Baki Ersoy, 'Kayseri Milli Savunma Üretimi Konusunda Sembol Olmaya Aday Bir Şehrimizdir'
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Milli Savunma Bakanlığı Kesin Hesap+Bütçe+Sayıştay Raporu ve Özel Bütçe gündemi ile toplanan Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmasında, "Kayseri milli savunma üretimi konusunda etkin ve sembol olmaya aday bir şehrimizdir" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da katıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında konuşan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, "Türkiye uzun yıllardır terörle mücadele ediyor. Türk milleti olarak bu konuda maddi ve manevi büyük bedeller ödedik. Türkiye üzerinde hesabı olanlar bu ülkeyi bölmek için planlar yapanlar vazgeçmediği gibi, bizim de bu hesaplar, bu planlar karşısında vazgeçmeyeceğimizi tüm dünya görmüştür. 15 Temmuz sonrası artarak devam eden terörle mücadele süreci göstermiştir ki, Türkiye bölgesinde bir güçtür ve bu mücadelesini sadece terör örgütlerine karşı değil, onları besleyip yönlendirenlere karşı da yapmaktadır" dedi.
"Doğu ve Güneydoğu’daki terörle mücadelede, sınır ötesi terörle mücadelede, Türk devleti gücünü göstermiş, terör örgütlerinin belini kırmıştır. Ama unutulmamalıdır ki, emperyalist devletlerin varlığı sürdükçe, terör örgütlerinin eylemleri de devam edecektir" diyen Ersoy, "Amerika Birleşik Devletlerinin bölgemizde terör örgütlerine tırlar dolusu silah yardımı yaptığı düşünülürse Türkiye’nin milli silah teknolojisine daha çok önem vermesi gerekmektedir. Bu yüzden, son yıllarda milli silahlar üreten Türkiye’nin bu konudaki başarısını sürdürmesi gerekmektedir. Bunun için de milli savunma bütçesini mili silahlar üretimi noktasındaki başarıyı kat kat yukarıya yükseltecek ölçüde belirlemek gerekmektedir. Terörle mücadele konusunda büyük hassasiyeti olan Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda atılacak her adımın yanındayız ve destekçisi olacağız. Milli savunma üretimi konusunda altyapısı, teknik imkanı olan bütün illerimize bu bütçenin ayrılması Türk devletinin terörle mücadelesini güçlendirecektir. Başta Kayseri ilimiz milli savunmayı güçlendirecek üretim imkanlarına sahiptir ve daha güçlü hale getirilmesi en büyük temennimizdir. Kayseri’nin savunma sanayi geçmişinin Cumhuriyetimizin öncesine dayanması bile bu altyapı sağlamlığını göstermektedir. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen Kayseri Savunma Sanayi Çalıştayında ortaya konulan gerçek veriler göstermiştir ki, Kayseri milli savunma üretimi konusunda etkin ve sembol olmaya aday bir şehrimizdir. Sayın bakanım, bu konuda hemşehrimiz olarak sizden de şehrimiz adına destek beklediğimizi ifade etmek isterim. Milli üretim silahlarımızla son yıllarda teröre nasıl darbe vurulduğu ortadadır. Milli savunmamızı yerli silahlarla yapmamız ve yabancı ülkelere bu konuda muhtaç olmamamız bizler için gurur ve onur vesilesidir. Kayserili değerli hemşehrimiz Hulusi Akar’ın gerek Genelkurmay Başkanıyken gerek şimdi Milli Savunma Bakanıyken gösterdiği, milli savunma konusunda milli üretim hassasiyetini ve terörle mücadeledeki tavizsiz duruşunu da takdirle karşılıyoruz. Bu konudaki hassasiyetleri daha güçlü kılmanın yolu da ‘Neye dikkat ederseniz o güçlenir’ anlayışından yola çıkarak milli savunma üretimi konusunda her türlü fedakarlığa açık olmaktır. Bize silah doğrultan birçok terör örgütü vardır. PKK, FETÖ, DEAŞ ve bunların uzantıları içimizde, sınırlarımızda ve komşu ülkeler içinde eylem yapmak için fırsat kollamaktadır. Bunları ezmek, yok etmek, hele hele milli üretim silahlarımızla bunu yapmak, Türkiye’nin bağımsızlığını korumadaki en büyük görevidir. Geçmişteki ‘çözüm süreci’ gibi terör örgütlerine hayat öpücüğü olan hatalara düşmeden, terörle mücadeledeki bu kararlılık sürdürülmelidir. Bu kararlılık sürdüğü müddetçe, Türk milleti maddi ve manevi desteğini, her türlü fedakarlığı yaparak sürdürecektir. Bölücü anlayışla hizmet eden bazı zihniyetler hala çözüm süreci masalları anlatmaktadır. Türk milletine, Türk devletine silah doğrultan her teröristin başının ezilmesi vatan görevidir" ifadesinde bulundu.
Baki Ersoy, "Teröristbaşı Öcalan’ın çözüm süreci denilen günlerde yaptığı İmralı konuşmalarında ‘Bu olmazsa 50 bin kişilik halk savaşı olacak, ölen ölecek, ben karışmıyorum’ demesi, ardından da ‘Taleplerin gerçekleşmezse 500 bin kişilik halk savaşı olur’ sözüyle bu sürecin bir PKK dayatmasından başka bir şey olmadığını gösterdiği halde, çözüm süreci masallarını ısıtmaya çalışanlar sadece ihanetlerini canlandırmak isteyenlerdir. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu ülkede bir daha "çözüm süreci" adı verilen süreçlerin yaşanmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun net bilinmesini isterim. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin çözüm süreci başlamadan önce ve başladıktan sonra hangi uyarıları yaptığı ve hepsinde nasıl haklı çıktığı, arşivlerde milli şuur abidesi olarak durmaktadır, ders çıkarmayanlara ibretlik vesika olarak tekrar tekrar okutulmalıdır. Sözlerime son vermeden önce, Türkiye’nin en hayati bütçesi olan Milli Savunma Bakanlığı için ayrılan her bütçenin, Türkiye’nin varlığını koruma, geleceğini güçlendirme adına önemini herkesin kavraması gerektiğini önemle vurguluyorum" diye konuştu.
