'FETÖ'den Tutuklanan Kişi Sayısı 77 Bin 81'
İçişleri Bakanı Soylu: '(FETÖ'den) 15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar tutuklanan kişi sayısı, 77 bin 81 kişidir' 'Türkiye, hiçbir ülkeye sorun teşkil etmiyor ama bizim komşularımızın yaptıkları ve yapmadıkları, bizim için sorun oluşturuyor. Evet, Türkiye bunu yönetebiliyor, bunun maddi yükünü de karşılayabiliyor ama neticede bunun için bir bedel ödüyoruz' 'Bunu sadece parayla ödesek hiç sorun değil ama şehitlerimiz oluyor, insanımızın huzuruna, ülkemizin geleceğine, gençlerimize kastediyor' 'Terörü tamamen temizleme üzere belli bir plan dahilinde operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Yeni güvenlik konsepti gereği, tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde bertaraf etmeye gayret ediyoruz'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonlar sonucunda tutuklanan kişi sayısının 77 bin 81 olduğunu belirtti.
Soylu, Tekirdağ'daki bir otelde düzenlenen "Genel Güvelik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, bu toplantıların, Ankara, İzmir, İstanbul ve Eskişehir'in ardından beşincisini Tekirdağ'da gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu toplantılarla şehir güvenliği ve toplamda ülke güvenliği noktasında neyi nasıl bir süreçte yapmak istediklerini, niyetlerini, hedeflerinin neyi anlattığını, gerek kamuoyuyla gerekse şehir güvenliği ile ilgili sorumluluğu bulunan herkesle paylaşmak istediklerini aktaran Soylu, bu çerçevede paydaşlarla iletişim halinde olmak istediklerini kaydetti.
Soylu, geçen hafta bir güvenlik forumu için Ukrayna'ya gittiklerini, orada küresel terörden, yabancı terörist savaşçıların geçişinden, göçten, uyuşturucu trafiğinden bahsettiğini dile getirerek, bu konudaki başarılı çalışmalarını ve tecrübelerini diğer ülkelerle paylaştıklarını ifade etti.
Ukrayna'dan önce de bir günlük bir program için Afganistan'da bulunduklarını ve bazı meseleleri masaya yatırdıklarını anlatan Soylu, şu anda İran'da bulunan 2,5 milyon Afganistan vatandaşının çeşitli yollarla hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya geçmek istediğini belirtti.
Göç sorunu dışında 2016 yılında Afganistan'da 4 bin 800 ton afyon üretildiğini vurgulayan Soylu, 2017 yılında bu rakamın 9 bin tona çıktığını bildirdi.
Bakan Soylu, geçen yıl Türkiye'de 5 bin 500 - 6 bin kilo civarında eroin yakalandığını, gümrük rakamları incelendiğinde bu rakamın 20 bin kilolara kadar çıktığını belirterek, Afganistan'daki bir diğer önemli sorunun da yabancı savaşçılar olduğuna dikkati çekti.
Afganistan'daki yabancı savaşçıların önemli bir kısmının DEAŞ'a katıldığını, bu durumun da Türkiye'yi tehdit ettiğini söyleyen Soylu, "Ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli, 1 milyon kadar da diğer bölge ülkelerinden çeşitli statülerle gelen insan var. Kara sınırlarımızın yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede devlet otoritesi... Bıçak kemiğe dayandı, sınır güvenliğimizi temin edebilmek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yapmak durumunda kaldık ve hala orada personelimiz var. Para ve insan kaynağı akıtıyoruz. Büyük oranda azaltmış olsak da hala ciddi riskler barındıran bir bölge ve mesele." dedi.
- "Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz?"
