'Bir Metrekare Dahi Ormanlık Alan İşgal Edilmemiştir'
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu: 'Bizim dönemimizde bir metrekare dahi ormanlık alan işgal edilmemiştir. Bu mümkün değil çünkü işgal edildiği zaman eğer bir yapıysa gidip hemen yıkıyoruz. Kaldı ki tapusu olduğu için işgal de mümkün değil artık. Kapı gibi tapusu var. Daha önce işgal edilenler, 2B ile satılanlar, 1981 yılından önce orman vasfını kaybetmiş alanlardır' 'Ağaçlar yok oluyor' gibi söylemler gerçek değil. Bizde mühendisler olarak bir tabir vardır. Mühendis iddia etmez, ispat eder. Eskiden ormanların tapusu yoktu. 2007 yılından sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışarak ormanlarımızın yüzde 95'inin tapusunu aldık. Bu sayede bizim dönemimizde ormanlık alan işgal edilmemiştir' 'Meteoroloji tahminleri ramazan ayında şaşıyor. Her ramazanda bir serinlik geliyor'
Maslak'ta yer alan Orman Bölge Müdürlüğü'nde 2018 yılı orman yangınları değerlendirme toplantısında konuşan Bakan Eroğlu, dünyanın en ileri teknolojilerini kullanarak acil durum yönetim merkezi kurduklarını söyledi.
Bakanlığın 19 bin 507 personelle orman yangınlarına karşı teyakkuzda olduğunu dile getiren Eroğlu, şöyle konuştu:
"Bin 52 arazöz, 281 su tankeri, 587 ilk müdahale aracı, 187 dozer, 5 amfibik uçak, 24 su atar helikopter, 6 idari helikopter ve 1 yönetim uçağına sahibiz. Ayrıca bin 451 adet ilk müdahale ekibimiz var. 15 adet insansız otomatik yangın gözetleme kulesini hizmete aldık. 2018'de ise 5 adet daha yapacağız. Projenin tamamlanması ile 2023 yılına kadar yıllık 60 milyon TL tasarruf sağlayacağız. Orman yangınlarına ulaşım için bugüne kadar 259 bin 680 kilometre orman yolu, 21 bin 882 kilometre yangın emniyet yolu yapıldı."
Bakan Eroğlu, 2002 yılında göreve geldiklerinde 20,8 milyon hektar orman alanı bulunduğunu aktararak, bunu 1,5 milyon hektar artırarak 22,3 milyon hektara çıkardıklarını söyledi.
- "Orman alanlarını en geç bir yıl içerisinde yeniden ağaçlandırıyoruz"
Bazı yangınlar sonrası çeşitli spekülasyonların yapıldığını belirten Eroğlu, orman alanlarının tapusunu çıkardıklarını ve bu alanların asla kimseye verilmediğini vurguladı.
Son 15 yılda ağaç servetini de yüzde 30 artırarak 1,2 milyar metreküpten 1,6 milyar metreküpe çıkardıklarını ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti:
"Ağaçlar yok oluyor' gibi söylemler gerçek değil. Bizde mühendisler olarak bir tabir vardır. Mühendis iddia etmez, ispat eder. Eskiden ormanların tapusu yoktu. 2007 yılından sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışarak ormanlarımızın yüzde 95'inin tapusunu aldık. Bu sayede bizim dönemimizde ormanlık alan işgal edilmemiştir. Orman alanlarını en geç bir yıl içerisinde yeniden ağaçlandırıyoruz. Bu konuda Bakanlık talimatımız var ve sıkı şekilde takip ediyoruz. Bizim dönemimizde bir metrekare dahi ormanlık alan işgal edilmemiştir. Bu mümkün değil çünkü işgal edildiği zaman eğer bir yapıysa gidip hemen yıkıyoruz. Kaldı ki tapusu olduğu için işgal de mümkün değil artık. Kapı gibi tapusu var. Daha önce işgal edilenler, 2B ile satılanlar, 1981 yılından önce orman vasfını kaybetmiş alanlardır."
