Kuklalarla Hayatı Değişen Tornacı Açıklaması 'Gepetto Usta'
Kayseri'de, kuklalara olan sevgisi çocukluk döneminde başlayan ve zamanla bu alanda kendini geliştiren tornacı Adem Ocaktan, yaptığı kuklalarıyla düzenlediği gösterilerle çocukları eğlendiriyor 'Gepetto' lakaplı kuklacı Adem Ocaktan: 'Özellikle ücra yerlere gitmeyi seviyorum. Oradaki çocuklarımız sanata açlar. Oralarda oynadığımda parayı hiç düşünmüyorum. Onların yüzündeki gülüş bana yetiyor'
ERGÜN HAKTANIYAN - Kayseri'de tornacılığı bırakıp çocukluğundan beri sevgisini taşıdığı kuklacılığa yönelen Adem Ocaktan, kendi tasarımı kuklalarla gösteriler düzenliyor.
İlkokul çağında karton kağıda çizdiği Hacivat ve Karagöz figürleriyle sanat hayatına ilk adımlarını atan Ocaktan, zamanla yeteneklerini geliştirerek yaklaşık 15 yıldır kendi kuklalarını yapıyor.
İlk zamanlar annesi ve yakın çevresinin karşı çıkmasına rağmen kuklalarından vazgeçmeyen Ocaktan, tasarladığı kuklalar nedeniyle etrafında "Gepetto Usta" olarak anılıyor.
Geçimini sağlamak için bir dönem tornacılık yapan Gepetto Usta, kukla macerasından vazgeçmeyip tornacılıktaki yeteneklerini kullanarak yaptığı kuklalarıyla gösteriler düzenleyerek çocukları mutlu ediyor.
Bir kukla gösterisi sırasında tanıştığı eşiyle ve kuklalarıyla mutlu bir yaşam süren Adem Ocaktan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuklalarını çok sevdiğini ve yaklaşık 15 yıldır profesyonel olarak işine devam ettiğini anlattı.
İlkokul döneminde kartona çizdiği Hacivat Karagöz figürleriyle arkadaşlarına gösteriler düzenlediğini belirten Ocaktan, şunları söyledi:
"Onlar izledikçe sevinirler, ben de mutlu olurdum. Bu durum lise yıllarına kadar devam etti. Merakım ve ilgim günden güne artınca bu yaşa kadar bu işi devam ettirdim. Aile baskısı nedeniyle bir süre bu işe ara verdim. 'Bu sektör ev geçindirmez, insanlar tarafından basite alınır' düşüncesiyle başka sektörlere yönlendiriyor aileler. Bu yüzden organize sanayi bölgesinde torna üzerine çalıştım. Sanayide de kukla üzerine çalışmalar yaptım. Misafirliğe gidince bile yine oyunlarımı oynadım. 15 yıldır profesyonel manada bu işle uğraşıyorum. İnsanlar 'Böyle meslek ve iş olur mu' diye bana tepki gösteriyordu. Arkadaş çevrem ve ailem bana kızıyordu. Zaman geçtikçe bu mesleğin güzelliğini gördüler. Annem kuklacılığa başladığımda 'Bu işi bırak, ben sana nasıl kız bulacağım' diyordu. Ben annemi dinlemedim, bu işe gönül verdim. Aradan zaman geçti şimdi annem eski söylediklerini unuttu ve bu işe devam etmemi söylüyor. İnsanlar idealindeki işleri yapmalı aslında, çocuklukta neyi seviyorsa, neyi yapmaktan mutlu oluyorsa o işin üzerine gitmeli."
Ocaktan, gösterilerini kendi tasarladığı kuklalarla yaptığını, kuklaların elbiselerini kendisinin diktiğini, bu şekilde sahnede kendisini daha rahat hissettiğini ifade etti.
Türkiye'nin birçok şehrinde gösteri yapma fırsatı elde ettiğini dile getiren Ocaktan, "Özellikle ücra yerlere gitmeyi seviyorum. Oradaki çocuklarımız sanata açlar. Oralarda oynadığımda parayı hiç düşünmüyorum. Onların yüzündeki gülüş bana yetiyor." dedi.
Kuklaları yaparken kültürel değerleri ön planda tuttuğunu aktaran Ocaktan, Karadenizli Temel, Kemal Sunal, Barış Manço, Nasrettin Hoca ve semazen gibi kuklaların daha çok sevildiğini kaydetti.
- "Kuklalar benim çocuklarım gibi"
Ocaktan, işini en iyi şekilde yaparak Türkiye'nin en iyi kuklacısı olmak istediğini ve bunun için çok çalıştığını ifade etti.