Soylu, Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin kara sınırları toplamı yaklaşık 2 bin 950 kilometre, kıyı şeridi uzunluğu toplamı 8 bin 333 kilometre. Kıyı şeridi, kara sınırının neredeyse üç katına yakın. Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz? Sahil Güvenlik Komutanlığımızdan arkadaşlarımız, 6 bin 158 personelle buradaki sınır güvenliğini büyük bir fedakarlıkla tesis etmeye çalışıyor. Bir taraftan Ege'yi, bir taraftan Akdeniz'i tutuyoruz ama bir gün bir bakıyorsunuz Karadeniz'e doğru yönelmiş bir düzensiz göç dalgası ve kaçakçılıkla karşı karşıyasınız. Geçen yıl ağustos ve eylül arasında bunu yaptılar ama aldığımız önlemlerle burayı bıçak gibi kestik ve asil bir millet olarak bu mücadeleyi veriyorsunuz. Görmezden gelebilirsiniz, 'Bana ne hangi ülkeye gidiyorsa orası düşünsün' diyebilirsiniz ama biliyorsunuz ki açık denizin ortasında çoluk çocuk ölüme gidiyorlar veya uyuşturucu kaçırıyorsa, bunu başka bir ülkeye götürüyor orada da genç bir insanı zehirliyor.
Belki orada sattığı uyuşturucunun parasıyla terör örgütüne silah alıyor, bize kurşun sıkacak yani hem insani olarak vicdani sorumluluğumuz var hem de fiili risk altındayız. Dikkat edin, bütün bu anlattığım tablo, bizden kaynaklanan bir tablo değildir. Bize dışarıdan ithal bir tablodur. Türkiye, hiçbir ülkeye sorun teşkil etmiyor ama bizim komşularımızın yaptıkları ve yapmadıkları, bizim için sorun oluşturuyor. Evet, Türkiye bunu yönetebiliyor, bunun maddi yükünü de karşılayabiliyor ama neticede bunun için bir bedel ödüyoruz. Bunu sadece parayla ödesek hiç sorun değil ama şehitlerimiz oluyor, insanımızın huzuruna, ülkemizin geleceğine, gençlerimize kastediyor."
Bu fotoğrafa içeride uğraştıkları terör örgütlerinin de eklenebileceğini ancak bunların da beslendiği kaynakların yine dışarıda olduğunu, silahların, paraların dışarıdan geldiğini anımsatan Soylu, PKK'nın yıllardır Avrupa'nın göbeğinde her türlü desteği aldığını, FETÖ elebaşısının nerede olduğunun, çekirdek kadronun orada yerleşip palazlandığının herkes tarafından bilindiğini anlattı.
- 15 Temmuz hain darbe girişimi
Bakan Soylu, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin feraseti, milletin cesareti, aziz şehit ve gazilerin büyük fedakarlığı sayesinde sabahında bastırıldığını anımsatarak, 2017 yılında FETÖ'ye yönelik 20 bin 409 operasyon yapıldığını ve 20 bin 478 kişinin tutuklandığını söyledi.
Bu yıl içinde operasyon sayısının 6 bin 742, tutuklu sayısı ise 2 bin 706 olarak gerçekleştiğini belirten Soylu, "15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar tutuklanan kişi sayısı 77 bin 81 kişidir." dedi.
Soylu, hem 15 Temmuz'un kamuda yaptığı tahribatı kapatmak hem de İçişleri Bakanlığı'nın yeni mücadele dönemini yeniden yapılandırmak için harekete geçtikleri dile getirerek, bu çerçevede emniyet, jandarma, sahil güvenlik ve bakanlığın merkez idari birimlerinin bünyesindeki nüfus, göç, iller idaresi ve mahalli idareler biriminin yer aldığı, "Çoklu Güvenlik Yönetimi" olarak tarif edebilecekleri bir sistem kurduklarına dikkati çekti.
Hizmet kalitesi ve kamu verimliliğini arttırma noktasında bürokrasiyi azaltıcı adımlar da attıklarını söyleyen Soylu, bu çerçevede trafik tescil, pasaport ve sürücü belgesi verme gibi bürokratik işlemleri noterlere ve Nüfus Genel Müdürlüğü'ne devrederek, kolluk üzerindeki büro yükünü azalttıklarını ayrıca bu işlemler için istenen 2 bin 185 olan evrakın 754'ünü de kaldırdıklarını anlattı.
