Soğuk Kış Günlerinin 'Sıcak Kahvaltısı'
Şanlıurfa'nın yöresel lezzetlerinden tirit, soğuk kış günlerinde kahvaltıların vazgeçilmezleri arasında yer alıyor Tirit ustası Mehmet Duran:'Tirit Şanlıurfa'ya özgü geleneksel bir lezzettir. İnsanlar sabah erkenden gelip tirit yiyerek işine gider. Genelde kış aylarında bolca tüketilen faydalı bir yemektir' Ahmet Mizan: 'Sabah namazından çıktıktan sonra gelip tirit yiyorum ve öğlene kadar bir açlık hissetmiyorum'
Türkiye'nin zengin yemek kültürüyle öne çıkan ve lezzetleriyle adından söz ettiren Şanlıurfa'nın yöresel lezzeti tirit, özellikle soğuk kış günlerinde kahvaltının vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.
Hazreti İbrahim'in yaşadığı yer olarak rivayet edilen, "Halil İbrahim sofrası ve bereketi" ile özdeşleşen Şanlıurfa'da tirit yemeği, özellikle sabah namazından sonra servis edilmeye başlanıyor, öğleden önce ise tükenmiş oluyor.
Yaklaşık 12 saat ateşte pişen kuzu eti, kemik suyu, lavaş ekmek ve tercihe göre yoğurt ile sarımsak ilave edilerek tüketilen bu lezzet, soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği düşünüldüğü için ilgi görüyor.
Tirit ustalarından Mehmet Duran, AA muhabirine yaptığı açıklamada tirit yemeğinin çok lezzetli ancak yapımının zahmetli olduğunu dile getirdi.
Tirit yapımına akşamdan önce başladıklarını ve saatlerce sürdüğünü, sabah 05.00'te de yemeğin servise hazır olduğunu ifade eden Duran, şunları anlattı:
"Eti kemikle birlikte bir gün önceden yaklaşık 12 saat kaynatıyoruz. Sabah 04.30'da gelip eti, kemiği ve suyunu ayırıyoruz. Eti doğradıktan sonra, doğranmış ekmeğin üzerine koyup sonra üzerine suyunu ilave ediyoruz. Tercihe göre üzerine yoğurt ve sarımsak da eklenebilir. Tirit Şanlıurfa'ya özgü geleneksel bir lezzettir. İnsanlar sabah erkenden gelip tirit yiyerek işine gider. Genelde kış aylarında bolca tüketilen faydalı bir yemektir. Sabah 04.30-11.00 arasında tüketilir ve bu saatten sonra biter. Ustalarımdan öğrendiğim bu mesleği yaklaşık 15 yıldır sürdürüyorum. Sıcak tüketildiği için kış aylarında çok rağbet edilir. Şanlıurfalılar dışında il dışından gelen misafirler de bu lezzeti yemeden gitmiyor. Şanlıurfa'nın yaz mevsimi bunaltıcı ve sıcak olduğundan tirit daha çok kış mevsiminde aranan ve tercih edilen bir yemektir."
- "Tirit yapımı bir sanattır"
Kentin meşhur tirit ustalarından 55 yaşındaki Şükrü Bayram da şöyle konuştu:
"Kış aylarında soğuğa karşı insanları diri, güçlü tutan ve çok faydalı bir yemek türüdür. Tirit yiyen bir kişi vitamin almış gibi o günü dirençli ve dinç bir şekilde geçirir. Serin aylarda daha çok talep edilen hafif bir yemektir. Geçmiş yıllarda çok rağbet edilmezdi ancak son yıllarda giderek daha çok ilgi görmeye başladı. Yerli ve yabancı herkes artık tirit yemeğinin lezzetinin farkına vardı ve her geçen gün daha çok talep edilmeye başlandı. Bir çayı bile demlerken ölçüsü vardır ne az kaynatılır ne çok kaynatılır. Tirit de öyledir. Tirit yapımı da bir sanattır ve herkesin işi değil ancak bu işi ustaları yapabilir. "
Müşterilerden Ahmet Mizan, kış aylarında sabahları genelde kahvaltıda tirit tercih ettiğini söyledi. Mizan, "Faydalı, doyurucu ve insanı gün içinde dinç ve tok tutar. Sabah namazından çıktıktan sonra gelip tirit yiyorum ve öğlene kadar bir açlık hissetmiyorum. İl dışında yaşayan ve tirit yemeğini bilmeyen herkesi Şanlıurfa'ya davet ediyorum. Özellikle de kış mevsiminde gelip bu harika yemeği mutlaka yesinler." diye konuştu.
