Balıkesir'de 71 Yıllık Taş Bina Müze Gibi Çay Evi Oldu
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde antika eşyalarla dolu çay ocağı müzeyi andırıyor.
Çanakkale-İzmir kara yolunun Pelitköy altında 1947 yılında işçi evi olarak yapılan binayı 6 yıl önce restore ederek çay evine dönüştüren Veysel Kaplan, iş yerini eski eşyalarla süsledi. Yoldan gelip geçenlerin dikkatini çeken bina adeta müzeye dönüştü. Yöreden topladığı eski eşyalarla süslediği iş yerinde kış aylarında sobanın üzerinde demlediği çayı ikram eden Kaplan, işini severek yaparken, müşterilerin de kendinin memnun olduğunu söyledi.
Kaplan, çay evinin yanında tavuk da besliyor. Yöreye yolu düşen erkesi beklediğini anlatan Veysel Kaplan, “Bu bina uzun süre işçi evi olarak kullanıldıktan sonra çürümeye terk edilmişti. 2012 yılında biz burayı restore etmeye başladık. Uzun süre restorasyonla uğraştıktan sonra bu mekanda çay, gözleme gibi şeylerle halkımıza hizmet vermeye başladık. Yöremizde kullanılan eski eşyaları dedelerimizin atalarımızın kullandığı tarım ve ziraat aletlerini burada sergilemeye başladık. Şu anda müşterilerimizde buraya geldiklerinde çocukluklarına dönüyorlar. Çok mutlu oluyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar bu kültürümüzü yaşatmak için çalışıyoruz. Müşterilerimizde memnun, biz de memnunuz. Her geçen gün burayı daha da çok zenginleştirmeyi düşüyoruz. Böyle bir yerde zeytin ağaçlarının içerisinde bol oksijenli olan bir yerde müşterilerimize hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Yolu bu bölgeye düşenleri muhakkak bekliyoruz. Müşterilerimiz yanlarında getirdiklerini de gönül rahatlığı ile yiyip içebilirler” dedi.
Kaynak: İHA
Kaplan, çay evinin yanında tavuk da besliyor. Yöreye yolu düşen erkesi beklediğini anlatan Veysel Kaplan, “Bu bina uzun süre işçi evi olarak kullanıldıktan sonra çürümeye terk edilmişti. 2012 yılında biz burayı restore etmeye başladık. Uzun süre restorasyonla uğraştıktan sonra bu mekanda çay, gözleme gibi şeylerle halkımıza hizmet vermeye başladık. Yöremizde kullanılan eski eşyaları dedelerimizin atalarımızın kullandığı tarım ve ziraat aletlerini burada sergilemeye başladık. Şu anda müşterilerimizde buraya geldiklerinde çocukluklarına dönüyorlar. Çok mutlu oluyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar bu kültürümüzü yaşatmak için çalışıyoruz. Müşterilerimizde memnun, biz de memnunuz. Her geçen gün burayı daha da çok zenginleştirmeyi düşüyoruz. Böyle bir yerde zeytin ağaçlarının içerisinde bol oksijenli olan bir yerde müşterilerimize hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Yolu bu bölgeye düşenleri muhakkak bekliyoruz. Müşterilerimiz yanlarında getirdiklerini de gönül rahatlığı ile yiyip içebilirler” dedi.