Tüp Bebekte Yaşa Dikkat
Prof.Dr. Cem Fıçıcıoğlu, tüp bebekte kadınlar da yaş faktörünün önemli olduğunu söyledi.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Kadınların yumurtalık rezervleri, yaşın ilerlemesine bağlı olarak azalmaktadır. Bir kız çocuğu doğduğunda belirli bir yumurta rezervi ile doğar. Ergenlik dönemine kadar yaklaşık olarak 300 bin yumurta rezervi kalır. Yaş ilerledikçe de yumurta rezervi azalır ve menopoz döneminde en nihayetinde biter ve adetler kesilir. Yaşın ilerlemesi ile beraber azalan yumurta rezervleri, dış faktörlerle de azalabilmektedir. Sigara kullanımı, alkol kullanımı, stres, tedavi ve tıbbi öykü yumurta sayısına zarar verebilmektedir. Özellikle de 35 yaşından sonra kadınların anne olma şansı azalmaktadır” dedi.
Yumurtalık rezervlerinin iyi durumda ise gebelik şansının yükselmekte olduğunu ifade eden Prof.Dr. Fıçıcıoğlu, “Anne adayının adetinin 3. Gününde yapılan hormon testleri ve ultrason tetkiklerinde yumurtalık rezervlerine bakılmaktadır. Yumurtalık rezervleri iyi durumda ise gebelik şansı yükselmektedir. Ancak 45 yaşından sonra gebe kalma şansı oldukça düşmektedir. Bu sebeple özellikle 35 yaşının üzerindeki anne adaylarına preimplantasyon genetik tanı yöntemi uygulanmaktadır. Bu sayede embriyolar arasında en sağlıklı ve kalitelisi seçilebilmektedir” diye konuştu.
“Kadın yaşı başarıyı etkiliyor”
Kadın kısırlığının, erkek kaynaklı kısırlık sorunlarına göre daha komplike olduğunu kaydeden Prof.Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Erkek kaynaklı kısırlıklar için geliştirilen yöntemler, daha kapsamlı olmakla beraber, kadın yaşına bağlı kısırlıklar için geliştirilmiş bir yöntem mevcut değildir. Doğal gebeliklerde olduğu gibi, gebe kalma şansı tüp bebek tedavilerinde de yaş ilerledikçe azalmaktadır. Yeni doğan bir kız çocuğunda 12 milyon olan yumurtalık rezervi ilk adetin görüldüğü yaşlarda 250-300 bine düşmekte, adetin kesildiği menopoz dönemine kadar azalarak tükenmektedir. Yaşın ilerlemesi ile beraber yumurta sayıları da azalmaktadır. Özellikle de 35 yaşından sonra yumurta sayısındaki azalma gözle görülür biçimde artmaktadır. Anne adayının yaşı bu sebeple gebelik şansını etkileyen en önemli unsurların başında gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Yumurtalık rezervlerinin iyi durumda ise gebelik şansının yükselmekte olduğunu ifade eden Prof.Dr. Fıçıcıoğlu, “Anne adayının adetinin 3. Gününde yapılan hormon testleri ve ultrason tetkiklerinde yumurtalık rezervlerine bakılmaktadır. Yumurtalık rezervleri iyi durumda ise gebelik şansı yükselmektedir. Ancak 45 yaşından sonra gebe kalma şansı oldukça düşmektedir. Bu sebeple özellikle 35 yaşının üzerindeki anne adaylarına preimplantasyon genetik tanı yöntemi uygulanmaktadır. Bu sayede embriyolar arasında en sağlıklı ve kalitelisi seçilebilmektedir” diye konuştu.
“Kadın yaşı başarıyı etkiliyor”
Kadın kısırlığının, erkek kaynaklı kısırlık sorunlarına göre daha komplike olduğunu kaydeden Prof.Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Erkek kaynaklı kısırlıklar için geliştirilen yöntemler, daha kapsamlı olmakla beraber, kadın yaşına bağlı kısırlıklar için geliştirilmiş bir yöntem mevcut değildir. Doğal gebeliklerde olduğu gibi, gebe kalma şansı tüp bebek tedavilerinde de yaş ilerledikçe azalmaktadır. Yeni doğan bir kız çocuğunda 12 milyon olan yumurtalık rezervi ilk adetin görüldüğü yaşlarda 250-300 bine düşmekte, adetin kesildiği menopoz dönemine kadar azalarak tükenmektedir. Yaşın ilerlemesi ile beraber yumurta sayıları da azalmaktadır. Özellikle de 35 yaşından sonra yumurta sayısındaki azalma gözle görülür biçimde artmaktadır. Anne adayının yaşı bu sebeple gebelik şansını etkileyen en önemli unsurların başında gelmektedir” ifadelerini kullandı.