Eğitimciler Sorunlarını Masaya Yatırdı
Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi, Yunusemre ve Şehzadeler ilçelerinde bulunan işyeri temsilcilerinin katıldığı teşkilat toplantılarını gerçekleştirdi. Sorunların masaya yatırıldığı toplantıda konuşan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, yeni sorunlara yol açacak düzenlemeler yerine mevcut sorunların çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Manisa Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen toplantılara Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, şube ve ilçe yönetim kurulu üyeleri ile iki ilçenin işyeri temsilcileri katıldı.
Konuşmasına saldırıya uğrayan Ağrı İli, Patnos Yatılı ilköğretim Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural’a geçmiş olsun dileklerin de bulunarak başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “Öğretmeni örselediğinizde, ayaklar altına aldığınızda toplumda her şeyi ayaklar altına alabilecek bir nesil imal etmiş olursunuz” dedi.
“Akamete uğrayacak olan, yarına ilişkin umutlarımızdır”
Öğretmen performansı diye getirilmek istenenin, öğrencinin eğitimciye parmak sallaması, velinin öğretmenin yakasından tutması olduğunu savunan Öner, “Eğitimin farklı kademelerinde yer alan insanların ne düşündüklerine bakmadan, tepkilerine aldırmadan, hassasiyetleri gözetilmeden performanslarını değerlendirmenin, not verenleri not verilenlerle ve birbirleriyle ölçmeye kalkışmanın mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu tür bir yaklaşımın ve uygulamanın neticesinde yıpranacak, örselenecek, itibarı zedelenecek olanlar eğitimcilerdir; akamete uğrayacak olan ise yarına ilişkin umuttur. Uygulanabilir olmayan dayatmalar yerine eğitimden beklenenler ekseninde öğretmenden beklentiler ortaya konulmalı ve bu doğrultuda öğretmenlere daha fazla destek olunmalıdır” şeklinde konuştu.
“Eğitimcinin toplumsal saygınlığına sahip çıkılmalıdır”
Eğitimcilerin sadece öğreten değil, eğiten, değerleri yaşayan ve yaşatan bir kimlik olarak öğrencilerinin karşısına çıkması gerektiğini söyleyen Öner, “Öğrencisi, insan olmanın değerini öncelikle öğretmenlerimiz üzerinden yaşamalıdır. Adil olmayı, işinin hakkını vermeyi, iş ahlakını, hakça paylaşmayı, birlikte yaşamayı ve huzuru birlikte oluşturmayı sınıfta ve okulda öğretmenimizden görmelidir. Böylesi bir öğretmen profili için öncelikle eğitimcilerin toplumdaki saygınlığının bu hedef doğrultusunda oluşması ve korunması gerekiyor. Eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal hakları ile çalışma şartları bu itibarı oluşturacak biçimde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Eğitim çalışanlarının Alo 147 rahatsızlığı
Öner, “Bakanlık, okullarda disiplinin bozulma sebeplerinden biri haline gelen Alo 147 hattına yapılan her ihbarın, şikayetin soruşturma konusu edilip öğretmeni yıldırma, cezalandırma aracı haline getirilmesinin önüne geçmelidir. Eğitim çalışanları, öğretmenler odasıyla tek bağı Alo 147 olan, istişareye önem ve öncelik vermeyen, düşük performansının faturasını eğitimcilere çıkaran bir yönetim anlayışından rahatsızdır” şeklinde konuştu.
“Mülakat, öğretmen atamaları için doğru bir yöntem değildir”
Mülakatla öğretmen atama yöntemini doğru bulmadıklarının altını çizen Öner, “Böyle bir sistem olamaz. Böyle bir yöntem de insanların adalet duygusunu örselemek de doğru değildir. Genel olarak, binlerce adayın çok sayıda farklı komisyon tarafından kısa süreli bir sözlü sınava tabi tutulmasının hem nitelikli öğretmen seçimine hizmet etmediği hem de adalet duygusunu zedelediği şeklinde genel bir kanı bulunmaktadır. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir sorun iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Personel alımında mülakat uygulaması yerine adil, hakkaniyetli, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre bir istihdam modeli uygulanması yerinde olacaktır” dedi.
