Kılıçdaroğlu, Servis Taşımacıları Esnafıyla Buluştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: 'Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimlerde büyükşehiri alacağız. Sizin bu plaka sorununuzu büyükşehiri alırsak en geç 6 ay içinde çözeceğiz. Daha erken olabilir mi? O da olabilir. Sayın Muharrem İnce Cumhurbaşkanı, parlamentoda da millet ittifakı çoğunluğu alırsa yine size sözüm sözdür bunu en kısa sürede çözeriz' 'Sizlere söz veriliyor, sözün gereği yapılmıyor. 'Havadan para kazanacaksınız, plakalarınızın değeri artacak' gibi. İnsan onurunu kıran açıklamalar. Devleti yöneten insanlar hiçbir vatandaşını ötekileştirmemeli. Hele hele alın teri ile çalışan insanların onurunu kıracak söylemlerden özenle kaçınmak zorundalar. Eğer böyle söylemlere giriyorlarsa, demokrasilerde bunun bir yolu vardır, ikinci yolu yoktur'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimlerde büyükşehiri alacağız. Sizin bu plaka sorununuzu büyükşehiri alırsak en geç 6 ay içinde çözeceğiz. Daha erken olabilir mi? O da olabilir. Sayın Muharrem İnce Cumhurbaşkanı, parlamentoda da millet ittifakı çoğunluğu alırsa yine size sözüm sözdür bunu en kısa sürede çözeriz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde servis taşımacıları esnafı ile bir araya geldi.
Dünyanın en güzel kentinde sorunlarıyla baş başa bırakılmış servisçilerin sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, kendisine iletilen verilere göre İstanbul'da 56 bin servis aracının bulunduğunu, bunların 18 bininin okul servisi, 38 bininin ise personel servisi olduğunu söyledi.
Yaklaşık 100 bin kişinin buradan ekmek kazandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, servis taşımacılarının haklarını istediğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, 1986 yılının 2 Nisan'ında yapılan Bakanlar Kurulu kararına değinerek, "Kararın birinci maddesinde, bu kararın amacı anlatılıyor. 'Vatandaşın ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere, toplu taşımacılığın geliştirilmesi, plaka karaborsacılığının ve korsan taksiciliğin önlenmesi, fiilen çalışan şoför esnafının haklarının korunması maksadıyla verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını tespit etmektir. Sayıyı tespit etmek demek, sayıya sınırlama getirmek anlamına gelir. Niye sayı yazıyorlar? Kim söylüyor? Bakanlar Kurulu. Ne zaman söylüyor? 1986'da. Yani sizin haklarınız bir anlamda 1986 yılında dönemin hükümeti tarafından teslim edilmiş. Şimdi siz bu hakkınızı arıyorsunuz." diye konuştu.
Siyasetin cep doldurma, köşeyi dönme, vatandaşa yalan söyleme sanatı olmadığını, siyasetin doğrudan doğruya vatandaşın var olan sorunlarını çözme sanatı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sizlere söz veriliyor, sözün gereği yapılmıyor. 'Havadan para kazanacaksınız, plakalarınızın değeri artacak' gibi. İnsan onurunu kıran açıklamalar. Devleti yöneten insanlar hiçbir vatandaşını ötekileştirmemeli. Hele hele alın teri ile çalışan insanların onurunu kıracak söylemlerden özenle kaçınmak zorundalar. Böyle söylemlere giriyorlarsa, demokrasilerde bunun bir yolu vardır, ikinci yolu yoktur. 'Sen öyle yapıyorsan kusura bakma, ben de bunun gereğini sandıkta yerine getireceğim.' budur. Verilen söz tutulursa eyvallah, tutulmazsa gereği demokratik yollarla yapılması lazım."
- "Araya korsanların girmemesi gerekiyor"
Kılıçdaroğlu, bireylerin ulaşım ihtiyacını karşılamak için tahdit getirilmesi, toplu taşımada güvenliğin sağlanması, korsan taşımacılığın da önlenmesi gerektiğini söyledi.
Servis sürücülerinin yasal olarak bu işi yaptığını, araya korsanların girmemesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu işi korsan yaparlarsa sizin ekmeğinizle oynamış olurlar. Sizin plaka tahdidinden sonra çalıştıracağınız şoförleri devlet gelir eliyle koyduğu gibi tespit eder. O şoförün sosyal güvenlik primini yatırıp yatırmadığınızı size sorar. Siz, o şoförün sosyal güvenlik hakkını korumak zorundasınız." dedi.
Uzun yıllar sosyal politikalarla ilgili çalıştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Memur, emekli olur, emekli ikramiyesi vardır. İşçi, işinden ayrılır veya emekli olur, kıdem tazminatı hakkı vardı. Peki siz yarın diyelim ki emekli oldunuz, ne hakkınız var? Hiçbir hakkınız yok. Sizin hakkınız bu plaka, bunu koruyun. Diyeceksiniz ki 'Ey hükümet, ey belediye, sen emekli olduğunda sana dünyanın emekli ikramiyesi veriliyor. Peki ben emekli olduğumda ne oluyor? Bu benim ekmek teknem. Benim geleceğim ve benim güvencem.' Gerçekten de bu plaka dışında sizin hiçbir güvenceniz yok. Değer artarmış, keşke değeri çok daha fazla artsa. Değeri artarsa ne olur. Servis sayısı hiç artamayacağı anlamına gelmesin. Nüfusa göre yeniden plaka verilir." diye konuştu.
