Festivalde 'Sanat Ve Zanaat İlişkisi' Tartışıldı
Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarınca bilimsel araştırma projesi kapsamında düzenlenen festivalde, 'Sanat ve Zanaat İlişkisi' söyleşisi gerçekleştirildi.
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Devlet Konservatuvarınca bilimsel araştırma projesi kapsamında düzenlenen Uluslararası Tiyatro Festivali'nde, "Sanat ve Zanaat İlişkisi" söyleşisi yapıldı.
Rektörlükten yapılan yazılı açıklamaya göre, oyuncu, yönetmen, oyun yazarı ve sahne tasarımcısı Uluç Esen'in katılımıyla Ergin Orbey Uygulama Sahnesi'nde "Sanat ve Zanaat İlişkisi" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
Anadolu Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Uluç Esen, 7 yılını geçirdiği Eskişehir ve Anadolu Üniversitesinin kendisi için adeta bir yuva olduğunu vurguladı.
AÜ bünyesinde bir tiyatro festivalinin düzenlenmesinin önemini vurgulayan Esen, öğrencilere farklı bakış açıları kazandırması bakımından da çok önemli ve besleyici bir organizasyon yapıldığını bildirdi.
Esen, sanatçının kendini daha çok yaptığı eserlerle anlatan kişi olduğuna değinerek, şunları belirtti:
"Bir derdi varsa, bunu eserleri aracılığıyla ifade eder. Biz de, alanımız olan tiyatro sanatında derdimizi sahnede anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da en çok sözcüklerle yapıyoruz fakat onlar da tıpkı suya yazılan yazılar gibi kaybolup gidecek şeyler. Dolayısıyla bazen eksik bir şeyler kalabiliyor. İşte bu noktada zanaat kavramı önem kazanıyor. Sanatçı ve zanaatçı arasında çok ince bir çizgi var. Sanatçının her şeyden önce yaratıcı olması beklenirken, zanaatçının üst seviye teknik bilgi ve beceri sahibi olması, bir başka ifadeyle hüner gelişmişliği gerekiyor. Bunun da toplum tarafından kabul edilmesi çok önemli."
Uluç Esen, söyleşinin ardından soruları yanıtladı.
Kaynak: AA
Rektörlükten yapılan yazılı açıklamaya göre, oyuncu, yönetmen, oyun yazarı ve sahne tasarımcısı Uluç Esen'in katılımıyla Ergin Orbey Uygulama Sahnesi'nde "Sanat ve Zanaat İlişkisi" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
Anadolu Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Uluç Esen, 7 yılını geçirdiği Eskişehir ve Anadolu Üniversitesinin kendisi için adeta bir yuva olduğunu vurguladı.
AÜ bünyesinde bir tiyatro festivalinin düzenlenmesinin önemini vurgulayan Esen, öğrencilere farklı bakış açıları kazandırması bakımından da çok önemli ve besleyici bir organizasyon yapıldığını bildirdi.
Esen, sanatçının kendini daha çok yaptığı eserlerle anlatan kişi olduğuna değinerek, şunları belirtti:
"Bir derdi varsa, bunu eserleri aracılığıyla ifade eder. Biz de, alanımız olan tiyatro sanatında derdimizi sahnede anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da en çok sözcüklerle yapıyoruz fakat onlar da tıpkı suya yazılan yazılar gibi kaybolup gidecek şeyler. Dolayısıyla bazen eksik bir şeyler kalabiliyor. İşte bu noktada zanaat kavramı önem kazanıyor. Sanatçı ve zanaatçı arasında çok ince bir çizgi var. Sanatçının her şeyden önce yaratıcı olması beklenirken, zanaatçının üst seviye teknik bilgi ve beceri sahibi olması, bir başka ifadeyle hüner gelişmişliği gerekiyor. Bunun da toplum tarafından kabul edilmesi çok önemli."
Uluç Esen, söyleşinin ardından soruları yanıtladı.