ABD'nin Gözlem Noktasına İlişkin Abdullah Ağar'dan Önemli Açıklamalar
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, ABD’nin Suriye’deki kontrol noktalarına ilişkin, "PKK ile DEAŞ arasındaki Rakka’da işbirliği zaten ispatlandı. ABD burada ne yapmaya çalışıyor? Terör örgütlerini Türkiye’den korumaya mı çalışıyor, yoksa Türkiye’yi terör örgütlerine karşı korumaya mı çalışıyor. Burada gözüken fiili durum oradaki terör örgütlerini ortaya koymuş olduğu istikrarsızlık düzenini Türkiye’ye karşı korumaya çalıştığına dair bir fotoğraf var" dedi.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, İhlas Haber Ajansı’na gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Suriye’nin kuzeydoğusundaki sınır hattında gözlem noktası kurulacağını açıklamıştı. Mattis buna gerekçe olarak, Türkiye’yi DEAŞ gibi radikal unsurlar veya Esad rejimi kaynaklı terör tehdidinden korumayı göstermişti. Konuya ilişkin açıklama yapan Ağar, ABD’nin, Irak’ın batısı ile Suriye’nin kuzeyini birlikte değerlendirdiği jeopolitik adayı PKK üzerinden kontrol etmeye çalıştığını belirtti.
Adanın Türkiye için tehdit olan bir örgüt tarafından kontrol edilmesinin orta ve uzun vaade de Türkiye’nin bölünmesiyle eş bir tehdit oluşturabileceğini aktaran Ağar, "Türkiye bununla ilgili kaygılarını ABD’ye söyledi ve bir idareyi ortaya koydu. YPG/PKK, Tel Abyad bölgesinde baskın, sızma girişimleri ve tacizlerde bulundu. Bunun üzerine biz topçu atışları yaptık ve bu atışlar PKK’ya zayiat verdi. Zaiyat vermesinin hemen ardından PKK’lılar bunu kullanarak Orta Fırat Havzasında DEAŞ’a karşı yaptıkları sözde operasyonu durdurdu. Durdurulmasıyla beraber ABD, PKK’nın kendisine karşı kullanmış olduğu bu kozu, bir şekilde bize karşı kullanarak bir gerekçe üretti ve ’Türkiye’yi koruyoruz’ cümlesi altında, bu maske, mazeret altında kontrol noktaları oluşturmakla ilgili bir beyan üretti. Bu öncelikle Türkiye’ye bir hakarettir. Türkiye kendi sınırlarını kendi koruyabilecek kapasitede. Türkiye zaten şu ana kadar bunu fiili olarak gerçekleştirdi ve bununla ilgili sınırın ötesinden ortaya çıkan tehditleri etkisizleştirmek adına sınırın ötesinde dahi sınırı korumak adına operasyonlar yaptı. Bu kontrol noktalarının oluşmasıyla birlikte Türkiye ile ilgili ABD’nin iyiliği adı altında Türkiye’yi domine eden, Suriye’ye girmesini engelleyecek bir kuşağı oluşturmakta olduğunu görüyoruz. Çok hassas bir süreç aslında" şeklinde konuştu.
"Türkiye’ye yeni bir çözüm süreci dayatılıyor"
Ağar, bu kontrol noktalarının Türkiye’nin Suriye’deki operasyonu açısından bir tehdit oluşturacağını kaydetti.
