleri ortadan kaldırarak bu koridoru daha aktif hale getirmek istiyoruz. Hazar üzerinden taşımalar arttı. Türkiye üzerinden giden 6 bine ulaşan tır rakamlarından 25 bin rakamlarına ulaşıldı. Altyapı yatırımlarının bunda kesinlikle etkisi oldu. "değerlendirmesini yaptı. "
- "Geleceğimiz için konseyin korunması ve geliştirilmesi zorunludur"
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr İlyas Topsakal da konuşmasında konseyin dünyadaki siyasi ve ekonomik dengeler açısından önemini değerlenirdi.
Büyük devletlerin yanı sıra uluslararası ve bölgesel örgütlerin küresel sistem üzerinde etkili olduğunu anlatan Topsakal, "Türk Keneşi (Türk Konseyi) bu denge açısından olmazsa olmazdır. Geleceğimiz için konseyin korunması ve geliştirilmesi zorunludur. Bu bilinçle hareket edilmelidir. "ifadelerini kullandı.
Topsakal, Asya kıtasındaki dengelerde ise konseyin daha önemli bir aktör olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Rusya ve Çin ilişkilerini değerlenirdiğimizde bu dengeleri ve alt etmenleri de ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. Kendinden bağımsız hareketlerin bu bölgede güvenlik konsepti çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor. Bölgesel ilişkilerde zorluk ve kolaylıklar vardır. Rusya, Türk dünyası ve Türkiye bağlamında ilişkiler hem çok kolay, evlilikler mesela, aynı zamanda siyasal dengede ilişki kurmak çok da kolay olmayabilir. Çünkü istekler ve menfaatler iç içe girmiş ve buna bağlı olarak birçok sorun olabilir. Bölgesel teşkilatlar kurmak bu açıdan çok önemlidir. "