Kırdan Kente Hayvan Göçü Artıyor
Tüm kısırlaştırma çalışmalarına rağmen Eskişehir’de sokak hayvanlarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Yakın il ve ilçelerde iyi imkanlar bulamayan hayvanların şehir merkezine göçü devam ediyor.
Eskişehir çevresinde bulunan il ve ilçelerdeki barınakların yetersiz olması ve bu yerlerde kısırlaştırma çalışmalarına gerekli önemin verilmemesi kent merkezinde başıboş hayvan sayısını gün geçtikçe artırıyor. Eskişehir’deki belediyelerin ve halkın bu durumu kontrol altına almak adına bilinçli hareketlerde bulunmasına rağmen hayvanlar için şehirde bulunan imkanlar, göçün başlıca sebebini oluşturuyor. Dolayısıyla yakın çevrelerden kent merkezine gelen sokak hayvanları, çoğu kırsal kesimden getirildiği için zaman zaman saldırganlık da gösterebiliyor. Kısırlaştırma yapmayan belediyelerin ve bazı kişilerin, hayvanları il sınırları içerisine getirip saldıklarını dile getiren Tepebaşı Belediyesi Doğal Yaşam Merkezi Veteriner Hekimi Hamit Cem Köse, sürekli olarak kısırlaştırma yapmalarına rağmen hayvan sayısının kontrol altına alınamadığını söyledi.
2006 yılında çıkarılan kanunun uygulanmasında aksaklıklar olduğunu da sözlerine ekleyen Köse, “Çoğu belediye kısırlaştırma yapmıyor. En basitinden baktığınızda Eskişehir’de 12 tane ilçe belediyesi var. Diğer ilçe belediyeleri yapmadıkları zaman ne yapıyorlar? Bu hayvanları toplayıp Eskişehir il sınırları içerisine salıyorlar. Mesela görüyoruz en basitinden, Batıkent Mahallesinde kocaman çoban köpekleri geziyor, merkezde geziyor bunlar. Zaten ilk salındığı zaman belli oluyor. Boş boş dolanıyor ortada belli oluyor. Normalde bakıldığında 2006 yılında çıkarılan bu kanunun üzerinden yaklaşık olarak 10 yıl geçti mesela en basitinden. Artık bizim kısırlaştırma sayımızın azalması gerekirken aynı şekilde devam ediyor. Hiçbir değişiklik yok. Bu da büyük bir ihtimal bize başka yerlerden salınım olduğunu kanıtlayamasak bile göstermekte. Bu 2006 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa göre olan ortaklaşa aynı anda kısırlaştırmalar yapılabilseydi, şu an yüzde 70 yüzde 80 oranında özellikle köpekler koruma altına alınmış olacaktı. Ama tabii ki kimi yapıyor kimi yapmıyor. Bir de Eskişehir’de bu kanun tamamıyla kurallarıyla uygulanıyor. Gelen hayvanlar barınaklarda hapsedilmiyor. Aşıları tedavileri bittikten sonra antibiyotik tedavisi devam ediyor. Kısırlaştırdıktan sonra sahiplendirme yoluna gidiliyor. Eğer sahiplendirilemezse, dışarıda yaşayabilecek durumda ve saldırganlık durumu yoksa hayvanı doğasına salıyoruz. Bu yüzden Eskişehir’de küpeli köpek oranı da fazla çoğu ilçelerde bu kadar küpeli hayvan göremezsiniz” ifadelerini kullandı.
"Eskişehir, sokak hayvanları için vazgeçilmez bir yer"
Hayvan göçünün önemli sebeplerinden birini Eskişehir halkının hayvanseverliği olarak gördüğünü ileten Veteriner Hekim Köse, “Hayvanseverler de bilinçli bu konuda. Onlar da bakıp ilgileniyorlar, herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu yüzden Eskişehir sokak hayvanları için vazgeçilmez bir şehir diyebilirim” şeklinde konuştu.
