Hastalara 5 Yıldızlı Bakım
Antalya'daki TEV Kamile Cephanecioğlu Palyatif Yatılı Bakım Merkezi, hastalığı ilerleyen ve bakımı zorlaşan hastaların yeni adresi oluyor Merkezde hastaların tedavi ve bakım hizmetleri yapılıyor, hasta yakınlarına da el sanatları alanlarında kurslar düzenleniyor, moral ve motivasyonları sağlanıyor hasta yakını Cemile Yılmaz: 'Eşime burada en iyi şekilde bakılıyor, ben de hayatımda hiç yapmadığım el sanatlarını burada öğreniyorum. Burası eşime de bana da iyi geldi' 79 yaşındaki Tevhide Uysal: 'Her gün sabah kalkınca doktorlara beni eve göndermemeleri için yalvarıyorum. Burada fenalaşınca hemen doktorlar, hemşireler yanıma geliyor, ilgileniyor. Eve gidince kim benimle ilgilenecek'
HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Antalya Atatürk Devlet Hastanesinin işlettiği TEV Kamile Cephanecioğlu Palyatif Yatılı Bakım Merkezi, hastalığı ilerleyen ve bakımı zorlaşan hasta yakınları için umut oldu.
Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Ali Vefa Sayraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı Kepez ilçesi Gazi Mahallesi'nde hizmet veren merkezin, 40 oda ve 80 yatakla Türkiye'nin en büyük palyatif bakım merkezi olma özelliğine sahip olduğunu söyledi.
Sayraç, bu yıl faaliyete giren merkezde şu anda refakatçısıyla 25 hastaya hizmet verildiğini kaydetti. Her hastaneden hastaların merkeze başvurabildiklerini dile getiren Sayraç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakım ünitesinde tedavi sürecini tamamlamış, serviste de bakımı zor olan tüm hastaları kabul ediyoruz. Onkoloji, nöroloji, alzaymır, inme geçirmiş hastaların ilerleyen dönemdeki bakımlarını burada gerçekleştiriyoruz. Hastaların tıbbi, manevi ve fiziki bakımlarını yapıyoruz. Evde çok zor bakılabilecek hastalar, burada daha iyi bakılarak, huzurlu bir şekilde son yolculuklarına kadar merkezimizde kalabiliyorlar. Zaman zaman burada bakımı yapılan hastaların durumlarında olumlu gelişmeler de yaşanıyor. Bu durum hasta yakınlarını da sevindiriyor."
Hastaların diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog tarafından da takip edildiğini belirten Sayraç, hastalarına nasıl bakacakları konusunda yakınlarına da eğitimler verildiğini kaydetti.
Hasta yakınları için de çeşitli aktiviteler düzenlediklerini aktaran Sayraç, "Hasta yakınlarımızın morallerini de yüksek tutmak için el sanatları, resim gibi kurslar düzenliyoruz. Bir eğitmenimiz görev yapıyor. Hastalarına güvenli ortamda bakım yapılırken kendilerinin de çeşitli uğraşlarla daha iyi hissetmeleri sağlanıyor. Hasta yakınlarına da bir nevi terapi uygulanıyor." dedi.
Sayraç, hizmet karşılığında hastalardan herhangi bir ücret talep edilmediğini, maddi imkanı olan ya da olmayan herkesin merkeze başvurabildiğini bildirdi.
- "Evime göndermemeleri için yalvarıyorum"
Eşi Hasan Yılmaz'ı merkeze getiren 60 yaşındaki Cemile Yılmaz, 2,5 aydın merkezden hizmet aldıklarını söyledi. Eşinin beyin kanaması sonucu felç geçirdiğini anlatan Yılmaz, uzun süre yoğun bakım ünitesinde kaldığını ve bir süre sonra doktorların eve taburcu ettiğini belirtti.
Eşinin yataktan kalkamadığını dile getiren Yılmaz, "Eşimin bakımı çok ağır, ben ise yaşlıyım, tek başına ona bakmam çok zor. Kara kara evde eşime nasıl bakacağım diye düşünüyordum, hastaneden buraya yönlendirdiler, iyi ki yönlendirmişler. Burada eşime sağlanan hizmeti benim evde vermem imkansız. Eşime burada en iyi şekilde bakılıyor, ben de hayatımda hiç yapmadığım el sanatlarını burada öğreniyorum. Burası eşime de bana da iyi geldi." diye konuştu.
Beyin kanaması sonucu bir ay yoğun bakımda kalan, daha sonra palyatif bakım merkezine getirilen 79 yaşındaki Tevhide Uysal da 4 haftadır merkezde tedavi gördüğünü söyledi.
Yalnız yaşadığını, çocuklarının da ara ara merkeze geldiğini anlatan Uysal, "Bir gün yemek yediğim sırada yutkunamadım, yemek parçaları boğazıma takıldı, fenalaşmışım ve oraya yığılmışım. Beni hastaneye götürmüşler, bir süre orada kaldım. Sonra buraya getirdiler, burada bakımım çok iyi, her gün sabah kalkınca doktorlara beni eve göndermemeleri için yalvarıyorum. Burada fenalaşınca hemen doktorlar, hemşireler yanıma geliyor, ilgileniyor. Eve gidince kim benimle ilgilenecek. Tekrar fenalaşmaktan korkuyorum." ifadelerini kullandı.
Refakatçilerden Selma Çetinkaya da 8 yıldır yatalak ve bakıma muhtaç olan annesinin evde bakımı zor olduğu için merkeze getirdiğini anlattı.