Değişik kuklalar yapmaya çalıştığını anlatan Ocaktan, "Kuklalar benim çocuklarım gibi. Her şeyleriyle ilgileniyorum, kaşını, gözünü ben yapıyorum. Ağızlarını oynatarak onlarla sohbet ediyorum. Ömrümün sonuna kadar bu işle uğraşmayı düşünüyorum. Vazgeçmeyi düşünmüyorum. O kadar çok zorluklar yaşadım ki bıraksam o dönemlerde bırakırdım." diye konuştu.
Adem Ocaktan, sevdiği işinin hayatını değiştirdiğini ve ömrünün sonuna kadar kuklalarıyla yaşamına devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
İlkokul çağında karton kağıda çizdiği Hacivat ve Karagöz figürleriyle sanat hayatına ilk adımlarını atan Ocaktan, zamanla yeteneklerini geliştirerek yaklaşık 15 yıldır kendi kuklalarını yapıyor.
İlk zamanlar annesi ve yakın çevresinin karşı çıkmasına rağmen kuklalarından vazgeçmeyen Ocaktan, tasarladığı kuklalar nedeniyle etrafında "Gepetto Usta" olarak anılıyor.
Geçimini sağlamak için bir dönem tornacılık yapan Gepetto Usta, kukla macerasından vazgeçmeyip tornacılıktaki yeteneklerini kullanarak yaptığı kuklalarıyla gösteriler düzenleyerek çocukları mutlu ediyor.
Bir kukla gösterisi sırasında tanıştığı eşiyle ve kuklalarıyla mutlu bir yaşam süren Adem Ocaktan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuklalarını çok sevdiğini ve yaklaşık 15 yıldır profesyonel olarak işine devam ettiğini anlattı.
İlkokul döneminde kartona çizdiği Hacivat Karagöz figürleriyle arkadaşlarına gösteriler düzenlediğini belirten Ocaktan, şunları söyledi:
"Onlar izledikçe sevinirler, ben de mutlu olurdum. Bu durum lise yıllarına kadar devam etti. Merakım ve ilgim günden güne artınca bu yaşa kadar bu işi devam ettirdim. Aile baskısı nedeniyle bir süre bu işe ara verdim. 'Bu sektör ev geçindirmez, insanlar tarafından basite alınır' düşüncesiyle başka sektörlere yönlendiriyor aileler. Bu yüzden organize sanayi bölgesinde torna üzerine çalıştım. Sanayide de kukla üzerine çalışmalar yaptım. Misafirliğe gidince bile yine oyunlarımı oynadım. 15 yıldır profesyonel manada bu işle uğraşıyorum. İnsanlar 'Böyle meslek ve iş olur mu' diye bana tepki gösteriyordu. Arkadaş çevrem ve ailem bana kızıyordu. Zaman geçtikçe bu mesleğin güzelliğini gördüler. Annem kuklacılığa başladığımda 'Bu işi bırak, ben sana nasıl kız bulacağım' diyordu. Ben annemi dinlemedim, bu işe gönül verdim. Aradan zaman geçti şimdi annem eski söylediklerini unuttu ve bu işe devam etmemi söylüyor. İnsanlar idealindeki işleri yapmalı aslında, çocuklukta neyi seviyorsa, neyi yapmaktan mutlu oluyorsa o işin üzerine gitmeli."
Ocaktan, gösterilerini kendi tasarladığı kuklalarla yaptığını, kuklaların elbiselerini kendisinin diktiğini, bu şekilde sahnede kendisini daha rahat hissettiğini ifade etti.
Türkiye'nin birçok şehrinde gösteri yapma fırsatı elde ettiğini dile getiren Ocaktan, "Özellikle ücra yerlere gitmeyi seviyorum. Oradaki çocuklarımız sanata açlar. Oralarda oynadığımda parayı hiç düşünmüyorum. Onların yüzündeki gülüş bana yetiyor." dedi.
Kuklaları yaparken kültürel değerleri ön planda tuttuğunu aktaran Ocaktan, Karadenizli Temel, Kemal Sunal, Barış Manço, Nasrettin Hoca ve semazen gibi kuklaların daha çok sevildiğini kaydetti.
- "Kuklalar benim çocuklarım gibi"
Ocaktan, işini en iyi şekilde yaparak Türkiye'nin en iyi kuklacısı olmak istediğini ve bunun için çok çalıştığını ifade etti.
Değişik kuklalar yapmaya çalıştığını anlatan Ocaktan, "Kuklalar benim çocuklarım gibi. Her şeyleriyle ilgileniyorum, kaşını, gözünü ben yapıyorum. Ağızlarını oynatarak onlarla sohbet ediyorum. Ömrümün sonuna kadar bu işle uğraşmayı düşünüyorum. Vazgeçmeyi düşünmüyorum. O kadar çok zorluklar yaşadım ki bıraksam o dönemlerde bırakırdım." diye konuştu.
Adem Ocaktan, sevdiği işinin hayatını değiştirdiğini ve ömrünün sonuna kadar kuklalarıyla yaşamına devam edeceğini sözlerine ekledi.