Şehit Savcı Kiraz, 3 Bakanın Katıldığı Törenle Mersin'de Anıldı

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında teröristlerce şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz, ölümünün 3. yıldönümünde memleketi İçel’de 3 bakanın katıldığı programla anıldı.

Şehit Savcı Kiraz, 3 Bakanın Katıldığı Törenle Mersin'de Anıldı
İçel İmam Hatip Lisesi mezunu olan Savcı Kiraz için Akdeniz İmam Hatip Okulları Mezunları Mensupları ve Muhipleri Derneği (AKİMDER) tarafından Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma etkinliğine Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yanı sıra şehit savcının babası Hakkı Kiraz ile 15 Temmuz şehidi Erol Olçok’un eşi Nihal Olçok’ta katıldı.



Baba Hakkı Kiraz’dan duygulandıran konuşma

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve şehit savcı Selim Kiraz’ı anlatan sinevizyon gösteriminin ardından konuşan baba Hakkı Kiraz, 31 Mart 2015 tarihinin hayatında çok büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Bugünü bir tarafı karanlık, bir tarafı da aydınlık olarak telaki ettiğini ifade eden Hakkı Kiraz, "Rabbim bizi bugün akıldan sonra insana verilen varlıkların en değerlisi olan evladımızla imtihan etti. Öbür taraftan tabi kolay değil. Bir oğlunuz oluyor, seviniyorsunuz, yemiyorsunuz yediriyorsunuz, giymiyorsunuz giydiriyorsunuz, büyütüyorsunuz, belli bir yere geliyor, tam meyvesini alıyorsunuz, beraber oluyorsunuz, fakat bir bakıyorsunuz ki, bir gün televizyonda bir alt yazı geçiyor. Allah bunu kimseye göstermesin" diye konuştu.



"Oğluma ’koruma iste’ dedim, o da bana ’kaderimde varsa şehit olurum’ dedi"

"Yüreğimiz ağzımıza geldi. Etten kemikten oluşmuşuz, insanız neticede" diyerek konuşmasını sürdüren Kiraz, "Eşimle bir birimize baktık. Yapacağımız bir şey var mı acaba? Düşündük taşındık, yapacak hiçbir şeyimiz yok. Hanıma, ’Biz Allah’a iman etmiş miyiz, etmişiz. Kadere iman etmiş miyiz, etmişiz. Eğer Rabbim ’buraya kadar’ demiş ise bütün dünya gelse bunu kurtaramaz. Ama eğer Rabbim ’değil’ demişse, vallahi onlar değil, onlardan bin tane daha gelse oğlumuza zarar veremezler. En iyisi sen gel biz Allah’a şükredelim ve sabredelim’ dedim. Ama tabi anne yüreği çok farklı. Hep bir korkusu vardı, acaba servisten inerken bir saldırıya uğrar mı diye. Oğlumuza söyledik, eğer sizin bu dosya ile ilgili bir tereddüdünüz var ise devlet büyüktür, size koruma versin dedim. Oğlumun bana verdiği cevap şu; ’Baba en büyük korumamız Allah’tır. Ben 20-25 yaşında bir kuzuyu getirip de arabamın ön tarafında oturtacağım, Allah muhafaza bana gelecek kurşuna kendini heder edecek, ben nasıl bir vicdan azabı çekerim. Gelirse bana gelsin, eğer kaderimde varsa şehit olurum’. Eşim de bana ’Allah verdiği zaman bize sormadı, alırken de bize soracak değil’ dedi" ifadelerini kullandı.