Soylu, trafikte "tuzak radar" uygulamasını kaldırdıklarını, onun yerine "ortalama hız koridoru" uygulamasına geçtiklerini aktararak, ayrıca teknoloji kullanımı, personel ve teknoloji kullanımı ile teknik kapasitenin arttırılmasına yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
Emniyet teşkilatında 277 bin 175, jandarmada 192 bin 37, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda 6 bin 158, güvenlik korucusu olarak da 70 bin 786 personelin görev yaptığını belirten Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bekçi alımına başladıklarını, 6 bin 500 bekçinin alımının gerçekleşeceğini, bu çerçevede ilk etapta Tekirdağ'da 170, Edirne'de 90, Kırklareli'de de 70 bekçinin görev yapacağını ifade etti.
Soylu, Türkiye genelinde plaka tanıma sistemi nokta sayısının yüzde 35 arttığını, bu sisteme AVM, benzin istasyonları ve otopark kameralarını da entegre ettiklerini anlattı.
Terörle mücadelede özellikle hava araçları noktasında ciddi atılım içinde olduklarını kaydeden Soylu, "Bunların içinde terörle mücadelede kullandığımız SİHA, İHA'lardan tutun, şehir güvenliğinde kullandığımız küçük dronlara kadar hepsi var. Hatta yarın bir gururu hep birlikte yaşayacağız. Jandarmamıza iki tane Atak helikopteri alımının törenini arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz. Sevincimiz helikopter alıyor olmak değildir. Parasını verirsiniz, dünyanın her köşesinden alırsınız. Bizim sevincimiz, kendi ülkemizin evlatlarının kendi alınteri, kendi zekası ve en önemlisi inancının ürünü olan iki helikopter alıyor olmaktır. Jandarmaya 6 yeni SİHA daha alıyoruz. Bunun müjdesini de buradan vermiş olayım." diye konuştu.
- Kesintisiz operasyon
Terörle mücadelede yeni bir yapılanma modeline geçtiklerini, özellikle mücadele stratejisini değiştirerek "kesintisiz operasyon" stratejisine döndüklerini söyleyen Soylu, "Yani ille de vurulmayı beklemiyoruz. Terörü tamamen temizleme üzere belli bir plan dahilinde operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Yeni güvenlik konsepti gereği, tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde bertaraf etmeye gayret ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, bu stratejiyle 2017 yılında 169'u büyük ve orta olmak üzere 51 bin 798 operasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Zaten bugün nefes alamamalarının sebeplerinden bir tanesi de kışın durmamamız. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2017 yılında bin 908, teslim olan terörist sayısı da 426'dır. Sizle bir müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. 'Biz ne zamandır böyle baskı yapıyoruz. Niye az teslim oluyorlar?' diye düşünüyoruz. Son bir hafta 10 gündür, sökün gibi gelmeye başladılar. Gri listeler teslim oluyorlar, üst düzeyler teslim oluyorlar. İnanınız ki ortaya koyulan bu mücadele, bütün unsurlar ile ortaya konan bu mücadele meyvelerini vermektedir. 2018 yılı ise şu tarihe kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 200'dür. 2017 yılında 697, 2018 yılında ise 96 önemli olay önlenmiştir.
Geçen yıl 170, bu yıl eylem hazırlığındaki 5 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Asayişte aldığımız tedbirler, genel asayiş noktasında önemli etkiler oluşturmuştur. Özellikle bu toplantı, belediye başkanları, kaymakamlarımız. Türkiye 2017 yaşam memnuniyeti araştırmasında en yüksek memnuniyet oranının yüzde 74.4 ile asayiş hizmetlerinde olması, aslında bütün meseleyi özetliyor. Burada muhtarlarımıza, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, valilerimize, emniyet müdürlerimize, jandarma komutanlarımıza çok büyük görev düşüyor."