Yerel halkın normalde hayvanlara sıcak ve sevecen yaklaştığını sözlerine ekleyen Hamit Cem Köse, hayvan salınımı ve göçlerin artık kontrol altına alınamamasıyla durumun değişebileceğini ifade etti.
İnsanların artık yalnız gezemez duruma geldiğini sözlerine ekleyen Köse, “İnsanlar artık onlu on beşli gruplar halinde gezmeye başlıyorlar. Sonuçta insanlar ürkmeye başlıyor. Eskiden o kadar göze batmıyordu çünkü yeni bir oluşum yeni bir olaydı. Şimdi neredeyse hepsi küpeli köpeklerin ama dediğim gibi çok fazla sayıları arttığı için bunun önüne nasıl geçilir bilemiyorum. Özellikle şunu söyleyebilirim, ilçe belediyelerinin ve diğer barınak olmayan yerlerin köpekleri kısırlaştırılması lazım ki bu belli bir seviyeye gelebilsin. Yeni gelen hayvanlar için belli bir mahalle olarak düşünürsek o yerin belli bir köpek kapasitesi vardır. Mesela 10 tane köpek vardır ve oraya yeni bir köpek geldiği zaman onu sokmazlar. Çünkü oranın limiti doludur ve başka bir yere göndermek zorunda kalırlar. Ne kadar barınma ve yiyecek ortamı varsa ona göre artıyor hayvan sayısı. Yeni gelen tabii ki zorlanır çünkü onlar bir şekilde tanıyorlar ve genelde bir sürü lideri olur başlarında. Her zaman tepki gösterebilirler ama yeni gelen güçlüyse bu sefer de o diğerlerinin yerini alır” dedi.
“Merkezde bulunan birçok köpek obez “
Son olarak şehir merkezinde belediyelerin ve hayvanseverlerin bilinçsiz besleme faaliyetleri gösterdiğini belirten Cem Köse, kırsal kesimde besleme yapmanın daha faydalı olacağı tavsiyesini verdi. Veteriner hekim Köse, şu ifadeleri kullandı:
“Şehir merkezinde ben hiçbir hayvanın açlıktan öleceğini düşünmüyorum. İşin kötü tarafı da merkezde ki köpeklerin çoğu obez. Bu tarz besleme de iyi bir şey değil. Daha çok kırsal kesimde ki hayvanların beslenmesini, hayvanseverlerin buna yoğunlaşmasını ben kendilerine tavsiye ediyorum. Merkezde ki hayvanlar yeteri kadar beslenmiş durumdalar ve bu şekilde devam ettiği zaman karaciğer yağlanması, kalp krizi geçirme oranlarını artıyor çünkü aşırı derecede kilolu oluyorlar.”
Kaynak: İHA
2006 yılında çıkarılan kanunun uygulanmasında aksaklıklar olduğunu da sözlerine ekleyen Köse, “Çoğu belediye kısırlaştırma yapmıyor. En basitinden baktığınızda Eskişehir’de 12 tane ilçe belediyesi var. Diğer ilçe belediyeleri yapmadıkları zaman ne yapıyorlar? Bu hayvanları toplayıp Eskişehir il sınırları içerisine salıyorlar. Mesela görüyoruz en basitinden, Batıkent Mahallesinde kocaman çoban köpekleri geziyor, merkezde geziyor bunlar. Zaten ilk salındığı zaman belli oluyor. Boş boş dolanıyor ortada belli oluyor. Normalde bakıldığında 2006 yılında çıkarılan bu kanunun üzerinden yaklaşık olarak 10 yıl geçti mesela en basitinden. Artık bizim kısırlaştırma sayımızın azalması gerekirken aynı şekilde devam ediyor. Hiçbir değişiklik yok. Bu da büyük bir ihtimal bize başka yerlerden salınım olduğunu kanıtlayamasak bile göstermekte. Bu 2006 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa göre olan ortaklaşa aynı anda kısırlaştırmalar yapılabilseydi, şu an yüzde 70 yüzde 80 oranında özellikle köpekler koruma altına alınmış olacaktı. Ama tabii ki kimi yapıyor kimi yapmıyor. Bir de Eskişehir’de bu kanun tamamıyla kurallarıyla uygulanıyor. Gelen hayvanlar barınaklarda hapsedilmiyor. Aşıları tedavileri bittikten sonra antibiyotik tedavisi devam ediyor. Kısırlaştırdıktan sonra sahiplendirme yoluna gidiliyor. Eğer sahiplendirilemezse, dışarıda yaşayabilecek durumda ve saldırganlık durumu yoksa hayvanı doğasına salıyoruz. Bu yüzden Eskişehir’de küpeli köpek oranı da fazla çoğu ilçelerde bu kadar küpeli hayvan göremezsiniz” ifadelerini kullandı.
