Kocakaplan Açıklaması 'Borçlarımız Uzun Vadelerde Yapılandırılmalı'
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 31 No’lu Komite Başkanı İzzet Kocakaplan, banka borçlarının uzun vadelerde yapılandırılmasını talep ederek, "Borcun uzun vadelere yayılması halinde dahi para kazanamazsak ödeme güçlüğü çekebiliriz. Şu anda hiçbir iş yapmıyoruz. Hak ettiğimiz iş bitirmelerimiz var. Bunlar göz önünde bulundurularak inşaat gibi farklı alanlarda değerlendirilebilir. Bizlere farklı alanlarda ihaleye girebilmenin önü açılmalı ki iş yapabilelim ve borcumuzu ödeyelim” dedi.
Sektöre ilişkin değerlendirme yapan Başkan Kocakaplan, Kanun Hükmünde Kararname ile taşeronluk sisteminin değiştiğini söyledi.
Türkiye genelinde bu sektörde 17 bin firmanın olduğunu vurgulayan Kocakaplan, "Her bir firma en az iki ortaklı kuruldu deseniz 34 bin kişi. Her bir ofiste en az 3-4 kişi çalışıyordu deseniz yaklaşık 102 bin kişi bu sistem değişikliği sonrasında işsiz kaldı. Hepimizin bankalara borcu var ve işlerimizin tamamen durması sonrasında bu borçları ödemekte güçlük çekiyoruz. Hepimizin evleri bankalara ipotekte. Bu soruna çözüm üretilmeli" diye konuştu.
Gerek temizlik gerek güvenlik gerekse bilgi işlem hizmetleri için ihaleleri alıp sözleşmelerini yaptıklarını, hak edişlerini kazandıkları bir dönemde düzenlemeye gidildiğini kaydeden Kocakaplan, “Karar pulunu dahi yatırdığımız bir dönemde ihaleler iptal oldu. Hepimizin kendimize göre bankalar dışında da borcu vardı. Ofis çalışanlarımızın SSK borcu, şirketlerin vergi borcu vardı. Bu borçların yapılandırılması da biz para kazanamadığımız sürece çözüm değil. Şu anda birçok firmamız kirasını dahi ödeyemiyor. Dürüst çalışan firmalar olarak borcumuzu zamanında ödeyememenin sıkıntısını yaşıyoruz. Hizmet iş bitirmelerimizin başka sektörlerde kullanılması gerektiğine inanıyorum. Ayakta kalabilmemiz için inşaat gibi başka devlet ihalelerine girmemiz sağlanmalı. Ancak bu sağlanırsa bahsedilen firmalar iyi kötü ayakta kalabilir. Hizmet sektöründe mağduriyet çok fazla" ifadelerini kullandı.
Sektördeki denetimsizliklerden de şikayetçi olanKocakaplan, bu denetimsizliklerin hakız rekabeti de beraberinde getirdiğini söyledi.
Sitelere ya da fabrikalara gerek güvenlik gerek temizlik hizmetiyle ilgili maliyetlerin çok altında rakamlar verilerek iş alındığını anlatan Kocakaplan, bu sorunun çözümü için bir taraftan hizmet alan kişilerin konuya daha bilinçli yaklaşması diğer taraftan da denetimlerin artırılması gerektiğini söyledi.
Hizmet alacak site ya da işletmenin mutlaka şirketin Türkiye genelinde SSK ya da vergi borcu bulunmadığına dair yazı istemesi gerektiğini vurgulayan Kocakaplan, “Bu yazıya sahip firma kaçak çalışmıyor demektir. Yani çalıştırdığı güvenlik personelinin özel güvenlik belgesi var anlamına gelir. Aksi halde belgesi olmayan çalışanların en önemlisi psikolojik durumunu hizmet alan firmanın bilebilmesine imkan yok. Güvenlik hizmeti almak isterken ciddi sıkıntılar yaşanabilir” şeklinde konuştu.
Biyosidal sektörünün son dönemlerdeki döviz kuru hareketliliğinden olumsuz etkilendiğine de değinen Kocakaplan, kullanılan ilaçların tamamının ithal olduğunu ve en küçük bir kıpırdanmanın girdi maliyetlerini yukarı çektiğini söyledi.