- "Asayişten memnuniyet en yüksek düzeyde olmalı"
Bazı suçların işlenmesinde azalma olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın asayişten memnuniyetinin 2018 yılında da ölçüldüğünde en yüksek noktada olması lazım. 2017'nin ilk üç ayı ile 2018’in ilk üç ayı karşılaştırıldığında asayiş hizmetlerinde de 2017 yılına nazaran, 2017 - 2016 yılına nazaran önemli değişiklikler var. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 11'lik azalma var. Türkiye genelinde hırsızlıkta yüzde 11'lik bir azalma var. Sezon başı emniyet müdürleri ve jandarma komutanları ile yapmış olduğumuz konuşmalarda hedefi verdik ama bazı vilayetlerimiz var yüzde 48-49. Burada, Tekirdağ'da da polis eksikliği olduğunu biliyorum hem bir taraftan bekçi göndereceğiz, geceleri emniyete alacağız hem de 13 bin polis vereceğiz. Söz verdim bunun 3 binini trafiğe vereceğiz, bunun 10 binini de Trakya bölgesine de biraz cömert davranacağız.
Onlar bugüne kadar sabrettiler ama şimdi zamanıdır. Bir 10 bin polis alımına daha çıktık, oradan da göndereceğiz, eylül ayında bir 10 bin polis daha alacağız. Oradan da göndereceğiz.Jandarma asayiş için 25 bin alımımız var. Bekçi alımımızda da ne kadar alacağımızı belirtmiştik. Olayların aydınlatılma oranlarında ise yüzde 12 artış var. Burada özellikle ilçe jandarma komutanlarımıza, ilçe emniyet müdürlerimize söylüyorum. Benim için önemli olan rakam, mala karşı suçların düşmesi, aydınlatılan olayların oranlarının artması. Bunu yaptığımız zamandan itibaren vatandaşımızın, hem sizlere hem de devlete olan güveni artacaktır. Kafasını yastığa vurduğu zaman vatandaş, 'polisim, jandarmam, bekçim yanı başımda' diyecek ve bu konuda rahat bir uyku çekebilecek. Bizim yapmamız gereken bu."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Soylu, Tekirdağ'daki bir otelde düzenlenen "Genel Güvelik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, bu toplantıların, Ankara, İzmir, İstanbul ve Eskişehir'in ardından beşincisini Tekirdağ'da gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bu toplantılarla şehir güvenliği ve toplamda ülke güvenliği noktasında neyi nasıl bir süreçte yapmak istediklerini, niyetlerini, hedeflerinin neyi anlattığını, gerek kamuoyuyla gerekse şehir güvenliği ile ilgili sorumluluğu bulunan herkesle paylaşmak istediklerini aktaran Soylu, bu çerçevede paydaşlarla iletişim halinde olmak istediklerini kaydetti.
Soylu, geçen hafta bir güvenlik forumu için Ukrayna'ya gittiklerini, orada küresel terörden, yabancı terörist savaşçıların geçişinden, göçten, uyuşturucu trafiğinden bahsettiğini dile getirerek, bu konudaki başarılı çalışmalarını ve tecrübelerini diğer ülkelerle paylaştıklarını ifade etti.
Ukrayna'dan önce de bir günlük bir program için Afganistan'da bulunduklarını ve bazı meseleleri masaya yatırdıklarını anlatan Soylu, şu anda İran'da bulunan 2,5 milyon Afganistan vatandaşının çeşitli yollarla hem Türkiye'ye hem de Avrupa'ya geçmek istediğini belirtti.
Göç sorunu dışında 2016 yılında Afganistan'da 4 bin 800 ton afyon üretildiğini vurgulayan Soylu, 2017 yılında bu rakamın 9 bin tona çıktığını bildirdi.
