Cumhurbaşkanı Erdoğan: Olmaz olsun böyle barış
Dünyada yeni bir barışın temelinin atılması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gel vur burayı ondan sonra barış de. Olmaz olsun böyle barış.' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Hilton İstanbul Bomonti Hotel'de Global Girişimcilik Kongresi'nde konuştu.
Dünyada yeni bir barışın temelinin atılması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gel vur burayı ondan sonra barış de. Olmaz olsun böyle barış.' ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Reformlarla ekonomimize sınıf atlattık. Türkiye 11 yılda 180 milyar dolarlık yatırım çekmiş bir ülkedir. Bu dönemi daha stabil geçirebilseydik bu rakamı ikiye üçe katlayabilirdik. Biz göreve geldiğimizde devlet olarak tüccarlık yapmayacağız, artık ticaretin içinde olmayacağız, bu alanı girişimcilere bıracağız dedik ve bu oldu. Geçen yılki yüzde 7,4 büyümeyle G20'de birinci, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 ortalama elde ettik. Milli gelirimiz 4 kata yakın artışla 860 milyar dolara çıktı. Kamu ve özel sektör yatırımlarının tutarı bu yıl ilk kez 1 trilyon lirayı aşacak.
Bugün Türkiye GSMH bakımından dünyanın 17. ülkesi, satın alma paritesine göre 13. sırada yer alıyor. Burada güven var, istikrar var. Kendi girişimcimiz üçüncü ülkelerde onlar da kendilerine pazar bulma imkanını yakaladılar. Bu arada ihracatımız 160 milyar dolara, istihdamımız 28,3 milyon kişiye yükseldi. Turist sayımız 32 milyon, turizm gelirimiz 26,3 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu yıl turist sayısında 36 milyonu yakalayabiliriz. Döviz rezervlerimiz bir ara 130 milyar dolara kadar çıktı. Son dönemde bu rakam 110 milyar dolar seviyesine indi. Biz bunu tekrar çıkarmaya muktediriz. Ülkemizi büyütürken, kamu mali disiplinini de elden bırakmadık.
İyi yetişmiş bir genç nüfusa sahibiz. Bütün ailelere en az 3 çocuk istiyorum diyorum. Niye, çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var. Yaşlı bir nüfusla bir yere varmak mümkün değil. Ekonominin temel taşı insandır. İnsan varsa, emek var, insan varsa sermaye var, insan varsa yatırım var. Diğerleri insanın türevi. Önce yatırımı insana yapmamız lazım. Girişimcilere ve yatırımcılara çok önemli destekler sağlıyoruz. Son birkaç hafta içinde çok önemli iki adım attık. Proje bazlı teşvik uygulaması kapsamında toplam yatırım tutarı 135 milyar lirayı bulan 23 projeye teşvik belgesi verdik.
Davos'ta dönemin IMF Başkanı'yla görüşüyorum. Siz Türkiye'ye bir borç verdiniz, taksitleri alıyorsunuz. Ama siyaseten de idare etmek istersen bu ülkenin başbakanı benim, kusura bakma ona karışamazsınız. Biz dedim, taksiti öderiz ama siyasete karışamazsınız. 2013'te borcumuzu ödedik bitirdik. Sonra 5 milyar euro borç istediler. Verelim dedik, bu borcu almaktan vazgeçtiler. Borcumuzu ödedik, anlaşmayı sonlandırdık. Girişimci ruhu olan devletler topluluğunun bu dünyada kendi kurduğu kurumları da çok iyi dizayn etmesi lazım. Dolarla dünya sürekli bir kur baskısı altında kalıyor. Devletleri ve milletleri bu baskıdan kurtarmak lazım. Bu adım altınla atılsın. IMF'ye borçlanma altınla olsun dedik.
Suriye'de yaşananları neyle izah edeceğiz. Suriye'de 7 yıldır bir süreç var. Bu süreç içinde emperyal güçler acaba Suriye'den ne kadar insanı kendi ülkelerine çekip aldılar. Ama Türkiye 3,5 milyon insanı barındırıyor. Onlar geldiler kimyasal silah dediler vurdular. Tutturdukları tek şey var, kimyasal silah kullandıkları için vurduk. Konvansiyonel silahlarla ölenleri bir kenara koy sadece kimyasal silahlarla öldürülene bak böyle adalet olur mu? Gel vur burayı ondan sonra barış de. Olmaz olsun böyle barış. Diyoruz ki gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım. Böyle rastgele bu ülkelere bombaları yağdırmayalım, varil bombalarını yağdırmayalım.
