'Ortadoğu Ve Afrika'da Yeni Güvenlik Düzenlemeleri' Konferansı
Al Sharq Forum Başkanı Khanfar: 'MENA bölgesindeki herhangi bir rahatsızlık diğer herkesi de etkileyecektir. Bu yüzden bizler sadece kendi güvenliğimizle değil, aynı zamanda uluslararası güvenlikle de ilgiliyiz' 'Trump'ın müzakereleri yeniden başlatmaya çalışması ve bölgeyi yeni bir konuyla karşı karşıya bırakması yeni dinamikleri ve Trump dahil birçok Batılı liderin cevaplayamayacağı yeni soru ve konuları tetikleyecektir' 'Filistin konusu ciddiyetle ele alınmalıdır. Filistin Ortadoğu'nun kalbindedir'
Al Sharq Forum Başkanı Wadah Khanfar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin (MENA) güvenliğinin uluslararası güvenliğin de bir parçası olduğunu vurgulayarak, "MENA bölgesindeki herhangi bir rahatsızlık diğer herkesi de etkileyecektir. Bu yüzden bizler sadece kendi güvenliğimizle değil, aynı zamanda uluslararası güvenlikle de ilgiliyiz." dedi.
Al Sharq Forum İstanbul 2018, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi (MENA) için Yeni Güvenlik Düzenlemelerine Doğru" ana temasıyla bir otelde düzenlenen programla açıldı.
Açılışını Al Sharq Forum Araştırma Direktörü Galip Dalay, Afrika-Ortadoğu Merkezi Yetkili Müdürü Naeem Jennah ve Al Sharq Forum Başkanı Khanfar'ın yaptığı programa çok sayıda akademisyen, araştırmacı, uzman ve öğrenci katıldı.
Burada konuşan Khanfar, Afrika ve Ortadoğu'nun güvenliğinin yalnızca bölgenin değil, aynı zamanda dünyanın güvenliğinin ele alındığı bu konferansın üçüncüsünün yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Üç yıldır bir şeyleri daha iyiye götürebilmek için bir araya gelmemiz çok değerli." diye konuştu.
Kısa bir süre önce Güney Afrika'da bulunduğunu ve ülkedeki değişimi gözlemleme fırsatı bulduğunu söyleyen Khanfar, Güney Afrika'da Nelson Mandela'dan sonra varılan uzlaşı modelinin bölgeye de örnek olabileceğini vurguladı.
Bir bölgenin güvenliğinden bahsederken öncelikli olarak "kimin güvenliğinden bahsedildiği"nin düşünülmesi gerektiğine dikkati çeken Khanfar, "Bizler entelektüeller olarak gördük ki, onlarca yıl boyunca kendi çemberlerimizde, düşünce kuruluşlarımızda konuştuğumuz güvenlik aslında Batı'nın çıkarıydı." dedi.
Khanfar, şimdiye kadar güvenlik algılarındaki Batı etkisinin güvenlik ve refah değil, zarar verdiğine dikkati çekerek, "Bu bölge dünyanın bir parçasıdır ve bölgenin güvenliği uluslararası güvenliğin de bir parçasıdır. MENA bölgesindeki herhangi bir rahatsızlık diğer herkesi de etkileyecektir. Bu yüzden bizler sadece kendi güvenliğimizle değil, aynı zamanda uluslararası güvenlikle de ilgiliyiz." ifadesini kullandı.
- "Trump'ın nükleer müzakerelere ilişkin tutumu yeni konuları tetikleyecek"
Konferans çerçevesinde bölgeden insanlarının iyiliği için bir model oluşturulduğunu, bunun temelinde de "insan"ın yer aldığını dile getiren Khanfar, "Dünyanın bu bölgesinde devletler insanları mağdur etti. İnsanlar geçen yüzyıldan bu yana yaşadığı acılardan olgunlaşıyor. Bu yüzden eğer bir model düşüneceksek olursak, bu modelde insanlar dünyanın bu kısmında vatandaşlar olarak var olmalı." dedi.
