'Suriye Topraklarını 'Barış Pınarı'yla Sulamakta Kararlıyız'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: (1) 'Suriye topraklarını 'Barış Pınarı'yla sulamakta kararlıyız. Suriye'de, tüm kesimleri kucaklayan ve herkes tarafından kabul edilen bir siyasi çözüme ulaşıldığında, ülkenin diğer tüm bölgeleri gibi güvenli bölgeler de tamamen Suriye halkının yönetimine geçecektir. Bu amaçla, Astana ve Cenevre süreçlerine her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz' 'Tek amacımız sınırlarımızın emniyeti ve Suriyelilerin güvenle evlerine dönüşlerini sağlamaktır. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygısını her fırsatta ifade etmiştir. Ülkemizin Fırat'ın doğusunda yürüttüğü operasyona Amerika'nın herhangi bir şekilde karışmayacağının tüm kademelerde açıkça ifade edilmiş olmasını da ayrıca önemli bulduğumu ifade etmek isterim'
Oktay, Bursa'nın İnegöl ilçesinde bir otelde AK Parti İlçe Teşkilatınca düzenlenen toplantıda, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan "Barış Pınarı Harekatı" ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Bir süredir Türkiye'nin en önemli önceliklerinden birinin, Suriye kaynaklı tehditlerin yok edilmesi ve sorunların çözümü olduğunu belirten Oktay, Türkiye'nin, sınırlarının güvenliği ve topraklarındaki Suriyelilerin güvenle evlerine dönüşleri konusundaki kararlılığını her platformda ifade ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
"Eğer, siyasi çözüm yolunda en önemli aşamalardan biri olan Anayasa Komitesi 30 Ekim itibarıyla çalışmaya başlayacaksa, bunda Türkiye'nin rolü ve yapıcı katkısı tartışmasızdır. Ayrıca Suriye'deki insani dramın rejimle birlikte en büyük sebebi olan DEAŞ tehdidine karşı tek ciddi ve etkin mücadeleyi Türkiye vermiştir.Lafla, sözle değil, icraatla vermiştir. Biliyorsunuz DEAŞ, sadece Suriye ve Irak'ı değil Türkiye'yi de hedef almaya kalkmıştı.Kendi sınırlarımız içinde aldığımız tedbirlerle bu yöndeki teşebbüslerin önünü kısa sürede kesmeyi başardık. Fırat Kalkanı Harekatı'yla, Cerablus-El Bab bölgesinde 3 bin civarında DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik, Zeytin Dalı Harekatı'yla da özellikle Hatay ilimizi hedef alan PKK-YPG oluşumunu ortadan kaldırdık."
- "Pek çok formül, pek çok yöntem denedik"
Bölgede özellikle DEAŞ'ın fiili bir tehdit olmaktan çıkmasında Türkiye'nin verdiği mücadelenin büyük payı ve etkisi olduğuna dikkati çeken Oktay, şunları kaydetti:
"Verdiğimiz bu büyük mücadeleye rağmen Suriye'de bir başka terör örgütünün ısrarla bize karşı korunduğunu ve güçlendirildiğini gördük.Oyunu görüyoruz. PKK'nın bir kolu olan bu oluşumun yanı başımızda yeni bir terör bataklığı meydana getirmesine müsamaha göstermeyiz. Hedefi ülkemiz olan bu örgütün, kendisine verilen tüm silahları ve araç gereçleri bulduğu ilk fırsatta ülkemize karşı kullanacağı apaçık ortadadır.Fırat'ın doğusundaki YPG varlığı, ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin yuvalarına dönmelerine de engel teşkil etmektedir."
Oktay, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin geri dönebildikleri tek yerin, Türkiye'nin fiilen güvenli hale getirerek Suriye halkının kendi yönetimine verdiği bölgeler olduğunu hatırlattı.
