Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can'ın Hicri Yılbaşı Mesajı
Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can Hicri yılbaşı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında; Hicri yılbaşının Müslüman alemi için taşıdığı öneme değinen Belediye Başkanı Nihat Can; şunları kaydetti:
’’Hicri yılbaşı, Müslümanlar için bir dönüm noktası ve onlar için tarihte yeni bir sayfanın açılmasına başlangıç olmuştur. Hicri takviminin başlangıcı, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle olmuştur. O günden itibaren de İslam aleminde 1 Muharrem Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. Müslümanlar için bir milat olan Hicret; Allah’a ve onun kutlu elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur. Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca Hicret Müslümanlar için bir milattır. Aynı zamanda aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı bununla birlikte Hz. Peygamberimizin torunu Hazreti Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehit edildiği bir zaman dilimindedir. Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihi olan bu hadise ile Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu olaydaki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkum edilmiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamında olan bu ayda Araplar, İslamiyet öncesindeki cahiliye döneminde dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan ’muharrem’ ayında birbirlerine savaş açmak gibi ’yasaklanan’ fiillerden kaçınır ve uzaklaşmışlardır. Bütün Müslümanlar olarak, Hicri yılbaşının tıpkı bu mübarek zaman diliminde öne çıkan Aşure gibi onlarca farklı birleşimden meydana gelerek, birlik ile beraberliğin adeta bir temsili olduğu gibi dünyanın da savaşlardan uzak; farklı din, dil ve ırklar ile bir arada barış ve huzur içinde yaşamasına vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyoruz.”
Kaynak: İHA
’’Hicri yılbaşı, Müslümanlar için bir dönüm noktası ve onlar için tarihte yeni bir sayfanın açılmasına başlangıç olmuştur. Hicri takviminin başlangıcı, Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle olmuştur. O günden itibaren de İslam aleminde 1 Muharrem Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. Müslümanlar için bir milat olan Hicret; Allah’a ve onun kutlu elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur. Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ hicreti doğurmuş, hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca Hicret Müslümanlar için bir milattır. Aynı zamanda aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı bununla birlikte Hz. Peygamberimizin torunu Hazreti Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70’den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela’da şehit edildiği bir zaman dilimindedir. Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihi olan bu hadise ile Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu olaydaki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkum edilmiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamında olan bu ayda Araplar, İslamiyet öncesindeki cahiliye döneminde dahi, kabile yaşantısının bencilliklerinden kaçınarak, Arabi ilk ay olan ’muharrem’ ayında birbirlerine savaş açmak gibi ’yasaklanan’ fiillerden kaçınır ve uzaklaşmışlardır. Bütün Müslümanlar olarak, Hicri yılbaşının tıpkı bu mübarek zaman diliminde öne çıkan Aşure gibi onlarca farklı birleşimden meydana gelerek, birlik ile beraberliğin adeta bir temsili olduğu gibi dünyanın da savaşlardan uzak; farklı din, dil ve ırklar ile bir arada barış ve huzur içinde yaşamasına vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyoruz.”