Kaynak: İHA
Konuşmasına saldırıya uğrayan Ağrı İli, Patnos Yatılı ilköğretim Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural’a geçmiş olsun dileklerin de bulunarak başlayan Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “Öğretmeni örselediğinizde, ayaklar altına aldığınızda toplumda her şeyi ayaklar altına alabilecek bir nesil imal etmiş olursunuz” dedi.
“Akamete uğrayacak olan, yarına ilişkin umutlarımızdır”
Öğretmen performansı diye getirilmek istenenin, öğrencinin eğitimciye parmak sallaması, velinin öğretmenin yakasından tutması olduğunu savunan Öner, “Eğitimin farklı kademelerinde yer alan insanların ne düşündüklerine bakmadan, tepkilerine aldırmadan, hassasiyetleri gözetilmeden performanslarını değerlendirmenin, not verenleri not verilenlerle ve birbirleriyle ölçmeye kalkışmanın mantığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu tür bir yaklaşımın ve uygulamanın neticesinde yıpranacak, örselenecek, itibarı zedelenecek olanlar eğitimcilerdir; akamete uğrayacak olan ise yarına ilişkin umuttur. Uygulanabilir olmayan dayatmalar yerine eğitimden beklenenler ekseninde öğretmenden beklentiler ortaya konulmalı ve bu doğrultuda öğretmenlere daha fazla destek olunmalıdır” şeklinde konuştu.
“Eğitimcinin toplumsal saygınlığına sahip çıkılmalıdır”
Eğitimcilerin sadece öğreten değil, eğiten, değerleri yaşayan ve yaşatan bir kimlik olarak öğrencilerinin karşısına çıkması gerektiğini söyleyen Öner, “Öğrencisi, insan olmanın değerini öncelikle öğretmenlerimiz üzerinden yaşamalıdır. Adil olmayı, işinin hakkını vermeyi, iş ahlakını, hakça paylaşmayı, birlikte yaşamayı ve huzuru birlikte oluşturmayı sınıfta ve okulda öğretmenimizden görmelidir. Böylesi bir öğretmen profili için öncelikle eğitimcilerin toplumdaki saygınlığının bu hedef doğrultusunda oluşması ve korunması gerekiyor. Eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal hakları ile çalışma şartları bu itibarı oluşturacak biçimde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Eğitim çalışanlarının Alo 147 rahatsızlığı
Öner, “Bakanlık, okullarda disiplinin bozulma sebeplerinden biri haline gelen Alo 147 hattına yapılan her ihbarın, şikayetin soruşturma konusu edilip öğretmeni yıldırma, cezalandırma aracı haline getirilmesinin önüne geçmelidir. Eğitim çalışanları, öğretmenler odasıyla tek bağı Alo 147 olan, istişareye önem ve öncelik vermeyen, düşük performansının faturasını eğitimcilere çıkaran bir yönetim anlayışından rahatsızdır” şeklinde konuştu.
“Mülakat, öğretmen atamaları için doğru bir yöntem değildir”
Mülakatla öğretmen atama yöntemini doğru bulmadıklarının altını çizen Öner, “Böyle bir sistem olamaz. Böyle bir yöntem de insanların adalet duygusunu örselemek de doğru değildir. Genel olarak, binlerce adayın çok sayıda farklı komisyon tarafından kısa süreli bir sözlü sınava tabi tutulmasının hem nitelikli öğretmen seçimine hizmet etmediği hem de adalet duygusunu zedelediği şeklinde genel bir kanı bulunmaktadır. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir sorun iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Personel alımında mülakat uygulaması yerine adil, hakkaniyetli, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre bir istihdam modeli uygulanması yerinde olacaktır” dedi.