ABD'deki Türk Öğrencilerden Barış Pınarı Harekatı'na Destek
ABD'de faaliyet gösteren Türk öğrenci dernekleri, Türkiye'nin, güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na destek için ortak açıklama yaptı Açıklamadan: 'ABD'de bulunan binlerce Türk öğrenci adına, Türkiye'nin, meşru güvenlik endişelerinden kaynaklı, yerinden edilmiş Suriyeli Kürt, Türkmen ve Arapların güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşüne yol açacak, Suriye'nin kuzeydoğusunda güvenli bölge oluşturmak amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz' 'Aynı dili ve tonu kullanan yetkili makamların ve medyanın, nefreti harekete geçirmesinden dolayı, burada yaşayan Türk kökenli insanlar olarak gerçeklerin siyasallaştırılmasından endişeliyiz'.
Aralarında Harvard ve Massachusetts Teknik Enstitüsü (MIT) gibi ülkenin önde gelen okullarının da bulunduğu 20 üniversitede faaliyet gösteren 11 Türk öğrenci derneği, Türkiye'ye destek için ortak açıklama yayımladı.
Açıklamada, "ABD'de bulunan binlerce Türk öğrenci adına, Türkiye'nin, meşru güvenlik endişelerinden kaynaklı, yerinden edilmiş Suriyeli Kürt, Türkmen ve Arapların güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşüne yol açacak, Suriye'nin kuzeydoğusunda güvenli bölge oluşturmak amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz." denildi.
- "Türkler ve Kürtlerin yüzyıllara dayanan kardeşliği vardır"
Türkiye'nin, bölgede yaşayan sivil halka zarar gelmemesi için bütün önlemleri aldığının altı çizilen açıklamada, özellikle ABD kamuoyunda oluşturulan yanlış söylemler eleştirilerek, "Türkler ve Kürtlerin yüzyıllara dayanan kardeşliği vardır." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, ABD'nin, DEAŞ terörüne karşı diğer bir terörist örgüt olan PKK/YPG/SDG ile iş birliği yapmasının tehlikesine dikkat çekilerek, "Teröristler bulundukları yere asla istikrar, refah ve demokrasi getirmez, getiremeyecektir. Öte yandan Türkiye, bölgedeki barış ve sükunetin devamı için mücadele etmektedir." değerlendirmesine yer verildi.
ABD'li yetkililere ve medyaya, bu tarihi dönemde, bulundukları pozisyonu objektif ve sivil bir şekilde yeniden gözden geçirmesi çağrısı yapılan açıklamada, "Aynı dili ve tonu kullanan yetkili makamların ve medyanın, nefreti harekete geçirmesinden dolayı, burada yaşayan Türk kökenli insanlar olarak gerçeklerin siyasallaştırılmasından endişeliyiz." ifadeleri kullanıldı.