Khanfar, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmaya ilişkin ne yapacağının gündemde olduğunu belirterek, "(Trump) Eğer bu konuda yapacağını söylediği şeyleri gerçekleştirirse, bu hem ülkesine hem de bölgenin geleceğine farklı bir yön verecek. Trump'ın müzakereleri yeniden başlatmaya çalışması ve bölgeyi yeni bir konuyla karşı karşıya bırakması bence yeni dinamikleri ve Trump dahil birçok Batılı liderin cevaplayamayacağı yeni soru ve konuları tetikleyecektir." diye konuştu.
Suriye, Libya ve Yemen'deki son durumu da değerlendiren Khanfar, tüm bu sorunların tek bir rejim, yönetim ve ülke tarafından çözülemeyeceğini, bölgede bir liderlik eksikliği sorunu olduğunu söyledi.
Khanfar, Filistin konusunun son dönemin sıcak başlıklarından birisi olduğunu vurgulayarak, "Filistin konusu ciddiyetle ele alınmalıdır. Filistin Ortadoğu'nun kalbindedir. On yıllardır sadece ülkedeki değil, Ortadoğu'daki hareketliliğin tam ortasındadır." dedi.
Terör örgütü DEAŞ'ın İslam'da zorlama yolunu denediğini ancak başarısız olduğunu ifade eden Khanfar, bölgede DEAŞ tehdidinin kaldırıldığını anlattı.
Güvenlik ve istikrar için müzakerenin önemli olduğuna dikkati çeken Khanfar, buna örnek olarak İran - Türkiye - Rusya ilişkilerini gösterdi.
Khanfar, "Bu olumlu bir adım. En azından farklı düşüncelerin bizi bir araya getirerek konuşmamızı sağladığını anlarız. Hatırlarsanız çok yakın zaman önce Türkiye ve Rusya karşı karşıya gelmenin eşiğindeydi. Şimdi ise karşılıklı konuşabiliyor olmaları çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
- "MENA için Yeni Güvenlik Düzenlemelerine Doğru" Konferansı
Forum süresince, "Çatışmaların ve Tehdit Algılarının Değişen Doğası: Ortadoğu’da Yeni Bir Güvenlik Mimarisi için Rekabet ve İş Birliği Alanları, Devletler ve Devlet-dışı Aktörler, Geleneksel Aktörler ve Yeni Oyuncular: Küresel AktörlerinBölgedeki Rolü, Bölgesel Kaynaklar ve Bölgesel Güvenlik, Bölgesel Husumetler, İç Savaş ve Bir Güvenlik Açmazı: YemenVakası ve Çözüm Önerileri, Bölgede Yeni Bir Güvenlik Mimarisi için İkili ve Çok Taraflı İşBirliği Olanakları" başlıklı genel ve eş zamanlı oturumlar düzenlenecek.
Kaynak: AA
Al Sharq Forum İstanbul 2018, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi (MENA) için Yeni Güvenlik Düzenlemelerine Doğru" ana temasıyla bir otelde düzenlenen programla açıldı.
Açılışını Al Sharq Forum Araştırma Direktörü Galip Dalay, Afrika-Ortadoğu Merkezi Yetkili Müdürü Naeem Jennah ve Al Sharq Forum Başkanı Khanfar'ın yaptığı programa çok sayıda akademisyen, araştırmacı, uzman ve öğrenci katıldı.
Burada konuşan Khanfar, Afrika ve Ortadoğu'nun güvenliğinin yalnızca bölgenin değil, aynı zamanda dünyanın güvenliğinin ele alındığı bu konferansın üçüncüsünün yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Üç yıldır bir şeyleri daha iyiye götürebilmek için bir araya gelmemiz çok değerli." diye konuştu.
Kısa bir süre önce Güney Afrika'da bulunduğunu ve ülkedeki değişimi gözlemleme fırsatı bulduğunu söyleyen Khanfar, Güney Afrika'da Nelson Mandela'dan sonra varılan uzlaşı modelinin bölgeye de örnek olabileceğini vurguladı.
Bir bölgenin güvenliğinden bahsederken öncelikli olarak "kimin güvenliğinden bahsedildiği"nin düşünülmesi gerektiğine dikkati çeken Khanfar, "Bizler entelektüeller olarak gördük ki, onlarca yıl boyunca kendi çemberlerimizde, düşünce kuruluşlarımızda konuştuğumuz güvenlik aslında Batı'nın çıkarıydı." dedi.
