Kayıp 700 bin euro davasında yeni gelişme
Karabulut ailesinin avukatı Bölge Adliye Mahkemesi'ne dilekçe sunarak, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını, yeniden hüküm kurulmasını talep etti.
Münevver Karabulut'un öldürülmesiyle ilgili olarak katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun evindeki 700 bin Euro'yu tutanaklara geçirmedikleri ve güvenlik kamerası görüntülerini yeterince incelemedikleri iddiasıyla yargılandıkları davada 6'sı polis 8 sanığı 6'şar bin TL adli para cezasına çarptıran mahkeme, gerekçeli kararını açıklandı.
Mahkeme gerekçeli kararında cinayetin işlendiği evde makul bir rakamın üzerinde yabancı ülke parasının bulunduğunu ancak sanık polislerce tutanağa geçirilmediği vurgulayarak, 'Sanıklar kamu görevlisinden beklenen yeterli ihtimamı göstermemişlerdir. Olaya ait tüm delilleri toplamayarak görevlerinin gereklerine aykırı olarak hareket ettikleri anlaşılmıştır' ifadelerine yer verdi. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de Bölge Adliye Mahkemesi'ne dilekçe sunarak, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını yeniden hüküm kurulmasını talep etti.
'GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEDE EKSİK İŞLEM YAPTIKLARI KANAATİNE VARILMIŞTIR'
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan gerekçeli kararda suç mahallinde bir miktar yabancı ülke parasının bulunduğu, paranın miktarının net olarak tespit edilemediği, ancak makul bir rakamın üzerinde olduğu kaydedilerek, olay tutanağına geçirmedikleri anlatıldı.
Gerekçeli kararda, 'Polis memuru sanıkların, cinayet failinin belirlenmesi ve yakalanması amacıyla olay yerine ait tespit ettikleri suçla bağlantılı, kaçma veya delilleri karartmaya elverişli olan tüm şüphe uyandıracak eşyaların tamamını tutanağa geçirmeleri gerekirken olayla ilgisinin bulunmadığından bahisle tutanağa geçirmedikleri kanaatine varılmıştır. Sanıkların bulunan parayı, meblağını, cinsini, tam olarak kime teslim edildiği yönündeki çelişkili olan beyanları ile şüphe yaratacak bir duruma sebebiyet vermek suretiyle kamu görevlisinden beklenen yeterli ihtimamı göstermemişlerdir. Görevlerini yerine getirmede eksik işlem yaptıkları, meydana gelen cinayetin kamuoyunda yarattığı etki de dikkate alındığında, görevlerini yerine getirirken görevlerinin gereklerine uygun hareket etmedikleri bu suretle kamu zararına sebebiyet verdikleri anlaşılmakla polis memuru sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır' ifadelerine yer verildi.
Gerekçeli kararda, 4 Mart 2009 ve 5 Mart 2009'da düzenlenen tutanaklarda cinayetin gerçekleştiği ev ve güzergahtaki kameralarda herhangi bir kaydın bulunamadığı belirtilirken 9 Nisan 2009 tarihli tutanakta olay yerine ait görüntülerin tespit edildiğinin altı çizilerek, 'Polis sanıkların bu suretle olaya ait tüm delilleri toplamayarak görevlerinin gereklerine aykırı olarak hareket ettikleri anlaşılmıştır' denildi.
'EYLEMİN SÜBUTA ERDİĞİ SONUCUNA VARILMIŞTIR'
Gerekçeli kararda, 'Dosyada mevcut 9 Nisan 2009 ve 11 Nisan 2009 tarihli tutanaklardan site önünde bulunan kamera sistemindeki görüntülerin olay tarihinde halen güvenlik kamerasına bağlı bulunduğunun anlaşılmıştır. Soruşturma ve yargılama aşamasında düzenlenen bilirkişi raporlarında da villaya ait görüntülerin bulunduğu ve incelenen harddisk içeriğinde silinme işlemi ve bazı dosyaların CD ortamına aktarılmaya çalışıldığı yönünde tespitler yapıldığı tespit edilmiştir. Site yöneticisi U.Y. ve sitede güvenlik kamera sistemi ile ilgilenen Y.P.'nin olay yerine ait suçla bağlantılı delillerin toplanmasına ilişkin olarak üzerilerine atılı 'Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme' eylemlerinin sübuta erdiği sonucuna varılmıştır. Sanık R. İ.'nin olayla bir ilgisini olmadığı kanaatine varılmıştır' ifadeleri yer aldı.
KARABULUT AİLESİ'NİN AVUKATI REZAN EPÖZDEMİR KARARA İTİRAZ ETTİ
Münevver Karabulut'un ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir de yerel mahkemenin kararına itiraz etti. Avukat Epözdemir, Bölge Adliye Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde 'Sanıklar adaletin tecellisine ve gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sunmamıştır. Yargılamanın aydınlatılmasını sağlayacak en temel delilleri karartmaya çalıştıkları açıktır. Taleplerimizin tam olarak karşılanmaması, yargılamanın eksik yapılması gözetilerek usul ve yasaya aykırı kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz' dedi.