Kaynak: AA
Hazreti İbrahim'in yaşadığı yer olarak rivayet edilen, "Halil İbrahim sofrası ve bereketi" ile özdeşleşen Şanlıurfa'da tirit yemeği, özellikle sabah namazından sonra servis edilmeye başlanıyor, öğleden önce ise tükenmiş oluyor.
Yaklaşık 12 saat ateşte pişen kuzu eti, kemik suyu, lavaş ekmek ve tercihe göre yoğurt ile sarımsak ilave edilerek tüketilen bu lezzet, soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği düşünüldüğü için ilgi görüyor.
Tirit ustalarından Mehmet Duran, AA muhabirine yaptığı açıklamada tirit yemeğinin çok lezzetli ancak yapımının zahmetli olduğunu dile getirdi.
Tirit yapımına akşamdan önce başladıklarını ve saatlerce sürdüğünü, sabah 05.00'te de yemeğin servise hazır olduğunu ifade eden Duran, şunları anlattı:
"Eti kemikle birlikte bir gün önceden yaklaşık 12 saat kaynatıyoruz. Sabah 04.30'da gelip eti, kemiği ve suyunu ayırıyoruz. Eti doğradıktan sonra, doğranmış ekmeğin üzerine koyup sonra üzerine suyunu ilave ediyoruz. Tercihe göre üzerine yoğurt ve sarımsak da eklenebilir. Tirit Şanlıurfa'ya özgü geleneksel bir lezzettir. İnsanlar sabah erkenden gelip tirit yiyerek işine gider. Genelde kış aylarında bolca tüketilen faydalı bir yemektir. Sabah 04.30-11.00 arasında tüketilir ve bu saatten sonra biter. Ustalarımdan öğrendiğim bu mesleği yaklaşık 15 yıldır sürdürüyorum. Sıcak tüketildiği için kış aylarında çok rağbet edilir. Şanlıurfalılar dışında il dışından gelen misafirler de bu lezzeti yemeden gitmiyor. Şanlıurfa'nın yaz mevsimi bunaltıcı ve sıcak olduğundan tirit daha çok kış mevsiminde aranan ve tercih edilen bir yemektir."
- "Tirit yapımı bir sanattır"
Kentin meşhur tirit ustalarından 55 yaşındaki Şükrü Bayram da şöyle konuştu:
"Kış aylarında soğuğa karşı insanları diri, güçlü tutan ve çok faydalı bir yemek türüdür. Tirit yiyen bir kişi vitamin almış gibi o günü dirençli ve dinç bir şekilde geçirir. Serin aylarda daha çok talep edilen hafif bir yemektir. Geçmiş yıllarda çok rağbet edilmezdi ancak son yıllarda giderek daha çok ilgi görmeye başladı. Yerli ve yabancı herkes artık tirit yemeğinin lezzetinin farkına vardı ve her geçen gün daha çok talep edilmeye başlandı. Bir çayı bile demlerken ölçüsü vardır ne az kaynatılır ne çok kaynatılır. Tirit de öyledir. Tirit yapımı da bir sanattır ve herkesin işi değil ancak bu işi ustaları yapabilir. "
Müşterilerden Ahmet Mizan, kış aylarında sabahları genelde kahvaltıda tirit tercih ettiğini söyledi. Mizan, "Faydalı, doyurucu ve insanı gün içinde dinç ve tok tutar. Sabah namazından çıktıktan sonra gelip tirit yiyorum ve öğlene kadar bir açlık hissetmiyorum. İl dışında yaşayan ve tirit yemeğini bilmeyen herkesi Şanlıurfa'ya davet ediyorum. Özellikle de kış mevsiminde gelip bu harika yemeği mutlaka yesinler." diye konuştu.