Koca Mirası 'Kasap' Dükkanını Kızlarıyla Birlikte İşletiyor
Ordu’da 4 yıl önce eşini kanser hastalığı sonucu kaybeden Saniye Bayburt (49), kocasından miras kalan kasap dükkanını kızları ile birlikte işletmenin gururunu yaşıyor.
Fatsa ilçesi Yalıköy Mahallesi’nde yaşayan Saniye Bozkurt, yaklaşık 4 yıl önce kanser hastalığından dolayı kaybetti. Eşinin yıllardır işlettiği kasap dükkanını kapatmak yerine kızları ile birlikte devam ettirmeyi düşünen Saniye Bozkurt, kocasının mirasını başarılı bir şekilde yürütmenin haklı gururunu yaşıyor. Kadın olarak tüm zorluklarla mücadele etmek istediğini ve çoğunlukla erkeklerin yaptığı meslekler arasında yer alan kasaplığı kızları ile birlikte yürüten Bozkurt, başarısı ile de çevredekilere örnek oluyor. Kasap dükkanında ise tüm çalışanların kadın olması ise dikkat çekiyor.
“Eşime yardım ederken kasaplık mesleğini öğrendim, görenler şaşırıyor”
Ailesinin geçimi için bu mesleği yapmak zorunda olduğunu söyleyen Saniye Bayburt, ilk kez kadın kasap görenlerin şaşırdığını belirtti.
Kocasından miran kalan mesleği devam ettirmenin gurur verici olduğunu ifade eden Bozkurt, “Eşim kasaplık mesleğini yapıyordu. Zaman zaman iş yerine gelerek ona yardımcı oluyordum. Zaman sonra daha da fazla yanında işe gelerek kasaplık mesleğini öğrendim. Eşim hastalığa yakalandı ve bu sefer tüm işler bana kaldı. Daha fazla burada mesai yapmaya başladım. Eşim vefat etti maalesef ve ben de bu işi yürütmeye iş yerimizde devam ediyorum. Çocuklarımın geçimini sağlamak zorundaydım. Kendimle gurur duyuyor ve işimi de severek yapıyorum. Müşterilerimiz beni gördüklerinde biraz şaşırsalar da daha da bizden vazgeçemiyorlar. Yanımda da kızlarım çalışıyor ve burada ömrümüzün yettiği kadar çalışacağız. İki oğlum var onlarda kışın balığa gidiyorlar yazın ise ızgara salonumuzda bize yardımcı oluyorlar. Bayanlarımız mutlaka çalışsınlar ve evde boş oturmasınlar. Kadınlar isteyince her işi yapabilecek kapasitedeler. Bayanlar isterse her şey kolay olur. Bunların başında bizleri örnek alabilirler” dedi.
“Baba mesleğini devam ettirmek bizim için gurur verici”
"Ailece kendi iş yerlerinde bayanlar olarak çalışıyoruz" diyen Saniye Bayburt’un kızı Esra Karadeniz, “İşimizi ailecek yapıyor ve bayanlar olarak kasaplık mesleğini yapmaktan gurur duyuyoruz. Babamın mesleğini sürdürmek bizim için gurur verici bir durum. Kasaplık mesleği bize göre zor değil. Kısa sürede annemden öğrendik ve bizlerde bu işi yapmaya başladık” ifadelerini kullandı.
“Bu işi yapmak zorundayız”
Küçüklükten bu zamana kadar işin içinde olduğunu söyleyen evin küçük kızı Betül Bayburt ise, “İş yerimizde her işi yapıyoruz, kasaplık yapıp eti parçalıyoruz. Mangalın başına geçip et pişiyoruz. Müşterilerimize iyi hizmet vermek için garsonluk yapıyoruz. Annem ve biz bu işi yapmak zorundayız. Geçimimizi bu işten sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir gelen müşteri bir daha bırakamıyor
İş yerinde müşteri olarak bulunan Sema Aydın, kadın kasapların pişirmiş olduğu etleri müşterilerin çok beğendiğini belirterek, “Her fırsatta buraya gelmeye çalışıyoruz. Buranın diğerlerinden farklı hijyenik ve bayanların işi yapmasından geliyor. Gerçekten çok lezzetli ve bu lezzet adeta bizi buraya çağırıyor. Saniye ablamızın yapmış olduğu etin tadını Orta Karadeniz’de yapacak bir yer daha yok” şeklinde konuştu.