Annesini bir yıldır biberonla beslediğini, iki aydır da cihaz ile beslenmesinin sağlandığını kaydeden Çetinkaya, şunları söyledi:
"Bu merkezi Antalya'ya kazandıranlardan Allah razı olsun. Burası olmasaydı anneme nasıl bakabilirdim ki? Buradaki personel de çok iyi, adeta melek gibiler. Saygı, sevgi ve inançla hizmet ediyorlar. Gece saat kaç olursa olsun ihtiyaçlarımıza cevap veriyorlar. Burada annem de ben de kendimizi iyi hissediyoruz. İnşallah böyle tesisler Türkiye'nin her yerinde hizmete girer."
Kaynak: AA
Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Ali Vefa Sayraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı Kepez ilçesi Gazi Mahallesi'nde hizmet veren merkezin, 40 oda ve 80 yatakla Türkiye'nin en büyük palyatif bakım merkezi olma özelliğine sahip olduğunu söyledi.
Sayraç, bu yıl faaliyete giren merkezde şu anda refakatçısıyla 25 hastaya hizmet verildiğini kaydetti. Her hastaneden hastaların merkeze başvurabildiklerini dile getiren Sayraç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakım ünitesinde tedavi sürecini tamamlamış, serviste de bakımı zor olan tüm hastaları kabul ediyoruz. Onkoloji, nöroloji, alzaymır, inme geçirmiş hastaların ilerleyen dönemdeki bakımlarını burada gerçekleştiriyoruz. Hastaların tıbbi, manevi ve fiziki bakımlarını yapıyoruz. Evde çok zor bakılabilecek hastalar, burada daha iyi bakılarak, huzurlu bir şekilde son yolculuklarına kadar merkezimizde kalabiliyorlar. Zaman zaman burada bakımı yapılan hastaların durumlarında olumlu gelişmeler de yaşanıyor. Bu durum hasta yakınlarını da sevindiriyor."
Hastaların diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog tarafından da takip edildiğini belirten Sayraç, hastalarına nasıl bakacakları konusunda yakınlarına da eğitimler verildiğini kaydetti.
Hasta yakınları için de çeşitli aktiviteler düzenlediklerini aktaran Sayraç, "Hasta yakınlarımızın morallerini de yüksek tutmak için el sanatları, resim gibi kurslar düzenliyoruz. Bir eğitmenimiz görev yapıyor. Hastalarına güvenli ortamda bakım yapılırken kendilerinin de çeşitli uğraşlarla daha iyi hissetmeleri sağlanıyor. Hasta yakınlarına da bir nevi terapi uygulanıyor." dedi.
Sayraç, hizmet karşılığında hastalardan herhangi bir ücret talep edilmediğini, maddi imkanı olan ya da olmayan herkesin merkeze başvurabildiğini bildirdi.
- "Evime göndermemeleri için yalvarıyorum"
Eşi Hasan Yılmaz'ı merkeze getiren 60 yaşındaki Cemile Yılmaz, 2,5 aydın merkezden hizmet aldıklarını söyledi. Eşinin beyin kanaması sonucu felç geçirdiğini anlatan Yılmaz, uzun süre yoğun bakım ünitesinde kaldığını ve bir süre sonra doktorların eve taburcu ettiğini belirtti.
Eşinin yataktan kalkamadığını dile getiren Yılmaz, "Eşimin bakımı çok ağır, ben ise yaşlıyım, tek başına ona bakmam çok zor. Kara kara evde eşime nasıl bakacağım diye düşünüyordum, hastaneden buraya yönlendirdiler, iyi ki yönlendirmişler. Burada eşime sağlanan hizmeti benim evde vermem imkansız. Eşime burada en iyi şekilde bakılıyor, ben de hayatımda hiç yapmadığım el sanatlarını burada öğreniyorum. Burası eşime de bana da iyi geldi." diye konuştu.
Beyin kanaması sonucu bir ay yoğun bakımda kalan, daha sonra palyatif bakım merkezine getirilen 79 yaşındaki Tevhide Uysal da 4 haftadır merkezde tedavi gördüğünü söyledi.
Yalnız yaşadığını, çocuklarının da ara ara merkeze geldiğini anlatan Uysal, "Bir gün yemek yediğim sırada yutkunamadım, yemek parçaları boğazıma takıldı, fenalaşmışım ve oraya yığılmışım. Beni hastaneye götürmüşler, bir süre orada kaldım. Sonra buraya getirdiler, burada bakımım çok iyi, her gün sabah kalkınca doktorlara beni eve göndermemeleri için yalvarıyorum. Burada fenalaşınca hemen doktorlar, hemşireler yanıma geliyor, ilgileniyor. Eve gidince kim benimle ilgilenecek. Tekrar fenalaşmaktan korkuyorum." ifadelerini kullandı.
Refakatçilerden Selma Çetinkaya da 8 yıldır yatalak ve bakıma muhtaç olan annesinin evde bakımı zor olduğu için merkeze getirdiğini anlattı.
Annesini bir yıldır biberonla beslediğini, iki aydır da cihaz ile beslenmesinin sağlandığını kaydeden Çetinkaya, şunları söyledi:
"Bu merkezi Antalya'ya kazandıranlardan Allah razı olsun. Burası olmasaydı anneme nasıl bakabilirdim ki? Buradaki personel de çok iyi, adeta melek gibiler. Saygı, sevgi ve inançla hizmet ediyorlar. Gece saat kaç olursa olsun ihtiyaçlarımıza cevap veriyorlar. Burada annem de ben de kendimizi iyi hissediyoruz. İnşallah böyle tesisler Türkiye'nin her yerinde hizmete girer."