"İnsanlar elbette evladını çok sever, vallahi gerçekten bende çok seviyordum"

8.5 saat boyunca televizyonda yayınlanan görüntüleri içleri kaynayarak izlediklerini anlatan Hakkı Kiraz, şöyle devam etti:

"Ama inanın hiçbiri bizi fazla etkilemedi. Çünkü biz Allah’a iman ettik, çünkü biz kadere inandık. Hazreti Hüseyin’den daha fazla yapılmadı ona. Biz inanan bir milletiz dedik ve sabrettik. Tabi akıbeti ortada. Oğlum bu şekilde Rabbi’ne kavuştu. Neticede ecel tektir. Ha böyle gitmişsin, ha öyle gitmişsin. Bir kez ölürsün. Ümit ediyorum ki, bu şekilde şehitler kervanına katılmış ve Rabbi’ne kavuşmuştur. O nedenle bugünün bizim tarihimizde önemi büyüktür. İnsanlar elbette evladını çok sever. Vallahi gerçekten bende çok seviyordum. Bir baba-oğul ilişkisinden ziyade abi-kardeş ilişkimiz vardı. Biz evladımızı severiz, malımızı mülkümüzü de severiz, ama hiç şüphe yoktur ki, vallahi biz devletimizi ve milletimizi de çok çok severiz. Yani gerekirse evladımızdan da çok severiz. Canımız feda olsun devletimize."

"Dünyada 34 farklı ülkede 78 ayrı şehitliği olan başka bir millet yoktur"

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise şehitler üzerine konuşmanın oldukça zor olduğunu, ne denilirse denilsin şehit yakınlarının acısına merhem olunamayacağını söyledi.

Bu milletin değerlerinden zerre paya sahip olmayanların Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit ettiklerini hatırlatan Yılmaz, "Şehitlik, Peygamberlikten sonra mertebelerin en yücesidir. Biz şehitlerimizin hatıralarını ilelebet yaşacağız. Onlara karşı sorumluluğumuzun gereği, şehitlerimizin uğrunda öldükleri değerleri daha da güçlendireceğiz. Türk milleti tarihin her döneminde inancı, vatanı, bağımsızlığı, bayrağı ve mukaddes değerleri uğruna can verdi, vermeye de devam ediyor. Dünyada 34 farklı ülkede 78 ayrı şehitliği olan başka bir millet yoktur. Türk milleti olarak bu toprağı kanımızla yoğurarak vatan haline getirdik, başka da vatanımız yoktur. Gölgesinde doğduğumuz bayrağın gölgesinde öleceğiz, bizim için bundan büyük şeref yoktur. Terör örgütlerini kullanarak bu ülkeyi parçalayacaklarını ve bu milleti dize getireceklerini sananlar, her zaman olduğu gibi bundan sonra da yanılacaklarını göreceklerdir" dedi.



"Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol Hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz"

81 milyonun tek millet olarak ay yıldızlı al bayrağın altında yaşadığını kaydeden Yılmaz, "Adı ne olursa olsun dış güçlerinin piyonu terör örgütlerinin hedefi, ülkemizin birliğini, beraberliğini, bağımsızlığını, istiklalini ve istikbalini ortadan kaldırmak istiyorlar. Ancak bayrağımızı, vatanımızı ve devletimizin bekasını tehdit eden bu örgütlere karşı, milletimizin desteğini alan devletimizin bütün kurumları, kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor ve sürdürmeye de devam edecek. Türkiye’nin birliğine, beraberliğine ve bütünlüğüne kastedenlere sözümüz şudur; Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol Hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz" diye konuştu.



"Bu milletin evlatlarına değerler eğitiminin en güzeli veriliyor"

Konuşmasında, ’eğitime çok şey yapıyoruz ama değerler eğitimini veremiyoruz’ şeklindeki eleştirilere de yanıt veren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Dün Çorum’da küçük bir köydeydik. Nüfusu 300 kişi bile değildi. Ama araçlarının kuyruğu 5 kilometreye kadar uzamış 15 bin kişi ile şehit cenazesini kaldırdık. Sordum, ’bunları tanıyor musunuz’ diye, hiçbirisini tanımaz. İnsan yağmur yağarken tanımadığı kimsenin cenazesine neden katılır? Tek bir sebep var, işte bu milletin her bir bireyine değerler eğitiminin verilmiş olmasıdır. Eğer bu değerlen eğitimi verilmeseydi, bir cenazeye bu kadar kalabalık katılmazdı. Yol çamur, hava yağmurlu. Ama 7’den 77’ye herkes oradaydı. Yine bu ülkenin evlatlarına değerler eğitimi verildi.