Kaynak: İHA
"Doğu ve Güneydoğu’daki terörle mücadelede, sınır ötesi terörle mücadelede, Türk devleti gücünü göstermiş, terör örgütlerinin belini kırmıştır. Ama unutulmamalıdır ki, emperyalist devletlerin varlığı sürdükçe, terör örgütlerinin eylemleri de devam edecektir" diyen Ersoy, "Amerika Birleşik Devletlerinin bölgemizde terör örgütlerine tırlar dolusu silah yardımı yaptığı düşünülürse Türkiye’nin milli silah teknolojisine daha çok önem vermesi gerekmektedir. Bu yüzden, son yıllarda milli silahlar üreten Türkiye’nin bu konudaki başarısını sürdürmesi gerekmektedir. Bunun için de milli savunma bütçesini mili silahlar üretimi noktasındaki başarıyı kat kat yukarıya yükseltecek ölçüde belirlemek gerekmektedir. Terörle mücadele konusunda büyük hassasiyeti olan Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda atılacak her adımın yanındayız ve destekçisi olacağız. Milli savunma üretimi konusunda altyapısı, teknik imkanı olan bütün illerimize bu bütçenin ayrılması Türk devletinin terörle mücadelesini güçlendirecektir. Başta Kayseri ilimiz milli savunmayı güçlendirecek üretim imkanlarına sahiptir ve daha güçlü hale getirilmesi en büyük temennimizdir. Kayseri’nin savunma sanayi geçmişinin Cumhuriyetimizin öncesine dayanması bile bu altyapı sağlamlığını göstermektedir. Geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen Kayseri Savunma Sanayi Çalıştayında ortaya konulan gerçek veriler göstermiştir ki, Kayseri milli savunma üretimi konusunda etkin ve sembol olmaya aday bir şehrimizdir. Sayın bakanım, bu konuda hemşehrimiz olarak sizden de şehrimiz adına destek beklediğimizi ifade etmek isterim. Milli üretim silahlarımızla son yıllarda teröre nasıl darbe vurulduğu ortadadır. Milli savunmamızı yerli silahlarla yapmamız ve yabancı ülkelere bu konuda muhtaç olmamamız bizler için gurur ve onur vesilesidir. Kayserili değerli hemşehrimiz Hulusi Akar’ın gerek Genelkurmay Başkanıyken gerek şimdi Milli Savunma Bakanıyken gösterdiği, milli savunma konusunda milli üretim hassasiyetini ve terörle mücadeledeki tavizsiz duruşunu da takdirle karşılıyoruz. Bu konudaki hassasiyetleri daha güçlü kılmanın yolu da ‘Neye dikkat ederseniz o güçlenir’ anlayışından yola çıkarak milli savunma üretimi konusunda her türlü fedakarlığa açık olmaktır. Bize silah doğrultan birçok terör örgütü vardır. PKK, FETÖ, DEAŞ ve bunların uzantıları içimizde, sınırlarımızda ve komşu ülkeler içinde eylem yapmak için fırsat kollamaktadır. Bunları ezmek, yok etmek, hele hele milli üretim silahlarımızla bunu yapmak, Türkiye’nin bağımsızlığını korumadaki en büyük görevidir. Geçmişteki ‘çözüm süreci’ gibi terör örgütlerine hayat öpücüğü olan hatalara düşmeden, terörle mücadeledeki bu kararlılık sürdürülmelidir. Bu kararlılık sürdüğü müddetçe, Türk milleti maddi ve manevi desteğini, her türlü fedakarlığı yaparak sürdürecektir. Bölücü anlayışla hizmet eden bazı zihniyetler hala çözüm süreci masalları anlatmaktadır. Türk milletine, Türk devletine silah doğrultan her teröristin başının ezilmesi vatan görevidir" ifadesinde bulundu.
Baki Ersoy, "Teröristbaşı Öcalan’ın çözüm süreci denilen günlerde yaptığı İmralı konuşmalarında ‘Bu olmazsa 50 bin kişilik halk savaşı olacak, ölen ölecek, ben karışmıyorum’ demesi, ardından da ‘Taleplerin gerçekleşmezse 500 bin kişilik halk savaşı olur’ sözüyle bu sürecin bir PKK dayatmasından başka bir şey olmadığını gösterdiği halde, çözüm süreci masallarını ısıtmaya çalışanlar sadece ihanetlerini canlandırmak isteyenlerdir. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu ülkede bir daha "çözüm süreci" adı verilen süreçlerin yaşanmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun net bilinmesini isterim. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin çözüm süreci başlamadan önce ve başladıktan sonra hangi uyarıları yaptığı ve hepsinde nasıl haklı çıktığı, arşivlerde milli şuur abidesi olarak durmaktadır, ders çıkarmayanlara ibretlik vesika olarak tekrar tekrar okutulmalıdır. Sözlerime son vermeden önce, Türkiye’nin en hayati bütçesi olan Milli Savunma Bakanlığı için ayrılan her bütçenin, Türkiye’nin varlığını koruma, geleceğini güçlendirme adına önemini herkesin kavraması gerektiğini önemle vurguluyorum" diye konuştu.