Khanfar, şimdiye kadar güvenlik algılarındaki Batı etkisinin güvenlik ve refah değil, zarar verdiğine dikkati çekerek, "Bu bölge dünyanın bir parçasıdır ve bölgenin güvenliği uluslararası güvenliğin de bir parçasıdır. MENA bölgesindeki herhangi bir rahatsızlık diğer herkesi de etkileyecektir. Bu yüzden bizler sadece kendi güvenliğimizle değil, aynı zamanda uluslararası güvenlikle de ilgiliyiz." ifadesini kullandı.
- "Trump'ın nükleer müzakerelere ilişkin tutumu yeni konuları tetikleyecek"
Konferans çerçevesinde bölgeden insanlarının iyiliği için bir model oluşturulduğunu, bunun temelinde de "insan"ın yer aldığını dile getiren Khanfar, "Dünyanın bu bölgesinde devletler insanları mağdur etti. İnsanlar geçen yüzyıldan bu yana yaşadığı acılardan olgunlaşıyor. Bu yüzden eğer bir model düşüneceksek olursak, bu modelde insanlar dünyanın bu kısmında vatandaşlar olarak var olmalı." dedi.
Khanfar, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmaya ilişkin ne yapacağının gündemde olduğunu belirterek, "(Trump) Eğer bu konuda yapacağını söylediği şeyleri gerçekleştirirse, bu hem ülkesine hem de bölgenin geleceğine farklı bir yön verecek. Trump'ın müzakereleri yeniden başlatmaya çalışması ve bölgeyi yeni bir konuyla karşı karşıya bırakması bence yeni dinamikleri ve Trump dahil birçok Batılı liderin cevaplayamayacağı yeni soru ve konuları tetikleyecektir." diye konuştu.
Suriye, Libya ve Yemen'deki son durumu da değerlendiren Khanfar, tüm bu sorunların tek bir rejim, yönetim ve ülke tarafından çözülemeyeceğini, bölgede bir liderlik eksikliği sorunu olduğunu söyledi.
Khanfar, Filistin konusunun son dönemin sıcak başlıklarından birisi olduğunu vurgulayarak, "Filistin konusu ciddiyetle ele alınmalıdır. Filistin Ortadoğu'nun kalbindedir. On yıllardır sadece ülkedeki değil, Ortadoğu'daki hareketliliğin tam ortasındadır." dedi.
Terör örgütü DEAŞ'ın İslam'da zorlama yolunu denediğini ancak başarısız olduğunu ifade eden Khanfar, bölgede DEAŞ tehdidinin kaldırıldığını anlattı.
Güvenlik ve istikrar için müzakerenin önemli olduğuna dikkati çeken Khanfar, buna örnek olarak İran - Türkiye - Rusya ilişkilerini gösterdi.
Khanfar, "Bu olumlu bir adım. En azından farklı düşüncelerin bizi bir araya getirerek konuşmamızı sağladığını anlarız. Hatırlarsanız çok yakın zaman önce Türkiye ve Rusya karşı karşıya gelmenin eşiğindeydi. Şimdi ise karşılıklı konuşabiliyor olmaları çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
- "MENA için Yeni Güvenlik Düzenlemelerine Doğru" Konferansı
Forum süresince, "Çatışmaların ve Tehdit Algılarının Değişen Doğası: Ortadoğu’da Yeni Bir Güvenlik Mimarisi için Rekabet ve İş Birliği Alanları, Devletler ve Devlet-dışı Aktörler, Geleneksel Aktörler ve Yeni Oyuncular: Küresel AktörlerinBölgedeki Rolü, Bölgesel Kaynaklar ve Bölgesel Güvenlik, Bölgesel Husumetler, İç Savaş ve Bir Güvenlik Açmazı: YemenVakası ve Çözüm Önerileri, Bölgede Yeni Bir Güvenlik Mimarisi için İkili ve Çok Taraflı İşBirliği Olanakları" başlıklı genel ve eş zamanlı oturumlar düzenlenecek.