Bursa'nın Yeni Değeri Muradiye Su Fabrikası'na Kızılay Talip Oldu
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Buski uhdesindeki Muradiye Su Fabrikası’na Kızılay’ın talip olduğunu belirterek, "Ben başından beri belediyenin sosyal tesis işletmesine ve su fabbrikası işletmesine karşıyım. Kızılay’dan talep gelince ciddiye aldık. Konuyu Plan Bütçe ve Hukuk Komisyonu’na havale ediyoruz" dedi.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 6 milyon arsa 85 milyon lira tesis yatırımıyla geçtiğimiz yıl hayata geçirilen Kestel’deki Muradiye Su Fabrikası’nın satılması konusuna CHP’li meclis üyeleri muhalefet ederken., MHP satış konusuna destek verdi.
Büyükşehir Belediye başkanı Alinur Aktaş, 60 bin metrekaredeki fabrikanın 6 milyon lira arsa maliyeti, 85 milyon lira da tesis için kredi çekilerek hayata geçirildiğini belirterek, "Kredinin geri ödemesi 160 milyon lirayı buluyor. Herhangi bir sermayesi yok. Buski’nin iyi niyetleriyle götürmeye çalıştı. Ben göreve devraldığımda tüm anlaşmalar yapılmıştı. Özellikle son 3-4 aydır yazla birlikte distribütör firmanın hakimiyetiyle ciddi rakamlara ciddi aşamalara gelindi. Bununla alakalı benim şahsi kanaatim kamunun bu ve benzeri konularda mümkün olduğu kadar denetleyici düzenleyeci olması gerektiğini, icra eden olmaması gerektiğini savunan birisiyim. Burada özellikle bir kurumla alakalı bir talebimiz ciddiye aldık. Kızılay milli bir kuruluş olması sebebiyle. Su fabrikasının satılacağı dün de bugün de söyleniyor. Konunun komisyona havale edilmesi ve istişare edilmesini tekliflerinize sunuyorum. Meclisi yöneten birisi olarak söylenen fikirleri önemsiyorum. Belediye rakamlarla yönetiliyor. Buski bizim ana konusu itibariyle insanlara en kaliteli suyu en ucuza götürmek durumunda olduğumuz bir kurum. Ticarethaneler olacak. Ben hala Muradiye Su ile ilgili vakit harcıyorsam, distribütörü sıkıştırıyor, daha çok yayılması, satılmasını istiyorsam, bu işi önemsediğimizin göstergesidir. Bu işin tartışılması gerektiğini söyledim. Plan bütçe ve hukuk komisyonu tartışacaktır. Bir satıştan ziyade Muradiye Su’ya hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor. Uludağ’daki suyun tamamını kiraya veren biziz. Yönetmelikte var. Kanun gereği istediğimiz zaman bunları geri alma hakkımız var. Bizim vatandaşa sağlıklı kesintisiz su ulaştırma görevimiz var. Su satma ikinci işimiz. Devam eden belediye var. Altyapı yatırımlarından dolayı EURO bazlı borçlarımız var. İndirim yaparken herkes parmak kaldırıyor. Muradiye çok güzel bir marka. Bunun en iyi yere gelmesi için sorumluluklar var. Bunu yerine getirmek durumundayız. Konunun hukuk ve plan bütçe komisyonuna havalesini oy birliğiyle kabul ediyoruz" dedi.
CHP Grup Sözcüsü Erdal Aktuğ ise belediyelerin piyasaya balans ayarı yapması için ekmek ve suda üretici olması gerekliliğine işaret ederek, "Komisyona gitmesi lazım. Ön konuşmadan sonra komisyona yön vermiş oldunuz. Dolayısıyla bu konunun enine boyuna kamu oyunda tartışılması gerekiyor. Ekmek ve suyun kamuya mal olmuş tüketim maddesi olduğunu, belediyenin bu işi yaparak kamu yararı gözettiği, su firmalarıyla rekabet eder hale gelmesi gerektiğini ifade etmiştim. Recep Altepe de İDO’ya karşı BUDO’yu açtıysak, büyük firmalara karşı bu fabrikayı açacağız demişti. Bu süreçte Belediye ticari bir kuruluş değil. Ticari bir kurumdaki kişi olarak baktığımda bu kararın doğruluğunu düşünebilirsiniz. Bunun kamu yararı gözetilerek ileride aslında bize altın yumurtlayan bir tavuk olacağını, belediye ve Buski’ye katkısı olacağını ve satış işleminden vazgeçmenizin doğru olacağını düşünüyorum. Kızılay da olsa, bizim elimizden çıkacaktır. Geri dönülmesi zor bir süreçtir" şeklinde konuştu.