Bakan Soylu, geçen yıl Türkiye'de 5 bin 500 - 6 bin kilo civarında eroin yakalandığını, gümrük rakamları incelendiğinde bu rakamın 20 bin kilolara kadar çıktığını belirterek, Afganistan'daki bir diğer önemli sorunun da yabancı savaşçılar olduğuna dikkati çekti.
Afganistan'daki yabancı savaşçıların önemli bir kısmının DEAŞ'a katıldığını, bu durumun da Türkiye'yi tehdit ettiğini söyleyen Soylu, "Ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli, 1 milyon kadar da diğer bölge ülkelerinden çeşitli statülerle gelen insan var. Kara sınırlarımızın yüzde 44'ünü oluşturan iki ülkede devlet otoritesi... Bıçak kemiğe dayandı, sınır güvenliğimizi temin edebilmek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını yapmak durumunda kaldık ve hala orada personelimiz var. Para ve insan kaynağı akıtıyoruz. Büyük oranda azaltmış olsak da hala ciddi riskler barındıran bir bölge ve mesele." dedi.
- "Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz?"
Soylu, Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin kara sınırları toplamı yaklaşık 2 bin 950 kilometre, kıyı şeridi uzunluğu toplamı 8 bin 333 kilometre. Kıyı şeridi, kara sınırının neredeyse üç katına yakın. Ne yapacaksınız, denize duvar mı çekeceksiniz? Sahil Güvenlik Komutanlığımızdan arkadaşlarımız, 6 bin 158 personelle buradaki sınır güvenliğini büyük bir fedakarlıkla tesis etmeye çalışıyor. Bir taraftan Ege'yi, bir taraftan Akdeniz'i tutuyoruz ama bir gün bir bakıyorsunuz Karadeniz'e doğru yönelmiş bir düzensiz göç dalgası ve kaçakçılıkla karşı karşıyasınız. Geçen yıl ağustos ve eylül arasında bunu yaptılar ama aldığımız önlemlerle burayı bıçak gibi kestik ve asil bir millet olarak bu mücadeleyi veriyorsunuz. Görmezden gelebilirsiniz, 'Bana ne hangi ülkeye gidiyorsa orası düşünsün' diyebilirsiniz ama biliyorsunuz ki açık denizin ortasında çoluk çocuk ölüme gidiyorlar veya uyuşturucu kaçırıyorsa, bunu başka bir ülkeye götürüyor orada da genç bir insanı zehirliyor.
Belki orada sattığı uyuşturucunun parasıyla terör örgütüne silah alıyor, bize kurşun sıkacak yani hem insani olarak vicdani sorumluluğumuz var hem de fiili risk altındayız. Dikkat edin, bütün bu anlattığım tablo, bizden kaynaklanan bir tablo değildir. Bize dışarıdan ithal bir tablodur. Türkiye, hiçbir ülkeye sorun teşkil etmiyor ama bizim komşularımızın yaptıkları ve yapmadıkları, bizim için sorun oluşturuyor. Evet, Türkiye bunu yönetebiliyor, bunun maddi yükünü de karşılayabiliyor ama neticede bunun için bir bedel ödüyoruz. Bunu sadece parayla ödesek hiç sorun değil ama şehitlerimiz oluyor, insanımızın huzuruna, ülkemizin geleceğine, gençlerimize kastediyor."
Bu fotoğrafa içeride uğraştıkları terör örgütlerinin de eklenebileceğini ancak bunların da beslendiği kaynakların yine dışarıda olduğunu, silahların, paraların dışarıdan geldiğini anımsatan Soylu, PKK'nın yıllardır Avrupa'nın göbeğinde her türlü desteği aldığını, FETÖ elebaşısının nerede olduğunun, çekirdek kadronun orada yerleşip palazlandığının herkes tarafından bilindiğini anlattı.