ADLİ PARA CEZASINA ÇARPTIRILMIŞLARDI
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesince 16 Ocak'ta 25. duruşmada verilen kararda, tutuksuz polis memuru sanıklar G.K., İ.K. T.K., M.D., A.B.D. ve S.A. 'Görevi kötüye kullanma' suçundan 6'şar bin TL, tutuksuz sanıklar U.Y. ve Y.P. de 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' 6'şar bin TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, para cezalarını ertelenmemişti. Tutuksuz sanık R.İ. de 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan beraat etmişti.
Mahkeme gerekçeli kararında cinayetin işlendiği evde makul bir rakamın üzerinde yabancı ülke parasının bulunduğunu ancak sanık polislerce tutanağa geçirilmediği vurgulayarak, 'Sanıklar kamu görevlisinden beklenen yeterli ihtimamı göstermemişlerdir. Olaya ait tüm delilleri toplamayarak görevlerinin gereklerine aykırı olarak hareket ettikleri anlaşılmıştır' ifadelerine yer verdi. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de Bölge Adliye Mahkemesi'ne dilekçe sunarak, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını yeniden hüküm kurulmasını talep etti.
'GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEDE EKSİK İŞLEM YAPTIKLARI KANAATİNE VARILMIŞTIR'
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan gerekçeli kararda suç mahallinde bir miktar yabancı ülke parasının bulunduğu, paranın miktarının net olarak tespit edilemediği, ancak makul bir rakamın üzerinde olduğu kaydedilerek, olay tutanağına geçirmedikleri anlatıldı.
Gerekçeli kararda, 'Polis memuru sanıkların, cinayet failinin belirlenmesi ve yakalanması amacıyla olay yerine ait tespit ettikleri suçla bağlantılı, kaçma veya delilleri karartmaya elverişli olan tüm şüphe uyandıracak eşyaların tamamını tutanağa geçirmeleri gerekirken olayla ilgisinin bulunmadığından bahisle tutanağa geçirmedikleri kanaatine varılmıştır. Sanıkların bulunan parayı, meblağını, cinsini, tam olarak kime teslim edildiği yönündeki çelişkili olan beyanları ile şüphe yaratacak bir duruma sebebiyet vermek suretiyle kamu görevlisinden beklenen yeterli ihtimamı göstermemişlerdir. Görevlerini yerine getirmede eksik işlem yaptıkları, meydana gelen cinayetin kamuoyunda yarattığı etki de dikkate alındığında, görevlerini yerine getirirken görevlerinin gereklerine uygun hareket etmedikleri bu suretle kamu zararına sebebiyet verdikleri anlaşılmakla polis memuru sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır' ifadelerine yer verildi.
Gerekçeli kararda, 4 Mart 2009 ve 5 Mart 2009'da düzenlenen tutanaklarda cinayetin gerçekleştiği ev ve güzergahtaki kameralarda herhangi bir kaydın bulunamadığı belirtilirken 9 Nisan 2009 tarihli tutanakta olay yerine ait görüntülerin tespit edildiğinin altı çizilerek, 'Polis sanıkların bu suretle olaya ait tüm delilleri toplamayarak görevlerinin gereklerine aykırı olarak hareket ettikleri anlaşılmıştır' denildi.
'EYLEMİN SÜBUTA ERDİĞİ SONUCUNA VARILMIŞTIR'
Gerekçeli kararda, 'Dosyada mevcut 9 Nisan 2009 ve 11 Nisan 2009 tarihli tutanaklardan site önünde bulunan kamera sistemindeki görüntülerin olay tarihinde halen güvenlik kamerasına bağlı bulunduğunun anlaşılmıştır. Soruşturma ve yargılama aşamasında düzenlenen bilirkişi raporlarında da villaya ait görüntülerin bulunduğu ve incelenen harddisk içeriğinde silinme işlemi ve bazı dosyaların CD ortamına aktarılmaya çalışıldığı yönünde tespitler yapıldığı tespit edilmiştir. Site yöneticisi U.Y. ve sitede güvenlik kamera sistemi ile ilgilenen Y.P.'nin olay yerine ait suçla bağlantılı delillerin toplanmasına ilişkin olarak üzerilerine atılı 'Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme' eylemlerinin sübuta erdiği sonucuna varılmıştır. Sanık R. İ.'nin olayla bir ilgisini olmadığı kanaatine varılmıştır' ifadeleri yer aldı.
KARABULUT AİLESİ'NİN AVUKATI REZAN EPÖZDEMİR KARARA İTİRAZ ETTİ
Münevver Karabulut'un ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir de yerel mahkemenin kararına itiraz etti. Avukat Epözdemir, Bölge Adliye Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde 'Sanıklar adaletin tecellisine ve gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sunmamıştır. Yargılamanın aydınlatılmasını sağlayacak en temel delilleri karartmaya çalıştıkları açıktır. Taleplerimizin tam olarak karşılanmaması, yargılamanın eksik yapılması gözetilerek usul ve yasaya aykırı kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ederiz' dedi.
ADLİ PARA CEZASINA ÇARPTIRILMIŞLARDI
Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesince 16 Ocak'ta 25. duruşmada verilen kararda, tutuksuz polis memuru sanıklar G.K., İ.K. T.K., M.D., A.B.D. ve S.A. 'Görevi kötüye kullanma' suçundan 6'şar bin TL, tutuksuz sanıklar U.Y. ve Y.P. de 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' 6'şar bin TL adli para cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, para cezalarını ertelenmemişti. Tutuksuz sanık R.İ. de 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan beraat etmişti.