Rejim bölgesine de terör örgütünün kontrolü altındaki yerlere de kimsenin gönüllü dönmediğini, dönmek istemediğini anlatan Oktay, "Dolayısıyla, Türkiye'deki Suriyelilerin bu bölgelere dönüşlerinin yolu, Münbiç dahil Fırat'ın doğusundan Irak sınırına kadar olan yerlerin gerçek anlamda güvenli hale getirilmesinden geçiyor." ifadesini kullandı.
Oktay, Suriye'nin batısındaki insani krizlere ve terör oluşumlarına, Rusya ve İran'la yapılan görüşmeler sonucunda çözüm bulunduğunu belirtti.
Fırat'ın doğusu için de ABD ile uzun süredir görüşmeler gerçekleştirildiğini dile getiren Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugüne gelene kadar pek çok formül, pek çok yöntem denedik.Bu konudaki kararlılığımızı her düzeyde muhataplarımıza ifade ettik.Mesele tüm açıklığıyla kendileriyle görüşüldü, konuşuldu.Ancak, çeşitli sebeplerle bunların hiçbiri bizim istediğimiz neticeyi vermedi. Bu noktada 'Türkiye kendi yolunu kendi belirler, kendi göbeğini kendi keser.' dedik ve harekete geçtik.Bu yaklaşımla, Fırat'ın doğusunda bir barış koridoru oluşturulmasına yönelik Barış Pınarı Operasyonu bugün itibarıyla fiilen başlamıştır, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun."
- "İlçeler inşa etmeyi, altyapıyı ayağa kaldırmayı planlıyoruz"
Fuat Oktay, harekatta görev alan Türk ordusunun kahraman mensuplarına ve güvenlik güçlerine muvaffakiyet diledi.
Harekatın hedeflerine değinen Oktay, şöyle konuştu:
"Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan operasyonun bizzat yakından takipçisidir, lideridir. 'Sizdedir cesaret, iman, intizam, batıla taklide yoktur iltizam. Herkese adalet, aleme nizam verecek sizsiniz, selam sizlere!' diyerek Mehmetçiklerimizi, Abdurrahim Karakoç'un dizeleriyle selamlıyorum. Tek amacımız sınırlarımızın emniyeti ve Suriyelilerin güvenle evlerine dönüşlerini sağlamaktır.Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan saygısını her fırsatta ifade etmiştir.Ülkemizin Fırat'ın doğusunda yürüttüğü operasyona Amerika'nın herhangi bir şekilde karışmayacağının tüm kademelerde açıkça ifade edilmiş olmasını da ayrıca önemli bulduğumu ifade etmek isterim. Geçtiğimiz 8 yıllık süreçte Suriye çok ağır hasarlar almış, çözümsüzlüğün merkezi haline gelmiştir. Ülkelerine geri dönecek Suriyelilerin birçoğunun artık oturacak bir evleri yok ve savaş ortamında hayatlarını idame ettirecek işleri bulunmuyor.Bunun için, oluşturacağımız güvenli bölgede ilk etapta 1 milyon kişinin yaşayabileceği köyler ve ilçeler inşa etmeyi, altyapıyı ayağa kaldırmayı planlıyoruz.Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası toplumun desteğiyle inşa edeceğimiz bu yerleşim yerleri, Suriye'deki soruna kalıcı çözüm bulunması yolunda önemli bir adım olacaktır.Tüm bu çalışmaları, bölgenin tarihi demografik yapısına saygılı şekilde yürütmeye devam edeceğiz.
Suriye topraklarını 'Barış Pınarı'yla sulamakta kararlıyız. Suriye'de, tüm kesimleri kucaklayan ve herkes tarafından kabul edilen bir siyasi çözüme ulaşıldığında, ülkenin diğer tüm bölgeleri gibi, güvenli bölgeler de tamamen Suriye halkının yönetimine geçecektir.Bu amaçla, Astana ve Cenevre Süreçlerine her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz.Attığımız ve atacağımız adımların ülkemize, Suriyeli kardeşlerimize, bölgemize ve dünyaya hayırlar getirmesini, barışa ve esenliğe vesile olmasını diliyorum."
(Sürecek)