ABD sözcüsünün, "DEAŞ’ın Türkiye’ye sızmasına engel olmaya çalışıyoruz" açıklamasını anımsatan Ağar, sözcünün üstü kapalı olarak bir itiraf cümlesi kurduğunu ve o topraklarda DEAŞ olduğunu kabul ettiğini dile getirdi. Ağar, "PKK ile DEAŞ arasındaki Rakka’da işbirliği zaten ispatlandı. ABD burada ne yapmaya çalışıyor? Terör örgütlerini Türkiye’den korumaya mı çalışıyor, yoksa Türkiye’yi terör örgütlerine karşı korumaya mı çalışıyor. Burada gözüken fiili durum oradaki terör örgütlerini ortaya koymuş olduğu istikrarsızlık düzenini Türkiye’ye karşı korumaya çalıştığına dair bir fotoğraf var. ABD eğer Türkiye ile aynı eksende ise o terör örgütleriyle işbirliği yapmamalı, Türkiye’nin kendisine teklif ettiği gibi oradaki operasyonları birlikte yapmalı" ifadelerinde bulundu.
Ağar, Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine dayatıldığını değerlendirdi.
Kaynak: İHA
Adanın Türkiye için tehdit olan bir örgüt tarafından kontrol edilmesinin orta ve uzun vaade de Türkiye’nin bölünmesiyle eş bir tehdit oluşturabileceğini aktaran Ağar, "Türkiye bununla ilgili kaygılarını ABD’ye söyledi ve bir idareyi ortaya koydu. YPG/PKK, Tel Abyad bölgesinde baskın, sızma girişimleri ve tacizlerde bulundu. Bunun üzerine biz topçu atışları yaptık ve bu atışlar PKK’ya zayiat verdi. Zaiyat vermesinin hemen ardından PKK’lılar bunu kullanarak Orta Fırat Havzasında DEAŞ’a karşı yaptıkları sözde operasyonu durdurdu. Durdurulmasıyla beraber ABD, PKK’nın kendisine karşı kullanmış olduğu bu kozu, bir şekilde bize karşı kullanarak bir gerekçe üretti ve ’Türkiye’yi koruyoruz’ cümlesi altında, bu maske, mazeret altında kontrol noktaları oluşturmakla ilgili bir beyan üretti. Bu öncelikle Türkiye’ye bir hakarettir. Türkiye kendi sınırlarını kendi koruyabilecek kapasitede. Türkiye zaten şu ana kadar bunu fiili olarak gerçekleştirdi ve bununla ilgili sınırın ötesinden ortaya çıkan tehditleri etkisizleştirmek adına sınırın ötesinde dahi sınırı korumak adına operasyonlar yaptı. Bu kontrol noktalarının oluşmasıyla birlikte Türkiye ile ilgili ABD’nin iyiliği adı altında Türkiye’yi domine eden, Suriye’ye girmesini engelleyecek bir kuşağı oluşturmakta olduğunu görüyoruz. Çok hassas bir süreç aslında" şeklinde konuştu.
"Türkiye’ye yeni bir çözüm süreci dayatılıyor"
Ağar, bu kontrol noktalarının Türkiye’nin Suriye’deki operasyonu açısından bir tehdit oluşturacağını kaydetti.
ABD sözcüsünün, "DEAŞ’ın Türkiye’ye sızmasına engel olmaya çalışıyoruz" açıklamasını anımsatan Ağar, sözcünün üstü kapalı olarak bir itiraf cümlesi kurduğunu ve o topraklarda DEAŞ olduğunu kabul ettiğini dile getirdi. Ağar, "PKK ile DEAŞ arasındaki Rakka’da işbirliği zaten ispatlandı. ABD burada ne yapmaya çalışıyor? Terör örgütlerini Türkiye’den korumaya mı çalışıyor, yoksa Türkiye’yi terör örgütlerine karşı korumaya mı çalışıyor. Burada gözüken fiili durum oradaki terör örgütlerini ortaya koymuş olduğu istikrarsızlık düzenini Türkiye’ye karşı korumaya çalıştığına dair bir fotoğraf var. ABD eğer Türkiye ile aynı eksende ise o terör örgütleriyle işbirliği yapmamalı, Türkiye’nin kendisine teklif ettiği gibi oradaki operasyonları birlikte yapmalı" ifadelerinde bulundu.
Ağar, Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine dayatıldığını değerlendirdi.