- 15 Temmuz hain darbe girişimi
Bakan Soylu, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin feraseti, milletin cesareti, aziz şehit ve gazilerin büyük fedakarlığı sayesinde sabahında bastırıldığını anımsatarak, 2017 yılında FETÖ'ye yönelik 20 bin 409 operasyon yapıldığını ve 20 bin 478 kişinin tutuklandığını söyledi.
Bu yıl içinde operasyon sayısının 6 bin 742, tutuklu sayısı ise 2 bin 706 olarak gerçekleştiğini belirten Soylu, "15 Temmuz 2016'dan 11 Nisan 2018'e kadar tutuklanan kişi sayısı 77 bin 81 kişidir." dedi.
Soylu, hem 15 Temmuz'un kamuda yaptığı tahribatı kapatmak hem de İçişleri Bakanlığı'nın yeni mücadele dönemini yeniden yapılandırmak için harekete geçtikleri dile getirerek, bu çerçevede emniyet, jandarma, sahil güvenlik ve bakanlığın merkez idari birimlerinin bünyesindeki nüfus, göç, iller idaresi ve mahalli idareler biriminin yer aldığı, "Çoklu Güvenlik Yönetimi" olarak tarif edebilecekleri bir sistem kurduklarına dikkati çekti.
Hizmet kalitesi ve kamu verimliliğini arttırma noktasında bürokrasiyi azaltıcı adımlar da attıklarını söyleyen Soylu, bu çerçevede trafik tescil, pasaport ve sürücü belgesi verme gibi bürokratik işlemleri noterlere ve Nüfus Genel Müdürlüğü'ne devrederek, kolluk üzerindeki büro yükünü azalttıklarını ayrıca bu işlemler için istenen 2 bin 185 olan evrakın 754'ünü de kaldırdıklarını anlattı.
Soylu, trafikte "tuzak radar" uygulamasını kaldırdıklarını, onun yerine "ortalama hız koridoru" uygulamasına geçtiklerini aktararak, ayrıca teknoloji kullanımı, personel ve teknoloji kullanımı ile teknik kapasitenin arttırılmasına yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
Emniyet teşkilatında 277 bin 175, jandarmada 192 bin 37, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda 6 bin 158, güvenlik korucusu olarak da 70 bin 786 personelin görev yaptığını belirten Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bekçi alımına başladıklarını, 6 bin 500 bekçinin alımının gerçekleşeceğini, bu çerçevede ilk etapta Tekirdağ'da 170, Edirne'de 90, Kırklareli'de de 70 bekçinin görev yapacağını ifade etti.
Soylu, Türkiye genelinde plaka tanıma sistemi nokta sayısının yüzde 35 arttığını, bu sisteme AVM, benzin istasyonları ve otopark kameralarını da entegre ettiklerini anlattı.
Terörle mücadelede özellikle hava araçları noktasında ciddi atılım içinde olduklarını kaydeden Soylu, "Bunların içinde terörle mücadelede kullandığımız SİHA, İHA'lardan tutun, şehir güvenliğinde kullandığımız küçük dronlara kadar hepsi var. Hatta yarın bir gururu hep birlikte yaşayacağız. Jandarmamıza iki tane Atak helikopteri alımının törenini arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz. Sevincimiz helikopter alıyor olmak değildir. Parasını verirsiniz, dünyanın her köşesinden alırsınız. Bizim sevincimiz, kendi ülkemizin evlatlarının kendi alınteri, kendi zekası ve en önemlisi inancının ürünü olan iki helikopter alıyor olmaktır. Jandarmaya 6 yeni SİHA daha alıyoruz. Bunun müjdesini de buradan vermiş olayım." diye konuştu.
