Azerbaycanlı Milletvekili Ressam Ulviye Hazeyava Adana'da
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası 3. Türk Sanat Çalıştayı’na katılan Azerbaycanlı Milletvekili Ulviye Hazeyava, “En dürüst siyasetçiler ressamlardır” dedi.
Adana'da düzenlenen Uluslararası 3. Türk Dünyası Çalıştayı'na Nahçıvan'dan geldiğini, Nahçıvan Ressamlar Derneği Başkanlığı yaptığını ve Azarbaycan Devlet Sanatçısı olduğunu söyleyen Hazayeva, “Bizde 2012 yılından beri Nahçıvan Beşeriyetin Beşiği Halk Resim festivali düzenleniyor. Oraya birçok ressamlar çağırıyoruz. Ben 2 yıldır Azerbaycan Millet Meclisinin üyesiyim. Biz ressamız. Ressamlar ressamlarla birlikte olmak ister. Çalışmak bizim için en güzeldir. İnsanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Ben çalıştaylara gitmiyorum, zamanımız yetmiyor ama Adana'ya kendi zamanımdan çalarak geldim. Burada çok güzel sanatçılar var. Onlarla çalışmak çok büyük bir zevktir” dedi.
Adana'yı çok merak ettiğini kaydeden Hazeyava, şunları söyledi:
“Geçen yıl Nahçıvan'da düzenlediğimiz festivalde Adanalı sanatçılar burası hakkında çok güzel şeyler söylediler. Ve hakikaten de Adana'nın ne kadar güzel ve temiz bir şehir olduğunu gördüm. Sanata değer verildiğini gördüm bu da beni çok sevindirdi.”
En dürüst siyasetçilerin ressamlar olduğunu vurgulayan Hazeyava, “Ressamlar sulh cihetleridir. Onlar özleri ile her yerde sulh yaparlar. Ben siyasetçi değilim, ressamım diyen ressam en büyük siyasetçidir. Çünkü ressam öz devletini tanıtır, ressam öz yöresini tanıtır, öz adetlerini tanıtır ve bundan doğru siyaset yoktur. Biliyorsunuz en doğru siyaset de doğruyu söylemek ve göstermektir ki biz ressamlar kendi tuallerimize onları aktarıyoruz. Ama bugün biz tuallerimizde Adana'yı işliyoruz. Adana'ya has olan birçok efsaneler duyduk. Biz ressamlar tesirleneceğimiz şeyler lazım. Ben Adana ile Azerbaycan'ı bir arada işleyeceğim. Tualimde Türkiye ile Azerbaycan arasında bir dostluk göstereceğim. Bu çizeceğim eserde Karaisalı Varda Köprüsü vardır. Her ressamın sitili ayrıdır. Ben burada şahmeran efsanesini işittim. İlgimi çekti. İlhamlandım. Bu yörede şahmeran var. Nahçıvan şehrinde de şahmar vardı. Kadını sizde, erkeği bizdedir. Bu tualde onu aktaracağım. Ben biliyorum ki o efsanenin özü bizi birleştiriyor” dedi.
Hazeyava şöyle devam etti:
“Bizim bu sempozyumumuzun adı Türk Dünyasıdır. Burada Türk Dünyası sanatçılarını birleştirdiler. Adı Türk olan sempozyumları destekliyorum. Bir devler öz sanatıyla ve ressamı ile tanınır. Burada aramızda olan ve Türkiye'de yaşayan Nahçıvanlı İbrahim Safi'yi biz onu Türkiye'nin ressamı olarak kabul ediyoruz. O, Azerbaycan ile Türkiye arasında büyük bir dostluk köprüsü oluşturdu. Bu böyle devam edecektir. Azerbaycan'da ressam çoktur, onlar burada tanışıyorlar. Hatta burada kalıp çalışıyorlar, Türkiye'yi tanıdılar, Azerbaycan'ı da Türkiye'ye tanıtıyorlar.”
Kaynak: İHA
Adana'yı çok merak ettiğini kaydeden Hazeyava, şunları söyledi:
“Geçen yıl Nahçıvan'da düzenlediğimiz festivalde Adanalı sanatçılar burası hakkında çok güzel şeyler söylediler. Ve hakikaten de Adana'nın ne kadar güzel ve temiz bir şehir olduğunu gördüm. Sanata değer verildiğini gördüm bu da beni çok sevindirdi.”
En dürüst siyasetçilerin ressamlar olduğunu vurgulayan Hazeyava, “Ressamlar sulh cihetleridir. Onlar özleri ile her yerde sulh yaparlar. Ben siyasetçi değilim, ressamım diyen ressam en büyük siyasetçidir. Çünkü ressam öz devletini tanıtır, ressam öz yöresini tanıtır, öz adetlerini tanıtır ve bundan doğru siyaset yoktur. Biliyorsunuz en doğru siyaset de doğruyu söylemek ve göstermektir ki biz ressamlar kendi tuallerimize onları aktarıyoruz. Ama bugün biz tuallerimizde Adana'yı işliyoruz. Adana'ya has olan birçok efsaneler duyduk. Biz ressamlar tesirleneceğimiz şeyler lazım. Ben Adana ile Azerbaycan'ı bir arada işleyeceğim. Tualimde Türkiye ile Azerbaycan arasında bir dostluk göstereceğim. Bu çizeceğim eserde Karaisalı Varda Köprüsü vardır. Her ressamın sitili ayrıdır. Ben burada şahmeran efsanesini işittim. İlgimi çekti. İlhamlandım. Bu yörede şahmeran var. Nahçıvan şehrinde de şahmar vardı. Kadını sizde, erkeği bizdedir. Bu tualde onu aktaracağım. Ben biliyorum ki o efsanenin özü bizi birleştiriyor” dedi.
Hazeyava şöyle devam etti:
“Bizim bu sempozyumumuzun adı Türk Dünyasıdır. Burada Türk Dünyası sanatçılarını birleştirdiler. Adı Türk olan sempozyumları destekliyorum. Bir devler öz sanatıyla ve ressamı ile tanınır. Burada aramızda olan ve Türkiye'de yaşayan Nahçıvanlı İbrahim Safi'yi biz onu Türkiye'nin ressamı olarak kabul ediyoruz. O, Azerbaycan ile Türkiye arasında büyük bir dostluk köprüsü oluşturdu. Bu böyle devam edecektir. Azerbaycan'da ressam çoktur, onlar burada tanışıyorlar. Hatta burada kalıp çalışıyorlar, Türkiye'yi tanıdılar, Azerbaycan'ı da Türkiye'ye tanıtıyorlar.”