Dünyada yeni bir barışın temelinin atılması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gel vur burayı ondan sonra barış de. Olmaz olsun böyle barış.' ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Reformlarla ekonomimize sınıf atlattık. Türkiye 11 yılda 180 milyar dolarlık yatırım çekmiş bir ülkedir. Bu dönemi daha stabil geçirebilseydik bu rakamı ikiye üçe katlayabilirdik. Biz göreve geldiğimizde devlet olarak tüccarlık yapmayacağız, artık ticaretin içinde olmayacağız, bu alanı girişimcilere bıracağız dedik ve bu oldu. Geçen yılki yüzde 7,4 büyümeyle G20'de birinci, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 ortalama elde ettik. Milli gelirimiz 4 kata yakın artışla 860 milyar dolara çıktı. Kamu ve özel sektör yatırımlarının tutarı bu yıl ilk kez 1 trilyon lirayı aşacak.
Bugün Türkiye GSMH bakımından dünyanın 17. ülkesi, satın alma paritesine göre 13. sırada yer alıyor. Burada güven var, istikrar var. Kendi girişimcimiz üçüncü ülkelerde onlar da kendilerine pazar bulma imkanını yakaladılar. Bu arada ihracatımız 160 milyar dolara, istihdamımız 28,3 milyon kişiye yükseldi. Turist sayımız 32 milyon, turizm gelirimiz 26,3 milyar dolar seviyesine çıktı. Bu yıl turist sayısında 36 milyonu yakalayabiliriz. Döviz rezervlerimiz bir ara 130 milyar dolara kadar çıktı. Son dönemde bu rakam 110 milyar dolar seviyesine indi. Biz bunu tekrar çıkarmaya muktediriz. Ülkemizi büyütürken, kamu mali disiplinini de elden bırakmadık.
İyi yetişmiş bir genç nüfusa sahibiz. Bütün ailelere en az 3 çocuk istiyorum diyorum. Niye, çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız var. Yaşlı bir nüfusla bir yere varmak mümkün değil. Ekonominin temel taşı insandır. İnsan varsa, emek var, insan varsa sermaye var, insan varsa yatırım var. Diğerleri insanın türevi. Önce yatırımı insana yapmamız lazım. Girişimcilere ve yatırımcılara çok önemli destekler sağlıyoruz. Son birkaç hafta içinde çok önemli iki adım attık. Proje bazlı teşvik uygulaması kapsamında toplam yatırım tutarı 135 milyar lirayı bulan 23 projeye teşvik belgesi verdik.
Davos'ta dönemin IMF Başkanı'yla görüşüyorum. Siz Türkiye'ye bir borç verdiniz, taksitleri alıyorsunuz. Ama siyaseten de idare etmek istersen bu ülkenin başbakanı benim, kusura bakma ona karışamazsınız. Biz dedim, taksiti öderiz ama siyasete karışamazsınız. 2013'te borcumuzu ödedik bitirdik. Sonra 5 milyar euro borç istediler. Verelim dedik, bu borcu almaktan vazgeçtiler. Borcumuzu ödedik, anlaşmayı sonlandırdık. Girişimci ruhu olan devletler topluluğunun bu dünyada kendi kurduğu kurumları da çok iyi dizayn etmesi lazım. Dolarla dünya sürekli bir kur baskısı altında kalıyor. Devletleri ve milletleri bu baskıdan kurtarmak lazım. Bu adım altınla atılsın. IMF'ye borçlanma altınla olsun dedik.
Suriye'de yaşananları neyle izah edeceğiz. Suriye'de 7 yıldır bir süreç var. Bu süreç içinde emperyal güçler acaba Suriye'den ne kadar insanı kendi ülkelerine çekip aldılar. Ama Türkiye 3,5 milyon insanı barındırıyor. Onlar geldiler kimyasal silah dediler vurdular. Tutturdukları tek şey var, kimyasal silah kullandıkları için vurduk. Konvansiyonel silahlarla ölenleri bir kenara koy sadece kimyasal silahlarla öldürülene bak böyle adalet olur mu? Gel vur burayı ondan sonra barış de. Olmaz olsun böyle barış. Diyoruz ki gelin bu dünyada yeni bir barışın temelini atalım. Böyle rastgele bu ülkelere bombaları yağdırmayalım, varil bombalarını yağdırmayalım.