Yılbaşında ilaçlama ihalesine çıkıldığını anlatan Kocakaplan, yıllık sözleşme yapıldığını ve bir yıl hizmetin sonunda Aralık ayında kesilen faturanın fiyatının bir yıl öncenin fiyatıyla örtüşmemesinin sıkıntısını yaşadıklarını söyledi.
Kaynak: İHA
Türkiye genelinde bu sektörde 17 bin firmanın olduğunu vurgulayan Kocakaplan, "Her bir firma en az iki ortaklı kuruldu deseniz 34 bin kişi. Her bir ofiste en az 3-4 kişi çalışıyordu deseniz yaklaşık 102 bin kişi bu sistem değişikliği sonrasında işsiz kaldı. Hepimizin bankalara borcu var ve işlerimizin tamamen durması sonrasında bu borçları ödemekte güçlük çekiyoruz. Hepimizin evleri bankalara ipotekte. Bu soruna çözüm üretilmeli" diye konuştu.
Gerek temizlik gerek güvenlik gerekse bilgi işlem hizmetleri için ihaleleri alıp sözleşmelerini yaptıklarını, hak edişlerini kazandıkları bir dönemde düzenlemeye gidildiğini kaydeden Kocakaplan, “Karar pulunu dahi yatırdığımız bir dönemde ihaleler iptal oldu. Hepimizin kendimize göre bankalar dışında da borcu vardı. Ofis çalışanlarımızın SSK borcu, şirketlerin vergi borcu vardı. Bu borçların yapılandırılması da biz para kazanamadığımız sürece çözüm değil. Şu anda birçok firmamız kirasını dahi ödeyemiyor. Dürüst çalışan firmalar olarak borcumuzu zamanında ödeyememenin sıkıntısını yaşıyoruz. Hizmet iş bitirmelerimizin başka sektörlerde kullanılması gerektiğine inanıyorum. Ayakta kalabilmemiz için inşaat gibi başka devlet ihalelerine girmemiz sağlanmalı. Ancak bu sağlanırsa bahsedilen firmalar iyi kötü ayakta kalabilir. Hizmet sektöründe mağduriyet çok fazla" ifadelerini kullandı.
Sektördeki denetimsizliklerden de şikayetçi olanKocakaplan, bu denetimsizliklerin hakız rekabeti de beraberinde getirdiğini söyledi.
Sitelere ya da fabrikalara gerek güvenlik gerek temizlik hizmetiyle ilgili maliyetlerin çok altında rakamlar verilerek iş alındığını anlatan Kocakaplan, bu sorunun çözümü için bir taraftan hizmet alan kişilerin konuya daha bilinçli yaklaşması diğer taraftan da denetimlerin artırılması gerektiğini söyledi.
Hizmet alacak site ya da işletmenin mutlaka şirketin Türkiye genelinde SSK ya da vergi borcu bulunmadığına dair yazı istemesi gerektiğini vurgulayan Kocakaplan, “Bu yazıya sahip firma kaçak çalışmıyor demektir. Yani çalıştırdığı güvenlik personelinin özel güvenlik belgesi var anlamına gelir. Aksi halde belgesi olmayan çalışanların en önemlisi psikolojik durumunu hizmet alan firmanın bilebilmesine imkan yok. Güvenlik hizmeti almak isterken ciddi sıkıntılar yaşanabilir” şeklinde konuştu.
Biyosidal sektörünün son dönemlerdeki döviz kuru hareketliliğinden olumsuz etkilendiğine de değinen Kocakaplan, kullanılan ilaçların tamamının ithal olduğunu ve en küçük bir kıpırdanmanın girdi maliyetlerini yukarı çektiğini söyledi.
Yılbaşında ilaçlama ihalesine çıkıldığını anlatan Kocakaplan, yıllık sözleşme yapıldığını ve bir yıl hizmetin sonunda Aralık ayında kesilen faturanın fiyatının bir yıl öncenin fiyatıyla örtüşmemesinin sıkıntısını yaşadıklarını söyledi.