Müşterilerden Köksal Dede, Almanya’da gurbetçi olarak yaşadığını ve memleketindeki bu lezzetleri özlemle aradığını belirtirken, Lütfi Aydın da kadın elinin değdiği yemeklerin daha lezzetli ve hijyenik olduğunu ifade etti.
Kaynak: İHA
“Eşime yardım ederken kasaplık mesleğini öğrendim, görenler şaşırıyor”
Ailesinin geçimi için bu mesleği yapmak zorunda olduğunu söyleyen Saniye Bayburt, ilk kez kadın kasap görenlerin şaşırdığını belirtti.
Kocasından miran kalan mesleği devam ettirmenin gurur verici olduğunu ifade eden Bozkurt, “Eşim kasaplık mesleğini yapıyordu. Zaman zaman iş yerine gelerek ona yardımcı oluyordum. Zaman sonra daha da fazla yanında işe gelerek kasaplık mesleğini öğrendim. Eşim hastalığa yakalandı ve bu sefer tüm işler bana kaldı. Daha fazla burada mesai yapmaya başladım. Eşim vefat etti maalesef ve ben de bu işi yürütmeye iş yerimizde devam ediyorum. Çocuklarımın geçimini sağlamak zorundaydım. Kendimle gurur duyuyor ve işimi de severek yapıyorum. Müşterilerimiz beni gördüklerinde biraz şaşırsalar da daha da bizden vazgeçemiyorlar. Yanımda da kızlarım çalışıyor ve burada ömrümüzün yettiği kadar çalışacağız. İki oğlum var onlarda kışın balığa gidiyorlar yazın ise ızgara salonumuzda bize yardımcı oluyorlar. Bayanlarımız mutlaka çalışsınlar ve evde boş oturmasınlar. Kadınlar isteyince her işi yapabilecek kapasitedeler. Bayanlar isterse her şey kolay olur. Bunların başında bizleri örnek alabilirler” dedi.
“Baba mesleğini devam ettirmek bizim için gurur verici”
"Ailece kendi iş yerlerinde bayanlar olarak çalışıyoruz" diyen Saniye Bayburt’un kızı Esra Karadeniz, “İşimizi ailecek yapıyor ve bayanlar olarak kasaplık mesleğini yapmaktan gurur duyuyoruz. Babamın mesleğini sürdürmek bizim için gurur verici bir durum. Kasaplık mesleği bize göre zor değil. Kısa sürede annemden öğrendik ve bizlerde bu işi yapmaya başladık” ifadelerini kullandı.
“Bu işi yapmak zorundayız”
Küçüklükten bu zamana kadar işin içinde olduğunu söyleyen evin küçük kızı Betül Bayburt ise, “İş yerimizde her işi yapıyoruz, kasaplık yapıp eti parçalıyoruz. Mangalın başına geçip et pişiyoruz. Müşterilerimize iyi hizmet vermek için garsonluk yapıyoruz. Annem ve biz bu işi yapmak zorundayız. Geçimimizi bu işten sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir gelen müşteri bir daha bırakamıyor
İş yerinde müşteri olarak bulunan Sema Aydın, kadın kasapların pişirmiş olduğu etleri müşterilerin çok beğendiğini belirterek, “Her fırsatta buraya gelmeye çalışıyoruz. Buranın diğerlerinden farklı hijyenik ve bayanların işi yapmasından geliyor. Gerçekten çok lezzetli ve bu lezzet adeta bizi buraya çağırıyor. Saniye ablamızın yapmış olduğu etin tadını Orta Karadeniz’de yapacak bir yer daha yok” şeklinde konuştu.
Müşterilerden Köksal Dede, Almanya’da gurbetçi olarak yaşadığını ve memleketindeki bu lezzetleri özlemle aradığını belirtirken, Lütfi Aydın da kadın elinin değdiği yemeklerin daha lezzetli ve hijyenik olduğunu ifade etti.