Anayasa'nın 173. maddesinde, "Esnaf ve sanatkarın korunması" maddesi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Bir Anayasa gereği olarak hükümet, esnaf ve sanatkarı korumak zorundadır. Sizi bırakın koruyucu, bırakın destekleyici, engelleyici tedbir alıyor." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimlerde büyükşehiri alacağız. Sizin bu plaka sorununuzu büyükşehiri alırsak en geç 6 ay içinde çözeceğiz. Daha erken olabilir mi? O da olabilir. Sayın Muharrem İnce Cumhurbaşkanı, parlamentoda da millet ittifakı çoğunluğu alırsa yine size sözüm sözdür bunu en kısa sürede çözeriz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Belediyesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde servis taşımacıları esnafı ile bir araya geldi.
Dünyanın en güzel kentinde sorunlarıyla baş başa bırakılmış servisçilerin sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, kendisine iletilen verilere göre İstanbul'da 56 bin servis aracının bulunduğunu, bunların 18 bininin okul servisi, 38 bininin ise personel servisi olduğunu söyledi.
Yaklaşık 100 bin kişinin buradan ekmek kazandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, servis taşımacılarının haklarını istediğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, 1986 yılının 2 Nisan'ında yapılan Bakanlar Kurulu kararına değinerek, "Kararın birinci maddesinde, bu kararın amacı anlatılıyor. 'Vatandaşın ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere, toplu taşımacılığın geliştirilmesi, plaka karaborsacılığının ve korsan taksiciliğin önlenmesi, fiilen çalışan şoför esnafının haklarının korunması maksadıyla verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını tespit etmektir. Sayıyı tespit etmek demek, sayıya sınırlama getirmek anlamına gelir. Niye sayı yazıyorlar? Kim söylüyor? Bakanlar Kurulu. Ne zaman söylüyor? 1986'da. Yani sizin haklarınız bir anlamda 1986 yılında dönemin hükümeti tarafından teslim edilmiş. Şimdi siz bu hakkınızı arıyorsunuz." diye konuştu.
Siyasetin cep doldurma, köşeyi dönme, vatandaşa yalan söyleme sanatı olmadığını, siyasetin doğrudan doğruya vatandaşın var olan sorunlarını çözme sanatı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sizlere söz veriliyor, sözün gereği yapılmıyor. 'Havadan para kazanacaksınız, plakalarınızın değeri artacak' gibi. İnsan onurunu kıran açıklamalar. Devleti yöneten insanlar hiçbir vatandaşını ötekileştirmemeli. Hele hele alın teri ile çalışan insanların onurunu kıracak söylemlerden özenle kaçınmak zorundalar. Böyle söylemlere giriyorlarsa, demokrasilerde bunun bir yolu vardır, ikinci yolu yoktur. 'Sen öyle yapıyorsan kusura bakma, ben de bunun gereğini sandıkta yerine getireceğim.' budur. Verilen söz tutulursa eyvallah, tutulmazsa gereği demokratik yollarla yapılması lazım."
- "Araya korsanların girmemesi gerekiyor"
Kılıçdaroğlu, bireylerin ulaşım ihtiyacını karşılamak için tahdit getirilmesi, toplu taşımada güvenliğin sağlanması, korsan taşımacılığın da önlenmesi gerektiğini söyledi.
Servis sürücülerinin yasal olarak bu işi yaptığını, araya korsanların girmemesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu işi korsan yaparlarsa sizin ekmeğinizle oynamış olurlar. Sizin plaka tahdidinden sonra çalıştıracağınız şoförleri devlet gelir eliyle koyduğu gibi tespit eder. O şoförün sosyal güvenlik primini yatırıp yatırmadığınızı size sorar. Siz, o şoförün sosyal güvenlik hakkını korumak zorundasınız." dedi.
Uzun yıllar sosyal politikalarla ilgili çalıştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Memur, emekli olur, emekli ikramiyesi vardır. İşçi, işinden ayrılır veya emekli olur, kıdem tazminatı hakkı vardı. Peki siz yarın diyelim ki emekli oldunuz, ne hakkınız var? Hiçbir hakkınız yok. Sizin hakkınız bu plaka, bunu koruyun. Diyeceksiniz ki 'Ey hükümet, ey belediye, sen emekli olduğunda sana dünyanın emekli ikramiyesi veriliyor. Peki ben emekli olduğumda ne oluyor? Bu benim ekmek teknem. Benim geleceğim ve benim güvencem.' Gerçekten de bu plaka dışında sizin hiçbir güvenceniz yok. Değer artarmış, keşke değeri çok daha fazla artsa. Değeri artarsa ne olur. Servis sayısı hiç artamayacağı anlamına gelmesin. Nüfusa göre yeniden plaka verilir." diye konuştu.
Anayasa'nın 173. maddesinde, "Esnaf ve sanatkarın korunması" maddesi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Bir Anayasa gereği olarak hükümet, esnaf ve sanatkarı korumak zorundadır. Sizi bırakın koruyucu, bırakın destekleyici, engelleyici tedbir alıyor." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimlerde büyükşehiri alacağız. Sizin bu plaka sorununuzu büyükşehiri alırsak en geç 6 ay içinde çözeceğiz. Daha erken olabilir mi? O da olabilir. Sayın Muharrem İnce Cumhurbaşkanı, parlamentoda da millet ittifakı çoğunluğu alırsa yine size sözüm sözdür bunu en kısa sürede çözeriz." ifadelerini kullandı.