15 Temmuz’da biz bunu gördük. Bir eşkıya çetesi bu milletin hakkına, hukukuna, evlatlarının geleceğine saldırdıklarında 7’den 77’ye sokağa çıktı. Allah’a hamdolsun, biz evlatlarımıza değerler eğitimi veriyoruz. Birçoğumuz sokaklarda yere düşmüş altını alıp götürüp sahibine teslim ediyor. Bu da değerler eğitimin bir başka halidir. Yağmur altında İstiklal Marşı’nı duyunca çakılı kalanlar da bu değerler eğitiminin bir örneğidir."

"Bizim bir çakılımızda gözü olanın gözünü çıkarır, gözünü patlatırız"

Mehmetçiğin Afrin’de destan yazdığını ve yazmaya devam ettiğini dile getiren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, "Allah’ın izniyle bizden ders almak isteyenlere ders vereceğiz. Bunda kesin kararlıyız. Eğer aldıkları dersi unutmuşlarsa, aradan 100 yıl geçmiş, o zaman o dersi tekrar etmesini de biliriz. Çünkü bu bayrağa biz canımızı vermişiz. Şehitlerimize Türk ulusu olarak minnettarız. Sadece Türk ulusu olarak değil, ümmet olarak da minnettarız. Taşeron olarak kullanılan terör örgütleri, çok değerli savcımızı, canımızı kahpece bizden ayırdılar. Ama emin olsunlar ki, 81 milyon insan bu bayrak için, bu vatan için ölüme her zaman hazırdır. Hiç kimse bizimle Allah’tan başka başa çıkamaz. Bu topraklar bizim, bizim hiç kimsenin bir tek çakılında gözümüz yok. Ama bizim bir çakılımızda gözü olanın gözünü çıkarır, gözünü patlatırız. Ders alacaklar, başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, hükümetimiz hepimiz kararlıyız. Biz ülkemizde gururumuzla, namusumuzla yaşamayı bilen bir milletiz. O alçak terör örgütleri, savcımızı şehit edenler olmak üzere, PKK’sı, FETÖ’sü, PYD’si, YPG’si kimi varsa gelsin. Gelsinler de görelim. Gelecekleri varsa görecekleri de var. Bu birlik ve beraberliğimiz olduğu müddetçe, Allah’tan başka kimse bize bir şey yapamaz. Allah birliğimizi, beraberliğimiz bozmasın" ifadelerini kullandı.

"Bu milletin vatan, millet, bayrak sevgisini anlayamadılar"

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ise Türk milletinin şehitlerine minnettar olduğunu söyledi.

Şehit Kiraz’ın çocukluğunun İçel’de geçtiğini, liseyi de bu kentte okuduğunu hatırlatan Elvan, sadece dostlarının değil 81 milyonun şehidine sahip çıktığını belirtti.

Terör örgütlerine karşı önemli mücadeleler verildiğini, bundan sonra da verilmeye devam edileceğini vurgulayan Elvan, demokrasi, özgürlükler ve insan haklarını savunduğunu söyleyen bazı ülkelerin insanları katleden terör örgütlerine destek verdiğini ifade etti.

Vatan için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Elvan, "Bu milletin vatan sevgisini, millet sevgisini devlet sevgisini ay yıldızlı al bayrak sevgisini asla anlayamadılar, algılayamadılar. Öyle görünüyor ki bundan sonra da algılayamayacaklar. Ama biz şundan eminiz, bu millet, devlet, vatan, bayrak için sonuna kadar mücadele edeceğiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da etmeye devam edeceğiz. Ezanımız asla susmayacak, bayrağımız asla inmeyecektir" dedi.

Kaynak: İHA