MHP’li Sözcü İhsan Bilgili de Muradiye Su ve Başköy’deki arazinin satışı konusuna olumlu baktıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Büyükşehir Belediye başkanı Alinur Aktaş, 60 bin metrekaredeki fabrikanın 6 milyon lira arsa maliyeti, 85 milyon lira da tesis için kredi çekilerek hayata geçirildiğini belirterek, "Kredinin geri ödemesi 160 milyon lirayı buluyor. Herhangi bir sermayesi yok. Buski’nin iyi niyetleriyle götürmeye çalıştı. Ben göreve devraldığımda tüm anlaşmalar yapılmıştı. Özellikle son 3-4 aydır yazla birlikte distribütör firmanın hakimiyetiyle ciddi rakamlara ciddi aşamalara gelindi. Bununla alakalı benim şahsi kanaatim kamunun bu ve benzeri konularda mümkün olduğu kadar denetleyici düzenleyeci olması gerektiğini, icra eden olmaması gerektiğini savunan birisiyim. Burada özellikle bir kurumla alakalı bir talebimiz ciddiye aldık. Kızılay milli bir kuruluş olması sebebiyle. Su fabrikasının satılacağı dün de bugün de söyleniyor. Konunun komisyona havale edilmesi ve istişare edilmesini tekliflerinize sunuyorum. Meclisi yöneten birisi olarak söylenen fikirleri önemsiyorum. Belediye rakamlarla yönetiliyor. Buski bizim ana konusu itibariyle insanlara en kaliteli suyu en ucuza götürmek durumunda olduğumuz bir kurum. Ticarethaneler olacak. Ben hala Muradiye Su ile ilgili vakit harcıyorsam, distribütörü sıkıştırıyor, daha çok yayılması, satılmasını istiyorsam, bu işi önemsediğimizin göstergesidir. Bu işin tartışılması gerektiğini söyledim. Plan bütçe ve hukuk komisyonu tartışacaktır. Bir satıştan ziyade Muradiye Su’ya hep beraber sahip çıkmamız gerekiyor. Uludağ’daki suyun tamamını kiraya veren biziz. Yönetmelikte var. Kanun gereği istediğimiz zaman bunları geri alma hakkımız var. Bizim vatandaşa sağlıklı kesintisiz su ulaştırma görevimiz var. Su satma ikinci işimiz. Devam eden belediye var. Altyapı yatırımlarından dolayı EURO bazlı borçlarımız var. İndirim yaparken herkes parmak kaldırıyor. Muradiye çok güzel bir marka. Bunun en iyi yere gelmesi için sorumluluklar var. Bunu yerine getirmek durumundayız. Konunun hukuk ve plan bütçe komisyonuna havalesini oy birliğiyle kabul ediyoruz" dedi.
CHP Grup Sözcüsü Erdal Aktuğ ise belediyelerin piyasaya balans ayarı yapması için ekmek ve suda üretici olması gerekliliğine işaret ederek, "Komisyona gitmesi lazım. Ön konuşmadan sonra komisyona yön vermiş oldunuz. Dolayısıyla bu konunun enine boyuna kamu oyunda tartışılması gerekiyor. Ekmek ve suyun kamuya mal olmuş tüketim maddesi olduğunu, belediyenin bu işi yaparak kamu yararı gözettiği, su firmalarıyla rekabet eder hale gelmesi gerektiğini ifade etmiştim. Recep Altepe de İDO’ya karşı BUDO’yu açtıysak, büyük firmalara karşı bu fabrikayı açacağız demişti. Bu süreçte Belediye ticari bir kuruluş değil. Ticari bir kurumdaki kişi olarak baktığımda bu kararın doğruluğunu düşünebilirsiniz. Bunun kamu yararı gözetilerek ileride aslında bize altın yumurtlayan bir tavuk olacağını, belediye ve Buski’ye katkısı olacağını ve satış işleminden vazgeçmenizin doğru olacağını düşünüyorum. Kızılay da olsa, bizim elimizden çıkacaktır. Geri dönülmesi zor bir süreçtir" şeklinde konuştu.
MHP’li Sözcü İhsan Bilgili de Muradiye Su ve Başköy’deki arazinin satışı konusuna olumlu baktıklarını sözlerine ekledi.