Bakan Eroğlu, İstanbul'da yapılan çalışmalara değinerek, şunları kaydetti:
"İstanbul'un toplam yüzölçümünün yüzde 44'ü orman. Büyükşehir Belediyesi'nin diktikleri dışında Bakanlık olarak da bizler İstanbul'a büyük önem veriyoruz. 15 yılda 21 milyon 200 bin fidanı toprakla buluşturduk. Ulaştırma Bakanlığı ile protokol yaptık ve kesilen fidanların 5 katı kadar fidan dikilecek diye anlaştık. Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile bağlantı yollarına 2,2 milyon fidan dikildi. Yol güzergahı boyunca da 1 milyon fidanı daha toprakla buluşturacağız."
- Yangınların yüzde 88'i insan kaynaklı
Bakan Eroğlu, son 10 yılda çıkan orman yangınlarının sebepleri tahlil edildiğinde, Türkiye'de yangınların yüzde 88'inin insan kaynaklı olduğunu söyledi.
Eroğlu, yangınların yüzde 80'inin ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 8'inin kasıt, yüzde 12'sinin de yıldırım düşmesi sonucu gerçekleştiğini kaydetti.
Orman yangınlarıyla mücadele için üç temel stratejileri bulunduğunu dile getiren Eroğlu, "Birincisi yangın çıkmasını engellemek için önleyici tedbirler. Vatandaşlarımıza eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yürüteceğiz. Ormanlara bakım yapılması, yol kenarlarındaki otların temizlenmesi, su alabileceğimiz göletlerin yapımı gibi önlemler alıyoruz. İkinci olarak söndürme için erken uyarı, hızlı ve etkin müdahale çok önemli. Bizim Avrupa ülkelerinden daha başarılı olmamızın sebebi, başarılı erken müdahaledir. Üçüncü olarak yangın sonrası rehabilite çalışmaları yürütüyoruz. Yanan alanların kısa sürede ağaçlandırılmasını sağlıyoruz."
Geçen yıl son 44 yılın en kurak döneminin yaşandığını hatırlatan Eroğlu, "Biz geçen sene; yeteri kadar baraj, gölet yapmasaydık pek çok şehirde su sıkıntısı çekerdik. Sayın Cumhurbaşkanımıza da bunu söyledim, 'Kuraklık görmedik' dedi. 525 baraj, 1000 gölet, 194 tane su sıkıntısı çeken yere 2040-50 yılına kadar sorunu çözecek tesis yaptığımızı söyleyince 'Tamam, anladım' diye cevap verdi.
Türkiye'deki su kaynaklarının durumu hakkında bilgi veren Eroğlu, barajların doluluk oranının İstanbul'da yüzde 88, Bursa'da yüzde 98, İzmir'de yüzde 48, Ankara'da yüzde 20 olduğunu aktararak, "Çamlıdere çok büyük olduğu için Ankara için de sıkıntı yok. Gerede'den 32 kilometrelik bir tünel inşaatımız bittiği zaman Ankara'nın da 2060'a kadar su problemi olmayacak. Melen'in de bitmesiyle İstanbul'da 2070 yılına kadar su problemi olmayacak. Bu hafta yağan yağışlar da su rezervlerimiz için iyi oldu." değerlendirmesinde bulundu.
- "Meteoroloji tahminleri ramazan ayında şaşıyor"
Bakan Eroğlu, son günlerdeki yağışlar dışında mayıs ayında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini ifade ederek, "Güneydoğu Anadolu bölgesinde ve Karaman-Konya civarında sıcaklıklar 2 derece kadar yüksek görünüyor. Diğer bölgelerimizde ise 0,5 derece mevsim normallerinin üzerinde görünüyor. Meteoroloji tahminleri ramazan ayında şaşıyor. Her ramazanda bir serinlik geliyor. 'İki derece sarkıyor' dediler ama bir yağmur geldi ve rahat bir ramazan ayı geçirdik." diye konuştu.