- Kesintisiz operasyon
Terörle mücadelede yeni bir yapılanma modeline geçtiklerini, özellikle mücadele stratejisini değiştirerek "kesintisiz operasyon" stratejisine döndüklerini söyleyen Soylu, "Yani ille de vurulmayı beklemiyoruz. Terörü tamamen temizleme üzere belli bir plan dahilinde operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Yeni güvenlik konsepti gereği, tehlikeyi kendi sahamızda değil, oluştuğu yerde bertaraf etmeye gayret ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, bu stratejiyle 2017 yılında 169'u büyük ve orta olmak üzere 51 bin 798 operasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Zaten bugün nefes alamamalarının sebeplerinden bir tanesi de kışın durmamamız. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2017 yılında bin 908, teslim olan terörist sayısı da 426'dır. Sizle bir müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. 'Biz ne zamandır böyle baskı yapıyoruz. Niye az teslim oluyorlar?' diye düşünüyoruz. Son bir hafta 10 gündür, sökün gibi gelmeye başladılar. Gri listeler teslim oluyorlar, üst düzeyler teslim oluyorlar. İnanınız ki ortaya koyulan bu mücadele, bütün unsurlar ile ortaya konan bu mücadele meyvelerini vermektedir. 2018 yılı ise şu tarihe kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 200'dür. 2017 yılında 697, 2018 yılında ise 96 önemli olay önlenmiştir.
Geçen yıl 170, bu yıl eylem hazırlığındaki 5 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Asayişte aldığımız tedbirler, genel asayiş noktasında önemli etkiler oluşturmuştur. Özellikle bu toplantı, belediye başkanları, kaymakamlarımız. Türkiye 2017 yaşam memnuniyeti araştırmasında en yüksek memnuniyet oranının yüzde 74.4 ile asayiş hizmetlerinde olması, aslında bütün meseleyi özetliyor. Burada muhtarlarımıza, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, valilerimize, emniyet müdürlerimize, jandarma komutanlarımıza çok büyük görev düşüyor."
- "Asayişten memnuniyet en yüksek düzeyde olmalı"
Bazı suçların işlenmesinde azalma olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın asayişten memnuniyetinin 2018 yılında da ölçüldüğünde en yüksek noktada olması lazım. 2017'nin ilk üç ayı ile 2018’in ilk üç ayı karşılaştırıldığında asayiş hizmetlerinde de 2017 yılına nazaran, 2017 - 2016 yılına nazaran önemli değişiklikler var. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda yüzde 11'lik azalma var. Türkiye genelinde hırsızlıkta yüzde 11'lik bir azalma var. Sezon başı emniyet müdürleri ve jandarma komutanları ile yapmış olduğumuz konuşmalarda hedefi verdik ama bazı vilayetlerimiz var yüzde 48-49. Burada, Tekirdağ'da da polis eksikliği olduğunu biliyorum hem bir taraftan bekçi göndereceğiz, geceleri emniyete alacağız hem de 13 bin polis vereceğiz. Söz verdim bunun 3 binini trafiğe vereceğiz, bunun 10 binini de Trakya bölgesine de biraz cömert davranacağız.
Onlar bugüne kadar sabrettiler ama şimdi zamanıdır. Bir 10 bin polis alımına daha çıktık, oradan da göndereceğiz, eylül ayında bir 10 bin polis daha alacağız. Oradan da göndereceğiz.Jandarma asayiş için 25 bin alımımız var. Bekçi alımımızda da ne kadar alacağımızı belirtmiştik. Olayların aydınlatılma oranlarında ise yüzde 12 artış var. Burada özellikle ilçe jandarma komutanlarımıza, ilçe emniyet müdürlerimize söylüyorum. Benim için önemli olan rakam, mala karşı suçların düşmesi, aydınlatılan olayların oranlarının artması. Bunu yaptığımız zamandan itibaren vatandaşımızın, hem sizlere hem de devlete olan güveni artacaktır. Kafasını yastığa vurduğu zaman vatandaş, 'polisim, jandarmam, bekçim yanı başımda' diyecek ve bu konuda rahat bir uyku çekebilecek. Bizim yapmamız gereken bu."
(Sürecek)