"Eskişehir, sokak hayvanları için vazgeçilmez bir yer"
Hayvan göçünün önemli sebeplerinden birini Eskişehir halkının hayvanseverliği olarak gördüğünü ileten Veteriner Hekim Köse, “Hayvanseverler de bilinçli bu konuda. Onlar da bakıp ilgileniyorlar, herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu yüzden Eskişehir sokak hayvanları için vazgeçilmez bir şehir diyebilirim” şeklinde konuştu.
Yerel halkın normalde hayvanlara sıcak ve sevecen yaklaştığını sözlerine ekleyen Hamit Cem Köse, hayvan salınımı ve göçlerin artık kontrol altına alınamamasıyla durumun değişebileceğini ifade etti.
İnsanların artık yalnız gezemez duruma geldiğini sözlerine ekleyen Köse, “İnsanlar artık onlu on beşli gruplar halinde gezmeye başlıyorlar. Sonuçta insanlar ürkmeye başlıyor. Eskiden o kadar göze batmıyordu çünkü yeni bir oluşum yeni bir olaydı. Şimdi neredeyse hepsi küpeli köpeklerin ama dediğim gibi çok fazla sayıları arttığı için bunun önüne nasıl geçilir bilemiyorum. Özellikle şunu söyleyebilirim, ilçe belediyelerinin ve diğer barınak olmayan yerlerin köpekleri kısırlaştırılması lazım ki bu belli bir seviyeye gelebilsin. Yeni gelen hayvanlar için belli bir mahalle olarak düşünürsek o yerin belli bir köpek kapasitesi vardır. Mesela 10 tane köpek vardır ve oraya yeni bir köpek geldiği zaman onu sokmazlar. Çünkü oranın limiti doludur ve başka bir yere göndermek zorunda kalırlar. Ne kadar barınma ve yiyecek ortamı varsa ona göre artıyor hayvan sayısı. Yeni gelen tabii ki zorlanır çünkü onlar bir şekilde tanıyorlar ve genelde bir sürü lideri olur başlarında. Her zaman tepki gösterebilirler ama yeni gelen güçlüyse bu sefer de o diğerlerinin yerini alır” dedi.
“Merkezde bulunan birçok köpek obez “
Son olarak şehir merkezinde belediyelerin ve hayvanseverlerin bilinçsiz besleme faaliyetleri gösterdiğini belirten Cem Köse, kırsal kesimde besleme yapmanın daha faydalı olacağı tavsiyesini verdi. Veteriner hekim Köse, şu ifadeleri kullandı:
“Şehir merkezinde ben hiçbir hayvanın açlıktan öleceğini düşünmüyorum. İşin kötü tarafı da merkezde ki köpeklerin çoğu obez. Bu tarz besleme de iyi bir şey değil. Daha çok kırsal kesimde ki hayvanların beslenmesini, hayvanseverlerin buna yoğunlaşmasını ben kendilerine tavsiye ediyorum. Merkezde ki hayvanlar yeteri kadar beslenmiş durumdalar ve bu şekilde devam ettiği zaman karaciğer yağlanması, kalp krizi geçirme oranlarını artıyor çünkü aşırı derecede kilolu oluyorlar.”